18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 11/4/07 16:00 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 14 NİSAN 2007 CUMARTESİ Rock’ın en vahşi sesi D İstanbul temmuz ayında rock müziğin en önemli şarkıcılarından birini ağırlayacak. Ülkemize ikinci kez gelen Robert Plant’e grubu ‘Strange Sensation’ eşlik ediyor. u yaz İstanbul Caz Festivali’nde rock tarihinin tartışmasız en iyi topluluklarından Led Zeppelin’in solisti Robert Plant, grubu Strange Sensation’la sahne alacak. Bu haber şimdiden ciddi sayıdaki Plant ve Led Zeppelin hayranlarını heyecanlandırdı. Rock müziğin bu sıradışı sesini daha önce 1998 yılında Jimmy Page ile birlikte ‘Page and Plant Project’ adı altında İstanbul’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde verdikleri konserde dinlemiştik. Üzerinden 9 yıl geçti, o konseri kaçıranlar müzik performansı olarak çok şey kaçırsalar bile iyi müziğin SEVİLAY yanlış mekân ve yanlış dinleyiciyle ortaya ne kadar kötü bir KOÇOĞLU birleşince atmosfer çıktığını gördüğümüz için çok da üzülmemeliler. Bu sefer mekân farklı, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı. Aslında Robert Plant gibi bir sesi tıpkı Roger Waters, Deep Purple, Whitesnake gibi sanatçı ve toplulukların sahne aldığı açık hava mekânlarında dinlemek daha sağlıklı olacaktı ama hiç dinleyememekten iyidir. Rock müziği hangi mekânda çalmalı ayrı bir yazı konusu olarak kalsın. Tanrının rock ve blues söylesin diye yarattığı Robert Plant’i uzun uzun tanıtmaya rock müziğin en önemli gruplarından Led Zeppelin’i satır satır anlatmaya gerek yok. 1980’de baterist John Bonham’ın ölümüyle ‘onsuz olmaz’ diyerek çözülen Led Zeppelin’in solisti bugüne kadar ara vermeden şarkı söylemeye devam etti. Eski rock müzisyenlerinin çoğunun kendini tekrar ederek cepten yemesine rağmen Robert Plant tıpkı Pink Floyd’un David Gilmore’u gibi ne kadar üretken, ne kadar yeniliğin peşinde olduğunu gösterdi. 1982 yılından bugüne tam 9 solo albüm yaptı. Rock tarihinin gitar dehalarından Jimmy Page’le de bazı kayıtlarda, konserlerde çaldı. Aslında Pink Floyd, Deep Purple üyelerinden bazıları gibi, her fırsatta kavga gürültü koparma, birbirini suçlama gibi hayal kırıklığı uyandırıcı davranışlar sergileyip tarihlerini lekelemediler. Plant hala bol bol konser veriyor, festivallere katılıyor. Evet hemen her konserde ‘Whole Lotta Love’, ‘Dazed and Confused’, ‘Black Dog’ gibi Zeppelin parçlarını söylüyor ama daha çok kendi bestelerini, grup dağıldıktan sonra ürettiklerini sergiliyor. 1982 yılında çıkardığı ‘Pictures at Eleven’ albümüyle solo kariyerine başlayan Plant, sadece bazı özel etkinlikler dolayısıyla bir kaç kez Led Zeppelin üyeleriyle sahne aldı. 2002’de kurduğu ve Temmuz’da İstanbul’da birlikte sahne alacağı ‘Strange Sensation’ Plant’in blues ve folk tarzında müzik eğilimini ortaya çıkaran çalışmalar üretti. Rock müzikte gitar ve vokalin önemi tartışılamaz. Sevdiğimiz grupların gitaristlerini iyi bildiğimiz kadar solistlerini de unutmayız. Robert Plant bu isimlerin en önde gelenlerinden biri. Ama Ian Gillan, David Coverdale, Jon Anderson, Ronnie James Dio gibi diğer rock solistlerinden daha farklı bir şarkıcılık tekniğine sahip. O, tiz sesleri en yükseğe kadar çıkararak şarkı söyleyebilen solistlerden. Klasik müzikte erkek seslerinde tercih edilmeyen bu ses formu rock müzikte kelimenin tam anlamıyla doğasını buluyor. Kadınla erkek arası, ince seslere kolay çıkabilecek bir gırtlak yapısına sahip olması ve ses aralığını son derece geniş tutması onun şarkıcı kalitesini öne çıkaran özelliklerinden. Şarkıcılığında blues ve country müzik etkisi var ama zenci tavrı hiç yok. Rock’ın en iyi çığlık atan adamı bu müziğin başkaldıran protest tavrına gırtlağıyla ve tutkusuyla da öncü oluyor. inleyin eğlenin Jay Jay Johanson tekrar Türkiye’de Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip İsveçli Jay Jay Johanson bu akşam Tuborg Green sponsorluğunda Balans Music & Performance Hall’de konser verecek. Özellikle melankolik vokal karakteriyle ve sıra dışı görüntüsü ile tanınan Johanson, 2003 yılında yayınladığı ‘Antenna’ albümünden önce triphop tarzı müzik yapıyordu. Johanson ‘Antenna’ ile birlikte ‘electroclash’ müzik yapmaya başladı. Konserde eski albümlerindeki şarkıların yanı sıra, son albümü ‘The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known’dan da parçalar seslendirecek. Johanson’a davulda Magnus Frykberg, klavye ve tuşlu çalgılarda Erik Jansson ve bas gitarda Johan Skugge eşlik edecek. (0212 251 70 20, biletler 40 YTL) B Gevende ile Anima aynı sahnede Roxy Müzik Günleri gruplarından Gevende ve Anima 19 Nisan Perşembe akşamı Roxy’de sevenleriyle buluşacak. 2000 yılında kurulan Eskişehirli grup Gevende çalışmalarını ‘Psychedelic Folk’ olarak adlandırıyorlar. Ahmet K. Bilgiç, Ömer Öztüyen, C. Ömer Uygan, Okan Kaya ve Gökçe Gürçay’dan oluşan topluluk konser sırasında doğaçlamaya fazlaca yer veriyor. Yine aynı yılda kurulan Anima ise rock’dan caz’a, triphop’dan blues’a ve folklorik müziğe kadar geniş bir yelpazede müzik yapıyor. Topluluk; Ceylan Ertem, Tuncay Korkmaz, Ekin Cengizkan ve Murat Çopur’dan oluşuyor. (0212 245 65 39, biletler 15 YTL) Tüm dünyayı başarısıyla etkisi altına alan Sarah Chang ve geleceğin umut veren sanatçısı Ashley Wass, San Diego’dan başlayan ve Lizbon’da sona erecek turne kapsamında bugün CRR’de... Piyano, perküsyon ve nefesliler bir arada ‘Ayşe Tütüncü Piyano Perküsyon Grubu’ 16 Nisan Pazartesi akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser verecek. Vurmalılar ile birlikte melodi ve armoniyi taşıyan piyano, klarnet ve vokalin oluşturduğu renkli düzenlemeler, farklı toprakların seslerini bir araya getiriyor. Topluluk, ‘Hasta siempre’ gibi bir ağıttan, çocuk şarkılarından, Monteverdi’nin bir operasından ya da rumba, tango ve samba ritmlerinden esinleniyor. (0212 244 25 58, biletler 15 YTL) ‘Yeni Neslin Sanatçısı’ İstanbul’da ZUHAL AYTOLUN BBC tarafından ‘umut veren müzisyen’ olarak kabul edilen ve iki sezon üst üste ‘Yeni Neslin Sanatçısı’ seçilen Sarah Chang ile 2005 yılında Cemal Reşit Rey’de (CRR) kemancı Hideko Udagava’ya eşlik etmiş olan Ashley Wass bugün CRR’de sahne alıyor. Klasik müziğin başarılı yorumcularından Chang, 4 yaşında keman eğitimine başlamış ve 8 yaşındayken de Zubin Mehta ve Riccardo Muti’nin yönettiği ilk orkestra eşlikli konserini vermiş. Kuşağının harika çocuğu olarak yorumlanan Chang, Avery Fisher Kariyer Ödülü’nün yanı sıra Hollywood Bowl’un Şöhretler Salonu Ödülü’nün de en genç sahibi. Ayrıca Gramophone Yılın Genç Sanatçısı, Echo Schallplattenpreis, Nan Pa ve Uluslararası Chigiana Müzik Akademisi gibi pek çok da ödül aldı. Asya, Avrupa ve Amerika’nın müzik başkentlerinde sıkça sahne alan Chang, aralarında New York Filarmoni, Philadelphia Orkestrası, Chicago Senfoni, Boston Senfoni, Cleveland Orkestrası, Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni belli başlı Londra orkestraları ve Amsterdam’daki Kraliyet Concertgebouw Orkestrası’nın da bulunduğu büyük orkestralarla çalıştı. İkili 18 Mart’ta başlayan turne kapsamında Beethoven, Danielpour ve Prokofiev’in eserlerinden oluşan bir programla müzikseverlerin karşısına çıkacak. Chang ile 4 yaşında başlayıp bugünlere dek başarıyla devam eden müzik yaşamını konuştuk. Kendimi hiçbir şey kaçırmış hissetmiyorum. Aksine sahip olduğum arkadaşlarım ve çok çalıştığım hayat konusunda şanslı hissediyorum.” Birçok başarılı sanatçıyla birlikte sahne aldınız. En çok hangilerinden etkilendiniz? “Yo Yo Ma, Martha Argerich, Isaac Stern ve Pinchas Zukerman gibi inanılmaz müzisyenlerle çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ama şimdi düşündüğümde Isaac Stern’in müzikal yaşamıma çok büyük bir etkisi olduğunu söyleyebilirim. Ona gittiğimde henüz 6 yaşındaydım. Pinchas Zukerman’la birlikte pek çok oda müziği çaldık, onun dünyadaki en iyi sanatçılardan biri olduğunu düşünüyorum.” Avustralyalı caz divası Avustralya’nın ödüllü caz divası, vokalist Michelle Nicolle, grubuyla birlikte Anzak Günü anma etkinlikleri ve dünya turnesi kapsamında 19 Nisan Perşembe akşamı Babylon’da konser verecek. Avustralya Büyükelçiliği’nin katkılarıyla gerçekleşecek gece saat 21.30’da başlayacak. Şimdiye kadar beş albüme imza atan sanatçı, 1998 yılında Wangaratta Uluslararası Caz Festivali’nde, ‘Ulusal Caz Ödülü’nü kazanmıştı. (0212 292 73 68, biletler 20, 15 ve 10 YTL) KLASİK MÜZİK TERCİHİM Günümüzde müzik türleri birbiriyle sentezleniyor. Siz böyle bir çalışma yapmak ister misiniz? “‘Operadaki Hayalet’ kaydında, Andrew Lloyd Webber ve onun kardeşi Julian ile birlikte bir deneme yapmıştım. Bütün müzik türlerini dinlemekten keyif alıyorum ve en çok da pop müzik dinlerken bu durum beni rahatlatıyor. Ancak konu mesleğime gelince ve sahneye çıktığımda doğruyu söylemek gerekirse klasik müziği tercih ederim.” Koreli anne babanın Amerika doğumlu çocuğusunuz. Sanatınız bu çokkültürlülükten nasıl etkilendi? “Aileme, bana ve küçük kardeşime Kore kültürünü ve disiplinini aktardığı için minnettarım. İkimiz de Amerikalıyız ve Amerika’da okuduk, ben yılın yarısını Avrupa’da geçiriyor olsam da Kore kültürünü unutmadım. Mesela kardeşim ve ben de çok akıcı bir şekilde Kore dilini konuşabiliyoruz. Bu evde yetiştik ve bu kültüre saygımız büyük. Ben bu her iki dünyaya da sahip olmaktan dolayı çok şanslı hissediyorum kendimi.” Türkiye’ye daha önce geldiniz mi? “Geldim ve bu ülkeyi çok sevdim. İnsanların sıcaklığı, inanılmaz mimari yapıları ve yemeklerini çok seviyorum. Kapalı Çarşı’ya da gittim. Hatta son geldiğimde çok eğlendiğimi hatırlıyorum.” Niş’te eğlence sürüyor Nişantaşı Niş’te J&B sponsorluğunda düzenlenen ‘The Groove Gang’ geceleri devam ediyor. Bu akşam DJ Can Hatipoğlu ve DJ Ejoop’a; Türkiye’nin sevilen R&B sesi Tuba Ünal eşlik edecek. Gece vurmalı çalgılarda Kübalı William Cardoso ve Onur Nar, gitarda ise Murat Tunalı olacak. (0212 296 95 55) BABAM DA KEMAN ÇALIYORDU Küçük yaşlarda keman çalmaya nasıl başladınız? İlginiz nasıl başladı, yeteneğinizi nasıl farkettiniz? “Yaklaşık 3 yaşındayken annem beni piyanonun başına oturttu ama ben biraz daha küçük ve taşınabilir bir enstrüman çalmak istiyordum. Babam keman çalıyordu ve bende aynı şeyi çalmak istemiştim, kemana başladım. Jimnastik, bale, yüzme, binicilik gibi hobilerimden biriydi benim için. Diğer çocuklar gibi normal bir çocukluk yaşadım. Okula devam etmemin yanı sıra partilere, gezilere katılırdım. Bunun yanı sıra da programımı ona göre ayarlayıp konserler verirdim. Nardis’te caz keyfi Önder Focan’ın çok ilgi gören projelerinden biri olan ‘Standard A La Turc’ bu akşam Nardis Jazz Club’de olacak. Proje, Focan’ın caz standartlarına yaklaşımını baz alıyor. Saat 22.30’da başlayacak konserde Focan’a; Şenova Ülker, Erdal Akyol ve Ediz Hafızoğlu eşlik edecek. (0212 244 63 27, biletler 20 YTL) Haftanın Konserleri New York’tan heyecan verici bir karışım: Kudu Caz sevenler, dans müzik dinleyenler, pustpunk’la coşanlar, funk’la coşanlar, goth hayranları, pop hayranları, hiphop düşkünleri, soul düşkünleri, drum&bass meraklıları, rock meraklıları! Bu duyuru herkese; çünkü 192021 Nisan tarihlerinde kzulal?yahoo.com İstanbul Ghetto’da Kudu’nun konseri var. Birçok farklı müzik türünün dinleyicisine hitap eden bir müzik yapan bu grup, İlhan Erşahin’in New York’taki kulübü Nublu’nun giderek parlayan yıldızlarından. Basta ve vokalde etkileyici sesiyle Sylvia Gordon ve davulda Deantoni Parks’dan kurulu Kudu’yu daha önce sahnede izlemiş birisi olarak, Ghetto’daki bu fırsatı kaçırmayın derim. Neden mi? Çünkü Kudu, günümüzde çok büyük ölçüde beyaz müzisyenlerin öne çıktığı indie müzik sahnesine gerçekten farklı bir soluk getiriyor. Onları ZÜLAL KALKANDELEN daha yakından tanıtmak için, grubun kurucularının her ikisinin de başarılarla dolu birer kariyeri olduğunu ve ilk olarak dünyaca ünlü müzik okulu Berkeley’de tanıştıklarını söyleyebilirim. Bas çalmayı okulda öğrenen Sylvia, aynı zamanda şarkı sözlerini de yazıyor. Üç yaşından bu yana davul çalan Deantoni Parks ise çok başarılı bir programcı olarak biliniyor. Bugüne kadar birlikte ya da ayrı olarak, aralarında John Cale, Lauryn Hill, QTip, Vernon Reid gibi müzisyenlerin de bulunduğu çok sayıda isimle çalışmışlar. Müzikleri olabildiğince yaratıcı, dinamik ve elektropop ya da nupop alanına yenilikler getiren hareketli dans ritimleriyle dolu. Eğer elektronik keyboard, güçlü davul vuruşları ve kışkırtıcı şarkı sözlerini yorumlayan bir kadın sesinin nasıl özgün bir şekilde bir araya geldiğini ve nasıl hareketli, eğlenceli ve seksi bir sunumla yansıtıldığını görmek istiyorsanız, Kudu’nun konserine gitmeniz gerek. (Biraz uzun bir cümle olduğunun farkındayım ama Kudu’ya uydu bana kalırsa. Onların müziği de ilginç bir karışım sunuyor nasılsa.) Ünlü müzik dergilerinden Mixer, “Kudu’nun konserine gitmek, ilk kez aşık olmak gibidir. Aklınıza takılıp kalan çılgın, yeni ve heyecan verici bir şeye benzer” diyor, benden hatırlatması. Almanya’dan elektropop: Ms. John Soda Haftanın ikinci dikkat çekici konseri Almanya’nın Weilheim kentinden. Geçtiğimiz yıl Parkorman’da yapılan Radar Live kapsamında sahne alan Ms. John Soda. Electropop’un sevilen grubu, bu kez 22 Nisan Pazar akşamı garajistanbul’da bir konser verecek. Ülkemizde de çok sayıda hayranı bulunan Ms. John Soda, hem indie rock hem de elektronik müzik dinleyicisine hitap ediyor. Grup esas olarak, deneysel çalışmalarıyla bilinen Couch grubundan tanıdığımız keyboardçu Stefanie Böhm ile The Notwist/Tied&Tickled Trio’daki çalışmaları ile ünlenen basçı Micha Acher tarafından kurulmuş. İkiliye ayrıca yine Couch’dan Thomas Geltinger ve FSK’dan Carl Oesterhelt eşlik ediyor. Stefanie Böhm, Ms. John Soda’nın vokallerinde karşımıza çıkarken, Micha Acher programlamaya imzasını atıyor. İlk olarak 2003 yılında yayımladıkları single No P. Or D. ile indie müzik meraklılarının dikkatini çeken grup, daha sonra çoğunlukla The Postal Service’e benzetilen ve farklı seslerin kullanıldığı elektronik altyapılı müziğiyle adından söz ettirdi. 2006 tarihli Notes and The Like adlı albümleriyse, grubun bütün dünyada elektropop kategorisinde yerini sağlamlaştırmasını sağladı. Stefanie Böhm’ün olgun bir sesi var ama en önemli özelliği onu nasıl kullanacağını bilmesi. Bazen melankolik bir havada konuşur gibi söylüyor, öyle ki sesini adeta bir enstrüman gibi kullanabiliyor ve bana göre grubun müziğini ilginç kılan en önemli faktörlerden birisi de bu. RİFAT MUTLU rifatmutlu?hotmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle