Katalog

CUMARTESI 03 18/4/07 15:21 Page 1 CUMARTESİ EKİ 3 CMYK 21 NİSAN 2007 CUMARTESİ 3 Turgut Cansever Sergisi ve Platform’da Açık Kütüphane stiklal Caddesi’nden Karaköy’e uzanan aks üzerinde Garanti Bankası’nın kuruculuğunu üstlendiği; sanatın farklı alanlarını temsil etmeyi amaçlayan üç mekan bulunuyor. Garanti Bankası’nın sanata destek veren diğer kurumlardan ayrı olarak, tutarlı bir biçimde sanatın değişik alanlarını kucaklayarak hem öğretici olarak tanımlanan sergilere, hem de yeni ve genç oluşumlara olanak sağladığına daha önce de bu sayfalarda değinmiştik. Özellikle büyük kurumların sanata destek olurken bir takım temel ESRA noktaları gözden kaçırmamaları gerekiyor ALİÇAVUŞOĞLU kuşkusuz;hiç [email protected] bunlardan öğretici ve retrospektif sergilerin gerçekleştirilmesi ilk akla gelenlerden... Çünkü bu türden kapsamlı “müze sergileri” ancak kurumların desteği ile varolabiliyor. Garanti’nin bu eğitici sergiler dizilerini gerek Garanti Galeri’de gerekse Osmanlı Bankası Müzesi’nde sıkça uyguladığını vurgulamalı... Çoğu kurumun ilgi görmek adına adına popüler ve “markalaşmış” sergilere itibar ettiği düşünülürse, Garanti Bankası’nın mimarlık, güncel sanat gibi alternatif alanları odak noktası olarak seçmesine dikkat çekmek gerekiyor. İ ele alınırken, Osmanlı Bankası Müzesi’nde özellikle 1940’lardan sonraki tasarımcılık serüveni ve yapıtları üzerine odaklanılıyor. Cumhuriyet döneminin en özgün ve muhalif mimarlarından biri olarak tanımlanan Turgut Cansever’in kişisel tarihine odaklanan Garanti Galeri’deki sergi, mimarın yapıt üretme sürecinin öncesini, kökenlerini ve onu besleyen kaynakları görünür kılıyor. Kısaca bir mimarın yetişme sürecindeki durakları gösteriyor ama aynı zamanda toplumsal tarihi de alt metin olarak okumamıza olanak sağlıyor. Çocukluğu, öğrenciliği gibi temel kronolojinin yanı sıra ressamlık gibi Cansever’in çok da bilinmeyen bir yönü, ilk gözağrısı da yapıtları üzerine odaklanıyor ama Türkiye’de özellikle 1950’lerden sonra mimarlığın hangi düşünceler, akımlar ve politikalar çerçevesinde şekillendiğinin bir yansıması olarak da okunabilir... ARŞİV SERGİLENİYOR Garanti’nin yazının girişinde sözünü ettiğimiz üçüncü mekanı Platform’da ise “Açık Kütüphane” sergisi yer alıyor. “Açık Kütüphane” adı üstünde, bir kütüphane sergisi aslında... Platform’un yöneticisi Vasıf Kortun’un kişisel kütüphanesinin yanı sıra 2000’lerden itibaren kurumun çatısı altında oluşturulan arşivi görünür kılan bu serginin, bir sergi olarak, mekana konumlandırılması hayli ilginç. İstiklal Caddesi’nin en işlek yerlerinden birinde üst katı arşiv, kütüphane ve misafir sanatçılara ait alanlara ayrılan, alt katı ise galeri olarak işlev gören Platform, bu sergide kendini, varoluşunu bir sergi malzemesi olarak öneriyor. Galeri mekanının yeniden biçimlendirilerek üst katın alt katın sergi malzemesine dönüştürüldüğü bu proje “superpool” adlı bir mimari grup tarafından tasarlanmış. Sanatçı dosyalarından ulusal ve uluslararası klasikleşmiş sanat tarihi kitaplarına, videolardan sergi kataloglarına değin hemen her türlü yazılı arşiv malzemesinin sergilendiği “Açık Kütüphane” sanatı besleyen kaynağı bizzat serginin odağına yerleştiriyor; önermesini buradan sunmayı tercih ediyor. İstiklal’den Karaköy’e uzanan keyifli yol üzerinde Garanti’nin bu üç mekanına da uğramadan geçmeyin. Turgut Cansever, Düşünce Adamı ve Mimar 4 Nisan 23 Haziran 2007 Garanti Galeri, İstiklal Caddesi 115a Beyoğlu T: 0212 293 63 71 Osmanlı Bankası Müzesi, Bankalar Caddesi 35/37 Karaköy T: 0212 334 22 70 Açık Kütüphane”, Platform20 Mart 16 Haziran 2007 Salı Cumartesi:13:0018:00 Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi İstiklal Caddesi 136 Beyoğlu Tel: (0212) 293 23 61 Faks: (0212) 293 30 71 [email protected] Turgut Cansever Anadolu Kulübü, Büyükada, İstanbul, 1951,57 (Abdurrahman Hancı ile) ÖZGÜN VE MUHALİF Garanti Galeri’nin ve Osmanlı Bankası Müzesi’nin, belki de ilk kez, “ikiz sergi” başlığı ile gerçekleştirdiği bir etkinlik var şu günlerde. “Turgut Cansever: Mimar ve Düşünce Adamı” başlığıyla gerçekleşen sergi, çoğunlukla ressam ve heykeltraşların retrospektif sergilerine alışık olan izleyiciler için ilginç bir deneyim sunuyor ve bir mimarın ayrıntılı biçimde salt yapıtlarıyla değil, toplumsal figür olarak da varoluşunu görselleştiriyor; onu büyüteç altına alıyor. Küratörlüğünü mimarlık tarihçisi Uğur Tanyeli ve Atilla Yücel’in üstlendiği sergi iki ayrı mekanda iki farklı eksende ilerliyor. Garanti Galeri’de Cansever, bir mimar olarak ama daha çok kişisel tarihi çerçevesinde geliştirilen bir kurgu ile kişisel tarihinin derinliklerinden çıkarılıyor; manzaraları, otoportreleri galeri duvarlarındaki yerini alıyor. Özetle, galerideki sergi bir mimarın portresi niteliğinde; onu tamamlayan müze sergisi ise, Turgut Cansever’in yapıtlarının merkezde durduğu bir kurgu üzerinde yol alıyor. Müzedeki sergi, Cansever’in gerçekleşen ya da gerçekleşmeyen projelerinin bir dökümünü içerirken mimarın zaman içinde gelişen, farklılaşan ya da aynı kalan yönlerine de dikkat çekiyor. Sergi, elbette Cansever’in Rüstem Batum’la ‘Çizgiler, Renkler, Tonlar’ Yıllarca dünyanın en büyük ve önemli fotoğraf ajanslarından SİPA Press için çalışan, ABD’de ve Avrupa’da dergilerde kapak olarak yayınlanan fotoğraflarının yanı sıra plak kapakları, reklam ve basın fotoğrafları da çeken Rüstem Batum, bu kez de ‘ÇizgilerRenklerTonlar’ sergisiyle sanatseverlerin karşısında. İstanbul Fotoğraf Merkezi’ndeki Leica Galeri’de açılan, 29 fotoğraftan oluşan sergi 3 bölüme ayrılıyor. ÇİZGİLER, sokaktaki sıradanlıktan sıyrılan, farklı bir Osmanlımodern Türkiye kontrastını belgeleyen görüntüler serisi. Minarelerin saf çizgileri ile, çok farklı bir bakış açısı ile, modern mimarinin beton, mermer ve metal ağırlıklı çizgilerinin yan yana getirilmesinden oluşan fotoğraflar. RENKLER, farklı zamanlarda, Sydney’den Venedik’e, Cape Town’dan NewYork’a dünyanın farklı kentlerinde çekilen ve o kentin değişik mevsimlerindeki renklerini ve ışıklarını ve insanlardaki farklılıkları yansıtan fotoğraflardan oluşuyor. TONLAR, fotoğrafta anlatımın vuruculuğu için, aydınlığın (ışığınenerjinin) varlığı kadar, karanlığın (hiçliğinyokluğun) ağırlığı da önemli bir koşuldur. Yaşamölüm ikilemi gibi siyahbeyaz ikilemi, çoğu zaman çok daha çarpıcı bir anlatım olanağı verir. Tonlar bölümü, şehirlerin ıssızlığından, mitinglerin coşkusuna kadar, çok geniş bir yelpazede, renklerden ayrınmış görüntülerin etkisini öne çıkartan, dünyanın farklı ülkelerinde çekilmiş siyah beyaz fotoğraflar serisi, yer alıyor. YILDIZ ÇELİK 1980 yılından bu yana çekmiş olduğu fotoğraflardan seçmelerden oluşan sergi hakkında konuşurken, Batum fotoğrafçılık kariyerinin geleceği için de şunları söylüyor; ‘“Elimde binlerce fotoğraf var. İstersem şu anda 2030 farklı sergi açabilirim. Artık fotoğraf çekerken daha seçici davranıp, hoşuma giden şeyleri çekiyorum. Ayrıca bundan sonra, sosyal, siyasal gibi konulu kitaplar için fotoğraf çekip sergiler açacağım.” Fotoğrafları 50’ye yakın ülkede yayınlanan U.C.L.A’da profesyonel stüdyo fotoğrafçılığı ve tiyatro eğitimi de alan Batum, kendisinin yazıp, oynadığı ‘İki Ters Bi Düz Laflar’ standup komedi ile Avni Dilligil Tiyatro ödülünü, kendi hazırlayıp sunduğu ‘Rüstem Batum Show’, ‘Rüstem Batum’la 360 Derece’, ‘Rüstem Batum’la Söylenmeyenler’ adlı TV proğramları ile ‘En İyi Talk Show’ ve 2004 yılında da Çağdaş Gazeteciler Derneğinin ‘En İyi TV Proğramı’ ödüllerini kazandı. Yapımcıyönetmen olarak dünyanın önemli 8 şehri ile ilgili ‘Rüstem Batum’un Gözüyle’, 2003 yılında da İstanbul, NewYork ve Londra’da da gösterilen ‘Hangi Kıbrıs’ belgesellerini çekti. Son yıllarda televizyon çalışmalarından dolayı yavaşlattığı fotoğraf çalışmalarına tekrar ağırlık veren Batum’un sergilediği fotoğraflarının bir kısmının baskıları İstanbul Fotoğraf Merkezi’nde basıldı. Leica GALERİ – İstanbul Fotoğraf Merkezi Tarlabaşı Bulvarı, NO: 272, Beyoğluİstanbul 0212 238 11 60 www.istanbulfotografmerkezi.com Sergi, 26 Mayıs’a kadar Pazar ve Pazartesi hariç her gün saat 11.00 – 19.00 arası gezilebilir.