26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 10 24/10/07 16:59 Page 1 CUMARTESİ EKİ 10 CMYK 10 27 EKİM 2007 CUMARTESİ Dertlerimizle yatağa Uyku uyanıklık mekanizması bozulursa duşta, seks sırasında ya da spor yaparken bile sizi uyutan bir hastalık ortaya çıkabilir imilerinin bir türlü doyamadığı, kimilerinin zaman kaybı olarak gördüğü uyku, günlük yaşamımızı, sağlığımızı, ilişkilerimizi, okul ya da işteki verimimizi en çok etkileyen faktörlerden biri. Dünyada insanların yaklaşık yüzde 45’i uyku bozukluğundan şikayetçi. Kimi duşta bile uyuyor, kimi hiç uyuyamadığını söylüyor. Psikolojik ya da fizyolojik uyku bozukluklarının artık teşhisi de tedavisi de kolay. Amerikan Hastanesi Uyku Bozuklukları Kliniği şefi Dr. Sabri Derman, uyku bozukluklarını, SİNEM nedenlerini ve yol açabileceği DÖNMEZ hastalıkları anlattı. Kilo almanızın nedeni apne olabilir ? Tıbbi bakımdan en önemli uyku hastalığı olan uyku apnesi, en çok şikayet edilen rahatsızlık. Horlama, gün içinde aşırı yorgunluk, baş ve boyun terlemesi, reflü gibi belirtilerle gözüküyor. “Son zamanlara kadar ciddiye alınmıyordu. Horlamak yarı boğulmak demek. Bu kadar net ve ciddi. Beyin düzgün uyuyamıyor, fizyolojik olarak beyne ve kalbe giden hava miktarı azalıyor ve kalp büyük bir yüke karşı çalışmak zorunda kalıyor” diyor. Uyku apnesi son 20 yılda yapılan araştırmalarda kalp krizi riskini beş, beyin kanaması riskini üç misli artırırken, hayat kalitesini diğer pek çok kronik hastalıktan daha fazla bozuyor. Ayrıca gece oksijen ihtiyacı karşılanmadığı için insan vücudu gece yakması gereken kaloriyi yakmıyor. Alınan oksijeni de ayrıcalıklı olarak beyne ve kalbe yöneltip metabolizmayı yavaşlatıyor ve insanlar kilo almaya başlıyor. Oksijen kaybı arttıkça metabolizma yavaşlayıp kilo alıyorlar ve hareketsizlik, isteksizlik, can sıkıntısı başlıyor. Çok yemeseler de kilo kaybedemiyorlar. Uyku apnesi sadece orta yaşlı erkeklerde görülen bir rahatsızlık değil, kadınlarda da özellikle menopoz süreci ve sonrasında hormon değişkiliklerine bağlı olarak da görülüyor. Kilolu ve çenesi küçük kadınlarda horlama varsa dikkate alınması gerekliyor. Ayrıca küçük çocuklarda horlama, uyku kalitesi bozukluğu, gün içinde öğrenme bozukluğu, hiperaktivite, huysuzluk, gece havaleye epilepsiye benzer işaretler verebiliyorlar, terleme, çırpınma, kabus görme gibi sıkıntıları tetikliyor. Uyku apnesi bu kadar tehlikeli de olsa teşhisi ve tedavisi bir gecede gerçekleşiyor. Uyku laboratuarlarında CPAP adı verilen makineye bağlanıyorlar ve akşamdan sabaha kadar tedavi gerçekleşiyor. K giriyoruz Neden uyuyamıyoruz? Uyku bozuklukları dört farklı bölümde değerlendiriliyor. İlki en sık rastlanan insomni (az uyuma), ikincisi hipersomni (çok uyuma), üçüncüsü ensefalit yani beyin fonksiyonlarının uyku bölümüyle ilgili kısmının iltihaplanması ya da bozulması son olarak da en tehlikeli olan uyku apnesi gibi solunumdan kaynaklanan uyku sorunları. Uykusuzlukla ilgili sorunlarda, kötü uyku alışkanlıkları, stres, psikolojik sıkıntılar, diğer hastalıkların yol açtığı ağrılar, kalp ilacı, ağrı kesici gibi alınan ilaçların yan etkileri başta geliyor. Akşam geç ve çok yemek yemek, yatmadan hemen önce sigara, kahve, alkol kullanmak, gece geç saatte internette olmak, çalışmak, korku filmi, günün haberlerini seyretmek gibi beyni tam kapasite çalıştıran eylemlerde bulunmak da uyku kaçıran etkenlerden. Derman, “İnsanlar genellikle günün olaylarını, iş sıkıntılarını, evle ilgili problemlerini yatağa taşıyor. İnsanın yatağa yatarken beyninin günlük Dr. Sabri Derman sıkıntılarını geride bırakmış olması lazım. Biz toplumca üstümüzü çıkarıp dertlerimizi giyip yatıyoruz” diyor. Normalde 78 saat uyuyan insanlar birdenbire 1518 saat uyuyor ve uykusunu alamıyorsa ve bu durum bir kaç ay devam ediyorsa bir uzmana danışmak gerekiyor. Hipersomni sadece uyku süresinin çoğalmasıyla ortaya çıkmıyor. 78 saat uyuyan insanların uykulu ve yorgun olması da bu hastalığın belirtisi. Derman, “Yorgun uyanıyorlar, gün içinde yorgunlukları devam ediyor. Günlük işlerinde ya da okullarında başarısız oluyorlar. Tabii ki birkaç gün böyle hissetti diye bir insan hemen hipersomniğim dememeli, bunun birkaç ay sürekli devam ediyor olması bir işaret” diyor. Alkolden daha tehlikeli ? Az uyumak genel yorgunluk, endişe ve tedirginlik, isteksizlik, keyifsizlik, huysuzluk, unutkanlık, ağrı, sızı gibi rahatsızlıklarla kendini gösteriyor. İnsanın uyku ihtiyacı 34 saatten 1213 saate kadar değişebiliyor. Araştırmalar sonucunda az uyumayı alışkanlık haline getiren insanlarda pek çok rahatsızlığın daha çok görüldüğü sonucuna varılmış. Bu araştırmalara göre az uyuyan insanlarda kalp hastalıkları, beyin kanaması, depresyon, intihar sıklığı, reflü, gastrit, ishal, kabızlık, kadınlarda regl düzensizliği, erken doğum, düşük yapma, düşük kilolu çocuk doğurma, yeteri kadar uyumayan çocuklarda okul performansı düşüklüğü, davranışlarının bozulduğu kanıtlanmış. Stanford Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, iki grup insana kapalı parkurda araba kullandırmışlar. Bu insanların bir kısmı birayla sarhoş edilmiş, bir kısmı da 24 saat uyutulmamış. Uykusuz olanlar sarhoş olanların üç misli daha çok ve daha ciddi hatalar yapmış. Örneğin üzerinde çocuk resmi bulunan maketleri gören alkollü denekler mutlaka frene basıp durmaya çalışırken, uykusuz denekler maketlerin üstünden geçip dikiz aynasına dahi bakmamışlar. Daha iyi uyumak için ? Daha eğitimli insanların bu konuda daha bilinçli oldukları için daha az şikayetle geldiklerini belirten Derman, “Stressiz yaşam sadece mezarlıklarda var. Yaşamın bir parçası bu. Düğünler, sevgiliye kavuşma gibi olaylar da iyi stres olarak tanımlanıyor ve etkisi kötü stresle aynı. En kestirme yolu farkındalık. Sorunları gün içinde çözmeyi öğrenmek, aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak gerekli. Uyku depolanmaz, emanet alınmaz. Odanın karanlık, ısının vücut ısısının altında olması, nemin yüzde 4050’lerde olması ve ortamın sessiz olması gerekli. Eşiniz gürültülü ve hareketliyse yatakları ayırmak lazım. Bir yastıkta kocamak hoş bir şey olabilir ama bir yastıkta uyumak o kadar da değil” diyor. Duşta uyuyan hastalar var... ? Bir insan gece içinde 3040 kez uyanırsa beyin onu çok daha yüzeyel bir uyku olarak hatırlıyor. Uyku kalitesi uyku evrelerinin doğru süre ve sırada olmasıyla bağlantılı. Beynin uyku merkezleriyle ilgili uyku bozuklukları, beyindeki uykuyu yöneten kısmın iltihaplanması yani ensefalitle ortaya çıkıyor. Bir ensefalit türü olan narkolepsi ise hastaların hem kalitesiz uyumasına hem de gün içinde sebepli sebepsiz uyuyakalmalarına neden oluyor. “Duşta, seks sırasında, ata binerken, tenis oynarken uyuyan hastalarım var. Bu uyku uyanıklık mekanizmasının bozulmasından kaynaklanıyor” diyor. Bu kısma dahil olan psikiyatrik hastalıklardan doğan şizofreni, uykuda konuşmak, yemek yemek ve gece gelen epilepsi de var. Uyku vazgeçilmez değildir Bazı insanlar beynini dinlendirmek için diğer insanlardan daha uzun süreye ihtiyaç duyuyor. Uyku beynin dinlenmesi için vazgeçilmez bir fonksiyon. Derman, “Yemek yemek su içmek ve uyku üst düzey memelilerin olmazsa olmazıdır. Geri kalan her şey ertelenebilir ya da vazgeçilebilir. Bundan 23 milyon yıl önceki atalarımızdan itibaren gece uyumak ve gündüz uyanıp yaşam fonksiyonlarını yerine getirmek üzere koşullanmışız. Edison ampulu buldu diye, bu evrimin geriye gideceğini zannetmek iyi ihtimalle saflık, devamı da budalalıktır. Vejetaryen olmak elinizdedir, ama uyumamak elimizde değildir” diyor. Sergi Şiirsellik ve Politika Arasında Su 2000 yılında kurulan, küresel tutumu araştırmak ve kaynakları incelemek için sürekli bir araştırma ve açık bir süreç olarak tasarlanan Overtures (Uvertürler) projesi belirlenen her bölgede durarak küresel bağlam üzerinden yerel araştırmalar yapmak üzere mekanlar oluşturuyor. Ekim ayında Türkiye’ye gelen proje kapsamında, su teması üzerine bir sergi düzenleniyor. Türk, Alman, İzlandalı ve Norveçli sanatçılardan oluşan ekip, video, fotoğraf ve çeşitli belgelerle suyun mistitizmini, yokoluşunu anlatıyor. Küratörlüğünü Marcus Graf’ın üstlendiği sergi, Proje4L/Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi Proje Odası Artvarium’da 1 Aralık tarihine dek görülebilecek. (Tel: 0 212 281 51 50) İş Sanat’ta heykel Çağdaş seramik sanatının önemli sanatçılarından Ayfer Karamani’nin eserleri, İş Sanat Kibele Galerisi’nde gerçekleştirilecek sergiyle sanatseverlerle buluşuyor. Seramik çalışmalarını 50 yıldır sürdüren Karamani’nin son çalışmaları dahil seramik örneklerinin yanı sıra panolar ve heykellerden de oluşan sergide 100’ü aşkın eser yer alıyor. Sanat yaşamı boyunca 18 ulusal ve uluslararası karma sergide yer alan Karamani, 23 kişisel sergi açtı. Eserleri İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi ile yurtiçi ve yurtdışında birçok müze ve koleksiyonda yer alan Karamani’nin sergisi, 30 Kasım tarihine dek görülebilir. (Tel: 0 212 316 15 80) S ahne tozu Tozlu çizmeler Şehir Tiyatroları’nın Cumhuriyetin 85. yılı için ilk kez sahnelenecek oyunu Tozlu Çizmeler, 1. Dünya Savaşı ve İstanbul’un işgalinin Türk insanı üzerindeki etkilerini anlatıyor. Levent Üzümcü, Ertuğrul Postoğlu, İbrahim Can, Yıldıray Şahinler, Kutay Kırşehirlioğlu, Aslıhan Kandemir, Caner Çandarlı, Emre Narcı, Sevgi Sakarya, Ayşegül İşsever, Rahmi Elhan, Münir Kutluğ, Murat Derya Kılıç, Süleyman Balçın, Ozan Gözel, Cem Uras rol alıyor. İsmet Küntay’ın yazdığı Engin Uludağ’ın yönettiği oyun, bugün ve yarın Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde olacak. (Tel: 0 212 321 73 95) Profesör ve Hulahop Karlı bir akşam vakti, dağ yolunda arabası bozulup, boş bir lokantaya sığınan profesör, bu lokantada eski bir müzik dolabı, çocukluğunun güzel şarkıları ve hulahopuyla bir kadınla karşılaşıyor. Gece boyu süren zorunlu beraberlik süresince, 1982 yılı Türkiye’sinin politikası, kuantum fiziği, bilim insanı ve kadın olmanın sorumluluklarını 60’lı yılların müzikleri eşliğinde irdeliyor. Nesrin Kazankaya’nın yazıp yönettiği, Engin Alkan ve Nesrin Kazankaya’nın rol aldığı oyun, bugün, yarın, 2 ve 3 Kasım tarihlerinde Tiyatro PeraEren Uluergüven Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. (Tel: 0212 245 44 60) Kestane mevsimi Kadir Has Üniversitesi, ressam Tülay Araz’ın eserlerini sanatseverlerin beğenisine sunuyor. İznik çinileri ile kestaneleri bütünleştirerek sergisinin temasını oluşturan sanatçı, eserlerinde gerçek kestaneleri, çinileri ve mavi rengi kullanarak görülmeye değer bir sergi oluşturuyor. Kadir Has ÜniversitesiKadir Has Sanat Galerisi’nde izlenebilecek sergi, 4 Kasım tarihine dek gezilebilir. (Tel: 0 212 533 57 65) Dünyanın ortasında bir yer İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun geçen yıl sahneye koymaya başladığı Dünyanın Ortasında Bir Yer, bu sezon da seyirci karşısına çıkıyor. Çiftliğe zorla getirilen bir kadın ve oradaki ırgat kadınların hikayeleri ekseninde aşk, tutku, ölüm, hasret, intikam, acı gibi temaların işlendiği oyun, Özen Yula tarafından kaleme alınmış ve Ayşenil Şamlıoğlu tarafından sahneye koyuluyor. Yetkin Dikinciler, Zerrin Tekindor, Erdal Bilingen, Nisa Yıldırım gibi oyuncuların rol aldığı oyun bugün ve yarın Cevahir sahnesinde tiyatroseverlerle buluşacak. (Tel: 0 212 380 12) Çocuk yüzlü kadınlar Palet Sanat Galerisi Handan Yüzbaşıgil’in kocaman gözlü çocuk kalmış kadınlarının resimlerini ağırlıyor. Şiirsel bir resim dilinin kullanıldığı sergide hüzünlü ama umut kokan, büyümemiş, çocuk kalmış, çocuk yüzlü kadınların iri gözleri sanatseverlere resimlerden kendi hikayelerini bulmaları için fırsat veriyor. Sanatçının son dönem yağlıboya eserlerinin yer aldığı sergi 1 Kasım tarihine dek izlenebilecek. (Tel:0 216 302 78 50)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle