22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 07 24/10/07 17:00 Page 1 CUMARTESİ EKİ 7 CMYK Tüm hatalar 27 EKİM 2007 CUMARTESİ 7 erkeklerin salaklığından kaynaklanıyor B ir cinnet anı ve aralarındaki çıkışsızlığı çözmek için yalana başvuran bir çift... Yaşamlarını şekillendirirken her duyguyu kendince yaşamaya çalışan, acının mutluluğunu, çoğul yalnızlığını yaşayan, toplumsal rollerini giyen, maskelerini takan iki insan... Ve yüzleşme anı. Bu sezon, Oyun Atölyesi EricZUHAL Emmanuel Schmitt’in Ufak Tefek AYTOLUN ‘Evlilikte Cinayetler’ oyununu buluşturuyor izleyiciyle. Kemal Aydoğan’ın yönettiği, Vahide Gördüm ve Haluk Bilginer’in rol aldığı oyun yalın anlatımı ve şaşırtıcı kurgusuyla farklı bir bakış açısı sunuyor ilişkilere. Giyilen rollerin tam oturmadığı bireylerde taşınan yükün getirdiği çıkmazlar, bir yalanla birlikte sorgulanmaya başlıyor. Bu sorgulama, aslında bireylerden aileye, oradan da topluma dek uzanıyor. Oyun klişe anlatımlara düşmeden, normal olarak gördüğümüz ve alışageldiğimiz yaşama farklı bir pencere açarak zihnimizdeki soru işaretlerini açığa çıkarıyor. Oyunda Gilles karakterini canlandıran Haluk Bilginer’le evlilik kurumu üzerinden bireyden topluma uzanan çıkmazlarla ilgili konuştuk. Oyunda, acıyla yoğrulan mutluluk, yaşanan umutsuzluğa rağmen umut, ümitsizlik, çıkışsızlık ama her şeye rağmen umut var. Nasıl zıtlıklar yer alıyor oyunda? “Bir felaket var ortada aslında. Ama baktığınız zaman bu felaket bir fırsata dönüşüyor. İnsan isterse felaketleri fırsatlara dönüştürebilir. Kadın, o kadar bıkmış ki yaşadığı evlilikten, kafasına heykel vuracak noktaya gelmiş. Birbirimize açık olup içimizdekileri saklamaz söylersek, içimizdeki güdülere boyun eğmezsek, sahici olursak her zaman bir umut var. Bir kadın ya da erkek gibi değil de tüm özellikleriyle birlikte insan olmaktan söz etmek gerekiyor. Sahici insan... O zaman belki bir fırsat var.” Oyunda ilişki bir yalanla birlikte sorgulanmaya başlıyor. İlişkileri/evlilikleri nasıl etkiliyor yalanlar? “Her yerde olduğu gibi, ilişkilerde de yalan var. Sosyal yaşamın her alanında var yalan. Biri başbakan rolü oynayacak, diğeri anne rolü oynayacak, öğretmen, öğrenci, memur rolleri oynanacak. Bu rollerin kişilerin üzerine yüklediği sorumluluklarla da iletişim kurabilmek için yalanlar doğacak.” Yüzyıllık kadın erkek sorununu ele alan ‘Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler’de rol alan Haluk Bilginer, oyunun hayattan daha gerçek olduğunu söylüyor. Yüzde 90’ı kalıtımsal uygulanıyor. Birçok öğrenci Prof. Dr. Rita Dunn, okulda, kendi öğrenme çocukların birbirinden farklı stillerine göre biçimlerde öğrendiklerini ilk eğitilmedikleri için düşük kez 1968 yılında, New başarı elde eder. Yeni ve York’ta bir okulda, öğrencileri zor bir bilgiyi öğrenmek için gözlemlerken keşfetmiş. tartışma ve sunum hariç en Ders sırasında izlediği az beş metodun çocuklardan kimisi elleriyle kendileri nasıl çalışıyorsa kullanılması etkili olur. Bu kulaklarını kapatmış, kimisi ellerini çocuklarının öyle çalışmasını metodların her biri bütün gözlerine siper bekliyorlar. Çocuk müzik öğrenciler için değil ama bir etmiş, kimisi dinleyerek çalışmak isterse bölümü için mükemmeldir.” öğretmene ‘müziği kapat’ derler. Velileri test Sınıftaki öğrenci sayısıyla bu çaktırmadan ettik ve çok şaşırtıcı bir şeyle uygulamanın hiçbir ilgisi birşeyler yemeye karşılaştık. Annebabalar bulunmadığını vurgulayan Prof. çalışıyormuş, tamamen birbirlerinden farklı Dunn, öğrenme stiline göre eğitim kimisi oturduğu şekilde öğreniyorlar. Birinci vermenin Filipinler’de, sınıf yerden kalkmak istiyormuş. Bu çocuk annebabadan birinin mevcutları 60 ile 80 arasında gözlemden sonra hayatını bu yöntemiyle öğreniyor. İkinçi değişen çok fakir bölgedeki bir konuya adayan Prof. Dunn’ı, çocuk, diğer ebeveynin okulda başarıyla uygulandığını Öğrenme Stilleri Sempozyumu’nda yöntemiyle öğreniyor. Üçüncü söyledi. konuşmak üzere geldiği Bilfen çocuk ise ilk ikisinden farklı Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu Okulları’nda tanıma ve dinleme stillerde öğreniyor. Eğer üç Müdürü Nurşen Kayatürk, Bilfen firsatını bulduk. çocuğunuz varsa öğrenme Okulları’nın Türkiye’nin ilk Öğrenme “Herkes bir diğerinden farklı stillerinin, ilgilerinin birbirinden Stilleri Merkezi olması için öğrenir” diyen Dunn, anneçok farklı olduğunu başvuruda bulunduklarını, tüm babaların bu konudaki tutumlarını görüyorsunuz. Oysa okullarda öğretmenlerin bu şöyle anlatıyor: genellikle tek tip konuda eğitim “Anneöğrenme stili aldıklarını babalar söyledi. ? Ses ihtiyacı, ? Öğrenme stilleri, yetişkinlik döneminde doruk her öğrencinin yeni ve zor bir noktasına ulaşır. Ancak kızlar ve analitik bilgiyi öğrenirken kendine özgü ve düşünen erkekler, global (bütüncül) farklı olarak kullandığı yollardır. düşünenlere oranla sesi daha az tolere ederler. ? Öğrenme stillerinde güçlü ve geliştirilmesi Işığa ve sese olan ihtiyaç yaşla birlikte artar. gereken faktörler vardır. Analitik düşünenler, ışığa, global düşünenlerden daha ? Stillerden bazılarının baskın olarak çok ihtiyaç duyarlar. kullanılması doğuştan gelir, fakat daha sonra ? 9. sınıftan sonra öğrencilerin kendi kendilerini motive kişilerin akademik yaşantılarıyla, meslekleriyle ve edebilmeleri daha güçlü bir hale gelir. Çalışırken rahat bir çevresel faktörlerle şekillenir. oturma düzenine ihtiyaç duyma (informal oturma düzeni) yaşa ? Stillerden birinin bağlı olarak artar. Ancak global diğerine göre düşünenler daha çok informal oturma üstünlüğü yoktur, düzenini tercih ederler. herkesin kendine özgü Küçük yaşlardaki öğrenciler, ve değerli bir öğrenme dokunsal veya kinestetik olmaya stili vardır. eğilimlidirler. Görsel ve işitsel ? Bireyler sahip öğrenme genellikle altıncı sınıftan oldukları kişilik özelliklerine uyan öğrenme stillerini sonra gelişir. Bu eğilimler, cinsiyet farkı ile de ilişkilidir. tercih ederler. Dolayısıyla öğrenme stilleri, kişilik ? Çalışırken bir şeyler yeme ihtiyacı, yetişkinlik döneminde özelliklerinden de etkilenir. en yüksek seviyesine ulaşır. Çalışma zamanı (sabah, öğle, ? Araştırma sonuçlarına göre: akşam saatleri) için tercihler yaşla birlikte değişir. Öğrenme stillerinin 4/5’i kalıtımsaldır. Analitiksol yarım kürenin eğilimleri yaşla artış gösterir. Öğrenme stilleri ile zekâ arasında doğrudan bir ? Bir çalışmayı sonlandırmadaki ısrarcılık (azim) ilişki olmadığı saptanmıştır. global veya analitik düşünme eğilimine göre ? Öğrenme stillerine yönelik yapılan değişir. Global düşünenler eğitimle ders başarısı arasında çalışırken ara vermeye ihtiyaç olumlu bir ilişki olduğu duyarlar. kanıtlanmıştır. Her çocuk farklı öğrenir FİGEN ATALAY Zamanla değişiyor Kızım için endişeliyim Size göre evlilik kurumunda işlenen cinayetler neler? “Tüm hatalar erkeklerin salaklığından kaynaklanıyor. Çünkü erkek bir iktidar dayatmaya çalışıyor. Omuzlarına o kadar çok yük alıyor ki, onun altında ezildiğini bile farketmiyor. Kadın ise yerleşik düzeni, sabitliği, gücü ve garantiyi temsil ediyor. Yuva kuruyor, bir sonraki nesilleri yetiştiriyor, toprağına ve özüne bağlı yaşıyor doğurgan özelliğinden dolayı. Erkek doğuramadığı için kabullenemiyor, saçmalıyor. Onun için kadını aşağılıyor. Bu ülkede töre cinayeti ceza indirimi alıyor. Bir kadın ölmüş oluyor bu arada. İşte erkeklerin ittifakı. Bir kadın öldü. Olsun. Erkek iktidarda ya. Salaklar ittifakı.” Bu noktaya nasıl geliniyor? “Elbette kadını da erkeği de bu noktaya getiren pek çok sebebi var. Bunlardan biri de erkekleri yetiştiren anneler, yani yine kadınlar. Erkek çocuklarına küçük yaştan itibaren rollerini biçiyorlar: ‘Evladım, o senin işin değil’ diyor anne, oğlu mutfağa girmek isteyince. Erkek de kendine yemek pişiremeyen bir zavallı olarak devam ediyor yaşamına. Yine aynı anneler kız evladına başka, erkek evladına başka tavsiye veriyor. Kadının bir an önce kendi içinde devrimi yaşaması gerekir. Başını dik tutup tüm bunlarla hesaplaşması... Bu hesaplaşma olmazsa, hem kadınlar hem de erkekler bu yükün altında ezilecek. Kızınız Nazlı için de endişeleniyor musunuz? “Hem de nasıl... Kara kara düşünüyorum. Hangi okula göndereceğim, nasıl bir eğitim alacak, nasıl bir yaşam kuracak kendine? Biz nasıl bir eğitim sistemine emanet edeceğiz çocuklarımızı. Her şey sayısal olmuş. Yeni üniversiteler açılıyor. Oysa ki sorun yeni üniversiteler açmakla değil, kaliteli bir eğitimle çözülür.” Aileleri yönetmek daha kolay Evlilikte nasıl roller üstleniliyor? “Kadın ve erkek rolleri var. Bu rolleri nereden bulduysak ve neyi anlatıyorlarsa... Güdülerimiz var ve onların etkisiyle birşeyler yapıyoruz ama sonunda afallıyoruz. Güdülerle baş etmek bizim işimiz. Yoksa hayvanlardan bir farkımız kalmaz. Erkek dediğimiz cins her yerde döl bırakmak için vardır. Kadın yuva kuran, sahiplenen, koruyan, doğuran ve üretendir. Zaten onun için kadın kolay kolay öldüremez. Toplumun yüklediği kadın ve erkek rollerini üzerlerinde taşımaya çalışır bireyler. Bu yük öylesine ağırdır ki... Kendi olamamanın yüküdür bu.” Erkek daha düz mantıkla bakıyor yaşama, kadınsa daha karmaşık. Bu anlamda nasıl yaşanmalı evlilikler? Ortak bir payda mı, bireysellikler mi? “Kadın erkekten daha gelişmiştir. Bakış açısı ve yaşama karşı duruşu daha farklıdır. Bu iki farklı yapıdaki cins bir arada yaşamak istiyorsa, ortak bir paydada buluşmalı elbette. Ama evlilik denilen kurum, toplum tarafından sonradan yaratılmıştır. Doğada evlilik yok. Biz insanlar, toplum içinde biraz daha rahat yaşayabilmek ve hatta topluma biraz daha hava atabilmek için evleniyoruz. ‘Biz aileyiz. Bize dokunmayın’ mesajını vererek kendi aptallıklarımızı topluma dayatıyoruz. Toplum bizim aile olmamazı ister. Çünkü aileleri yönetmek daha kolaydır. Ailelerin kaybedecek çok şeyleri var. Ne kadar çok kişi evlenirse, devlet için o kadar iyidir. Ama şimdi böyle bir şey dayatılmış. Biz artık birlikte yaşayabiliriz diye de resmileştiriyoruz. Artık kimse bizi ayıplamaz.” Günlük yaşamda arka plana itilen gerçeklerle yüzleşiyor izleyici oyunla. İzleyenlerden nasıl tepkiler geldi size? “Kendine gülen, tartışan, eşiyle ayrı günlerde gelmeyi tercih edenler oldu. Tiyatro gerçeği