22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 12 17/1/07 16:19 Page 1 CUMARTESİ EKİ 12 CMYK Sporda İspanyol rüzgârı Günümüzde neredeyse en önemli şey ‘sağlıklı olmak’. Sağlıklı olabilmek için pek çok şeye dikkat etmeye çalışıyoruz. Dengeli beslenmeye, stressiz yaşamaya, zararlı alışkanlıklardan uzak durmaya ve tabi spor yapmaya... Son zamanlarda giderek artan ve büyüyen spor merkezleri sayesinde klasik anlamda anladığımız spor çeşitlendi. Kimi zaman dansla, kimi zamansa Uzak Doğu felsefiyle sentezlendi ve ortaya yepyeni, bol çeşitli spor dalları çıktı. Giderek büyüyen spor merkezleri de bir tür yaşam alanına dönüştü. Metrocity alışveriş Merkezi’nin üzerinde 15 bin m2’ye kurulmuş olan ‘Essporto Health & Fitness Club’ Türkİspanyol işbirliği ile açılan bir spor merkezi. Bünyesinde bulundurduğu İspanyol hocalar sayesinde İspanya’daki yeni spor akımlarını takip eden Essporto’da iki ders var ki, örneklerinden oldukça farklı ve yeni. İspanyol hocalar Jesus Manuel Illian Alvarez ve Sara Maria Alonso Rodriguez’in verdiği ‘Ars Corpore’ ve ‘Shaking’ dersleri. Latince vücut sanatı anlamına gelen Ars Corpore, taichi, yoga ve temel teknik içeriği sayesinde stresten arınmayı, fiziksel ve ruhsal dinginliğe ulaşmayı ve duruş bozukluğunu düzeltmeyi hedefliyor. Vücuda esneklik ve güç kazandıran bu ders konsantrasyon odaklı. Hareket ve müziğe uygun duruşlar ve kontrollü nefes alıp verme ile vücudu uyumlu ve dengeli bir hale getiriyor. Ars Corpore, özellikle masa başı çalışma hayatında deforme olan vücudu şekillendirip, duruşu düzelttiği için de tam anlamıyla günümüzün sporu. Müzik eşliğinde yapılan bu ders, taichi ve yoganın koregrafileri ile birleşiyor. Stresten ve günün yorgunluklarından fiziksel ve ruhsal olarak arınmayı hedefleyen Ars Corpore 55 dakikalık bir grup egzersizi. 45 dakikalık basit ama etkili egzersiz setleriyle başlayan ders, 10 dakikalık rahatlama ve meditasyonla sona eriyor. Shaking ise dansla sporu birleştirdiği için biraz daha hareketli ve oldukça da eğlenceli bir ders. Essporto’da Shaking dersi ile dansın keyfine varılırken, aynı zamanda bolca kalori de yakılıyor. Sporla dansın işbirliği vücuda belli bir form ve kondisyon kazandırıyor. Çarliston, funky, hiphop gibi birçok dans türünün kombinasyonundan oluşan Shaking, Afrika ritimlerinden ve cazdan da öğeler taşıyor. Böylece dolaylı olarak farklı dans tarzlarından figürler öğrenmeyi de sağlıyor. Essporto’nun uzman eğitmenleri, vücudun direncini arttırıp, strese karşı motivasyon ve enerji kazandıran bu dersi özellikle uyku problemi olanlara tavsiye ediyor. ŞİRİN GÜVEN Bir yaşam alanı... E ssporto Health & Fitness Club, Avrupa’nın en büyük spor tesislerinden biri. Her yaşta insana sporu, eğlenceyi, dinlenceyi birarada yaşatmak, şehir ortasında bir tatil köyü rahatlığını sağlamak için açılan Essporto, sürekli yeni dersler, turnuvalar, yarışmalar ve kurslarla üyelerin sosyal yaşamlarını da destekliyor. İspanyol enerjisini ve estetiğini sporla birleştiren Essporto sağlıklı bir hayat için pek çok imkan sunuyor. Kapalı yüzme havuzu, dans dersleri, bay ve bayan kuaförü, squash, aletli spor salonu, yoga, tenis, voleybol, basketbol ve futbol sahaları, koşu parkuru, su jimnastiği, bireysel ve spor dersleri, jakuzi, solaryum, Türk hamamı, buhar banyosu, sauna, cafe/restaurant ve beslenme danışmanlığı bunlardan bazıları... Kentin merkezindeki Essporto, İstanbullular’a yoğun ve stresli kent yaşamında derin bir nefes aldırmayı hedefliyor. Haftaiçi sabah 06.00’dan gece 00.00’a, haftasonu ise sabah 08.00’den gece yine 00.00’a kadar açık olan Essporto’da dilerseniz işinize gitmeden önce, dilerseniz öğle tatilinizde ya da iş çıkışınızda spor yapabilirsiniz. Üstelik koşu bandında koşarken ya da bisiklet çevirirken dizinizi kaçırmanıza da gerek yok. Çünkü Essporto’daki spor aletlerinin LCD televizyonu istediğiniz kanalı ve programı izleyebilmenizi sağlıyor. Yarı olimpik havuzunda yüzerek, jakuzisine girerek günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Buhar banyosu ve saunası sayesinde toksinlerinizden arınabilir, arkadaşlarınızla futbol ya da squash oynayabilir ya da İspanyol dans hocalarından Latin danslarını öğrenebilirsiniz. Dünyanın en özel şarapları müzayedeye çıkıyor ürkiye’nin tek şarap fuarı ‘Wine İstanbul’un bu yıl altıncısı düzenleniyor. Fuar 2002 yılında ilk düzenlendiğinde ‘Gourmex Fuarı’yla içiçeydi. O zamanlar Dolmabahçe Kültür Merkezi’nde yapılan fuarın şarap kısmı toplam 600 m2’lik bir alandı. Geçtiğimiz yıl, şaraba artan ilgiye bağlı olarak Gourmex Fuarı’ndan ayrılan ‘Wine İstanbul’ şarap fuarı Hilton’a taşındı. Fuarın toplam alanı da 900 m2’ye kadar büyüdü. Şarap fuarı bu yıl ‘Wine İstanbul 2007’ adıyla, Dünya Ticaret Merkezi’nde, üstelik de 5 bin m2’lik alan üzerinde açılış kokteyli T ile önceki gün başladı. Bu kadar büyük bir alanda, oldukça kapsamlı bir fuar düzenlenmesinin en önemli nedeni, şarap sektörünün son beş yılda % 100’den daha fazla büyümesi olsa gerek. ‘Wine İstanbul 2007’, Avrasya’nın en büyük şarap fuarı. Yarın son bulacak fuar kapsamında dünyanın pek çok yerinden tadıma sunulan şarapların yanı sıra, birçok da etkinlik düzenleniyor. Şili’nin, İspanya’nın, Fransa’nın, Avustralya’nın, İtalya’nın, Portekiz’in, Güney Afrika’nın, Amerika’nın, Arjantin’in ve Türkiye’nin en özel şarapları fuar sayesinde şarapseverlere sunuluyor. Ayrıca bağcılık, Türk peynirciliği ve modern bağcılık sistemleri üzerine seminerler veriliyor. Fuarın en dikkat çekici etkinliği ise yarın saat 14.30’da düzenlenecek olan şarap müzayedesi. yapılan bir açık artırmada 6 şişesinin toplam 500 bin dolara satıldığını hatırlatmakta da yarar var. Müzayedenin diğer önemli ürünlerinden biri de Pomerol bölgesinin en iyi ve belki de dünyanın en meşhur şarabı olan 1997 yapımı ‘Château Petrus’. Müzayedeye 3 şişe olarak katılacak şarabın, şişesinin açık artırma değeri ise 2 bin TEK TÜRK MARKASI Danışmanlığını Doç. Dr. Ertan Anılı’nın ve Taner Öğütoğlu’nun üstlendiği müzayedede 388 şarap görücüye çıkacak. Şarap tutkunlarının ağızlarını sulandıracak cinsten bir müzayede olacak doğrusu çünkü şarapseverler ile buluşacak şaraplar arasında, çok özel üretilmiş, nadir bulunan ve yıllandırılmış şaraplar var. Örneğin müzayedenin en değerli parçalarından biri 1994 yapımı ‘Screaming Eagle’. Sadece bir şişe olarak satışa sunulacak şarap, limitli sayıda üretildiği için çok ender rastlayabileceğiniz cinsten. Açılış fiyatı da 5 bin YTL. Bu şarabın, 2000 yılında Napa’da 850 YTL. Yıllanmış şarap arayanlar da aradıklarını bulabilecek tabi. Mesela 1978 yılında üretilmiş, 5 litrelik şişesinde en güzel şekilde yıllanmış, çikolata, kiraz, vanilya ve ahududu aromaları vaat eden ‘Chateau Mouton Rothschild’ şarabı... Sadece bir şişe satılacak şarabın açık açılış fiyatı 7 bin YTL. Müzayedede açılış fiyatları daha uygun olan şaraplar da var elbette. 2003 üretimi ‘Concha Y Toro – Don Melchor’. Bu şarap dünyanın en meşhur şarap dergisi ‘Wine Spectator’ tarafından 2006 yılının en iyi 4. şarabı seçildi. Üstelik açık arttırma değeri 150 YTL. Müzayedeye katılacak tek Türk şarabı ‘Kayra’nın ‘Terra’ serisinin özel meşe fıçılarda bekletilmiş 2005 yapımı ÖküzgözüBoğazkere şarabı. Ancak şarabın müzayedeki diğer şaraplardan büyük bir farkı var. 300 litrelik şarap, meşe fıçısıyla birlikte satılacak. Üstelik müzayede için özel olarak üretilmiş eşi olmayan bu şarabı alan şarapsever hiç de pişman olmayacak gibi. Çünkü Kayra satın alan şarapsevere istediği etiket ile şarabı şişeleme olanağı da sunacak. Açılış değeri 4 bin YTL olan şarabın özelliğini de Kayra’nın Pazarlama Müdürü Gözem Bebekoğlu şöyle açıkladı: “Bir benzeri daha olmayan bu şarap, Diyarbakır ve Elazığ bölgesi’nde gece, üzümler henüz soğukken elle toplanan Öküzgözü, Boğazkere ve Shiraz üzümlerinden üretildi. Bekletilmeden Kayra Elazığ Şarap Fabrikası’nda özenle şaraba dönüştürüldü. Soğuk fermantasyon yönteminin kullanılmasıyla tanenin meyve aromalarını bastırmaması ve şaraptaki yoğun kırmızı meyve aromalarının korunması sağlandı. Bu şarap ile Anadolu’nun geçmişi, köklülüğü ile bugünün modernizmi harmanlandı. Şaraba güçlü gövdesini veren Boğazkere, yoğun ve zarif kırmızı meyve aromalarını yansıtan Öküzgözü ve baharat aromalarıyla dolgunluk kazandıran Shiraz’ın mükemmel uyumu bu eşsiz şarapta hissediliyor. Burunda kırmızı meyve, karabiber, yasemin çiçeği aromaları hissedilirken; damakta ise dolgun, yumuşak dokulu ve uzun bitişli.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle