20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 12 28/2/07 16:46 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK ŞİRİN GÜVEN Ve artık dertlerim var benim “Hayır aslında. Yani annem ve Bursa’da orta son sınıfı bitirdiği yaz çalışmaya babam uzun süre pişman oldular başlamış Ceyda Düvenci. Böyle bir zorunluluğu beni bu mesleğe soktukları için. yokmuş aslında ama o kendi parasını erken yaşta Çünkü aslında bakıldığı kadar kendisi kazanmak isteyenlerden. Turistlerin uğradığı renkli bir piyasa değiliz biz. bir hamburgercide dil bilmesinin de avantajını kullanmış. Kumpir Gerçekten her tarafını yapıp, müşterilerle çalışanlar arasındaki diyaloğu sağlamış. Sonra kollaman gereken bir ortam. İstanbul’a taşınmışlar. Ceyda Düvenci, Kadıköy Anadolu Lisesi’ne Dolayısıyla mutlu olmadılar nakil olmuş. 1995 yılında liseden mezun olup Marmara Üniversitesi tabi böyle bir şeyden. İktisadı İktisat Bölümü’nü kazanmış. Üniversiteyi kazanır kazanmaz da zor bitirdim tabii.” babasına çalışmak istediğini söylemiş. Babası iktisat ve konservatuar İş seçebiliyor muydunuz? mezunu. Tiyatrocu tanıdıkları var yani. Kızına “Gelen teklifler arasından “Burası İstanbul. Burada sağlam durmak Binbir tabii ki seçiyorsunuz ama çok zor. Ben arkadaşlarıma Gece’nin platonik benim hiç bir zaman güvenebilirim. Oyunculuk düşün, sana âşığı Bennu yani Ceyda bir refahım olmadı. bir tek bu anlamda sahip Yani param var, bu çıkabilirim” demiş. Ceyda Düvenci Düvenci. Başrolde olmadığı sezonda bir şey ise oyunculuğu o zamana kadar bir diziyle seyirci karşısına yapmayayım, hayatında hiç düşünmemiş. O çıktığında aslında bir travma kafamdaki işi yüzden de babasına yaşıyordu. Karar kendisinindi. Artık bekleyeyim beklemelerini, bir yarışma olursa katılacağını ve eğer o karakter oyuncusu olmak istiyordu. diyemedim. Son beş sene yaptığım yarışmayı kazanırsa birilerine Dünyaya başka bir yerden bakmak her işten çok haber vermeleri gerektiğini istemiş, durduğu yeri beğenmemişti: mutluyum ama. Şu söylemiş. Çünkü söylediğine “Az para kazanayım, iyi bir işin bir son beş senedir göre Ceyda Düvenci’nin o zamanlar tek derdi iktisat parçası olayım, başrol olmak çok yaptığımı ilk seneden yapsaydım iyi olurdu. Ama okurken bir yandan parasını önemli değil. Performansımı böyle bir şansım olamazdı. kazanabilmekmiş. sergileyeyim ve bu arada Niyetim sadece para Derken bir gün babasının gazetede da kendi işlerime kazanmaktı. Aslında 25’imden gördüğü ilan üzerine Kandemir sonra bilinçlendim ben.” Konduk’un dizisi için yeni yüzlerin bakayım.” Sosyal projelerde de yer alıyorsunuz. arandığı yarışmaya başvurmuş. Yarışmadan iki Görme engelliler için kitap okudunuz galiba. kız, iki de erkek oyuncu seçilmiş. Bunlardan biri de “Yarım kalmış bir konu o da aslında. Biz buna Düvenci olmuş tabii. Ve hikaye de böylece başlamış Ceyda Düvenci Carpe Diem Yayanevi ile başladık. Onlar deneme için. Düvenci ile çorap söküğü gibi gelen kariyeri ve en son rol aldığı yapmak istediler, yaptık. Başarılı olursak devam ‘Binbir Gece’ dizisi hakkında söyleştik. edecektik ama bir türlü yollarımız kesişmedi. Ben böyle Üniversitede okurken başladınız oyunculuğa. Zor olmadı mı bir duyuru yaptığımda. Epsilon Kitapevi böyle kitaplar bastı ikisini bir arada yürütmek? ama beni arayan soran olmadı. Başka isimlere okuttular. Fikir “Oldu tabi. Okulumu engelleyecek kadar öne çıktı zaten. Çünkü benden çıkıp, onlar yapınca biraz bozuldum olaya.” çok fazla reklam filmi çekmeye başladım o dönemlerde. Ama babam Gelecek ile ilgili ne projeleriniz var? her zaman tepemdeydi ve yaptığım hiç bir şeyi beğenmiyordu. “Fotoğrafla ilgili iki konu başlığım var. Onların altını ‘Hayır olmuyor, bu işi yapacaksan adam gibi yapacaksın’ diyordu. fotoğraflarımla doldurup bir sergi açmayı planlıyorum. Gelirini de Evde bana dersler veriyordu, beni çalıştırıyordu. Ve bana garip bir bir kuruma bağışlayacağım. Küresel ısınma, sağlık ya da sokak oyunculuk disiplini öğretti. Hiç bilmediğim bir meslekte üstelik.” çocukları ile ilgili bir vakıfla gerçekten çalışmak istiyorum.” Babanız hep destekledi yani sizi... Fotoğraf: VEDAT ARIK ‘Binbir Gece’ye girmeniz nasıl oldu? “Okudukça, öğrendikçe, iç dünyama indikçe, popüler kültürden uzaklaşıp hayatın gerçeğiyle karşılaştıkça aslında hedeflerimin de değiştiğini farkettim. Bodrum’da NTV’ye program yaptığım sıralarda bana birkaç tane diziden başrol teklifi geldi. Oturdum ve gerçekte ne yapmak istediğimi düşündüm. Şöyle bir karara vardım: ‘Az para kazanayım, iyi bir işin bir parçası olayım, başrol Travma olmak çok önemli değil. Performansımı sergileyeyim ve bu arada da oldu mu kendi işlerime bakayım. Yüksek lisansımı peki? yapayım, fotoğraf çekeyim, evimde biraz “Evet oldu zaman geçireyim, festivalleri düzenli takip ama ben bunu edebileyim.’ Bir sene İstanbul Film dizinin başrol Festivali’nde 60 tane film izledim mesela. oyuncusuyla da Menejerime de bunları anlattım. O da bana paylaşarak atlattım. ‘Bak bu seni mutsuz etmesin. Çünkü sen Bergüzar Korel bu hep başrol oynadın. Şimdi öne noktada bana çok yardımcı çıkmamak kötü bir şey hissettirmesin oldu. Evet tabi ki artık başrol sana’ dedi. Bu gerçekten bir travma değilim duygusuna geçmek bir aslında. Yani hep başrol oynamış, bir dizi ismi geçtiğinde ilk akla zamandı benim için. Ama şöyle gelen insan sensen ve bir anda bu olmayacaksa bu zor olabilir. düşündüm: Ben bu işte 4 ana Hele de 29 yaşında bir kadın için. Ama seçtiğim yola karakterden biriyim ve bu çok iyi bir inanırsam o travmayı atlatabilirim diye düşündüm.” iş. Bunları düşünerek girdim ‘Binbir Gece’ye. Nitekim dizi oldukça ilerledi ve ben o kadar mutluyum ki anlatamam. İnanın zaten başladıktan sonra ben o travmayı yaşamadım bile. Menejerimle girdiğim toplantıda baya geriye itilmiş bir role de razı olduğumu söylemiştim. ‘Hakikaten karakter oyunculuğu yapmak istiyorum, beni en arkalara da itebilirsin’ demiştim. Az kazanırım, öz kazanırım. Ama bir yandan kendi işime de bakabilirim noktasındaydım. Çok mutluyum gerçekten. Korkularımı rol arkadaşımla da paylaştım.” Beni arkalara itebilirsin Korkularımı paylaştım “Bence herkesin yapması gereken bir şeyi yaptım ben: ‘Kendimle yüzleştim’. Çok acıydı gerçekten, çok travmatik bir dönemdi. Hiçbir şeyi bilmediğimi farkettiğim bir andı o an aslında. Dönüp baktığımda 25 senenin ne kadar boş geçtiğini anladığım an. Örneğim ben diye ortalıkta dolanırken beni örnek almak isteyen insanlara ne kadar büyük bir haksızlık yaptığımı farkettim. Girdiğim ortamlardaki sohbetleri dinlemeye başladım. Bir anda boş gelmeye başladı bana. Yani çıktığımda öğrendiğim hiç bir şey olmadığını gördüm. Zamanımın nasıl geçtiğine baktım, çevremdeki insanların tatmin olduğu şeylere baktım. Bilmem ne çizmesi, bilmem ne çantası, bilmem ne kazağı... Ne oluyor diye sordum bir an kendi kendime. Sonra da ne yapmam gerektiğini düşündüm. O noktada da paramı nereye harcadığıma baktım. Kendime mi, yoksa yarın atacağım bir eşyaya mı? Tamam temiz ve güzel bir evde yaşamak bir standart ama hiç bir şey bilmeden yaşamak bir standart mıdır? Ben bunun böyle olmadığına Çok ağır bir süreç karar verdiğim gün, deli gibi kurslara başladım. Benim için çok geçti. Hala da üzgünüm bu konuda. Çünkü bu kitaplarımı bitirmeden ölmek istemiyorum. Ya da kafamdaki filmleri izleyemeden ölmek istemiyorum. Bir şey konuşulurken dahil olduğum zaman boyum üç santim daha uzuyormuş gibi hissediyorum, çok keyif alıyorum. Ve artık dertlerim var benim. Küresel ısınmayı dert ediyorum ben ve buna göre yaşamaya gayret ediyorum. Ya da tabiatla ilgili dertlerim var, fotoğrafımı çekerken bu dertlerimi sorguluyorum. Ve ünlü olmamı bunların adına kullanmak istiyorum. Bu noktada da duyulmak istiyorum. Ne zaman bir kurum biz sizin çığlıklarınızı duyduk, gelin beraber yapalım dediği zaman bir işe yaradığımı hissedeceğim. Organ bağışladığımı bütün ülkeye duyurduğum zaman doğru olduğumu hissedeceğim.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle