15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7 MAYIS 2024 SALI 17 Cumhuriyet gazetesi her zaman yaşamın yanında yer aldı Mücadelenin yanındayız koloji mücadelesi, dünyada olduğu gibi Türkiye için de ! Eçok yeni bir kavram oldu. Yıllardır doğayı korumak için verilen mücadeleler, özellikle AKP’nin iktidara geldiği andan itibaren arttı. Yurttaşların ve 15 Aralık 1978 yaşam savunucuların mücadelesi ise sadece birkaç basın kuruluşu tarafından dikkate ŞEYDA alındı. Bunların ÖZTÜRK içerisinde de 100 yıllık tarihi olan Cumhuriyet, her zaman en önde yer aldı. Gazetemiz Cumhuriyet, tarihinde olduğu gibi günümüzde de çevre ve hak mücadelelerinin yanında Yaşam savunucuları ve 20 Mart 1999 yurttaşların 28 Mayıs 2013’te durmaya devam ediyor. Gezi Parkı’nı korumak için 13 Ekim 1984 başlattığı eylem, kitlesel bir Sanayileşme arttı direnişe dönüştü. 31 Mayıs Cumhuriyet tarihi boyunca 2013’te polisin yurttaşlara Türkiye’de birçok çevre felaketi uyguladığı sert müdahalenin yaşandı. Sanayileşmenin 1950’li ardından Türkiye genelinde yıllarda daha da artmasıyla halk eylemleri başladı. birlikte hava, su ve toprak kirliliği çevresel bir sorun haline geldi. Coşkun da turizm ve tanıtma Kaz Dağları’nda 350 bin ağacı gibi yapılar yer aldı. Havaalanı, Bunun yanında sanayileşmenin bakanı olduğu dönemde projeye kesen Kanadalı Alamos Gold’un otoyol ve köprü çalışmaları sırasında genişletilmesi için orman alanları karşı çıkmıştı. Coşkun, 1978’de çalışmalarına karşı kitlesel bir binlerce ağaç kesildi. Uzmanlar, Kuzey tahrip edildi. Sanayi atıklarının Akdeniz sahillerine nükleer santral direniş başladı. 2019’da yaşam Ormanları’nda yaşanan tahribatı arıtılmadan bırakıldığı Ergene yapılmaması için Başbakanlığa savunucuları ve yurttaşların sık sık eleştirdi. Bunlar içinde doğal Nehri, günümüzde hâlâ daha başvuruda bulunmuştu. Rusya’daki verdiği mücadele ses getirdi. dengenin bozulması, su kaynaklarının kirlilikle mücadele ediyor. Çernobil Nükleer Santralı’nda 26 Kanadalı şirket, alandan çekildi. yok edilmesi ve iklim değişikliği Bunun yanında bölgede yaşayan Nisan 1986’da yaşanan kazanan Buna karşın birçok noktada örnek gösterildi. Karadeniz Sahil Yolu yurttaşlar da kanserle mücadele ardından Türkiye, bu konuyu devam eden maden çalışmaları yapılırken de başta Türk Mühendis etmeye çalışıyor. Ayrıca kentsel askıya aldı. Daha sonra dünya ise ağaç kıyımına devam etti. ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) büyümenin de getirisiyle birlikte genelinde “Nükleer rönesansı” Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı olmak üzere birçok kurum projenin şehirler kontrolsüzce büyüdü. olarak adlandırılan dönemle geçen yaz, Limak Holding ve bilim dışı olduğunu söyledi. Projenin Çarpık kentleşmenin artışı da birlikte 1990’larda proje yeniden İÇTAŞ’ın ortak projesi olan YK ekolojik tahribat yaratacağı, deniz aynı şekilde doğaya zarar verdi. 5 Ağustos 2019 konuşulmaya Enerji’nin termik ekosistemini etkileyeceği ve kıyı Kontrolsüz bir ağaç kesimi başladı. 16 Aralık santralına kömür erozyonunu tetikleyeceği söylenmesine yaşandı. 1990’da ilk nükleer sağlanması için karşın proje hayata geçirildi. O günden karşıtı yürüyüş yok edildi. Kitlesel Mücadele geçmişi beri neredeyse her yıl sular altında yapıldı. Yıllar olarak başlayan kalan yolda aynı zamanda tahribat da Türkiye tarihine bakıldığında süren direnişlerin direniş, jandarmanın çevre konusunda bilinçlenme oluşuyor. Ayrıca AKP’nin yapmakta ardından 2000’li müdahalesi ve 1970’li yıllarda başladı. ısrarcı olduğu Kanal İstanbul projesi de yıllara gelindiğinde ablukasıyla birlikte 30 Mayıs 2013 Fabrikalaşmanın arttığı Samsun’da bilimsel açıdan eleştirilerin odağı oldu. ise dönemin son buldu. Maden Çarşamba Ovası’ndaki fabrikalar, başbakanı Bülent kıyımına örnek doğayı zehirlemeye başlamıştı. Ecevit, Akkuyu olarak gösterilen Bunun yanında işletmelerin tarım Nükleer Santralı Erzincan İliç’teki arazilerine verdiği zararlar sık projesini iptal etti. SSR Mining ve Çalık sık yurttaşlar tarafından protesto Ecevit proje için Holding tarafından edildi. 1980’li yıllara gelindiğinde “Şimdilik gereksiz” işletilen maden ise termik santrallara karşı dedi. AKP’nin sahası da yıllar bir mücadele başladı. Şimdiki iktidarda olduğu içerisinde genişledi. adı Kemerköy Termik Santralı 2004 yılı itibarıyla Tesiste yaşanan olan Gökova Termik Santralı’na nükleer yeniden gündeme geldi. kazayla birlikte Fırat Nehri’ne karşı mücadele 1984’te başladı. Mayıs 2004’te dönemin Enerji siyanür karıştıran madende, geçen Günümüzde de tartışmaların ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi aylarda da çökme meydana geldi. sürdüğü termik santral köylüler Güler, yakında görüşmelere Liç yığınında yaşanan çökme tarafından protesto edildi. başlayacaklarını duyurdu. Türkiye, sonucunda dokuz işçi siyanürlü Cumhuriyet, bunları sık sık 2010’da Rusya’yla anlaşma toprak altında kaldı. gündeme getirdiği gibi Yatağan imzalayarak Akkuyu Nükleer Termik Santralı’nın yapımından Bilimi dinlemediler Santralı için çalışmalara başladı. itibaren başlayan süreçte de Uzmanların tüm uyarıların karşısında durdu. Santralın Maden için kıyım yaşandı karşın “beton odaklı” projeler de yeşile darbe vurduğuna ilişkin Türkiye’de madenclik çalışmaları doğayı tahrip etti. Temiz enerji başlıklar atıldı. Projelere ilişkin kapsamında da birçok doğal olarak görülen hidroelektrik verilen mahkeme kararlarının alan yok edilirken, köyler susuz santralları (HES) ve baraj projeleri uygulanmadığı da sık sık gündeme bırakıldı, ekosistem kirletildi ve de Türkiye’de ses getiren ekolojik getirildi. iş cinayetleri yaşandı. Bunların mücadelelere neden oldu. Özellikle 1970’li yıllardan itibaren içerisinde “vahşi madencilik” rant odaklı yapılan veya yapılmak Türkiye’de yapılmak istenen örneği olarak gösterilen istenen projelerin içerisinde nükleer enerji santralına ilişkin projeler de yer aldı. Özellikle Kanal İstanbul, Karadeniz Sahil adımlar atıldı. Cumhuriyet Vakfı altın madenlerinin verdiği Yolu, 3. Havalimanı, Kuzey Yönetim Kurulu Başkanı ve tahribat, yaşam savucunularının Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan gazetemizin imtiyaz sahibi Alev direnişiyle birlikte ortaya çıktı. Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli TÜRKIYE ‘GEZI’ IÇIN BIRLEŞTI ISTANBUL Taksim’deki Gezi ağır biber gazı ve çadırların Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Parkı’nda yapılmak istenen Topçu yakılmasıyla birlikte ufak başlayan Berkin Elvan ve Mehmet Ayvalıtaş Kışlası’nın gündeme gelmesinin direniş, kitlesel bir hal aldı. Türkiye olmak üzere birçok sivil yaşamını ardından yaşam savunucuları genelinde başlayan mücadeleyle yitirdi. Bunun yanında Osman ve yurttaşlar 28 Mayıs 2013’te birlikte “Her yer Taksim, her Kavala, Can Atalay, Tayfun direnişe başladı. Yurttaşların park yer direniş” sloganları atıldı. Kahraman, Mücella Yapıcı, Mine içerisindeki ağaçların kesimine Hükümetin baskıcı politikalarının Özerden, Çiğdem Mater Utku ve engel olmak için alana çadır kurdu. arttığı dönemle birlikte Gezi Hakan Altınay Gezi Parkı direnişini Başlatılan bu direniş 31 Mayıs’ta Parkı mücadelesi toplumun her “finanse ve organize etmekle” polisin sert müdahalesiyle birlikte kesiminden yurttaşı birleştirdi. suçlanarak tutuklandı. Geçen dağıtılmaya çalışıldı. Çevik Olaylar sırasında başta, Ali Ismail aylarda ise Mücella Yapıcı ve kuvvvet tarafından kullanılan Korkmaz, Abdullah Cömert, Hakan Altınay tahliye edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle