Katalog

CUMARTESI 05 26/12/07 14:50 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 29 ARALIK 2007 CUMARTESİ 5 Genç gönüllüler, haydi işbaşına! illi Eğitim Bakanlığı, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Procter&Gamble işbirliğiyle, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine sorumluluk bilinci aşılamak amacıyla Türkiye çapında başlatılan “Küçük Adımlar Büyük Yarınlar” projesinde yeni dönem başlıyor. Proje kapsamında, üniversite öğrencisi toplum gönüllüleri, uzmanlardan aldıkları çocuk hakları, çocuklarla çalışmak ve akran FİGEN eğitimleri çerçevesinde, sosyal sorumluluk, gönüllülük ve ekip ATALAY çalışması eğitimlerini ilk ve ortaöğretim öğrencileriyle paylaşarak kendi sorumluluk projelerini gerçekleştirmelerine önderlik edecekler. Projenin yeni döneminde, Türkiye’nin çeşitli illerindeki 408 toplum gönüllüsü üniversite öğrencisi görev alacak. 20 ilde, 34 okulda binin üzerinde gönüllü çocukla yürütülecek eğitim ve etkinliklerde yaşadığı topluma ve çevreye duyarlı,sorunlara çözüm üreten bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunulacak. “Küçük Adımlar Büyük Yarınlar’’ projesinin son aşamasında, öğrencilerin, okullarında birer ‘’Sosyal Sorumluluk Kulübü’’ kurmaları ve böylece yaptıkları çalışmaların sürdürülebilir olması amaçlanıyor. Öğrencilerin, sosyal sorumluluk bilincini ve proje hazırlamayı öğrenecekleri, sıkılmadan, eğlenerek okuyacakları “Küçük Adımlar Büyük Yarınlar” kitabı da okul kütüphanelerine gönderilecek. Böylece daha çok gönüllü yaratılması ve daha çok çocuğa ulaşılması hedefleniyor. M Neden gönüllüyüz? ? Çevremizdeki eksiklikleri görebilmek ve bu eksiklikleri giderebilmek için gönüllüyüz. ? Hepimiz birbirimizden farklı olmamıza rağmen bu farklılıkları önemsemeden, bir araya gelip topluma yararlı bir şeyler yapmak istediğimiz için gönüllüyüz. ? Bir şeyleri olumlu yönde değiştirmek için gönüllüyüz. Elimizi taşın altına koymak için gönüllüyüz. ? Bu toplumda sadece biz olmadığımız ve topluma karşı görevlerimiz olduğu için gönüllüyüz. Yani sosyal sorumluluk bilincine sahip olduğumuz için gönüllüyüz. Öğrencilerden engellilere destek Avrupa Koleji’nin geleneksel Yılbaşı Partisi, bu yıl bedensel engelli öğrencilere destekte bulunmak amacıyla düzenlendi. Öğrenciler, veliler ve bağışta bulunmak isteyen pek çok firmanın bir araya geldiği etkinlikte, Yansımalar Grubu’nun perküsyonisti Engin Gürkey, İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu’yla birlikte konser verdi. Kendi tuğranı kendin yarat Sakıp Sabancı Müzesi işbirliğiyle çocukları sanatla buluşturan oyunlar hazırlayan ‘’Çocukça” sitesi, bu kez müzenin Hat Koleksiyonu’ndan yola çıkarak “Tuğra nedir?” başlıklı bir oyun hazırladı. Sakıp Sabancı Müzesi’nin hat koleksiyonundaki tuğralardan yola çıkılarak hazırlanan oyun, bir yandan padişahın imzası “tuğra”yı tanıtırken, bir yandan da çocukları kendi özgün tuğralarını yaratmaya özendiriyor. www.cocukca.com/oyunlar/index.asp adresinden ve Sakıp Sabancı Müzesi web sitesinden ulaşılabilen oyun üç bölümden oluşuyor. “Tuğra nedir?” başlıklı ilk bölümde çocuklara konuyla ilgili eğitici bilgiler veriliyor. Tuğranın padişahın imzasını simgelediği ve hat sanatçıları tarafından hazırlanan güzel yazı ve süsleme sanatı olduğu anlatılıyor. “Tuğra nelerden oluşur?” bölümünde ise tuğrayı oluşturan bileşenler ve bunların anlamı Sakıp Sabancı Müzesi koleksiyonundaki Sultan 2. Abdülhamit’in tuğrası üzerinden gidilerek tek tek açıklanıyor. En eğlenceli bölüm ise “Sen de yap!” başlığını taşıyor. Bu bölümde çocuklara, kendi ad ve soyadlarını kullanarak “kendi tuğralarını” hazırlama olanağı sunuluyor. Proje nasıl yürütülüyor? Okul yönetimlerinin de desteğiyle gönüllü öğrenciler, haftada en az iki saatlerini “Küçük Adımlar Büyük Yarınlar” projesi için ayırıyor. Proje süresince, eğitimde “yaşayarak öğrenme’’ metodolojisi uygulanıyor. Öğrenciler, Toplum Gönüllüsü gençlerin rehberliğinde, kendi çevrelerinde gördükleri sorunlara yönelik çeşitli sosyal sorumluluk projeleri üretiyorlar. Yapılan çalışmalar, bir şenlikle okuldaki diğer öğrencilere, öğretmenlere ve velilere sunuluyor. Çocuklar! Konsere... Rus besteci Modest Mussorgsky’ın ünlü yapıtı “Bir Sergiden Tablolar” sezon boyunca her ay İş Sanat’ta çocuklarla buluşacak. “Çocuklar İçin Klasik Müzik Konserleri” projesini yoğun istek üzerine bu sezon da sürdüren İş Sanat, sözlerini Yaprak Sandalcı’nın yazdığı, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği, müziğin orkestrasyonunu Serdar Yalçın’ın yaptığı bu görsel şölenle 5 Ocak Cumartesi günü kapılarını çocuklara açıyor. İlk kez bir koro eşliğinde vokal olarak seslendirilecek olan “Bir Sergiden Tablolar” her ay İş Sanat salonunda sahnelenecek. Yine de en güvenlisi uçak Ulaşım araçlarının herhangi biriyle oluşan kaza, kamuoyunun dikkatini ister istemez kazaya uğrayan o araç üzerinde yoğunlaştırıyor. Uçak, tren, otobüs veya otomobil hangi araç olursa olsun, kazayı ne kadar yakından izlemişsek veya olayı medya bize ne kadar yakınlaştırmışsa, etkilenişimiz de bir o kadar fazla oluyor. Geçen haftalarda Isparta’da yaşanan uçak kazasıyla ilgili gelişmeler, o kadar yakından sunuldu ki, ortaya çıkan her ayrıntı bizleri uzun süre meşgul etti. Yayımlanan her fotoğraf, televizyonlardaki her görüntü adeta belleğimize ayrı ayrı kopyalandı. Bu kazayla ilgili her haber, bizde öyle gizli bir etki yaratmış olmalı ki, uçakla seyahat edenlerin oranı, kaza öncesi dönem verileriyle karşılaştırıldığında yüzde 30 düştü. Bu kaza sonrasında, daha alışma aşamasında olduğumuz, özcanyasar?gmail.com rahatlığının ve konforunun farkına yeni yeni vardığımız çağdaş ve teknolojik ulaşım aracıyla aramıza birden mesafe koyuverdik. Her uçak kazası sonrasında olduğu gibi ortaya atılan, teknik yönüyle uçağı, pilotu, hava şartlarını ve havaalanlarını yetersizliklerini konu alan bir dizi eleştiri, bundan önceki uçak kazalarında olduğu gibi, karşılaşacağımız herhangi bir kaza sonrasında yine aynı konu başlıklarıyla karşımıza çıkacak. Oysa, ulaşım araçlarının güveliğini konu alan bilimsel veriler dikkatle incelendiğinde, en güvenlisinin uçak olduğunu gösteriyor. Havacılık endüstrisinde üretimin her aşaması “uçak” ve “güvenlik” kelimelerini sorgulayan bir sisteme göre dizayn edilmiştir. “Sıfır hata” ilkesiyle gerçekleşen üretimde ticari uçakların tamamı “yedek sistemli” olarak tasarlanmaktadır. Yani bir sistemde arıza meydana gelir veya devre dışı kalırsa aynı görevi yapabilecek ikinci bir sistemin hazır bulunması çoğu ulaşım aracında bulunmayan artı bir özelliktir. Bu çift sistem, uçuş güvenliğinin temelini oluşturur. Uçağın uçuş sistemini kontrol eden personelin bile bir yedeği daima vardır. Bir kaptanın görevini yapabilecek nitelikte ikinci bir kaptan pilot olası hataları asgariye çeken önemli bir güvenlik unsuru olarak göze çarpmaktadır. “Çift sistemde” teknik olarak bir başka önemli ayrıntı da uçağın motorlarıdır. Orta büyüklükteki çift motorlu uçak, arıza durumunda tek motorla, 4 motorlu büyük gövdeli bir uçak da 2 motoruyla olası bir arıza durumunda bile uçuşunu güvenle gerçekleştirebilir. Ulaşım sektörü içinde güvenliğe en yüksek düzeyde önem verilen teknolojinin ve eğitimin en üst düzeyde olduğu havacılıktır. Uçuş aynı zamanda en konforlu ve hızlı olanıdır. Bu uçuşları gerçekleştiren pilotlar her ay 4550 saat uçuş gerçekleştirirler. Bu pilotlar ayrıca hiçbir meslek grubunda olmadığı gibi sağlık kontrolleri, gelişim, güvenlik ve psikoloji gibi birçok teste tabi tutulurlar. Bunların gerçekleştirilmesindeki tek amaç güvenli uçuşlardır. Bir uçağın yıllık 1 milyon doları bulan bakım maliyeti, güvenliğe verilen önemin göstergesi olarak algılanabilir. Hava raporundan tutun da uçağın ağırlığı, rota durumu, yakıtın tonajına kadar en küçük ayrıntının titizlikle incelenmesi ve kurallara uyulması zorunluluğu, hava ulaşımını güvenilir kılan ayrı unsurdur. Teknolojideki tüm gelişmeleri yakından izleyen ve uyarlama çabasındaki havacılık endüstrisinin geliştirdiği modern uçaklar, insan, teknik veya doğal şartlardan kaynaklanan nedenlerle kimi zaman kazaya karışabiliyorlar. Yapılan istatistikler gösteriyor ki, köpeğinizi kaldırımda dolaştırırken uğrayabileceğiniz bir kaza, uçakla yaşayabileceğiniz kaza oranından kat kat fazla. ÖZCAN YAŞAR