Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MAYIS 2024 SALI
9
Karanlığa ışık oldular
Cumhuriyet gazetesi 100 yıldır ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, laikliği Gazetemizin 100. yılında, bu yolda canını veren Cumhuriyet
ve Atatürk’ün Aydınlanma Devrimlerini savunmaya devam ediyor. aydınları Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Cavit Orhan Tütengil,
Bu cesur ve tutarlı tavır, her dönem karanlık odakların hedefi oluyor. Muammer Aksoy, Onat Kutlar ve nicelerini saygıyla anıyoruz.
UĞUR MUMCU
CAVİT ORHAN TÜTENGİL
ARAŞTIRMACI gazeteciliğin sembol ismi,
“Kalpaksız Kuvvacı” Uğur Mumcu, sadece bir
ISTANBUL Üniversitesi Iktisat Fakültesi
gazeteci değil yaşamını topluma adamış bir
Sosyoloji Enstitüsü Başkanı, Cumhuriyet
aydındı. 22 Ağustos 1942’de doğan Mumcu
aydını, Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil,
Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
45 yıl önce, 1979’da, Istanbul Levent’te
Henüz öğrenciyken Cumhuriyet gazetesinde
Sülün Sokak’taki evinin önünde
yayımlanan makalesiyle Yunus Nadi Ödülü’nü
uğradığı silahlı saldırıda, 58 yaşında
aldığında 20 yaşındaydı. Uğur Mumcu’nun
yaşamını yitirdi. Atatürk devrimlerinin
1975 yılından itibaren Cumhuriyet’te “Gözlem”
savunucusu Tütengil’e göre Türkiye, bir
başlıklı köşesinde düzenli yazıları çıkmaya
geçiş ülkesidir. Bu geçişte pusula ise
başladı. Mumcu dini tarikatların, terör
Atatürk’ün düşünceleridir. Atatürk’ün
örgütlerinin siyasetle, sermayeyle ilişkilerini
gençlere öğütleri arasında yer alan “Benim
araştırdı. Ses getiren kitaplar, yazılar yazdı.
yapmak istediklerimi tamamlayınız”
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da
sözü onun için özel bir yere sahip
Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına
olmuştur. Cumhuriyet aydını Tütengil’in
koyulan bombanın patlaması sonucu yaşamını
mezartaşında kendisinden alıntılanan
yitirdi. Suikastın hemen ardından olay yerinde
“Dünyamızı güzelleştirmeye bakalım. Can
inceleme yapan uzmanların hiçbir delil
dostların ölümünden sonra yaşamanın
bulamadığı söylendi, patlamayla etrafa dağılan
bedeli, dünyamızı güzelleştirme
ve cımbızla toplanması gereken deliller ise
doğrultusundaki çabalardadır” yazısı
süpürgeyle süpürüldü. Olayın failleri halen
bulunuyor. Tütengil cinayetinin failleri
bulunamadı. Uğur Mumcu cinayeti 31 yıldır
halen bulunamadı.
aydınlatılmadı.
MUAMMER AKSOY
MILLI petrol davasının sembol ismi
AHMET TANER KIŞLALI
akademisyen, hukukçu ve Atatürkçü
KEMALIZMIN ideoloğu, saygın Türk aydını Prof. Düşünce Derneği Kurucu Başkanı Prof.
Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 1939’da Tokat Zile’de Dr. Muammer Aksoy, 1917 yılında Antalya
doğdu; Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından iline bağlı Ibradı ilçesinde doğdu. Hem fikir
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni hem mücadele insanı kimliğini taşıyan
bitirdi. Paris Üniversitesi’nde “Modern ödünsüz Kemalist Aksoy 31 Ocak 1990’da
Türkiye’de Siyasi Güçler” başlıklı doktorasını Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde
tamamlayan Kışlalı, Izmir milletvekilliği ve kurşunlanarak öldürüldü. Enerji politikaları
1978’de Bülent Ecevit’in başbakanlığı sırasında uzmanı Necdet Pamir, Aksoy için “Hocamız,
Kültür Bakanlığı yaptı. Kışlalı, en büyük petrolün stratejik öneminin küresel ölçekte
savunucularından olduğu laikliği demokrasinin öne çıktığı 1960’lı yıllarda ülkemizde de
önkoşulu olarak şöyle tanımlıyordu: bu konudaki farkındalığı artırabilmek için
“Demokrasi laikliğin önkoşulu değildir. Laiklik öncü bir rol oynadı” ifadelerini kullanmıştı.
demokrasinin önkoşuludur. Çünkü laikliği Yaşamı boyunca tam bağımsız, laik, Türkiye
kabul etmeyen bir düzende toplum halk adına Cumhuriyeti için mücadele eden Aksoy
yönetilmez; Tanrı adına yönetilir. Eğer laikliği eski Antalya milletvekillerinden hukukçu
koruyabilmişseniz, yitirdiğiniz demokrasiye ve bürokrat Numan Aksoy’un oğlu ve Türk
bir gün yeniden kavuşabilme umudunu da tıp tarihinde önemli bir isim olan Prof. Dr.
koruyabilmişsiniz demektir.” Kışlalı, yazdığı Muzaffer Aksoy‘un kardeşidir.
bir yazı nedeniyle 13 Mayıs’ta Akit gazetesinin
hedefi oldu. Fotoğrafı basılan ve üzerine kırmızı
çarpı atılan Kışlalı, 21 Ekim 1999’da arabasına
koyulan bombayla yaşamdan koparıldı.
ONAT KUTLAR
ŞAIR, sinemacı, senarist, Cumhuriyet aydını
ve gazetemizin yazarı Onat Kutlar 28 yıl önce
Taksim’de uğradığı bombalı terör saldırısı
sonucu yaşamını yitirdi. 1936 yılında dünyaya
gelen Onat Kutlar, Istanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ndeki öğrenimini, son dersinin sınavına
girmeyerek bıraktı ve felsefe okumak amacıyla
Paris’e gitti. Iki yıl sonra döndüğünde bir süre
Doğan Kardeş dergisinde çalıştı. 1959 yılında
yayımlanan Ishak adlı eseri ile 1960 yılında Türk
Dil Kurumu Ödülü’nü kazandı. 1965’te Türk
Sinematek Derneği’ni ve Yeni Sinema dergisini
kurdu. 1965-1976 yılları arasında, Türkiye’ye dünya
sinemasının kapılarını açan Türk Sinematek
Derneği’ni yönetti. Yusuf ile Kenan, Hazal ve
Hakkâri’de Bir Mevsim adlı yurtdışı ve yurtiçi
festivallerde çok sayıda ödül alan filmlerin
senaryolarına imzasını attı. 1985’te Berlin Film
Festivali’nde jüri üyeliği yaptı. Istanbul Film
Festivali Düzenleme Kurulu’nda ve Istanbul
Kültür ve Sanat Vakfı Icra Kurulu’nda görev yaptı.
1994 yılında Fransız hükümetince verilen L’Ordre
des Arts et des Lettres Ödülü’yle onurlandırıldı.
Ülkemizin sanat ve kültür dünyasına pek çok
alanda önemli katkılarda bulunan, öyküleri,
şiirleri, denemeleri, sıra dışı senaryolarıyla
silinmez izler bıraktı.
BAHRİYE ÜÇOK
LAIKLIK savunucusu, Atatürkçü, Cumhuriyet
aydını Prof. Dr. Bahriye Üçok, Kasım 1988’de
televizyonda yapılan bir açık oturumda,
“Islamda örtünmenin ve oruç tutmanın
zorunlu olmadığı” iddialarına dayanan
açıklamalarından sonra gerici kesimin
eleştirilerine maruz kaldı ve tehditler almaya
başladı. 6 Ekim 1990 tarihinde evine, Ekspres
Kargo tarafından ulaştırılan ve gönderici
olarak Ilmi Araştırmalar Vakfı’nın göründüğü
kitap paketini saat 16.30’da aldı. paketin
içine yerleştirilmiş olan bomba patladı. Ağır
yaralı olarak Hacettepe Tıp Fakültesi Acil
Servisi’ne kaldırılan Bahriye Üçok, 71 yaşında
yaşamını yitirdi. Cinayeti Islami Hareket
adlı örgüt üstlendi. Cumhuriyet gazetesini
telefonla arayarak Islami Hareket Örgütü
adına konuştuğunu bildiren bir kişi Bahriye
Üçok’u “tesettür konusundaki düşünceleri
yüzünden cezalandırdıklarını” söyledi. Aynı
kişi “Islama sınır koyanları öldürmeyi borç
bildiklerini” belirtti.