22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 12 31/1/07 14:58 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Ege’nin hikayesini Eftelya anlatacak 1935 Kahire doğumlu Costas Ferris, Rum, Kıbrıs, Mısır ve Lübnan etkili yetişme tarzı ile çok kültürlü bir sanat anlayışı kazanmış. Kahire’deki Yunan Okulu’unda çok iyi eğitim alan Ferris, çok fazla dil biliyor ve Yunanistan’da yaşamaya başladığı sıralarda da Yunanlılar tarafından uzun bir süre yadırganmış, “Çünkü onları eleştiriyordum ve o zamanlar eleştirilmekten hoşlanmıyorlardı” diyor. İkinci kuşak bir Rebetissis olan şarkıcı Marika Ninou karakteri üzerinden Rebetik düzenini ve kültürünü anlatan filmi Rembetiko ile de pek çok ödül ve övgü alan Ferris ile ‘Arzın Merkezinde Buluşmalar’ konferansı için İstanbul’a geldiği günlerde konuştuk. Teknoloji Lumix markasıyla dijital fotoğraf makineleri üreten Panasonic, ilk DSLR modeli DMC L1’i tanıttı. 7.4 megapiksellik görüntü algılayıcısıyla 3136 x 2352 piksel çözünülürlükte fotoğraf üretebilen DMC L1, Live View (canlı ön izleme) özelliğiyle kullanıcılara çekim yaparken optik vizör yerine LCD ekranı üzerinden ön izleme yapabiliyor. Modelde görüntüyü sabitlemeye yarayan MEGA O.I.S., objektif değişimi sırasında kamera gövdesine toz girme riskini azaltan SuperSonic Wave Filter, 2.5 inçlik LCD ekran, 1001600 arası ISO değerleri ve 16.9 geniş ekran çekim modu özellikleri bulunuyor. Motorola, yeni modeli Z3 ile telefon özelliklerinin yanı sıra güçlü bir fotoğraf makinesi ve müzik çaları şık ve işlevsel bir tasarımda buluşturuyor. 1600 x 1200 piksellik kalitede fotoğraf çeken 2 megapiksellik kamera kolay kullanım için özel tuşlarlarla kontrol edilebiliyor. Bluetooth stereo kulaklık desteği bulunan müzik çalar, dosya transferi için USB 2.0 bağlantısı kullanıyor ve hafızası 2 GB’a kadar artırılabiliyor. Mavi ve siyah renk seçenekleriyle gelen 113 gr. ağırlığındaki Z3’ün 350 saatlik bekleme süresi bulunuyor. ? Panasonic DMC L1 ZUHAL AYTOLUN göç eden Rumların Yunanistan’da alt kültürden, alt tabakadan kesimle kaynaşmasından ortaya çıkmıştır. Göç eden Rumlar, çok fakirlik çektikleri için yerel halk tarafından kabul edilmemişlerdir. Alt kültürden kanun kaçaklarıyla olmaya ve onlarla bağ kurmaya başladılar. Benim yaşamımla kesiştikleri nokta, fakirlik. Biz de çok fakir bir aileydik ve Mısır, Yunan, Yahudi, Fransızlar ve Maltalılar aynı mahallede yaşıyorduk. Hiç biriyle etnik bir bağ yoktu. Sadece fakirler arasında kurulan bir bağ vardı aramızda ve ben bu yüzden rembetiklerden etkilendim.” Filme ve rembetiklere gelen tepkiler nasıldı? “Rembetiko müziği ilk çıktığında insanlar bunu kabul edemediler; özellikle de burjuva. Hatta rembetikleri lümpen proleterya olarak tanımladılar. Rembetiko müziğini ilk kabul eden ise RAP LAKABI ‘Never on a Sunday’ Kahire müzikalinin yaratıcısı doğumlusunuz, anneniz Manos Hadjidakis. Kıbrıslı, babanız 1948’de rembetiko İskenderiyeli, müziğini tanıdı ve Yunanistan’da destekledi. Ondan sonra yaşıyorsunuz, anadiliniz Yunanistan’ın bazı insanlar ‘olabilir’ ve vatanınız demeye başladılar, en çok Yunanistan... Bu diğerleri ise hala kabul kültürlerden hangisi konuşulan etmiyordu. 1983’te sanat anlayışınızda ben Rembetiko’yu yönetmenlerinden daha yoğun? yaptığım zaman “Beni en fazla Costas Ferris’in yeniden doğuşu etkileyen Kahire’deki yeni projesi yakaladı ve bütün Yunan okuluydu. dünya tarafından kabul Deniz Kızı Kahire’nin kozmopolit görmeye başladı. Şuanda yapısı gerçekten de çok Eftelya... Yunanistan’da ‘Rembetiko etkileyici. Farklı kültürlerden bizim en iyi müziğimizdir’ farklı medeniyetlerden insanlar deniyor. İşte bu benim zaferim.” bir yerde buluşmuş. Yunanistan Konferansın içeriği ‘Yerelden benim için sorunluydu çünkü onları Evrensel’e’ olduğu için bu konudan da eleştiriyordum ki o zamanlar onlar bu bahsetmek istiyorum. Sinema yerelden kadar eleştirilmekten hoşlanmıyorlardı. beslenebiliyor mu? Yunanistan’daki insanların ilk “Sadece sinemada değil, müzikte, yaşadıkları şok, çok iyi eğitimli resimde ve birçok sanatsal alanda da, olmamdı. Kahire’de Yunan okulunda uluslararası bir şeyi satamazsın. Çünkü birçok dili öğrendik; Arapça, İngilizce, bu onlarda zaten var. Kendi köklerinize Fransızca çok iyi bir eğitim aldık. bakıp, onun kaynağından bir şeyleri Yunanistan’daki pek çok yansıtmak gerekir. Bu yüzden üniversiteliden çok daha iyi küreselleşmeden bahsediyorsak, bunu eğitimliydik. Bu yüzden ilk başlarda gerçekleştirmek için kendi kabul etmediler beni ve bana takma köklerimizde var olan şeyi satarak adla hitap etmeye başladılar: Arap.” yapabiliriz. Bunun için de şarktan Rembetiklere ilginiz nasıl başladı? beslenip, kendi etnik yapımıza Size göre nasıl bir film Rembetiko? dönmemiz lazım.” “Rembetiko müziği, 1922’den sonra ? Kayar kapaklı Z3 A Yeni projeleriniz neler? “Fellini tarzında bir proje üzerinde çalışıyorum şu anda. İlk çalışmam otobiyografik bir çalışma olan ‘Nil’in Çocukları Limon Köprüsü’. Kahireli ufak bir çocuğun, kendisiyle gurur duyan bir adam olmasını konu ediniyor. Limon Köprüsü, bizim mahallemizdeki tren yolunun üzerinden geçen köprüydü. Sorumlu olduğum diğer bir proje de, 11 yaşından beri yarı çıplak bir şekilde şarkı söyleyen Yunanlı şarkıcı Deniz Kızı Eftelya. Onunla ilgili 1922’den sonra hiçbir yerden haber alınamamış. Yaptığım araştırmalar sonunda bazı bulgulara ulaştık. Ali Özgentürk bana deniz kızı bebeği hediye edince çok şaşırmıştım, bunun ne olduğunu sorduğumda, Anadolu Deniz kızı olduğunu söyledi ve daha sonra Kalan Müzik plak şirketinin çıkardığı Denizkızı Eftelya’nın albümünü getirdi. Ondan sonra da çok araştırdım ve 1922’den önce Türk bir kemancıyla evlendiğini ve Türkiye’de kaldığını öğrendim. O dönemde yasaklı olduğu için soprano Eftelya adıyla şarkı söylemiş. Ancak 1930’da Atatürk Denizkızı Eftelya olarak şarkı söyleyebileceğini ilan etmiş. Bu benim için çok etkileyici bir hikaye. İnsanların sefalet içinde nasıl barışçıl olabileceklerini gösteriyor. Rembetiko’yu yaptım denizin bir tarafı, şimdi de Denizkızı Eftelya ile denizin diğer tarafını anlatacağım.” Tesadüfen izini buldum LG Electronics son teknoloji ile ürettiği araç navigasyon sistemlerini tanıttı. Otomobil sürücülerine kullanımı kolay dijital ara yüzler ile yollarını kolayca bulma imkanı sunan LN serisi navigasyon sistemi ayrıca sesli bilgilendirme ile sürüş sırasında oluşabilecek kaza riskini azaltıyor. 4 inçlik TFT LCD dokunmatik ekranı bulunan LN715 modeli, Sirf Star III çip seti ile 2D, 3D ve hem gece hem de gündüz modunda tam harita navigasyonu sağlıyor. 2GB’lık yerleşik hafıza, 1.1 USB girişi ve SD kart yuvasına sahip LN715, 1.4 vatlık hoparlör çıkışı ile 11 dilde sesli rehberlik yapıyor. Son yılların en sıcak kış aylarını geçirdiğimiz bu günlerde küresel ısınmanın ciddiyeti tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Fosil yakıt tüketimi yerine rüzgar ve güneş enerjisi gibi kaynakların gerçek birer alternatif olabileceğini belirten çevreciler bu kez masaüstü için bir ürün tasarladı. Solar Desk Wind Turbine ismindeki vantilatör, üst kısmındaki güneş pili sayesinde başka hiçbir enerji kaynağı kullanmadan çalışabiliyor. Odanızdaki güneş veya lamba ışığını kullanan masaüstü vantilatörü, www.iwantoneofthose.com sitesinden edinilebilir. erdemhs@gmail.com ? LG’den yol desteği ? Çevreci vantilatör İtalya’da marka yaratan Türkler ’lı yıllarda dedelerinin açtığı küçük bir kuyumculuk atölyesi ile mesleği, önce babaları sonra da Mustafa ve Aytaç Kamar kardeşler devralmış. 1969 yılında babaları Apaydın Kamar’ın Karadeniz Ereğli’de açtığı ‘İstanbul Kuyumculuk’ mağazasıyla sektöre ilk adımlarını atan Kamar kardeşler, 1980 yılında İstanbul’da Motif Kuyumculuk olarak girmiş işin içine. Üretim ve ihracat ağırlıklı çalışan Motif Kuyumculuk, 1997 yılında, Motif için üretim yapan Roberto Bravo isimli İtalya’daki küçük ve butik bir atölyenin isim ve marka haklarını satın alarak, yenilikçi ve özgün tarzıyla, bu markayı dünyaca tanınır hale getirmişler. Kuyumcuların zamanla hep yatırıma yönelik, her yerde bulunabilir, standart takılar ürettiğini söyleyen Aytaç Kamar, daha farklı tasarımlar ve yeniliklerle yollarına devam etmeye ve bu anlamda da mücevheri yatırım olarak değil, estetik bir değer üretmekte araç olarak algılanmasını sağlamayı 1940 amaçladıklarını söylüyor. Bu yüzden de tasarım ve konsept ürün ağırlıklı çalışıyor Kamar Kardeşler. Türkiye’de 24 ilde, 60 satış noktasında hizmet veren Roberto Bravo çatısı altında çok sayıda özgün markaya da ulaşmak mümkün; Rosato, Laurentia, Lorenzo Moraro, Ronco, Nanis, Vaschieri, Maco’s, Fope, Effe Due, Vezzaro, Il Gioiello Creazioni, Dragoni Ezio Genero, Fraccari, Unoaerre, Superoro. Roberto Bravo bünyesinde pek çok yenilikçi ve öncü çalışmadan bahsedilebilir. Markanın, en önemli özelliklerinden biri de modaya uygun mücevherler tasarlamaları. Yurtdışında moda tasarım danışmanlığı yapan TGF ile birlikte çalışan Kamar Kardeşler, iki yıllık süreçte tekstilde moda renkler ve ürünlerle ilgili öngörüleriyle destek alıp, modaya uygun takı tasarlıyor. Başka bir özelliği de Türk toplumunu Aquamarine, Opal, Turmalin gibi fazla bilinmeyen taşlarla tanıştırmaları. Altın olmadığı için çok fazla rağbet görmeyen taşların yaşamlarımıza estetik bir unsur olarak dahil olmalarını sağladıklarını söylüyor Aytaç Kamar. 2007 modelleri Kamar, mücevher modasının temelinde mutlaka doğa, kültür ve yaşam stillerinin de olması gerektiğini söylüyor. Markanın 2007 yılı için öngördüğü iki ana tema var: Kültürel Miras ve Egzotik Doğa. Kültürel miras konseptinde, tarih, kültür ve arkeolojiden esinlenerek geleneksel malzemeler kullanılıyor. Geçmişe ait öykülerin, efsanelerin gösterişli ve soylu dünyası modern bir yorumla yansıtılıyor. Metallerde sarının tonları sıklıkla kullanılırken, değerli ve yarı değerli taşlarda daha soluk ve pastel renklere ağırlık verilmiş. Egzotik Doğa tasarımlarında ise hedef iç huzur. Egzotik bitkilerden hayvanlara, çiçek motiflerinden böcek ve kelebek motiflerine kadar pek çok detayı bu mücevherlerde görebilirsiniz. Roberto Bravo, egzotik doğa ve kültürel miras temalarıyla canlandırdıkları Nuh’un Gemisi koleksiyonunda, çiçeklerden böceklere, kelebeklerden kuşlara ve her hayvandan birer çift olmak üzere kullanarak, bu doğa figürlerini estetize edip mücevhere dönüştürmüş. “Hepimizin bir parçası olduğu eski bir efsaneyi tekrar yaşatmayı düşledik ve efsaneyi, içinde çeşitli gizemleri barındıran değerli taşların çok renkli dünyası ile tekrar anlatmayı denedik” diyor Kamar koleksiyon için. Nuh’un Gemisi koleksiyonunda, gemide olanların modern yorumlarını bulabilirsiniz: Yakut, zümrüt ve safir kelebekler, mineli ve pırlantalı çiçekler, yusufçuklar, gümüş ve altın yapraklar, inciler ve pırlantalarla bezenmiş kertenkeleler, uğur böcekleri, arılar... Bu ışıltılı koleksiyonu çok ağır ve gösterişli olarak düşünmeyin, çok ince işçilikle bezenmiş narin, hafif ve doğal takılar... Kamar, koleksiyonun en önemli özelliğinin üretimde ilk kez Osmanlı döneminde kullanılan sıcak mine tekniğini kullanmak olduğunu söylüyor. Bu tekniği de özü ve masumiyeti koruma kavramının vurgulanması için kullanmışlar. Nuh’un Gemisi koleksiyonu RİFAT MUTLU rifatmutlu?hotmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle