Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 03 14/2/07 17:00 Page 1 CUMARTESİ EKİ 3 CMYK 17 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ 3 Teknoloji ? Dar mutfaklara çözüm Bosch’un 45 santimetre genişliğindeki yeni bulaşık makinesi ‘SRS 53E12’, dar alanlı küçük mutfaklar için tasarlanmış. Standart 60 santimetre genişliğindeki bulaşık makinelerinin sunduğu performansın aynısını sunan model, dokuz kişilik yemek takımını yıkama imkanı sağlıyor. Beş farklı programla yıkama, alt sepette katlanabilir iki adet raf, yüksekliği ayarlanabilir üst sepet, Bosch’a özel garantili ‘AquaStop’ su emniyet sistemi, A enerji harcama seviyesi, SRS 53E12’nin küçük yapısına rağmen özelliklerinden ödün vermediğini gösteriyor. SRS 53E12, 1.063,23 YTL’lik fiyatla satışa sunuldu. Seçilmiş bir yalnızlık yaşıyorum Başrollerinde Uğur Yücel ve Özgü Namal’ın yer aldığı Polis filmi dün 100 kopya ile gösterime Polis girdi. Senaryosu ve yönetimiyle izleyiciye farklı filminde Haluk Bilginer’in canlandırdığı bir bakış açısı sunan filmde kritik rollerden başrol karakteri Musa Rami’nin birinde de Settar Tanrıöğen bulunuyor. yıllarca takip ettiği Hayri Hani Bir Demet Tiyatro’nun Saldıray abisi, en son adındaki kiralık katili oynuyorum. ‘reyting tanrısına’ kurban gitmeden önce Karınca Rami sonunda gelip Hayri’den bir Yuvası adlı dizide oynuyordu. Beyaz perdede ilk olarak adamı öldürmek için yardım istiyor Eşkiya’da gözüktü, Uğur Yücel’in Yazı Tura’sında da ama işler bekledikleri gibi gitmiyor. yer aldı. Sadece onlar mı, geçen yıl Hayatımın Sonunda büyük bir süpriz var. Film Kadınısın, 2 Süper Film Birden, Kader ve Takva’da çok iyi oldu, iyi bir kadrosu, farklı bir izledik onu. Bundan sonra da birçok filmde göreceğiz anlatım tarzı var. Hepimizin içinde bulunduğu genel sevgisizlik ve şiddet kendisini, çünkü yönetmenlerin önem verdiği eğilimini işliyor. Şiddet önemle karakter oyuncusu tanımına birebir uyuyor Settar değinmemiz gereken bir konu, Tanrıöğen. benim kızım öğretmeni kafasına Saldıray abiyle çok popüler olmanız sizin için iyi mi vurduğu zaman ‘Ama acıtmadı ki’ oldu kötü mü? diyor. Ona acıtmasının değil vurmuş olmasının “Başıma gelen herşeyin iyi olduğunu düşünüyorum. önemli olduğunu anlatmamız gerek. Şiddetin Öyle olması gerektiği için öyle oluyor. Sıkılacağım bir dozu değil toplum tarafından karakteri hiçbir zaman kanıksanması büyük sorun. oynamadım, bu konuda titizim Karınca Yuvası’nın çünkü oyunculuğu keyif almak reyting kurbanı için yapıyorum. Şu ana kadar Engin olmasından yakınıyor yaşamımda herşey denk gitti, Günaydın’ın yazdığı bulunmak istediğim ‘Hücreler’ adında bir oyun var Settar Tanrıöğen: ama şimdilik rafa kaldırdık. Çünkü bu yerdeyim.” “Galiba çok tanrılı dizi trafiğinden bir türlü sağlıklı prova Bir rolü kabul yapamadık. Oyun bi adamın içindeki hücrelerin dönem devam ediyor, ederken dikkat arasında geçiyor. İnsan çok güçlü bir varlık ama ettiğiniz kriterleriniz bir sürü tanrı var, bunun farkında değil, ne? reyting tanrısı da çünkü sistem bunu “Öncelikle unutturmak için harıl harıl bunlardan biri. Diziler projenin bütününe çalışıyor. Sevgisiz, şiddet ve reklamların bakıyorum. O filmin dolu, tüketim saplantılı noktaya getiren kapitalizm nereden hareketle sayesinde kiranı, son günlerini yaşıyor. Artık yapılmak istendiğine faturanı ödüyorsun, nereye ne satacağını bakıyorum. Eğer bilemiyor ama tüketimin de sınırları olmalı. Bir çocuğuna bakıyorsun, benim yandan Irak örneğinde olduğu gibi pazarlarını yok insana nefes aldırıyor onaylamayacağım bir ediyor, diğer yandan özkaynakları tüketiyor. yani. Yoksa televizyon yerse zaten içinde Kapitalizm kendini döndüremiyor, iflasın olmuyorum. Oynadığım eşiğine geldi.” kanallarını işporta rolün büyüklüğü de tezgâhı gibi önemli değil. Zaten şu ana dek bir filmin tamamına görüyorum, seyirciye “Eğer yararlı bir şey anlatmak yayılan bir karakter de bir karakter veya oynamadım.” durumun altına gerçekliği gibi bir dertleri yok.” Başrol oynayacağınız bir döşemezseniz oturmayan bir yer kalır. filmi bekliyor musunuz? Saldıray mesela karikatür bir karakterdi ama altında sahi bir insan var. Aslında benim belli bir “Kısmet, olabilir ama böyle bir derdim yok. Zaten ben kalıbım yok, komedyen gibi tanımları, etiketleri kendimi yardımcı rollerle de ifade ediyorum. Bir doğru bulmuyorum. Bu etiketleri koyanlar genelde karakteri laf olsun diye koyamazsın, dramatik akışa hazırcı ve tembel yapımcı ve yönetmenler. Mesela bana uyumu önemlidir.” elli bin tane Saldıray teklifi Ciddi bir hayran kitleniz oluştu. geldi hiçbirini kabul etmedim. “Bu çok güzel birşey. İnsana ‘Ulan doğru Ben bir oyuncuyum ve içimde yoldayım dedirtiyor.’ Tamam seçilmiş bir yalnızlığım bir milyon tane karakter var ve bunların bir çoğunu da var ama anlaşılmakta hoşuna gidiyor insanın.” oynamadan ölüp gideceğim. ‘Seçilmiş bir yalnızlık’ neden var? Niçin bir kere yaptığımın “İnsanlar düşünmeden yaşıyor, ilişkilerin çoğu aynısını bir daha yapayım? Bir plastik. Bu da belki insanların suçu değil ama filmin çok insan tarafından herkesi düzeltmek de bir ömüre sığmaz. Aşkı bilen izlenmesi güzel birşey ama sırf bu yüzden film yapıldığı çok yok, unutturuldu insanlara. Alt cümlelerin zaman film olmuyor. Şükürler olsun ki onların hiçbirinin seviyesi çok düşük, erkek seni seviyorum derken içinde olmadım. Türk filmleri hele hele dünyada pazar ‘Yanımda iyi durursun’ demek istiyor. Kadın seni bulduğunda çok farklı olacak. Mesela Takva seviyorum derken ‘Beni iyi korur, bana iyi bakarsın’ Berlin’de gösterilecek ve nasıl tepki alacağını çok merak ediyorum. Sınırlar çizilmiş ama demek istiyor. Mesela Hayatımın Kadınısın ve Kader’de biz bu sınırların içinde değiliz. Bu geleceği düşünmeden, ilişkinin getireceklerini yeryüzünde yaşıyoruz, umursamadan yaşanan gerçek aşklar anlatılıyor. Aşk bana öncelikle insanız.” göre genel bir kavramdır, ya aşıksındır ya da değil. Bir kızdan hoşlanarak aşık olunmaz, aşk her zaman insanın içindedir.” ERDEM KOCA Kiralık katil Hayri Tiyatro projesi Turkcell işbirliği ile piyasaya sunulan BlackBerry Pearl, bir cep telefonundan çok daha fazlasını sunuyor. 1,3 megapiksellik kamera ve multimedya olanaklarıyla donatılmış BlackBerry Pearl, profesyonellere işlerini dışarıda da takip etme olanağını veriyor. MP3 ve ACC formatındaki müzik dosyaları ile MPEG4 ve H.263 formatındaki video dosyalarını destekleyen BlackBerry Pearl, sesle arama, konferans görüşmesi ve çağrı aktarma gibi özelliklere sahip. Model ‘push’ teknolojisi sayesinde kullanıcılara hareket halindeyken bile eposta hesaplarına erişim sağlıyor. Dünyanın en büyük yolcu uçağı Airbus A380 basın tanıtım uçuşunu gerçekleştirdi. İlk ticari uçuşunu yıl sonunda Singapur Havayolları ile yapacak olan A380, talebe göre 550 ile 850 arasında yolcu taşıyabilecek. 73 metre uzunluğunda ve 24 metre yüksekliğindeki uçağın genişliği ise kanatlarla birlikte yaklaşık 80 metre. 4 motoru bulunan uçak 310 ton yakıt alabiliyor. Avrupa’dan Avustralya’ya aktarmasız uçabilecek olan A380, aralıksız 15 bin kilometre havada kalabiliyor. Asus, 12 inç büyüklüğündeki yeni modeli W5Fe’nin kapağında bulunan ikinci ekranıyla yeni bir dizüstü bilgisayar deneyimi sunuyor. İkinci ekranla bilgisayara çabuk ve kolay erişimi hedefleyen Asus, Microsoft’un yeni işletim sistemi Vista’yı maksimum performansta kullanıyor. Intel Centrino Duo işlemcilerin güç verdiği W5Fe’de 1536 MB’a kadar artırlabilen bellek, entegre 1.3 megapiksel web kamerası ve 160 GB hard disk bulunuyor. Kapağındaki 2.8 inç büyüklüğündeki ikinci LCD ekranından görüntülenen SideShow adındaki bağımsız işletim sistemi bilgisayar açılmadan da çalıştırılabilen model, kullanıcılara istenilen dosya ve uygulamalara pratik erişim sunuyor. erdemhs@gmail.com ? Telefondan fazlası ? A380 havalandı İçimde bir milyon tane karakter var ? Çift ekranlı Asus Derneğe yardım, bir poşet mama almak veya üye olup ayda 20 YTL aidat vermek kadar kolay. Hayvan almak için petshoplar yerine barınakları tercih etmek de bir çözüm yolu. (0 216 449 90 52) info@barinak.gen.tr yuvaariyorum. blogspot.com SİNEM DÖNMEZ Sayıları gün geçtikçe artan birçok gönüllünün oluşturduğu sivil toplum kuruluşları, barınak ve sokaklarda açlıkla mücadele eden ölüme terkedilen, çoğu zaman işkence gören hayvanlara yardım için el ele vermeye başladı. Bu atılımın en önemli örneklerinden biri de ‘Barınak Gönüllüleri ve Hayvanlara Yaşam Hakkı Derneği’nin yürüttüğü Kalbimiz Sokakta Atıyor kampanyası. Bundan üç yıl önce bir platform olarak kurulan ve bir yıl gibi bir süre içinde dernek haline gelen ‘Barınak Gönüllüleri ve Hayvanlara Yaşam Hakkı Derneği’, sokaklardaki ve barınaklardaki hayvanlara yaşama hakkını geri vermek için uğraşıyor. Dernek, sokak hayvanı sorununun çözülmesi, Türkiye’deki hayvan hakları ihlallerinin engellenmesi, barınak ve rehabilitasyon merkezlerinin iyileştirilmesi için çalışıyor. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasından, tecavüze uğramış, kaza geçirmiş veya işkence görmüş hayvanların tedavilerine, sahiplendirilmelerine ve son olarak toplumun hayvanseverlik ve hayvan hakları konusunda bilinçlendirilmesine kadar pek çok sahada mücadele veriyor. KATİLİM KİM? En başında tek sorunun barınaklardaki hayvanların elverişsiz koşulları olduğunu sandıklarını belirten derneğin genel sekreteri Yağmur Özgür Güven, “Onları düzeltirsek sorun çözülür diye düşünüyorduk, fakat işin içine girdikçe asıl problemin insanların hayvanlara ve hayvan haklarına bakışında olduğunu fark ettik. Örneğin, 2004 yılında AB Uyum Yasaları kapsamında 5199 sayılı bir yasa çıkarıldı, fakat bu yasanın yönetmeliği yok. Dolayısıyla uygulanamıyor” diyor. Geçen yıl belediyelerin itlafına karşı çıkmak ve söz konusu yasa balondur demek için Ankara’da PETA (Hayvanlara Etik Davranış İçin Mücadele Edenler Birliği) tarafından da desteklenen ‘Katilim Kim’ adındaki protesto yürüyüşü derneğin sesinin yükseldiği ilk eylem olmuş. 1500 hayvanseverin, 82 sivil toplum kuruluşunun bir araya geldiği bu yürüyüşün ardından yasanın yönetmeliği çıktı ancak hala uygulanmıyor. Derneğin şu an yürüttüğü en önemli kampanya ‘Kalbimiz Sokakta Atıyor’, MFÖ, Sertab Erener, Athena, Keremcem, Teoman, Levent Yüksel, Yonca Evcimik, Yaşar gibi ünlü isimlerin sokak hayvanlarıyla çektirdiği fotoğraflarla toplumun her kesimine ulaşmayı ve hayvan hakları konusunda ‘farkındalık yaratmayı’ amaçlıyor. Reklam fotoğrafçısı Şevket Kızıldağ’ın çekimlerini üstlendiği kampanya çekilecek yeni fotoğraflarla ve yaz aylarında BKM desteğiyle düzenlenecek konserlerle devam edecek. Dernek başkanı Jale Güven, en büyük zorluğun Türk toplumunun duyarsızlığını yenmek olduğunu söylerken, “Asıl sorun beyinlerde, biz bu intibayı değiştirmeye çalışıyoruz. İnsan hakları, yoksulluk, işsizlik bir kenarda dururken hayvan hakları çok lüks bir konu gibi geliyor ama bu da uygarlık göstergesinin bir parçası; insanlar bunu kabul ettiği sürece hep birlikte ayağa kalkacağız. Evindeki çocuğa tokat atan adam sokaktaki köpeğe de tekme atıyor. Bu işin ucu, eğitimsizliğe, bastırılmışlığa, yoksulluğa kadar uzanıyor. Yolda yürürken kaldırımda yatan kaza geçirmiş bir köpeği veya bir gözü kör kediyi kimse farketmiyor. Halbuki o sokak hayvanı tedavi ettirilebilir hatta bir aileye verilebilir. Ayrıca belediyeler de büyük engel yaratıyor. Bir kişi bile sokak köpeklerinden rahatsız oluyorum diye şikayet olsa sorgusuz sualsiz zehirliyorlar. İtlaf, belediyelerin belki de en başarılı çalıştığı konu. Kanalizasyonumuz patladı deseniz gelmezler ama köpek havlıyor dediğiniz anda semtinizdeler. Üstelik, kısırlaştırmak için kullandıklar iğnelerin içindeki ilacın dozunu artırarak sokak hayvanlarını öldürüyorlar ve bu ispatlanamıyor” diyor. Dernek bugüne dek başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde barınak ve rehabilitasyon merkezlerinin iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yürütmüş, 200’ün üstünde hayvanı tedavi ettirmiş, 100’e yakın sahipsiz hayvana yuva sağlamış ve şu an kendi olanaklarıyla sürdürdükleri etkinliklerini duyurmak ve genişletmek için daha fazla gönüllüye ihtiyaç duyuyor. RİFAT MUTLU rifatmutlu?hotmail.com