22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 06 17/10/07 16:19 Page 1 CUMARTESİ EKİ 6 CMYK 6 20 EKİM 2007 CUMARTESİ Tiyatroya dair başka bir dil: Kukla MARİFETLER VARYETEDE ŞİRİN GÜVEN Piri Reis’in izinde ? 1929 yılında, Topkapı Sarayı’nda bulundu Piri Reis’in dünya haritası. Haritanın içeriğinin tarihçiler tarafından çok şaşırtıcı bulunmasının yanı sıra tüm dünya için de önemli bir bulguydu harita. Kaynaklara göre, Piri Reis haritası incelendiğinde sadece Piri Reis’in 1513 dünya haritası değil ama içerdiği Karayip Bölgesi çizimleriyle, Cristopher Coloumbus’un da kayıp Amerika haritası çizimlerine de sahip olduğu anlaşılmış. Yalnızca Türkiye değil, tüm dünyanın üzerinde çalıştığı en ünlü denizcilerden Piri Reis, şimdilerde Gülşah Çeliker’in bakış açısıyla belgesele aktarılıyor. İngiltere’de yapımcılık eğitimi aldığı sıralarda, kendi ülkesinden bir hikaye anlatmak istemiş Çeliker. İlk olarak Sabiha Gökçen belgeseli hazırlamış. Sonraki yıllarda katıldığı Uluslararası Piri Reis Sempozyumu’nun ardından ikinci kahramının da peşinden gitmeye karar vermiş. Daha önceden de ilgisini çeken Piri Reis üzerine ulusal ve uluslararası araştırmalarını artırmış Çeliker sempozyumdan sonra. Türkiye’de ve yurtdışında pek çok uzmanla görüşmüş ve düşmüş Piri Reis’in peşine. Kendi tarihlerini yaratan kahramanların izini sürdüğünü söylüyor Çeliker. “Kendi kahramanlarımdan besleniyorum. Sabiha Gökçen, bir kadın pilot ve hikayesini havacılık tarihiyle bağlantılı olarak vermiştim. Atatürk’ü yol gösterici olarak benimsemişti. Piri Reis’de de böyle bir benzerlik var; o da amcası Kemal Kaptan’ı kendine yol gösterici olarak seçmiş. Her biri ayrı birer kahraman benim için ve tarih kitaplarında yeterince değinilmediğini düşündüğüm için bu konulara eğiliyorum” diyor. Türkiye’de ve yurtdışında yaptığı araştırmalar, röportajlar ve gördüğü harita ile binlerce yıl geriye giden Çeliker, üzerinde çalışan pek çok isim olmasına rağmen bu konunun çok fazla bilinmediğine vurgu yapıyor. Tarihe olan ilgisiyle bambaşka dünyalara giriş yapan Çeliker, Piri Reis’in içindeki 132 haritayla tüm dönemlerin en iyi denizcilik kitabı olan Kitabı Bahriye’yi yazdığını, bunun da layıkıyla duyurulması gerektiğini söylüyor. Çeliker, Piri Reis’in 80 yaşından sonra Hint Okyanusu’na kaptanlığa atanarak hazin sonuna dek yaşadığı her şeyi anlatacağı belgesel için İspanya, Mısır, İtalya ve Piri Reis’in doğduğu Gelibolu’nun kullanılacağını belirtiyor. Çeliker, denizcinin idam edildiği İran’daki Hürmüz Kalesi’nde de çekim yapacaklarını ekliyor sözlerine. Piri Reis’in amcası Kemal Reis tarafından İspanya’daki Yahudiler’in kurtarılmasının, belgeselin en ilgi çekecek bölümü olduğunu da vurguluyor. Öncelikle belgeseli tamamlamak istediğini söyleyen Çeliker 2013’e, Piri Reis haritasının 500. yılına Piri Reis filmi de çekmek istediğini belirtiyor. ? Yılmaz ve Tandoğan geçen hafta Şişli Cevahir Alışveriş Merkezi’nin içinde bir sahne kurdu. 100 kişilik Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu’nda sadece kukla oyunları oynanacak. Sergilenecek ilk oyunun adı ‘Varyete’. Cuma, cumartesi ve pazar günleri izlenebilecek bu oyunda, tüm kuklalar kendi marifetlerini sergiliyor. Oyun bir aile oyunu. Yani hem çocuklar, hem de yetişkinler birlikte izleyebiliyor. Ancak hedeflerinin yetişkinlere kukla izletmek olduğunu söyleyen Yılmaz ve Tandoğan, ileriki zamanlarda sadece büyükler için olan çeşitli oyunları da sahneye koyacaklar. Türkiye’de kuklaların sadece çocuklara uygun olduğunun sanılmasından rahatsızlık duyan ikili, her ay programı değişecek Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu ile bu anlayışı yıkmayı planlıyor. Bu anlamda, Shakespeare’in ‘Romeo ve Juliette’i ileride sergileyecekleri oyunlardan biri. Yılmaz ve Tandoğan düzenli kukla oyunu izleme imkanı ile insanların kuklalara aşinalık kazanacağı ve bu sayede de kuklaları oyuncaklardan ayıracaklarını umut ediyor. Ayrıca, Cevahir Alışveriş Merkezi’nin içinde dolaşan el arabasında ikilinin tasarladığı çeşitli kukla ve masklar satılacak. Emre Tandoğan ve Çağrı Yılmaz hayallerinin peşinden koşma cesaretini gösterenlerden. Üstelik de hayallerine kavuşmalarına imkan olmadığını anlayınca, geçici bir süreliğine de olsa Türkiye’den ayrılmaları gerekse bile... Tiyatroya dair başka bir dil yaratmak isteyen ikili, bunu kuklalar aracılığıyla yapabileceklerine inanmışlar ve kukla eğitimi almaya karar vermişler. Ancak Türkiye’de kukla sanatçısı olmak için eğitim alabilecekleri bir kurum olmadığı için, Prag yolunu tutmuşlar. Yılmaz ve Tandoğan, bugün kendi kukla tiyatroları ‘Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu’nda oyunlar sergiliyorlar. Üstelik de kendi yaptıkları ipli, sopalı ve parmak kuklalar ile... Ayrıca onlar gibi kukla tasarımcısı ve sanatçısı olmak isteyenlere de ders veriyorlar. Yılmaz ve Tandoğan elbette buralara gelene kadar pek çok yol katetmiş. 1998’de Prag’a okumaya gittiklerinde, bir yandan da oradaki bir kukla tiyatrosunda çalışmışlar. Prag’ı Almanya takip etmiş. İkili, uzun bir süre de Almanya’da tutkuyla bağlı oldukları kuklaya devam etmiş. Yıllar sonra Türkiye’ye İzmir’e geldiklerinde hemen kendi kukla tiyatrolarını açmışlar. O sıralarda özellikle yurtdışındaki pek çok festivale davetli olarak katılmışlar. Pakistan’dan İsrail’e, Çek Cumhuriyeti’nden Almanya’ya kadar... Ancak maalesef kuklanın Türkiye’de bilinmemesinden dolayı, o yıllarda bir yerlerde gösteri yapma olanağını pek bulamamışlar. Onlar da Devlet Tiyatroları gibi çeşitli yerlere kukla tasarımları yapmışlar. İstanbul’a gelmeye karar veren Yılmaz ve Tandoğan geçtiğimiz Mart ayında Çukurcuma’da bir binaya taşınmış. 4 katlı binanın en üst katında yaşıyorlar. Giriş katında ise, tasarımlarını sergiliyorlar. Böylece yolları Çukurcuma’dan geçen kukla meraklıları, beğendiklerini satın alma imkanı buluyor. Üçüncü kat atölye... Tüm kuklaları burada yapıyorlar. Yani kemancıdan denizciye, Arap’tan Afrikalı’ya kadar çeşit çeşit bütün kuklalar burada hayat buluyor. Ayrıca bu atölyede Salı, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri meraklılarına dersler veriliyor. Kukla yapımından, kullanımına kadar geçen her evre bu kursa katılanlara anlatılıyor. Ayrıca kurs süresince kuklalar da yapılıyor. Birinci katta Yılmaz ve Tandoğan’ın kurucularından olduğu ‘Kukla ve Mask Araştırmaları Derneği’ var. Bu dernek, Birleşmiş Milletler’in yardımıyla ‘Eğitimci Adayları Kukla Öğreniyor’ isimli projeyi yürütmeye geçtiğmiiz hafta başladı. 5 ay sürecek bu çalışma çerçevesinde okul öncesi öğretmenliğinde okuyan üniversite öğrencilerine çocuklara yaptırabilecekleri kuklalar öğretiliyor. Böylece onlar kendi mesleklerine başladıklarında kuklalarla da çalışmalar yapabilecekler. Dernek İstanbul’da başlattığı bu projeyi, ileride diğer şehirlere de götürmeyi amaçlıyorlar. Kuklanın akademik bir hale gelmesi için bu tarz çalışmaların yapılması gerektiğine inanan Yılmaz ve Tandoğan dernekle birlikte başka çalışmalar da yapacak. (Tel: 0212 252 88 35, www.ahsapcerceve.com) Nefes egzersizleriyle ağrılardan kurtulun Süreğen ağrısı olan hastaların birçoğunda toplumsal ve aile içi etkileşimde bozukluklar, duygularını ifade etme güçlüğü, ilgi ve beklenti gereksinimleri, bastırılmış öfke ve kızgınlık duyguları olabiliyor. Doğru nefes ve kas gevşetme egzersizleri hastanın ilgisini ağrıdan uzaklaştırırken günlük yaşamında ilgi ve işlevselliğini de arttırmak için kullanılan bir yöntem. Kas Gevşemesi (Relaksasyon): Gevşeme eğitimi genellikle kademeli olarak kasları germe ve gevşetme tekniklerini içeriyor. Gevşeme çalışmalarının ilk basamağı nefesi kontrol altına almak. Bilindiği gibi solunum sistemimiz, kendi kendine çalışan bir sistem. Fakat, iradi olarak da solunumunuzu kontrol edebilirsiniz. Nefes almayı, vermeyi ve tutmayı bir düzen içinde öğrenmek, gevşetme çalışmaları için çok önemli. Vücudun tamamen gevşemesi, ancak düzenli bir nefes pratiğinden sonra mümkün olur. Akciğerlerinizi; üst kısım, orta kısım ve alt kısım olmak üzere üç bölüm halinde düşünebilirsiniz. Derin nefes bu üç kısmın ortaklaşa çalışmasıyla mümkün oluyor. Derin nefes önce akciğerin alt kısmının havayla dolmasıyla başlıyor. Mide ve kaburgaların alt kısmı genişliyor, sonra orta kısım havayla doluyor. Yani göğüsler genişliyor ve en son olarak da omuzlar hafifçe kalkıyor. Pek çoğumuz ciğerlerinin bir bölümünü çalıştırmıyor. Oysa sağlıklı bir nefes ciğerlerin üç kısmının da çalışmasıyla mümkün. Nefes egzersizlerinden sonra kasların gevşetilmesine geçiliyor. Bu çalışma vücudunuzdaki kas gruplarının gerilmesini, sonrada gevşetilmesini içeriyor. Bir kas gergin olduğunda bu gerginlik ne derece yoğunsa kas serbest olduğunda yaşanacak olan gevşeme yanı da o ölçüde yoğun olacaktır. Gevşeme tekniği en iyi loş ışıklı, sakin bir odada yapılabilir. Egzersizi böyle bir odada sırt üstü yatarak yapın. Eğer egzersiz sırasında uyuma gereksinimi ortaya çıkarsa, uygulamayı rahat bir koltukta yapın. Gevşeme tekniğiyle amaçlanan uykuya dalmak değil, tersine en fazla uyanıklıkla en derin gevşemeye ulaşabilmek. Egzersiz yapılan oda sessiz olmalı, odanın ısısı ne üşütmeli ne de terletmeli. üstü yatar durumda yapmanız sizin için daha kolay olacaktır. Yatar durumdayken kollarınızın iki yanda olmasına dikkat edin. Bacak bacak üstüne atmayın. Gözlerinizi kapatın. Daha önce öğrendiğiniz gibi derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve verin. İki yumruğunuzu da sıkın. İyice sıkın. Yumruklarınızın ve ellerinizin gerginliğini hissedin. Şimdi gevşetin. Bu gerginliğin yavaş yavaş ortadan kalktığını hissedin. Ellerinizin ne kadar gevşediğini hissedin. Yavaşça derin bir nefes alın. Nefesinizi tutun ve bırakın. Sıra kollarınızı ve yumruklarınızı birlikte sıkmaya geldi. Başlayın ve iyice sıkın. Ellerinizdeki ve kollarınızdaki gerginliği hissedin. Şimdi serbest bırakın. Tamamen gevşek bırakın. Ne kadar gevşediğinizi hissedin. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın. Sağ omzunuzu kulağınıza doğru kaldırmaya çalışın, iyice kaldırın. Şimdi gerginliği hissedeceksiniz. Yavaş yavaş serbest bırakın. Tamamen gevşemesini sağlayın. Omzunuzdaki gevşemeyi hissedin. Şimdi sol omzunuza aynı şeyi yapacaksınız. Sol omzunuzu kulağınıza doğru kaldırmaya çalışın. İyice kaldırın gerginliği hissedin. Yavaş yavaş serbest bırakın, gevşemesini sağlayın. Omzunuzdaki gevşemeyi hissedin. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın. Sağ ayağınızdaki kasları germeye çalışın, ayak parmaklarınızı iyice kıvırın ve bu gerginliği hissedin. İyice hissedin. Yavaş yavaş bırakın. Tamamen gevşeyin. Bütün gerginliğin akıp gitmesini sağlayın. Sol ayağınızdaki kasları germeye çalışın. Sol ayağınızın parmaklarını iyice kıvırın ve bu gerginliği hissedin. İyice gerin. Yavaş yavaş bırakın, tamamen gevşemesini sağlayın. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın. Aynı şeyi kalçalar ve bacaklarla yapacaksınız. Sol bacağınızı ve kalçanızı gerin. İyice gerin. Bu gerginliği hissedin. Bırakın şimdi. Yavaşça gevşetin, gevşemeyi hissedin. Sol bacağınızı ve kalçanızı gerin.. İyice gerin.. Bu gerginliği hissedin. Şimdi bırakın. Yavaşça gevşetin ve gevşemeyi hissedin. Bütün gerginlik vücudunuzda akıp gidiyor. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın. Şimdi yumruklarınızı, kollarınızı, omuzlarınızı, ayaklarınızı ve bacaklarınızı hep birlikte ve aynı anda gereceksiniz. Yumruklarınızı sıkın. Kollarınızı omuzlarınızı gerin. Ayak parmaklarınızı, bacaklarınızı iyice gerin. Daha kuvvetli gerin. Öylece tutun. Şimdi bırakın. Tamamen bırakın. İyice gevşetin. Tüm vücudunuzu tatlı bir gevşeme kaplasın. Şimdi karın kaslarınızı kasın, iyice kasın, karnınızdaki gerginliği iyice hissedin. Serbest bırakın, tamamen gevşetin. Karın kaslarınızın tamamen gevşediğini hissedin. Karnınızın giderek yumuşadığını hissedin.. Yavaşça derin bir nefes alın. Nefesinizi tutun ve bırakın. Başınızı çeneniz göğsünüze değecek şekilde öne doğru bükün. Boynunuzdaki gerilimi hissedin. Yavaşça serbest bırakın. Gevşetin gevşemeyi hissedin. ayakkabı ve dar elbiseleri çıkarın. Bu tür giysiler nefes alışı, kasların gevşemesini olumsuz yönde etkiler. Egzersizleri sırayla yapın. Egzersizi yapmadan bir sonraki egzersize geçmeyin, acele etmeyin. Günde en az bir kez, mümkünse iki kez yapılması, bu pratik kazanmanızı sağlar. Gözlerinizi yavaşça kapayın. Sağ elinizi göbeğinizin üzerine, sol elinizi de göğsünüzün üzerine koyun. Nefes alıp verirken sol elinizle göğsünüzün inip kalktığını hissetsin. Şu anda ciğerlerinizin üst kısmı ile nefes alıyorsunuz demektir. Şimdi ciğerlerinizin alt kısmını hava ile doldurmaya, karnınızdan solunum yapmaya çalışın. Midenizin üzerindeki sağ eliniz inip kalkmaya başladıysa bunu başarıyorsunuz demektir. Düşüncelerinizi tamamen nefes alıp vermeniz üzerinde odaklaştırın. Burnunuzdan havanın girip çıktığını hissedin. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve nefesinizi verin. Kendinizi zorlamadan, gerilim duymadan oldukça rahat bir şekilde nefes alın. Kısa bir alıştırma yapalım. Önce ciğerlerinizin bir balon gibi olduğunu hayal edin. Şimdi sönen bir balonda olduğu gibi yavaşça ve zorlamadan içinizdeki havayı boşaltın. Başlayabilirsiniz... Artık ciğerleriniz boşaldı. Nefes almadan iki saniye bekleyin. Tekrar yavaşça derin derin nefes alın, tutun ve verin, bütün vücudunuzun gevşediğini hissedin... Şimdi bu egzersizi tekrar edin; derin bir nefes alın... Nefesinizi tutun. Yavaşça verin. Tüm vücudunuz gevşiyor. Sakin, rahat ve huzur dolusunuz... Nefesinizi her verişte, sizi kaplayan gevşeme duygusunu hissedin. Gerilimin yerini alan derin huzuru hissedin... Nasıl yapmalı? Elleriniz ve ayaklarınız iki yana hafifçe açık olsun. Uygulama sırasında bedeninizi sıkan kemer, Gevşeme Kaslarınızı gevşetme çalışmasına geçelim. En rahat olduğunuz şekli alın, oturun veya sırt üstü yatın. Başlangıçta bu çalışmayı sırt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle