20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 28/2/07 15:55 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 3 MART 2007 CUMARTESİ Spagetti Western’in D maestrosuna övgü Quincy Jones, Metallica, Celine Dion, konuşan, çok öldüren kovboylar olarak tüm BÜLENT YoYo Ma, Renee Fleming, Roger dünyada ünlendiler. Morricone filmler için beste Waters, Bruce Springsteen ve ERGÜDEN yaparken tamamen filmin ve yönetmenin Andrea Bocelli’yi aynı albümde hizmetinde olmuş. Atmosfere göre çanlar, ıslık, flüt, [email protected] bir araya getirecek neden ne efektler, trampet, sözsüz soprano sesi kullanmış. olabilir? ‘Spagetti Western’ İyiyi flüt, kötüyü iki erkek şarkıcı, çirkini ocerine filmlerine yazdığı müziklerle tanınan, (yumurta şeklinde nefesli bir çalgı) temsil etmiş. Müziği 500’ün üzerinde sinema ve televizyon filmi oldukça kaba, ham hatta hatalar içeriyor. Ancak film müziği bestelemiş olan, gerçek bir müziği bağlamında düşünüldüğünde karakter zenginliği yaşayan fenomen Ennio Morricone’ye üst düzeyde. Çok sayıda müzik türü ve çalgı eserlerine olan sevgileri onları bir albümde bulaşmış. Kültürel bulaşıcılık post modern dönemin buluşturdu. 20 Şubat’ta Sony önemli bir özelliği. Morricone, Sergio Leone dışında Classical tarafından ‘We All Love Bertulucci, Pasolinni, Tornatore, De Palma gibi birçok Ennio Morricone’ yayımlandı ve önemli yönetmenin filmlerine de müzik yazdı. ardından 25 Şubat’ta besteci Albüm Celine Dion’un söylediği ‘I knew I loved you’ Amerikan Sinema Akademisinin ile açılıyor. Dion, Titanic filminde söylediği ‘My Heart verdiği 79. Akademi Ödüllerinde will Go on’ adlı şarkıdan sonra hayranlarını sevindirecek. bu yılki onur ödülünün sahibi Ardından Morricone’nin en ünlü müziği ‘The Good, the oldu. Albümde Morricone’nin Bad and theUgly’nin Quincy Jones tarafından en çok tanınan 17 bestesi çağdaş düzenlenmiş hali yeralmakta. Jones her ne kadar caz pop, rock, caz, klasik tarzlarda öğelerini kullanmışsa da, orijinal müziğin renklerine, yorumlanmış. sadeliğine hatta kabalığına sadık kalmış. Parçanın içinde Herbie Hancock’un her zamanki kalitesinde bir piyano İLM MÜZİKLERİ solosu yer almakta. Bruce Springsteen ‘Bir Zamanlar Amerika’da’ filminin müziğini, gangsterlerin Film müziği bestecileri soğukluğunu oldukça iyi yansıtan düz bir elektro gitar arasında eserleri konserlerde sesiyle neredeyse canlandırmış. Albümün en dikkat çekici de çalınan çok az kompozitör parçalarından biri de Metallica’nın yorumladığı ‘The vardır. Çünkü genelde ciddi Extasy of Gold’. Topluluk bu parçayı 1983 yılından beri kompozitörlerin önemli bir konserlerinin açılış parçası olarak kullanmakta. Metallica kısmı film müziği yazmayı ile aramın hiç iyi olmamasına rağmen, bu yorumunu küçümser ve bu alana mükemmel bulduğumu belirtmeliyim. Roger Waters ise girmezler. Sinemada müziğin ‘Lost Boy Colling’i seslendirmiş. Ancak, ‘The Wall’ görsellikle ve senaryoyla sınırlı filminden bir parça dinlemiş hissine kapıldım. Yorum her olduğu düşünülür. Ancak zaman sadakatle ilişkilidir. Burada sadakat sanatçıya olan sinema tarihinin en önemli sevgiyle bağlantılı bir durum. Yaratıcı bir sanatçı olan yönetmenlerinden olan Waters, sanırım iyi bir yorumcu olamamış. Ayrıca Eisenstein’a göre sinema görsel albümde Morricone’nin düzenlediği Gabriels Obue, The ve işitsel iki eşit parçadan oluşur. Tropical Variation ve Cinema Paradiso yer almakta. Prokofiyev’le olan çalışmalarında müzik ve görüntü zaman ortak URALLAR İÇİNDE ÖZGÜR.. paydasında buluşur. 1928 yılında Morricone, müziklerinin Monteverdi, Bach, Mozart gibi Roma’da doğan Morricone, klasik ustalarla kıyaslandığında hiçbir değerinin olmayacağını müzik ve koro eğitimi almış. John düşünüyor. Ancak bu kıyaslama yapılmadığında hepimizin Williams, Nino Rota gibi hem film anılarında bilinçli ya da bilinçsiz o kadar çok yeri var ki, müzikleri hem de bağımsız sinemanın gücüyle birleşen müzikleri, geçmişe bakmamızı kompozisyonları konserlerde sağlayarak sıradanın da güzel olabileceğini gösterir. İyi ve seslendirilmekte. kötü, güzel ve çirkin hep bizdik. Müzikte futbol gibi Morricone 1964 yılında en önemli kurallara uymanız ancak kurallar içinde özgür olmanız buluşmasını, spagetti western filmleriyle ünlü gerekir. Morricone’nin müzik yazdığı filmler onun Sergio Leone ile yaptı. Yönetmenin ‘dolar’ kurallarını belirliyordu. Özgürlüğü hep filmlerin sınırları üçlemesi olarak bilinen ‘A Fistful of Dollars’ içerisinde aradı. Klasik, caz ve rock kökenli bu kadar (1964), ‘For A Few Dollars’ (1965) ve ‘The Good, önemli sanatçının ona olan saygılarını gösterdikleri ‘We All the Bad and the Ugly’ (1966) filmlerine yazdığı Love You Ennio Morricone’ albümü çeşitlilik açısından müzikler ikonik bir duruma ulaştı. 60’lı yıllarda İtalya zengin. Müziğin nasıl görsel hayal gücüne yol açtığı ve stüdyolarında çekilen kovboy filmlerine verilen ‘Spagetti sıradanlığın nasıl önemli olduğu, sıradan olmayan bir Western’ adı aslında başlangıcında küçümsemeyi şekilde ortaya çıkıyor. İstesek de istemesek de içeriyordu. Ancak 80’lerden sonra bu filmler oldukça hepimiz seni seviyoruz Morricone. değer kazandı. Clint Eastwood ve Lee Van Cleef az inleyin eğlenin ‘Drum and bass’ müziğin isim babası Doritos ana sponsorluğunda düzenlenen ‘Radar Live’ın elektronik müzik etkinlikleri kapsamında 9 Mart akşamı Goldie İndigo’da İstanbullularla buluşacak. ‘Drum and bass’ müziğinin isim babalarından ve en önemli figürlerinden biri olan Goldie 1995 tarihli efsanevi albümü ‘Timeless’la ismini elektronik müzik tarihine yazdırdı. Goldie yeni albümü ‘Sine Tempus’un turnesi kapsamında İstanbul’da olacak. (0212 245 13 07, biletler 25 YTL) Işın Karaca’dan özel bir gece Işın Karaca ve ekibi; caz, funk, soul ve pop parçalarından oluşan bir repertuarla bu akşam Balans Music & Performance Hall’de olacak. 1999 yılında kurulan ‘PanikAtack’ grubundan ayrıldıktan sonra hiçbir yerde İngilizce program yapmayan Işın Karaca, 6 yıl aradan sonra yoğun istek üzerine ilk defa böyle bir proje ile sahneye çıkıyor. Türkiye’nin önemli bayan vokallerinden Karaca bugüne kadar ‘Anadilim Aşk’, ‘İçinde Aşk Var’ ve ‘33/3 Başka’ albümlerini çıkardı. (0216 556 98 00, biletler 30 YTL) F Cenk Durmazel’in Malt’ı albüm çıkardı 90’lı yıllarda Badluck grubunun solistliğini yapan, ekranların tanınan simalarından Cenk Durmazel’in topluluğu Malt 7 Mart Çarşamba akşamı İzmir Oozevenue’de sahne alacak. Aynı gece Hayko Cepkin ve Özlem Tekin de konser verecek. Malt 8 Mart Perşembe akşamı da Ankara Saklıkent’te ‘Saklıfest’ etkinliği kapsamında müzikseverlerle buluşacak. Topluluk ilk albümünü de Pasaj Müzik etiketiyle çıkardı. K Caz dokunuşları Kent Orkestrası’nın ve TRT Caz Orkestrası’nın solistliğini yapan Zeliha Sunal 6 Mart Salı akşamı saat 21.30’da Nardis’de müzikseverler ile buluşacak. Sanatçı; Gökhan Ketenci, Tolga Tümözen, Yılmaz Tümözen, Metin Arıgül, Murat Özgün ve Nazmi Sunal ile caz şarkılarından, Broadway müzikallerinden ve film müziklerinden oluşan geniş bir repertuar sunacak. (0212 244 63 27, biletler 20 ve 10 YTL) Konser salonlarındaki sigara terörü A: “Sigaranızın dumanını olduğu gibi yüzüme üflüyorsunuz, farkında mısınız?” kzulal?yahoo.com B: “Sigara içmek yasak mı burda? Böyleleri gelmiş konsere, yazık olmuş! Evde oturmalı bunlar!” Beyoğlu’nda bir konser salonunda geçen bu diyalogda ben, acı kokulu sigara dumanının bombardımanı altında kalıp neye uğradığını şaşıran A’yım. Karşımdaki de yirmili yaşlarında gözüken bir bayan. Buna benzer diyaloglar giderek yaygınlaştığı ve konser salonlarında terör estirdiği için, sonunda bu konu hakkında yazmaya karar verdim. Aslında gazetenin cumartesi günleri yayımladığı bu ekin, daha çok insanlara hayatın güzel yanlarını yansıtması hoşuma gidiyor. Zaten yeterince sorunlarla boğuşan insanlar, en azından hafta sonu kültür ve sanat haberleriyle biraz olsun rahatlayabilirler diye umuyorum. Fakat bu hafta, bazılarının hiç hoşuna gitmeyeceğini bilsem de, olumsuz bir yazı yazacağım. Çünkü bazen olumsuzluğu yazmamanın kendisi, sonunda en büyük olumsuzluğu yaratabiliyor. Ben, hem işim gereği, hem de sevdiğim müzisyenleri canlı dinlemekten çok zevk aldığım için sık sık konserlere gidiyorum. Fakat sigara dumanı yüzünden her defasında hevesim kursağımda kalıyor. Ne yazık ki bu, benim kişisel bir sorunum olmaktan çok öte, birçok insanın ortak şikayeti. O nedenle, bu yazıyı benim gibi düşünenler adına yazıyorum. ZÜLAL KALKANDELEN Telefon Tel Aviv Joshua Eustis ve Charles Cooper’dan oluşan ‘Telefon Tel Aviv’ bu akşam saat 23.00’de Babylon’da konser verecek. 1999 yılından beri birlikte çalışan ikili Nine Inch Nails, Apparat, A Perfect Circle ve Slicker gibi isimlerin şarkılarına yeni düzenlemeler yaptı. Ayrıca yönetmen Kyle Cooper’ın ‘New Port South’ adlı filmi için bir soundtrack gerçekleştirdiler. Konserin öncesinde ve sonrasında Murat Uncuoğlu müzikseverler ile olacak. (0212 292 73 68, biletler 30 ve 20 YTL) Backstage Sluts gözlerimden yaşlar akmasına ve midemin bulanmasına neden olan o acı dumanla. Çok sevdiğim ve günlerce heyecanla beklediğim Echo & the Bunnymen konseri sona ermeden salonu terk etmeme neden olan o dayanılması olanaksız dumanla. Sorun öyle boyutlara varmış durumda ki, sanki başkalarının sağlığını tehdit eden davranıştan sigara içmeyenler sorumluymuş gibi, onların konser salonlarına gelmemesi istenebiliyor! Oysa sigara içmeyenler içenlere, “evinizde oturun, gelmeyin konsere” demiyor, sadece sigarayı kapalı alanda içmemelerini istiyorlar. Kent içinde beraber yaşamanın ana kuralının başkalarına saygıdan geçtiğini unutan bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. İnsanlar artık kendisine benzemeyene, kendisi gibi davranmayana hoşgörüyle yaklaşamaz oldu. Bu soruna, “Sigara içmiyorsan gelme konsere, evinde otur!” diyecek kadar faşizan bir yaklaşımla herhangi bir çözüm bulunabilir mi? ifadesiyle tanımlaması… Ama inanın, artık 2007 yılında bu hiç de “cool” değil. Bir zamanlar öyle görülüyordu belki. Hollywood filmlerinde John Wayne’i ya da Humphrey Bogart’ı kısık gözleriyle sigara dumanını havaya üflerken gören insanlar etkileniyordu mutlaka. Gerçi filmlerde hala böyle sahneler var. Sigara paketlerinin üzerinde kocaman harflerle yazan, “Sigara Öldürür” yazısına karşın, neden hala insanların bir de üstüne para vererek onu içmeye devam ettiklerini soruyorum kendime. Filmlerde rol alan aktörlerin yanı sıra, konserlerde kimi müzisyenler de kendisine hayran gençlere bakarak sigarasını tüttürüyor. İdolleri, arkadaşları, aile bireyleri içiyorsa onlar neden içmesin? Bir de bakıyorsunuz, hemen her konserde, salonun girişinde bir sigara firmasının renkli ışıklarla süslü standı kurulmuş; parlak, seksi kıyafetler içindeki genç kızlar gelen geçene bedava çakmak dağıtıyor. Çünkü o firma konsere sponsor olmuş… Reklam yapılacak… Dünyada günde 11 bin, yılda 4 milyon kişi sigara yüzünden ölürken, bazıları sırf pasif içici olma nedeniyle sağlığını kaybedip, ağır bedeller öderken, birileri de para kazanacak. Bu çark ve sistem böyle dönecek… Siz bunu mu “cool” buluyorsunuz? Prodigy’nin ‘Warning’ şarkısına yaptıkları düzenleme ile gündemde olan Backstage Sluts bu akşam saat 23.00’de İndigo’ya konuk olacak. Paul Headcleaner, Jason Laidback ve Robin 12Tree’den oluşan topluluk; Stevie Wonder, Prince, Chemical Brothers, Charlatans, Rage Against The Machine ve Kanye West gibi isimlere de düzenlemeler yaptı. (0212 245 13 07, biletler 25 ve 20 YTL) TOPLUM İÇİNDE YAŞAMAK Gazetelerde geçen günlerde çıkan bir haberle karşılaşmışsınızdır; Fransa gibi sigarayı icat eden bir ülkede bile artık kamuya açık kapalı alanlarda sigara içilmesi yasaklandı. Avrupa’nın birçok ülkesinde ve Amerika’da artık bu konu tartışılmıyor bile. Nedeni basit. Burada sigaranın insan sağlığına verdiği zararları ortaya koyan bilimsel gerçekleri sıralayacak değilim. Bu gerçekleri bilerek sigara içme tercihinde bulunanlara bir diyeceğim yok. Elbette, her birey sigara içip içmeme konusunda kendi tercihini yapmakta serbesttir. Fakat kapalı bir alanda bir arada bulunmak durumunda kaldığımızda, bir başkası içiyor diye ben de onun dumanını solumak zorunda olmamalıyım. Bu kadar açık aslında. Hep söylenir ya; birisinin özgürlüğü bir başkasının özgürlüğünü engellememelidir. “Niye bu kadar büyütüyorsun?” diye soranlar olabilir. “Sigara dumanının üzerine yapışan kokusundan rahatsız oluyorsan konserden sonra evine git, gir banyoya yıkan, temizlen. Kıyafetlerini de at makineye yıka, paltonu kuru temizlemeciye gönder” diyebilirsiniz. Bunları zaten yapıyorum ama benim asıl sorunum, solumak zorunda kaldığım, genzimden geçerek Roxy’de parti ‘Levi’s® Time Travel Party’ 9 Mart Cuma akşamı Roxy’de yapılacak. Saat 22.00’den sabah 04.00’e kadar dj Kaan müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Gecenin bilet fiyatları 35 YTL. (0212 249 12 83) DÖNEN ÇARKLAR VE SİGARA Gittiğim konserlerde karşıma çıkan üzücü bir gerçek de, çoğunluğu üniversite öğrencisi olan gençlerin, sigara içmeyi, “hoş, havalı” anlamında kullanılan, yaygın deyimle “cool”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle