19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 19/12/07 15:24 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK Konser Nardis’te caz keyfi Levent Altındağ ve Erdem Sökmen’in öncülüğü, Eylem Pelit, Volkan Öktem, Serkan Özyılmaz’ın katılımıyla kurulan Grup Passiflora, 27 Aralık Perşembe akşamı Nardis Jazz Club’de konser verecek. Yaklaşık beş yıldan beri birlikte çalan topluluğa bu yıl Şenova Ülker de katıldı. Ağırlıklı olarak Latin caz ve fusion tarzı müzik yapan grup, saat 21.30’da sahneye çıkacak ve John Patitucci, Joe Bosco, Garry Willis ve Steve Khan gibi müzisyenlerin eserlerini seslendirecek. (0212 244 63 27, biletler 20 ve 10 YTL) Tabla ve udun sihri Klasik Hint Müziği ile ‘drum’n bass’ı yenilikçi bir tarzda kaynaştırmasıyla ünlü tabla sanatçısı Talvin Singh ve Smadj, bu akşam Ghetto’da olacak. İkili, ahşabı ve telleri ‘deri’ ile bir araya getirerek, tabla ve udun uyum içinde olduğu bir müzik yapıyor. Elektronik müziğin yan türlerinden sayılan ‘Asian Underground’ın en önemli isimlerinden olan Singh ile funk, soul, folk, orient ve Brezilya müzikleriyle büyüyen Smadj, dinleyicilere unutulmaz saatler yaşatacak. (0216 556 98 00, biletler 28 ve 18 YTL) Valsli, marşlı ve polkalı bir gece İş Sanat, müdavimlerine sadece kulakları için değil, aynı zamanda gözleri için de bir şölene dönüşecek bir etkinlikle yeni yılı karşılama fırsatı sunuyor. Strauss Festival Orkestrası ve Balesi, 25 Aralık Salı akşamı valsin tanrısı Johann Strauss II’nin en ünlü valslerini, marşlarını ve polkalarını çalacak ve müzikseverleri 19. yüzyıl Viyana’sına doğru keyifli bir müzikal yolculuğa çıkartacak. (0212 316 10 83, biletler 60, 50, 40, 30 YTL) Hayal’de Sıfır Km Türk pop müziğinin en popüler isimlerinden Levent Yüksel, müzisyen dostlarıyla kurduğu Sıfır KM adlı grubuyla 25 Aralık Salı akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser verecek. Levent Yüksel’in bugüne kadarki albümlerinden öne çıkmamış şarkıların ve çeşitli yerli ve yabancı parçaların seslendirileceği gece saat 21.30’da başlayacak. Yüksel’in vokalleri ve perdesiz bas gitarıyla eşlik edeceği Sıfır KM grubunda davulda Volkan Öktem, elektrik gitarda Ant Şimşek yer alıyor. (0212 244 25 58, biletler 25 YTL) Köklere dönüş Baba Zula, bu akşam Babylon’da sevenleriyle buluşacak. Altıncı albümleri ‘Kökler’ ile bu toprakların köküne inen grup, sahnede elektro saz, kaşık ve darbuka gibi müzik aletlerini kullanıyor. Topluluk, saat 23.00’de başlayacak konseri ilginç kostümlü dansözleri ve enerjik sahne şovları ile bir şölene dönüştürecek. (0212 292 73 68, biletler 25 ve 15 YTL) Bu albüm zincirlerimi kırdı Depeche Mode’un solisti Dave Gahan ikinci solo albümü ‘Hourglass’ı ‘ruha yolculuk’ olarak niteliyor ew Wave’in en ünlü grubu Depeche Mode’un (DM) solisti Dave Gahan’la özel bir telefon röportajı yapabileceğimi bildirdiklerinde, 27 yıldır onun muhteşem sesinden dinlediğimiz şarkıları hatırladım. Öyle çok ki… Bugüne kadar dünyada 91 milyonu aşkın albümü satılan efsanevi grubun karizmatik solisti o. 1995 yılında intihara teşebbüs eden, ertesi yıl aşırı dozda uyuşturucu nedeniyle kalbi duran ama hayata geri dönen 45 ZÜLAL yaşındaki sanatçı, bugün üçüncü ve üç çocuğu ile daha sakin KALKANDELEN eşi bir hayat yaşıyor. Kendisini New kzulal?yahoo.com York’ta bulup konuştuğumuzda ise, “ruha yolculuk” olarak nitelediği son albümü “Hourglass” nedeniyle ayrı bir heyecan içindeydi. İkinci solo albümünüz yeni yayımlandı. Nasıl hissediyorsunuz? “Gerçekten çok iyi hissediyorum. Kendim için bir şey yapıp ortaya koyabilme duygusunu yaşıyorum. Albüm yayımlanalı birkaç ay oldu ve çok iyi tepkiler aldı. Ortaya çıkan işten memnunum.” Solo albüm yapmak ile bir DM albümü yapmak arasında ne fark var? “Bazı açılardan pek farklılık yok ama şarkı yazma bakımından oldukça farklı. Çünkü son birkaç yıldır, Christian Eigner (DM’un tur davulcusu) ve Andrew Phillpott (grubun tuşlu çalgılar programlayıcısı) ile birlikte çalışıyoruz, zaman zaman benim New York’taki stüdyomda buluşup fikirlerimizi tartışıyoruz. Bu albümdeki fark, ortaya atılan fikirlerin hızlı bir şekilde şarkıya dönüşmesiydi. Normalde önce şarkılar yazılır, sonra demo kaydedilir, prodüktöre gönderilir ve kayıt için plak şirketi ile konuşulur. Bu albümde böyle olmadı, hepsi aynı anda gerçekleşti. Herşeyi işbirliğiyle kendimiz yaptık ve prodüktörlüğü de üstlendik.” DM ile yaptığınız albümlere kıyasla bu albümde daha deneysel bir çalışma yapma şansınız oldu mu? “Kesinlikle! Aslında en büyük farkı, şarkılarla ilgili fikirler açısından çok daha fazla deneyselliğe açık olmasıydı. Normalde diğer insanlarla çalışırken kendinize sınırlamalar getirirsiniz. Oysa Andrew, Christian ve ben yeni bir şey başlattık. Kimin bir sonra hangi fikri ortaya atabileceğini bilmemenin yarattığı bir heyecan var. Yıllardır DM ile olanda ise, şarkılar yazılıp demolar kaydedildikten sonra prodüktörle stüdyoya girdiğimizde, hangi şarkıların albümde olacağı zaten bellidir ve onlar stüdyoya girmeden önce bitmiş olur. Fakat bu albümde, bizim bu konularda önceden belirlenmiş bir fikrimiz yoktu.” ‘Hourglass’ sound olarak daha elektronik, eklektik bir rock ve synth karışımı. Albümle ilgili olarak beklentilerinizi tümüyle gerçekleştirdiniz mi? “Evet, yarattığımız atmosferin sınırlayıcı olmaması gerçekten önemliydi. Elektronik sesleri bazen kullanırsınız, bazen de kullanmaz ve gerçekleştirmek istediğiniz fikrin önceliğine göre davranırsınız. Bu albümde bütün boşlukları önceden doldurmamak konusunda çok dikkatliydik, prodüksiyonu abartmamaya çalıştık, bu kendiliğinden gelişen bir süreç şeklinde ortaya çıktı.” N ‘ARADIĞIM ŞEY HUZUR’ Şarkılarınız çoğunlukla geçmiş ve gelecek korkusu, biten aşkların yarattığı üzüntü, huzur arayışı gibi temalara değiniyor. Bunların daha çok sizin hayat deneyimlerinize dayandığını söyleyebilir miyiz? “Sonuçta hepsi içinde bulunduğum ruhsal durumu yansıtıyor. Müzik yapmak bana göre insanın gerçek kimliğini ortaya koyma yolu. Bu albümü yapmak, kendime koyduğum bütün sınırlamaları teşhis etmemi sağladı, gerçekten aradığım şeyin huzur olduğunu ve dışarıda bulamadığım o huzuru aslında kendi içimde aramam gerektiğini gösterdi.” Bulabildiniz mi o huzuru? “Bu bir süreç. Bu albümü yapmak sanki zincirlerimi kırıp serbest kalmamı sağladı. Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissettim. Aslında bunu ilk solo albümüm ‘Paper Monsters’ı yaptığımda da hissetmiştim ama bu albüm çok daha doyurucu oldu.” Sizi daha çok insan doğasının karanlık yönleri mi esinlendiriyor? “Kesinlikle melankolik biriyim. Sık sık kendimi o melankolinin içinde buluyorum. Bir yandan da şükran duyacağım çok şey olduğunu görüyorum. İyi bir yaşantım var, ama bazen melankoli içinde yine o huzur bozucu noktaya geri dönebiliyorum. Fakat asıl esinlendiğim şey üzüntü değil. Bazen duygulardan kaçmak yerine onlara sahip çıkmak en zor şeydir. Benim için önemli olan, böyle bir durumdan yaratıcı bir şekilde çıkış yolu bulmak.” ‘Deeper & Deeper’ adlı şarkının müziği de, sizin oradaki hırçın ses tonunuz da çok etkileyici. Kendinizi bu şarkıyı konserlerde söylerken hayal ettiniz mi hiç? “Birkaç kere New York’ta çaldık aslında. AOL, iTunes ve Sirius adlı radyo için performanslar kaydettik. Bunlar yakında internet üzerinde olacak. Kayıtlar için bir grup oluşturduk. Çok eğlenceliydi.” Seyirciler arasındaki kadınlar, siz ‘istediğim zaman sana sahip olacağım,’ deyince deliye dönmediler mi? “Bazıları döndü! O şarkı müstehcen gerçekten.” Kadınlar ve hatta bazen de erkekler tarafından böylesine çekici bulunmak nasıl bir his? “Güzel bir şey. Benim bir özelliğim bu. O şarkıyı yazdığımda dinleyicilerin onu benimle ilişkilendireceklerini düşünmüştüm. Seksapeli oldukça yüksek bir insan olduğumun farkındayım ve bunun performanslar sırasında ortaya çıkmasına her zaman izin vermek istedim.” Hande Yener Studio Live’da Hande Yener, bu akşam saat 22.00’de Studio Live’da müzikseverlerle buluşacak. Bir mağazada tezgahtarlık yaptığı dönemlerde keşfedilen Yener, Sezen Aksu’ya ‘Deli Kızın Türküsü’ albümünde yaptığı vokaller ile dikkatleri iyice üzerine çekti. Müziğin değişik şeyler denemekten çekinmeyen şarkıcı, house alt yapılı şarkılarıyla dans müziğinin bir parçası oluyor. (0212 244 77 12, biletler 35 YTL) HEM SOLO KARİYER HEM DEPECHE MODE 2003 yılında, DM’un ‘Playing the Angel’ adlı albümünde ilk kez sizin besteleriniz de yer aldı ve ilk kez o yılki turnede bu şarkıları da söylediniz. Herhalde müthiş bir tatmin duygusu yaratmıştır sizde... “Harika bir histi! Hep olmasını istediğim şeydi ama nasıl hayata geçirebileceğimden emin değildim. Sanırım olması gerektiği anda da oldu. Zamanı gelmişti.” Geçmişte madde ve alkol bağımlılığı nedeniyle ciddi sorunlar yaşadınız ama sonuçta bunların üstesinden gelmeyi başardınız. Bugünlerde hayatınız nasıl? “Şu anda çok normal bir yaşantım var ve bundan çok mutluyum. Bir ailem var, eş ve baba olmayı seviyorum. Artık bir şekilde yapmayı sevdiğim işi evdeki hayatımdan ayırabilir duruma geldim. Evdeki yaşantım benim için çok değerli, o olmadan diğerini de sürdüremem. Bu hale gelmesi zaman aldı. 1990’larda kendi hayatımdan kaçarak çok zaman harcadım ve bunun nedenini hala bilmiyorum. Fakat artık anladım ki, yaşadığınız hayat, bulunduğunuz noktada olabilmek için mücadele ettiğiniz en büyük zorlukların bir parçası ve o hayat her zaman istediğiniz gibi olmayabilir.” Bundan sonraki müzikal kariyerinize yine DM ile devam edip bir yandan da solo albümler yapmayı sürdürecek misiniz? “Evet. Artık birlikte çalışmak için diğer müzisyenlerden daha çok öneri alıyorum. Yaptığım işlerde çok seçiciyim, ama kesinlikle herşey her zaman önce DM’la başlar. Muhtemelen bundan sonraki çalışmam da onunla ilgili olacak.” Geçmişte DM’un artık devam edemeyeceğini düşündüğünüz anlar çok oldu mu? “Grup elemanları olarak artık birlikte yapacağımız başka bir şey kalmadığını hissettiğimiz birçok durum söz konusu oldu. Ama bu gelip geçen bir şey. Aynı insanlarla benim çalıştığım kadar uzun bir süredir çalışıyor olsaydınız, inanın bunu normal bulmazdınız.” Grupta şu anda durum nasıl? “Herşey iyi. Martin yeni şarkılar yazıyor. Diğer yandan Andrew, Christian ve ben ocak ayında yeni şarkılar yazmak için bir araya gelmek üzere hazırlanıyoruz. Bir noktada Martin ile benim yeni albüm konusunda konuşacağımızı düşünüyorum.” ‘Keşke ben yazmış olsaydım,’ dediğiniz bir DM şarkısı var mı? “ ‘Condemnation’, ‘In Your Room’… ‘Enjoy The Silence’, hala en sevdiklerimden birisi. ‘Somebody’ çok güzel bir şarkı. Epey var aslında…” Kıpır kıpır bir gece Hareketli müziği ve kıpır kıpır halleriyle oldukça büyük bir hayran kitlesine sahip olan Shantel, 28 Aralık Cuma akşamı Babylon’da olacak. Yeni albümü ‘Disko Partizani!’deki parçalarla dinleyenleri yerlerine oturtmayan Shantel, saat 23.00’de sahneye çıkacak. Shantel’in Balkanların geleneksel melodilerini ve Goran Bregoviç, Boban Markoviç ve The Rootsman gibi isimlerin parçalarını elektronikayla birleştirdiği setlerinde dans pistinden ayrılamayacaksınız. (0216 556 98 00, biletler 39 YTL) Dört usta aynı sahnede Akbank Sanat, yıl sona ererken müzik dünyasının dört usta ismini aynı sahnede buluşturuyor. 11 Grammy ödüllü Randy Brecker, Avrupa’nın prestijli müzik yarışmalarından önemli derecelerle dönen Timuçin Şahin, günümüzün en önemli funk davulcularından Sean Rickman ve klasik ve caz müzik sahnelerinin aranılan basçılarından Joshua Davis, 27 Aralık Perşembe akşamı Akbank Sanat’ta olacak. Dörtlü, saat 20.00’de başlayacak konserin öncesinde de, müzikseverlerle buluşacak ve onların soracağı soruları yanıtlayacak. Dörtlü yaptıkları müziklerden, projelerine kadar pek çok konuda bilgiler aktaracak. Brecker, 1945 yılında piyanist bir babanın oğlu olarak Philadelphia’da dünyaya gelmiş. 1966’da New York’a taşınarak Clark Terry’s Big Band, The Thad Jones/Mel Lewis Jazz Orchestra ve Duke Pearson Big Band ile sahne ve albüm çalışmaları yapmaya başlamış. 1968’de ilk albümü Score’u 19 yaşındaki kardeşi Michael Brecker ile birlikte kaydeden sanatçı, ilerleyen yıllarda Amerika’nın en çok aranan müzisyenlerinden olmuş. 1970’lerin ortalarına doğru da kardeşiyle birlikte ‘The Brecker Brothers’ isimli albümü çıkarmış. İkili, The Brecker Brothers olarak 1981’e kadar kaydettikleri altı albüm ile yedi kez Grammy’e aday oldu. 1982’de solo kariyerine devam eden Randy Brecker, ilerleyen yıllarda Jaco Pastorius ile albüm kayıtları ve turneler gerçekleştirdi. Kardeşi ile yıllar sonra 1994’te çıkardığı ‘Out of the Loop’ albümüyle iki Grammy birden kazandı. 1998 yılına Billy Cobham’ın İngiltere turnesine konuk olarak katılan Brecker, aynı yıl ‘En İyi Çağdaş Caz Performası’ dalında Grammy ödülünü kazandı. Bruce Springsteen’den Frank Sinatra’ya, Davis Sanborn’dan Jaco Pastorius ve Frank Zappa’ya kadar pek çok usta müzisyenle gerçekleştirdiği sahne ve albüm çalışmalarının yanı sıra, atölye çalışmaları ve seminerle de genç müzisyenlerle buluşan Brecker, bugün en fazla konser veren caz müzisyenlerinden biri. San Francisco Bay Guardian, All About Jazz, Jazzwise ve JazzTimes gibi dünyanın birçok yayın organı tarafından günümüz çağdaş müziğinin en özgün sanatçılarından biri olarak kabul edilen Timuçin Şahin ise, müzik yaşamına 16 yaşında gitar ile başlamış. Şimdiye kadar pek çok önemli ödül alan Şahin, Randy Brecker, Robin Eubanks, Greg Osby ve Mike Mainieri gibi müzisyenlerle ortak projeler yapmış. 2000 yılından beri gerçekleştirdiği seminerler ve atölye çalışmalarıyla akademik alandaki çalışmalarını da sürdüren müzisyen, Manhattan School of Music’te ve Amsterdam ve Tilburg Konservatuarları’nda öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Günümüzün en önemli funk davulcularının arasında gösterilen Sean Rickman da müzikle ilgili ilk çalışmalarına doğum yeri olan Washington’da başlamış. Birçok ünlü müzisyenle birlikte çalışan Rickman, tüm dünyada kendine özgü davul tekniğini tanıtan sempozyumlar veriyor. New England Konservatuvarı’nda almış olduğu kontrbas eğitimine Maryland Üniversitesi’nde kompozisyon üzerine çalışarak devam eden Joshua Davis, bugün müzik alanındaki çalışmalarına kontrabas müzisyeni, kompozitör ve akademisyen kimlikleriyle devam ediyor. Bu dört usta müzisyen önümüzdeki perşembe saat 17.00’den itibaren Akbank Sanat’ta olacak. Yeni yıl öncesi MFÖ Yıllara meydan okuyan grup MFÖ, 29 Aralık Cumartesi akşamı Bostancı Gösteri Merkezi’nde sevenleriyle buluşacak. Türkiye’nin önemli poprock gruplarından MFÖ, hayranları için en beğenilen şarkılarını seslendirecek. Topluluk, saat 21.00’de başlayacak konserde müzikseverleri büyülü bir yolculuğa çıkaracak. (0216 556 98 00, biletler 67.50, 56, 45 ve 34 YTL) sirin.guven@gmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle