Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 12 14/2/07 16:48 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Sahnede süpermen gibiyim! AYÇA TEZER İlk olarak 1995 yılında ‘Ben Bahara Hazırım’ adlı albümü ve cıvıl cıvıl, sevimli, hareketli tavırlarıyla tanıdık Pınar Aylin’i. Ardından sırayla ‘Güneşten’, ‘Ay Işığında’, ‘Çöl Fırtınası’ ve son olarak da No. 5 adlı albümleriyle gönlümüzde taht kurdu. Şimdi de Pınar Aylin, çok yakın bir zamanda altıncı albümüyle ayranlarının karşısına çıkacağının müjdesini veriyor. Şu anda albümün stüdyo çalışmalarıyla ilgilendiğini söyleyen Aylin, albümün Mayıs ayında tamamlanacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aslında albümü mart, nisan gibi çıkarmayı planlıyorduk. Ama ‘Buzda Dans’ yarışması nedeniyle kamptaki sporcular gibi çalıştık. Bundan dolayı albüm çalışmaları biraz uzadı. Ama mayısa yetiştireceğiz. Bu albümde 8 bestem var. Cüneyt Çakım ve Aslı Zen’den de birer beste aldık. Aranjörüm daha önceki albümlerde olduğu gibi Aytekin Kurt. Bu bir yaz albümü olacağı için daha hareketli parçalara yer verdik. Değişik bir sound uygulamaya karar verdik. Bu hip hop, R&B tadında bir albüm olacak.” Bir sanatçının kendi bestesini yapabilmesini büyük bir avantaj olarak gördüğünü diye getiren sanatçı, böylece “Doğru şarkıyı bulabilecek miyim?” tedirginliğini yaşamadığını vurguluyor. Yaşayan kapılar K Kale Kilit’in ‘Yaşayan Kapılar’ kitabı da, apı ve kilit sektörünün önde gelen Divriği’nin Timisi Köyü’ndeki ahşap firması Kale Kilit, Türkiye’nin dört kapılardan başlıyor. İç Anadolu’dan bir yanındaki tarihi kapı, kilit ve başlayarak tüm bölgeleri inceleyen tokmakları fotoğraf karelerinde kitapta fotoğrafların yanında kapılar ölümsüzleştirerek ‘Yaşayan Kapılar’ ile ilgili açıklamalar da yer adında bir kitap haline getirdi. Safranbolu’da alıyor. Unicef’in koruması Medeniyet tarihine katkı altındaki Divriği Ulucami, yapması amaçlanan kitapta Selçuklu ve Selçuklu döneminin yayın editörlüğü Mehmet Osmanlı dönemi mimarisini yansıtan Ören’e, fotoğraflar ise Haluk Özözlü’ye ait. Kale demir işçiliğini yansıtan yapısıyla dikkat çeken kapılarda tok sesli büyük fotoğraflar arasında. Kilit Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özgür tokmak, kapıyı çalanın Mimarı Ahlat’lı Hürremşah’ın baş yapıtı kitabın uzun bir emeğin erkek, küçük tokmak olarak değerlendirilen sonucunda hazırlandığını ise misafirin kadın cami, kapıları üzerindeki belirterek; ‘’Anadolu’nun olduğunu haber taş işçiliği, zengin çiçek, tarihine farklı bir bakış bitki ve yıldız motifleriyle sunmanın mutluluğu veriyor dikkat çekiyor. İstanbul’da içindeyiz. Sadece kapı, tokmak bulunan Küçüksu Kasrı’nın, ya da kilit olmayıp aslında diğer saray yapılarının herbiri birer yaşam aksine dökme olan hikayesi olan bu kapısı 1857’den çalışmaların bir bugüne dek arada toplandığı zerafetini kitabımızı keyifle koruyabilmiş. okumanızı Farklı kültürlerin diliyorum’’ diyor. etkisinin Kitapta, 600 görülebildiği çalışması İstanbul Tünel’deki arasından seçilen insan başı biçimli 200 kadar kapı tokmakları antik fotoğrafına yer heykelleri anımsatarak verilen Haluk Özözlü sokaklara renk katıyor. ise binlerce kilometre kat Bursa Gümüştepe’deki ay ettiği yolculuklarında yıldızlı kapıların geçmişi ise 150 zamana meydan okuyan bina, yıl önceye kadar dayanıyor. kapı ve tokmaklardan fazlasıyla Safronbolu’da kullanım amaçlarına göre etkilenmiş: ‘’Mimari üslubu, yapı şekillenmiş kapı tokmakları ev sahibi malzemesi ve ahşap işçiliği ile hakkında bilgi verirken, Selçuklu ve olağanüstü güzellikteki kapı ve Osmanlı dönemi demir işçiliğini tokmaklar, Türk, Rum ve Ermeni yansıtıyor. Ayrıca tok sesli büyük ustaların hünerli ellerinden çıkmış tokmak, kapıyı çalanın erkek, küçük başlı başına birer sanat eserini tokmak ise misafirin kadın olduğunu andırıyor. Günümüzde zilli, diafonlu ya haber veriyor. Yüzyıllar boyunca Türk da kameralı kapıların hiçbirisi eski insanının geleneksel misafirperverliğiyle kapı tokmaklarının inceliğini açılan kapıları içeren ‘Yaşayan Kapılar’ yansıtmıyor.’’ kitabı, içerdiği görsel zenginliğiyle arşiv 54 yıl önce Sivas’ın Divriği ilçesinden olma özelliği taşıyor. yola çıkıp büyük bir firmaya dönüşen YENİ BİR DİZİ... Bestecilik yönünün kendiliğinden ortaya çıktığını ve tamamıyla “Allah vergisi” olduğunu belirten Pınar Aylin, “Ne kadar bir şeye kendini verir, ona yoğunlaşırsan o kadar gelişiyor. İlk başlarda potansiyelimin farkında değildim, bir albümün yüzde seksenini kendim yapabileceğimi aklıma bile getirmezdim. Ama ona odaklandıktan sonra devamlı üretmeye başladım. Ve gün gittikçe daha tatmin edici işler ortaya çıkarıyorsunuz” diye düşüncelerini açıklıyor. Sahnede kendini “Superman” gibi hissettiğinin söyleyen Aylin, “Beni sahneden iki saatte zor indiriyorlar. Çünkü müthiş bir zevkle ve keyifle şarkı söylüyorum. O yönden bakarsak herhalde hiçbir zaman yüzde yüz profesyonel olamayacağım. Ama öyle olmak da daha çok işime geliyor. Kendimi çok da şanslı hissediyorum” diyor. Yeni bir dizi projenin olduğuna değinen Pınar Aylin, Med Yapım’la görüşmelerin sürdüğünü dile getiriyor ve sözlerini şöyle noktalıyor: “Fatih Aksoy çok cazip bir teklifle geldi bana. Daha tam olarak anlaşmaya varılmadığı için açıklamak istemiyorum ama çocuklara ve çocuk ruhlulara çok hitap edecek, çok eğlenceli bir dizi olacak. Bu proje beni inanılmaz heyecanlandırıyor.” Müzik kariyeri boyunca yalnızca kızı Maya’nın 02 yaş döneminde mesleğine ara verdiğini belirten sanatçı, bunun çok riskli bir karar olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Maya 2 yaşına gelinceye kadar 24 saatimiz birlikte geçti. Bebekliğinin hiçbir evresini kaçırmadım. Bu karar çok riskliydi. Çünkü bir hayran kitleniz var ve sizden beklentileri bulunuyor. Ama hep dedim ki lütfen biraz fedakarlık yapın, çünkü çok özel bir şey için sizi bunu yapıyorum. Dünyada belki de bir daha yaşayamayacağım bir duyguyu hakkını vererek gerektiği şekilde yapmak istedim. Hayranlarımın da bunu anlayışla karşıladığını düşünüyorum. Şu anda Maya beş yaşında. Şimdi kızım ve işim arasındaki dengeyi koruyarak daha rahat işime sarılabiliyorum.” Maya için 2 yıl ara verdi