Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 3 MART 2007 CUMARTESİ 3 MART 2007 CUMARTESİ 7 İstanbul böyle bir sözlük görmedi Doğal ve tarihi güzellikleriyle, özgürlük çağrışımıyla hem çok kalabalık olabilen hem de yalnızlığın en derinlerde yaşanabileceği bir kent İstanbul. Adına şarkılar, şiirler, romanlar yazılan bu kentte, örneği pek fazla olmayan tek kişilik bankla da izlenebilir şehrin güzellikleri, kalabalık mı kalabalık İstiklal Caddesi’nde de... Doğal güzellikleri gün geçtikçe tahribe uğrayan, ama yine de yaşayanlara ihanet etmeyen, trafiğiyle ve karmaşasıyla yoran ama kendisine de aşık eden bu kent, milyonlarca hayat hikayesi barındırıyor içinde... İstanbul’u farklı algılayışlarla yaşayanların ağzından, kaç hikaye, kaç anı dinleyebilir insan, kimbilir? İşte bu sorulardan yola çıkarak, 2010’a kadar 1 milyon maddelik canlı bir İstanbul sözlüğü oluşturmak için çıkmış yola bir kaç idealist ve İstanbulsever. Proje Koordinatörü Ömer Asan sözlüğün ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor: “İstanbul sözlüğünü, canlı sözlük yapabilirmiyiz düşüncesiyle başladık çalışmaya. Şöyle ki; her isteyen İstanbulla ilgili bir madde Zeytin ağacının ölümü Zeytin ağacı pek çok meziyeti nedeniyle olsa gerek tarih boyunca hep barışın ve bereketin simgesi olmuş. Öyle ki, Mısır’ın firavunu III. Ramses “Senin şehrin Heliopolis’i zeytin ağaçlarıyla süsledim”, diyerek zeytini, Güneş tanrısı Ra’ya hediye etmiş. Hatta diğer ağaçlar da zeytinin üstünlüğü kabul edip, rivayete göre; “sen bizim kralımız ol” demişler. Zeytin ağacı kral olmayı kabul etmeyince karaçalı ağaçların kralı olmuş, o gün bugündür de karaçalı ağaçlar ülkesinin kralıdır. Zeytin ağacı bu tarihsel misyonunu bugün de farklı bir vesileyle sürdürüyor. İtalya’da kıl payı da olsa 2006 seçimlerini kazanan Prodi liderliğindeki sol ittifakın adı da “zeytin ağacı koalisyonu”. Bu ittifakın görece seçim başarısı ülkemizi de oldukça etkilemiş; hem solda, hem de sağda birliktelik arayışlarına örnek olarak İtalyan “zeytin ağacı” modeli gösterilmişti. Aslında zeytin ağacı koalisyonu 1996’da İtalyan solcuları iktidara taşıyan koalisyonunun adıydı. 2006 seçimlerine girerken bu koalisyona Sol Demokratlar, Demokratik Sosyalistler, Yeşiller, Radikaller, İtalya Değerleri, Sosyalistler gibi irili ufaklı partiler katılarak “Birlik”i oluşturdular ve ortak bir program hazırlayarak iktidara geldiler. Hazırladıkları programda daha fazla adalet, daha iyi bir devlet, siyasi harcamaları azaltmak, daha fazla ev, daha düşük kira, gençler için birikim, çocuklar için kaynak gibi genel ama İtalyan halkının yaşamını kısa vadede doğrudan etkileyecek vaatlere yer verdiler. Bu vaatlerin yanı sıra Prodi’nin karizmatik AYÇA AKPEK ZUHAL AYTOLUN yazsın, görüşünü belirtsin ve içine kendisini de katsın, daha sonra eklenecek maddelerde de aynı üslup devam etsin istedik. Bir nevi sözlü tarihi, canlı sözlüğe çevirebilir miyiz düşüncesi bizi harekete geçirdi.” HEDEF 2010 Kent sözlüğü, bu yılın baında, ‘www.gazeteistanbul.com/istanbulsozlugu’ adresinde oluşturulmaya başlamış. Projeden önce başka örnekleri de araştırılmış. “Kentlerin sözlükleri var mı diye çok araştırdık ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmaya rastlamadık. Hiçbir kentin böyle bir sözlüğü yok. Hazırlanacak İstanbul sözlüğünün önemli bir diğer özelliği de dünyada ilk oluşu” diyor Asan. Hedef öncelikle 2010. Ancak yetişmezse de yüzbinlerce maddenin olduğu bir sözlük çıkacak ve yine de internetten maddelerin kaydına devam edilecek. ‘2010 Kültür Başkenti İstanbul’ için de başvuru kitabı olması özelliği taşıyacak. Sadece yazılar değil, fotoğraflar da gönderilebiliyor. ‘Yaz gönder çek gönder’ linkine İstanbul fotoğraflarını göndermek yeterli. Asan, 1 milyon maddelik bir sözlük oluşturulursa da dünya rekorunun kırılmış olacağını söylüyor. Sözlük, proje sahiplerinin İstanbulla ilgili ilk çalışması değil. Daha önce, Heyamola Yayınları olarak ‘Ömür Biter İstanbul Bitmez’ adında bir kitap hazırlamışlar. İnternet Eray Canberk ve Rüknü Özkök, İstanbul sokaklarını tek tek üzerinden, gezerek, kaldırım taşları, İstanbul’la ilgili çeşmeleri ve evleriyle İstanbul’u görüşlerin yazıldığı yazmış. Bu çalışmayla birlikte maddelerden oluşacak İstanbulla daha fazla ilgilenmeye başladıklarını sözlüğün, 1 milyon maddeyle söylüyor Asan. Yerel bir 2010’a kadar hazırlanması İstanbul gazetesi kurmaya hedefleniyor. Öznel olması karar vermişler. Genel Yayın dolayısıyla canlı ve yaşayan Yönetmenliğini Ethem Yüksel’in yaptığı, bu İstanbul sözlüğünün gönüllülerden oluşan bir ekip ve örneği, dünyada başka elden dağıtımla şu anda sadece hiçbir kentte Anadolu yakasında dağıtımı yapılan yok... Gazete İstanbul’u kurmuşlar. kimliği ve birleştirici rolü seçim başarısının zeminini hazırladı. Türk halkının Başbakan Tayyip Erdoğan ile “bir türlü açılamayan” Bolu Tüneli’ne yaptığı geziyle anımsayacağı Prodi, karizmatik kişiliği yanı sıra geçmişi de tartışmalı bir siyasetçi. Prodi’nin geçmişini tartışmalı yapan en önemli konu 1978’de Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılan daha sonra da öldürülen İtalya Başbakanı Aldo Moro. 1978 Nisanında Bologna Üniversitesi’nde görev yapan Prodi, kaçırılan başbakanın Roma yakınlarında bulunan Gradoli kentinde olduğunu iddia etmişti. Kendisine bilgi kaynağı sorulduğunda ise “öte dünyayla temas kuran” Hristiyan Demokratlar’ın bu bilgiyi kendisine verdiğini söylemişti. Bu olayın ardından üretilen komplo teorilerinin en önemlisi de aslında Gradoli’nin bir şifre olduğu ve “Gladio”yu temsil ettiği idi. Soğuk savaş sırasında NATO bağlantılı olduğu iddia edilen ve pek çok ülkede faaliyet gösterdiğine inanılan Gladio tartışması o günlerde İtalya’da da yaygın bir tartışmaydı. Tarihi çalkantılarla dolu olan İtalya, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra referandumla cumhuriyeti seçti. “Birinci Cumhuriyet” denilen bu dönemde elli hükümet işbaşına geldi. 1990’larda “Temiz Eller” operasyonu ile “İkinci Cumhuriyet” dönemine geçirilirken İtalya siyaseti paramparça olmuştu. Bu dağınık siyasi yapı sağda Berlusconi’nin “Özgürlükler Evi”, solda da “Zeytin Ağacı” ittifakı ile toparlanmaya çalışıldı. 2001’de iktidara gelen Berlusconi koalisyonu 2006’da yenilse de 5 yıl iktidarda kalmayı başarabilmişti. Ancak aynı istikrarı sol gösteremedi. Seçim zaferinin ardından başlayan sonu bitmez tartışmalar, sol koalisyonda yer alan partilerin hükümete karşı yürüyüşler içinde yer almaları gerginliği iyice arttırdı. Ve Prodi önderliğindeki koalisyon hükümeti, geçtiğimiz günlerde senatodan Afganistan ve dış politika konusunda hazırladığı önergeye onay alamayınca Prodi istifasını sundu, böylece “Zeytin Ağacı” koalisyonunun 281 günlük iktidarı sona yaklaştı gibi görünüyor. Üstelik bu Prodi koalisyonunun ilk yenilgisi de değil. Daha önce de “Zeytin Ağacı” 1996’da iktidara yine Prodi önderliğinde gelmiş, ancak Komünist Yeniden Oluşum Partisi’nin koalisyondan desteğini çekmesi üzerine Prodi istifasını sunmuştu. Ki, kimilerine göre eski komünist lider Massimo D’Alema, Prodi yerine başbakan olmak için o zamanki koalisyonun yıkımını hazırlamıştı. Anlaşıldığı üzere ne İtalya’da ne de buralarda sol bir türlü huzura kavuşamıyor, uzlaşı kültürünü geliştiremiyor. Bu koalisyonun hazin sonu seçim arifesinde ülkemizdeki tartışmaları nasıl etkiler bilinmez. Ama şimdilik görünen o ki zeytin ağacı yalnızca yemek kültürünü Akdeniz’de egemen kılabilmiş. Tüm iyimserliğine karşın zeytin ağacı, temsil ettiği barış kültürünü anavatanı Akdeniz’e yayamamış gibi görünüyor. Yani Akdeniz coğrafyasında karaçalı hükümdarlığını sürdürmeye devam ediyor. aakpek@hotmail.com Benim bu kente bir borcum var yıldır yaşadığı İstanbul’u, küreselleşmenin başkenti olarak tanımlıyor Asan: “Buraya gelen her şey, Türkiye’nin dört bir yanına yayılıyor ve kullanılıyor, o da yetmiyor, Ortadoğu’ya ve Asya ülkelerine yayılıyor. Çocuk yaşta geldiğim ve yetiştiğim bu kentte, eğer varsa bir birikimim ve şekillenmiş bir kimliğim, bunları bana İstanbul kattı. Bu seçkin kente ne kadar kötülük ettiysek de o bize kötülük etmiyor. Benim bu şehre bir borcum var.” 35 Topluma implant olan insanlar araköy’deki K dokuzuncu İstanbul Bienali’nde de kullanılan Tütün Deposu, şimdilerde Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım ve Fotoğraf ve Video Bölümü öğrencilerinin, 2001 yılından bu yana tekrarladıkları Track sergisinin 6.’sına ev sahipliği yapıyor. Her sergiyi farklı bir tema üzerine oturtan genç sanatçılar, bugüne dek ‘Network’ (Ağ), ‘Flying’ (Uçuş), ‘Depth’ (Derinlik) ‘Rocket Science’ (Roket bilimi) ve ‘Compression’ (Sıkıştırma) temalarını kullandılar. Öğrencilerin, geçtiğimiz yıldan beri ürettiği işlerden oluşan Track 06’nın teması ise ‘Implant’ (Yerleştirme). Genellikle estetik cerrahi konusunda alışılmış bir terim olan implantasyona sosyal bir bakış açısıyla yaklaşmış öğrenciler. Toplum tarafından benimsenen ve kültürel yaşama uyum sağlayan her yeniliğin, o toplum için bir implantasyon olduğunu düşünüyorlar. İnsanın dahil olduğu ortamlara, topluluklara da bir şekilde implant olduklarını, örneğin eğitimi bittikten sonra hayata atılan gençlerin, topluma yapılan implantasyonlar olduğunu vurguluyorlar. Serginin, afişleri, davetiyeleri, web sitesi, mekan grafikleri ve sergi arayüzü tasarımı da dahil olmak üzere her adımı öğrenciler tarafından tasarlanmış ve hazırlanmış. Bu sayede öğrendikleri teorileri pratiğe de dökebilmişler. Multimedya, web tasarımı, üç boyutlu bilgisayar animasyonu gibi yeni medya ürünlerinin yanı sıra, grafik tasarım ve fotoğraf gibi daha geleneksel görsel işlerin de monitörlerde izlenebileceği sergide, video çalışmaları projeksiyonla gösteriliyor. Track 06, görsel sanatlara ilgi duyan ve yeniliklerle karşılaşmak isteyenler için 18 Mart tarihine dek meraklılarını bekliyor. Direnen sosyalist balık Sözlük maddeleri İstanbul’u anlatıyor: Orhan Veli: En büyük İstanbul şairi “Rakı şişesinde balık olamadan öldü. Şimdi İstanbulu dinliyor gözleri kapalı.” Tekir “İstanbul’un direnen sosyalist balıklarından. Marmara, adalar civarında yaşarlar. Solcu şairlerin rakı masalarını süslemekten pek hoşlanmasa da en azından varlığını korumaktan mutlu olduğunu sanıyorum.” İstanbul boğazı: Gece Elbiseli Kadın “Geceleri boğazın bi kıyısından diğer kıyısına baktığınızda bi bakarsınız ki karşı kıyı ışıl ışıl gece elbisesiyle sereserpe uzanmış büyülü bi kadına dönüşür. O kadını bir daha görmeden edemezsiniz.” Galata Kulesi “Kuşların kanatları olmasa idi bu güzellik yine de bu kadar meşhur olur muydu? Hazerfen’in rüya evi. Kuşbakışlı tarih.” Kız kulesi: Geceleri... “Marmara’nın orta yerinde yapayalnız, İstanbul’un tek güzel kızı...”