Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DENEYİM PAYLAŞIMI 13 BAHÇEŞEHİR BELEDİYESİ olmalarının sağlanmasıdır. Kenti planlamak demek, sadece kentte yer alacak mimarileri, yapıları planlamak değil, kentin, insan yaşamını kolaylaştıracak olanaklarını ve en az, gelecek elli yılını planlamaktır. Bu planlarda da, çok hayati olan eksikliklerin giderilmesi dışındahiçbir değişikliğe gidilememeli. Kentlerimiz artık yazboz tahtası olmaktan, plansızlıktan kurtarılmalı, kentin ve yerel yönetimlerin olanaklarını birilerinin kişisel çıkarlarına sunulmasının ve peşkeş çekilmesinin önüne geçilmeli. Bahçeşehir’de planlanmamış bir tek alan bırakmadığımız ve planlamayı da Aydın: ‘Eşgüdümlü çalışılmalı’ Dünyanın örnek uydukent çalışmalarından biri olarak gösterilen projeye ev sahipliği yapan Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın, sorularımızı yanıtladı: Bahçeşehir'deki toplu konut uygulamalarının ve TOKİ projelerinin belediye alanınızdaki şehircilik düzeyine ve kentleşme sürecine olan katkıları nelerdir? Emlakbank tarafından yapımına 1990'da başlanmış olan Bahçeşehir, 16 bin konut üzerinden planlanmış, dünyanın başarılı uydukent projelerinden biridir ve çağdaş bir kent yaşamı hedeflenmiştir. Ancak bu projede planlama, uygulama ve sonuçları arasında çok ciddi farklar, yetmezlikler, yetersizlikler yaşanmış. Projenin bir bölümü tamamlanarak 1994'te yerleşime başlanmış. Emlakbank’ın tasarrufunda bulunan bu alanların daha sonra TOKİ’ye devri, sektördeki canlanma ile Bahçeşehir Projesi’nin kalan bölümünün imalatına başlanmış. Yani, Bahçeşehir Belediye sınırları içindeki yapımları süren inşaatlar Bahçeşehir Projesi’nde mevcut olan projelerdir. Hemen hemen her tür sosyal ve yaşamsal ayrıntıların planlandığı projeler olması bakımından genel anlamda toplu konut uygulamaları ve TOKİ projeleri şehircilik düzeyi ve kentleşme sürecine büyük katkılar sunar. Çarpık kentleşmeyi engelleyeceğini hissetmek bile büyük katkıdır. Uygulamalarının gerçekleştiği alanlardaki imar ve planlama kararlarında yetki TOKİ’ye verildi. Bu kararlar alınırken belediye ile eşgüdüm konusunda nasıl çalışmalar yapılıyor? Belediyeler, bu yetkilerin TOKİ’ye verilmesiyle birlikte birer memur haline getirildi. Seçilmişlerin yetkileri atanmışlara devredilerek, demokrasinin bu ayağı zayıflatıldı. TOKİ’ye imar planlarında değişiklik yapabilme yetkisinin verilmesi, belediyelerin yaptığı kentleşme planı ve sürecine doğrudan müdahale yetkisinin de verilmesi anlamına geliyor. TOKİ, konut üreteceği alanlarında, bağlı bulunduğu belediyeler ile doğru ve sağlıklı bir eşgüdüm kurması kentleşme sürecine de olumlu bir katkı sunacaktır. TOKİ’nin bunu yapması tamamen kendi tasarrufundadır; yapmadığında da yasaya göre yanlış yapmış olmaz ama kent ve yaşam gerçektir. TOKİ, GYO ve özel sektörün "konutumu yapar, satar ve çeker giderim" dememesi lazım. Çünkü üreteceği konutlar, alışveriş merkezleri, kente yeni yükler getirecektir ve bu yeni yükleri kaldıracak, insanlara çağdaş yaşam olanakları sunacak sosyal donatıların yapımında da birincil derecede kendilerini sorumlu hissetmeleri lazım. Bahçeşehir’de bu konuda çok büyük sorunlar yaşamıyoruz. Çünkü, TOKİ yeni bir şey yapmıyor, zaten var olan bir projeyi tamamlıyor. TOKİ ve üretici firmaların en üst düzey yöneticilerine, Bahçeşehir’i, konutların buraya getireceği yükleri, Bahçeşehir’in temel ihtiyaçlarını anlattık. Onlar da bu anlayışımıza olumlu yaklaştılar. Depreme hazırlık konusunda hazırlıkların çok büyük bütçelere gereksinim duymasından ötürü sağlıklı yürümediği de gözleniyor. Bahçeşehir'deki yeni konut alanlarının saptanması ya da konutların yenilenmesine dönük projelerde bu konu nasıl ele alınıyor? TOKİ ve iştiraklerinin uygulamaları depreme hazırlıklı bir kentleşme hedefinde nasıl bir rol oynuyor? Bahçeşehir'de tüm alanların imar planı yapıldı. TOKİ, kendi tasarrufunda bulunan alanları Hasılat Paylaşımı Yöntemi'yle ihale ediyor, projelendiriyor ve yapıların denetimini de yetkilendirdiği bir kurum tarafından yürütüyor. Burada belediyelerin hiç bir yetkisi yok. Bu anlamda depreme hazırlıklı bir kentleşmede TOKİ’ye veya iştirakçi firmalara büyük sorumluluk ve yükümlülük düşüyor. Yeni bir kent yaratırken, yaparken geçmişte yaşanan deneyimlerin ışığında hareket edildiğinde ve benzeri sorun, sıkıntı ve acıların tekrarını da önlemek veya en aza indirmek mümkün. Mimari kalite ile altyapı ve çevre düzenlemelerinin çağdaş normlarda elde edilmesi nasıl sağlanabilir? Buna yönelik proje ve uygulamalarınızda en önemli sorunlar nerelerde odaklanıyor? Kentleşmede mimari kalite ve altyapının yanı sıra en önemli konu, kent yaşayanlarının sağlıklı, temiz ve çağdaş bir çevre düzenlemesine sahip insan yaşamını kolaylaştırmak ve gelecek kuşaklara temiz, sağlıklı bir kent bırakmak merkezli olarak yaptığımız için çok büyük sorunlar yaşamıyoruz. Sorunlar, belediyelerin yetki ve sorumluluklarının birçoğu Büyükşehir Belediyesi’ne verildiği, seçilmiş olan meclislerin kararları bile Büyükşehir Meclisi tarafından onaylanmadan uygulamaya konulamadığı, gelir kaynaklarımızın büyük bir bölümünün Büyükşehir’e devredildiği için yaşanıyor. Yerel yönetimler konusunda son yıllardaki yasal yenilikler yeterli mi? Belediyelerin olanakları ile karar erkleri ve yetkileri bakımından güçlendirildikleri söyleniyor. Bu ne kadar gerçekçidir? Kesinlikle yeterli ve gerçekçi değil. Bu yasal değişikliklerin getirdiği belki de tek tesellisi veya iyiniyeti, özellikle büyükşehirlerde, imar planlarını yapma yetkisinin verilmesi sebebiyle, belki gecekondulaşma ve çarpık kentleşmenin önlenebilmesidir. Böylece belediyeler, rant ve çıkarları doğrultusunda imar planlarıyla oynayamayacak. Özellikle büyükşehirlerde, bu değişiklikler, belediyelerin olanaklarını güçlendirmekten öte, gelir kaynakları daraltılarak, yetki ve sorumlulukları ellerinden alınarak belediyeler, büyükşehirin şubesi durumuna getirilmiştir. Seçilmiş meclislerin kentin geleceği ve kent yaşayanlarının ihtiyaçları doğrultusunda aldıkları kararlarını bile uygulayamıyorlar, çünkü uygulayabilmeleri için büyükşehirin onayı gerekiyor.