tokat gibi çarptığı için orada biraz çelişkiye düşebiliyor izleyici. Aklı başında insan zaten bu güdülerine başkaldıran ve düşünen insan olmaya başladığı an tartışabilir, konuşabilir, sorunlarını çözebilir durumdadır. Bunlar hep halı altına süpürülen ancak temizlenmemiş şeyler. Onları temizlersek, engelleri aşarız.” GÖRSEL Çalışmalarında harita, grafik, resim kullanmayı tercih eder. Şekilleri üç boyutlu düşünebilir. Yalnız çalışmayı tercih eder. Sessiz bir ortamda çalışmaktan hoşlanır. Dinleme aktivitelerini sevmez. Sözlü yönergeleri takip etmekte zorlanır, arka arkaya talimat verildiğinda kafası karışır. Çalıştığı masa ve oda düzenlidir. Kavramları gözünde canlandırarak öğrenir. Çalışırken renkli kalemler kullanmayı, önemli yerlerin altını çizmeyi sever. Adları ve olayları not alarak öğrenir. Görünüşüne ve giysilerine özen gösterir. İŞİTSEL Dinleyerek öğrenmeyi tercih eder. Tartışmaya yatkındır ama tartışmanın içinde olmayı değil dışardan dinlemeyi tercih eder. Espri yapmayı ve konuşmayı sever, yüksek ses tonuyla konuşur. Sözel yönergeleri izlemekte başarılıdır. Kolay ezberler ve ezberlediklerini kolay hatırlar. Yabancı dil öğreniminde başarılıdır. Çalışırken müzik dinlemeyi sever. Okumaktansa dinlemeyi tercih eder. Okurken dudaklarını kıpırdatır, okuma hızları düşüktür. Yazılıdan ziyade sözlü sınavlarda başarılı olurlar. İnsanların yüzlerini unutur ama adlarını hatırlar. Ailelere öneriler: Çalışırken masası dağınık bile Zaman zaman kitap okuma ve gözükse kendine has bir düzeni okuduklarını yazarak özetleme olduğundan müdahale etmeyin. çalışmaları yaptırın. Ancak en iyi Çünkü bu durum çocuğunuz için bir öğrenme yollarının dinleyerek ve düzendir ve çalıştığı konuyu hatırlamasına konuşarak olduğunu unutmayın. Dinleyerek yardımcı olur. Görsel materyallerden daha öğrendiği konuları size anlatmasını isteyin. çok etkilendiğinden televizyon ve bilgisayar Okuma becerisini geliştirici çalışmalar yaptırın. onun için birer öğretim aracı olarak kullanılabilir. Ödevlerini yaparken soruları sesli olarak tekrar Ancak kullanım saati belirli olmazsa ve izlenen programlar konusunda seçici davranılmazsa bunlar onun için bir tuzak etmesinin onun için yararlı olacağını anlatın. Çalışırken arka planda sözsüz müzik çaldığında onu engellemeyin. haline gelebilir. Ailelere öneriler: DOKUNSAL Çalışmalarında harita, grafik, resim kullanmayı tercih eder. Şekilleri üç boyutlu düşünebilir. Yalnız çalışmayı tercih eder. Sessiz bir ortamda çalışmaktan hoşlanır. Dinleme aktivitelerini sevmez. Sözlü yönergeleri takip etmekte zorlanır, arka arkaya talimat verildiğinda kafası karışır. Çalıştığı masa ve oda düzenlidir. Kavramları gözünde canlandırarak öğrenir. Çalışırken renkli kalemler kullanmayı, önemli yerlerin altını çizmeyi sever. Adları ve olayları not alarak öğrenir. Görünüşüne ve giysilerine özen gösterir. Çalışırken masası dağınık bile gözükse kendine has bir düzeni olduğundan müdahale etmeyin. Çünkü bu durum çocuğunuz için bir düzendir ve çalıştığı konuyu hatırlamasına yardımcı olur. Görsel materyallerden daha çok etkilendiğinden televizyon ve bilgisayar onun için birer öğretim aracı olarak kullanılabilir. Ancak kullanım saati belirli olmazsa ve izlenen programlar konusunda seçici davranılmazsa bunlar onun için bir tuzak haline gelebilir. Ailelere öneriler:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle