22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 05 17/10/07 16:19 Page 1 CUMARTESİ EKİ 5 CMYK figenatalay?yahoo.com Faks: 0212 343 62 74 20 EKİM 2007 CUMARTESİ 5 Bilişimci Martılar işbaşına! Uluslararası ‘’Bilişimci Martı Projeleri’ yarışması, ilköğretimden üniversiteye kadar tüm FİGEN öğrencilere açık. ATALAY Öğrenciler, belirlenen konulardaki çalışmalarını web tasarımı olarak gerçekleştirecekler İstanbul’un simgesi martılardan esinlenilerek adı koyulan “Bilişimci Martılar Projesi”ne katılacak “yenilikçi öğrenci ve öğretmen ekipleri’’, belirlenen çeşitli sorunlar için teknoloji destekli iyileştirme projeleri oluşturacaklar. Microsoft desteğiyle Kalite Okulları Merkezi tarafından yürütülecek proje yarışmasına son başvuru tarihi 1 Kasım 2007. Merkezi ABD’de bulunan “The Center For School of Quality’’nin (Kalite Okulları Merkezi) Türkiye temsilcisi Dr. Hayal Köksal’ın verdiği bilgilere göre, “Uluslararası Qomer Bilişimci Martı Projeleri”, ulusal ve uluslararası platformda, ilköğretimden, üniversiteye kadar tüm öğrencilere açık. ‘’Martı Halkaları’’ 2008 yılı için dört ayrı kategori ve düzeyde oluşturulacak. Kategoriler: Resmî okullar Özel okullar ve vakıf okulları Sivil toplum kuruluşlarının desteklediği imece halkaları Yurt dışından katılan okullar Düzeyler: İlköğretim 15, İlköğretim 68, Lise 911, (Ön)Lisans öğrencileri. Tüm katılımcıların çalışmalarını web tasarımı olarak gerçekleştirecekleri proje’nin konuları şöyle: ? Türkçe’ye sahip çıkma ve onu yüceltme, ? Medya ve etik, ? Kadın hakları, ? İklim değişikliği, ? Dünya barışı ve önündeki engeller, ? Kültürel ve kültürlerarası değerler farkındalığı. Dr. Hayal Köksal, bu projeye katılabilmek için Kalite Okulları Merkezi üyesi olmak gerektiğini belirtti. Üyelik koşulları; www.kaliteokullari.com sitesinden öğrenilebilir. 11. Uluslararası Öğrenci Kalite Kontrol Halkaları Konvansiyonu’nun ev sahibi ülkesinin Türkiye olduğunu hatırlatan Dr. Köksal, “2008 Bilişimci Martı Projeleri”ne katılıp Başarı ve Üstün Başarı Ödülü almış ekiplerin, Aralık 2008’de İstanbul’da yapılacak bu etkinlikte sunum yapma ayrıcalığına sahip olacaklarını vurguladı. Gülümse Arkadaşım Çocuk Filmleri Festivali başlıyor 5. Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali 23 Ekim’de başlıyor. Yaklaşık 30 ülkeden 114 filmin çocuklarla buluşacağı festival, 8 Kasım’da sona erecek. 215 yaş arası çocuklara yönelik filmler, DPoint Cinecity Etiler, Bonus Premium Cinecity Trio Kozyatağı, Cinecity Olivium Zeytinburnu ve Beykent Üniversitesi Sanat Merkezi Sinema Salonu olmak üzere 4 farklı noktada gösterilecek. Çıtır Çıtır Felsefe Çocukları felsefeyle buluşturmayı başaran “Çıtır Çıtır Felsefe’’ dizisinin yazarı Brigitte Labbe, İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluşacak. Labbe, 2527 Ekim tarihleri arasındaki ziyareti süresince kitaplarını derslerde etkin olarak kullanan bazı ilköğretim okullarının öğrencileriyle bir araya gelecek. Yazar, 27 Ekim Cumartesi günü de Kitap Fuarı kapsamında düzenlenecek “Çıtır Çıtır Felsefe” paneline katılacak. AÇEV’in yeni dönem kursları Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) tarafından uygulanan Anne Destek, Baba Destek ve İşlevsel Yetişkin Okuryazarlığı Programı yeni dönem kursları başlıyor. AÇEV’in, Anne Destek ve Baba Destek Programı; çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimine katkıda bulunmayı ve çocuk ile annesi ve babası arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi destekleyen bir eğitim programı. Çocuk gelişimi ve eğitimi konularında anne ve babalara bilgi ve destek sağlayan program sayesinde, annelerin ve babaların hem kendilerine güvenleri hem de çoğun eğitimindeki rolü artıyor. 3 ile 9 yaşında çocuk sahibi olan her anne ve 2 ile 10 yaşında çocuk sahibi olan her babanın katılabileceği Anne ve Baba Destek programı ile bugüne kadar 24 bin anneye ve 20 bin babaya eğitim verildi. Geleceğe katkıda bulunun TEGV, her yıl çocuklarımıza verdiği eğitim desteğini artırmak için özel ajandalar tasarlıyor ve Türkiye’nin değişimine katkıda bulunmak isteyen firma ve kuruluşlarla paylaşıyor. TEGV’in 2008 ajandasını almak isteyenler için iletişim telefon numarası ve e. posta adresi şöylei: 0216 492 32 32 / ajanda@tegv.org ‘Seni makyajsız seviyorum’ ‘Zengin damada’ hazırlanan ‘gelinlik kız’ gibiydi İzmir. EXPO adaylığı nedeniyle Uluslararası Sergiler Bürosu delegelerinin geçeceği güzergâhta makyajlar yapıldı; yollar yenilendi, tuvaletler boyandı, pisuvarlar değiştirildi. Oysa, pisuvarlar değiştirilmeden önce de tuvalete gidiyordu İzmirliler!.. kentinde yapılacak. EXPO 2015 için Milano ve İzmir yarışıyor. “Daha iyi bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık” ana temasıyla öne çıkmaya çalışan İzmir, hafta içinde, organizasyonun yeri için karar verecek BIE delegelerini ağırlayacaktı. İşte bu nedenle gelinlik kız gibiydi İzmir, süslenip püsleniyordu... Ancak kız tarafındaki faaliyetler, kent genelinde değil, nedense belirli bir güzergahta yürütülüyordu. Kaçırılmaz kısmetin geçeceği güzergahta... Oysa tuvaletler boyanmadan, pisuvarlar değiştirilmeden önce de çişleri geliyordu İzmirlilerin! Çamur da olsa, toz toprak da olsa, o yoldan yürüyorlardı evlerine, işlerine... O zaman, nedense düşünülmüyordu bu güzergahı güzelleştirmek. Ama şimdi kent, “zengin damada” beğendirilecekti ya, makyaj için icazet çıkmıştı. Allık niyetine badana yapılıyor, ruj niyetine pisuvarlar değiştiriliyordu. Bir kentin altyapısının bitirilmesine, heykellerle güzelleştirilmesine, kamusal alanlar düzenlenmesine kim karşı çıkabilir ki? Ama yok öyle değil, önemli olan kusurların giderilmesinden çok görülmelerini engellemek. Tıpkı, seçime çeyrek kala yapılan yatırımlar gibi... İzmir’de yaşananlar, yalnızca İzmir’in sorunu değil elbet. Devlet büyükleri, bir beldeyi ziyaret ettiğinde de hep böyle olmuyor mu? Dört bir yana makyaj yapılıyor, belde büyüklere şirin gösteriliyor, gürültü partırtı sona erdiğindeyse, yöre halkı yine sorunlarıyla baş başa kalıyor. İzmir’in görücüleri, şimdilik gitti. Kızımız hakkındaki kararlarını daha sonra bildirecekler. Onaylanacak hiçbir yanı yok ama, kayınvalideler gelin adaylarını hamamda beğenirmiş eskiden. Makyajsız, çıplak!.. “Kent sevgisi” diye bir kavram varsa, sevgilinin kendisini “makyajsız” sunması bu kadar mı zor?.. Nasıl olsa vuslatta soyunmayacak mıyız?.. Kış bahçeleri kapılarını açtı Yaz bitti. Soğuk havanın iyiden iyiye kendini göstermeye başladığı bu günlerde, evinizin dışında kendinize bir yaşam alanı daha açarak, güneşten yararlanabilir, yeşillikler içinde rahatlama imkânı bulabilirsiniz. Hem soğuk havadan korunmak, hem de güneşten yararlanmak için kış bahçeleri ideal ortamlar olarak karşımıza çıkıyor. Bahçenin bir bölümü yada balkon kapatılarak hazırlanabilecek yaşam alanlarında, yeşillikler içinde yemek yiyebilir, kitap okuyabilir hatta film bile izleyebilirsiniz. Sıcak renklerle döşenecek ve bitkilerin yarattığı havadan beslenerek kışın griliğinden sıyrılabilirsiniz. Adı üzerinde kış bahçesi. Kışın da tüm hava koşullarına rağmen bahçe keyfini yaşamak isteyenler için, Ticol tik bakım setinin üreticisi Minimar firmasının Genel Müdürü Murat Tuncer, İCA Home&Garden Genel Müdürü Cenk Kılbey ve Botanika Genel Müdürü Kemal Eskenazi’den kış bahçesi ile ilgili önerilerini aldık. boyunca yüzeylerde oluşan yiyecek ve insan cildi kaynaklı yağları temizlemeye özen göstermek gerekiyor. Çünkü bu tip yağlar küf, mantar ve bakteriyel oluşumu tetikleyerek mobilyaların göze hoş gelmeyen bir görünüme bürünmesine neden oluyor. Bakımını yaptıktan sonra, açık alanda bulanan bahçe mobilyalarını kaldırırken de hava almasını engelleyecek şekilde kapatmak gerekiyor. Ahşabın sürekli nemli ortamda ya da ıslak kalması da küf ve mantar oluşumunu tetikliyor. Bu nedenle mobilyaların iyi havalandırılan bir bölümde saklanması en doğrusu. ÇİM EKME ZAMANI Bitki uzmanları, çim ekimi için en ideal ısının 1522 derece arası olduğunu söylüyor. Bu ısı değerleri, Türkiye’nin değişik bölgelerinde farklılık gösteriyor olsa da, EylülKasım ile MartMayıs ayları arasında yakalamak mümkün. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz dönem, çim ekimi için ideal. Botanika Genel Müdürü Kemal Eskenazi, kış bahçelerini içinde insanların yaşadığı seralar olarak tanımlıyor, tabi bu seralara da çok iyi bakmak gerektiğine vurgu yaparak. Sağlıklı çimlere sahip olabilmek için uygun ortamı yaratmak ve gerekli bakımları düzenli olarak yapmak gerekiyor. Dengeli toprak karışımı, düzenli sulama, doğru çim tohumu karışımı, tekniğine uygun ekim, sulama ve bakım ile düzenli gübreleme, sağlıklı ve güzel görünümlü çimlere sahip olmanın anahtar koşulları arasında yer alıyor. Eğer bahçeli bir eviniz yoksa, balkonunuzu bahçe gibi düzenleyerek yeşil bir alan yaratabilirsiniz. Böylece hem bahçe keyfini yaşayıp, hem de evde yer alan bitkilerinize balkonda bakabilirsiniz. Ahşap veya plastik malzemelerden oluşturulan bu alanlara ısıtma imkanı da sağlanırsa, doğal bir ortam yaratılabilir. Böylece hassas bitkiler de soğuktan korunmuş olur. İCA Home&Garden Genel Müdürü Cenk Kılbey, bahçe ve balkon alanlarında rahat ve aydınlık mobilyaların kullanılmasını öneriyor. Doğal örgülü oturma grupları ile koton kumaşlı vintage kanepeler bir arada kullanılarak kış bahçelerine rahatlık katmak mümkün. Alanı daraltmayacak mobilyaların tercih edilmesini ve kullanılan aksesuarların da buna uygun olarak seçilmesi gerektiğini söylüyor. Kullanılacak mumluk ve şamdanlar, poliert malzemeli aydınlatmalar, askılı şömineler ile askılı saksıların kış bahçe ya da balkonların vazgeçilmezleri arasında olduğunu vurguluyor. BİRKAÇ AYRINTI Bitkilerin de rahatlıkla bakılabileceği bu ortamları yaşanılır kılmak için bir kaç önemli ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor. Bunlardan biri de mevcut bahçe mobilyalarının bakımını yapmak. Mobilyaların bakıma ihtiyacı olup olmadığı renginden anlaşılabilir. Minimar firmasının Genel Müdürü Murat Tuncer, mobilya sahiplerini uyarıyor: “Mobilyalarınızın bakımını ihmal ettiğiniz takdirde, dayanıklılığı azalabilir ve istenmeyen bir görünüm alabilir. Bu nedenle sonbahar aylarında bahçe mobilyalarının bakımını yaparak ömrünü uzatabilirsiniz. Böylece mobilyalarınızı kış aylarının zorlu koşullarından da korumuş olursunuz.” Tüm gün yoğun güneş altında kalan mobilyaların rengi açılır ve bakıma ihtiyaç duyar. Özellikle, yaz sezonu HAKAN DİRİK Geçen hafta İzmir’i görmeliydiniz, görücülere hazırlanan “gelinlik kız” gibiydi. Kent, allanıp pullanıyor, “görücülere” hazır hale getiriliyordu. Tarihi yapılara giden yollar, yeni baştan döşeniyordu. Temizlik ihmal edilmiyor, çöp kutuları değiştiriliyor, çevre düzenlemeleri gözden geçiriliyordu. Seferberlikten genel tuvaletler de nasibini alıyordu. Boyanıyorlar, pisuvarları yenileniyor, hatta orasının “tuvalet” olduğunu belli eden işaretler yeni baştan yerleştiriliyordu. Kız tarafındaki hummalı koşuşturmanın nedeni, kentin “dünya sergisi” anlamına gelen EXPO’ya olan adaylığı. 5 yılda bir gerçekleştirilen organizasyon, yapıldığı kente on milyonlarca ziyaretçi çekiyor. Rakam, Türkiye’ye bir yılda gelen turist sayısından bile fazla. Bu da, “müstakbel damadı” daha muteber kılıyor. Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) kontrolündeki organizasyon, aynı zamanda kalıcı yatırımların da önünü açıyor. EXPO 2010, Çin’in Şangay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle