Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 DENEYİM PAYLAŞIMI KADIKÖY BELEDİYESİ Öztürk: ‘Eski semtler yenilenmeli’ Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, büyük kentlerdeki maddi durumu iyi olan yurttaşların güvenlikli, havuzlu, sosyal donatı alanları olan siteleri tercih ettiğini belirterek, kent yaşamında ortaya çıkan bu talebi TOKİ'nin iyi bir şekilde karşıladığını söyledi. Ancak konut inşa edeceği alanlardaki imar planlarını yapma yetkisinin TOKİ'ye verilmesini eleştiren Öztürk, "Kentlerin anayasası olan nazım planlarının tek elden yapılması gerek. TOKİ'ye ya da çeşitli bakanlıklara kendi parsel alanları içinde planlama yetkisi verirseniz anayasayı deler, onu kullanılmaz hale getirirsiniz" dedi. Bu konuda TOKİ'yle Ataşehir'de sorunlar yaşadıklarını, davalar açtıklarını anlatan Öztürk, "Bu planları büyükşehir yapmış olsaydı, planlar bizde askıya çıkacaktı, belki en son yapılan plan en başta yapılacaktı, dava ve tartışmalara konu olmayacaktı. Şimdi Ataşehir'de yeni plan yapılıyor, o noktada da uzlaşma sağlıyoruz" açıklamasını yaptı. Türkiye'de gayrimenkuller yatırım aracı olarak kullanılmasını eleştiren Öztürk, "Bu durum ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Çünkü gayrimenkule yatırılan para üretime, istihdama, ihracata dönük değil. Türkiye, bir an evvel gayrimenkulu yatırım aracı olmaktan çıkarmalı" önerisinde bulundu. Kadıköy'de proje yapan TOKİ ve diğer firmaların depreme hazırlık konusunda ciddi bir faydası olmadığına işaret eden Öztürk, "İlçemizde bulunan yaklaşık 30 yaşındaki eski binalar, büyükşehir ve hükümet yapması gereken yasal işlemleri yapmadığı için yenilenemiyor. Kadıköy'de geçmişte deprem konusunda ne kadar risk varsa, şimdi de aynısı duruyor. Önemli olan bunu değiştirmek. TOKİ'nin görevi bu tip eski binaların bulunduğu bölgeleri yenileyecek, mal sahiplerine uzun vadeli kredilerle daire sahibi yapacak modeller üretmek olmalı. TOKİ ve benzer kurumların kamuya ancak bu şekilde faydası olur. Ama şu an TOKİ, maalesef ‘yapsatçı’ durumunda. TOKİ'nin, Karadenizli ya da Doğulu büyük bir müteahhitten çok ciddi farkı yok bizim için" diye konuştu. BELEDİYELER GERİDE AKP hükümetinin yerel yönetimler konusunda yaptığı çalışmaları eleştiren Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, "Ben bu konuda hiçbir yenilik göremiyorum. Sadece yasaları değiştirdiler" ifadesini kullandı. Öztürk, 1933 yılında çıkarılan 1580 sayılı Belediye Yasası'nın, şimdiki 5393 sayılı yasaya göre daha modern olduğuna dikkat çekerek, 80 yıl önceki yasada yerel yönetimlere daha çok yetki verildiğini dile getirdi. Şu an yürürlükte olan yasa ile yerel yönetimlerin tüm yetkilerinin farklı kurumlara paylaştırıldığının altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin İstanbul'da sokak içlerindeki parklanmaya büyükşehir, trafik düzenlemesine polis, kasaplara Tarım İl Müdürlüğü, fırınlara İl Sağlık Müdürlüğü bakıyor. Belediyelerin kente sahip olma niteliği ortadan kaldırıldı. Eskiden belediye başkanına 'şehremini" denirdi, yani şehrin emanet edildiği, şehre sahip kişi anlamında. Ama şimdi biz belediye başkanları kendimizi kentin sahibi olarak hissetmiyoruz. Yeterli maddi güç ve yetkiye sahip olmalıyız. Daha 23 yıldır Belediye Gelirler Yasası çıkmadı. Belediyelerin bağlı olduğu, onlara sahip çıkan bir bakanlık yok. İçişleri Bakanlığı'na bağlıyız aslında ama onlar bize sadece müfettiş gönderir. İçişleri Bakanlığı, belediyelere sahip çıkabilecek bir bünyeye sahip değil. Belediyeler için bir bakanlık kurulabilir ya da devlet bakanlığı nezdinde bu sağlanabilir. Haklarımız korunamadığı için mecliste her bakanlık bizden yetki aldı götürdü. Belediyeleri perişan eden meclistir. Yeni Belediye Yasası ise zaten büyükşehire yetki vererek, ilçe belediyelerini göz ardı eden kısır, güdük bir yasa." TARANMAMIŞ SAÇ GİBİ Türkiye’deki kentlerin en önemli sorunlarının başında çağdaş altyapı sistemlerinin olmamasının geldiğini anlatan Selami Öztürk, kentleşme açısından Kadıköy'ün durumunu da şöyle değerlendirdi: "Kentlerimizin altı taranmamış bir saç gibi. Yer üstündeki kaçak binalar ya da diğer eksiklikler kadar bu da önemli bir sorun. İstanbul'da İSKİ, İGDAŞ, PTT, AYEDAŞ ve TELEKOM gibi altyapı kuruluşları birleşmeli, galeri sistemine geçilmeli. Böylece bir sokakta 6 ayrı kazı değil bir kazı olur. Böylece de her yıl birkaç milyar dolar tasarruf edilebilir. Biz altyapının karmaşıklığı, yolların sürekli kazılması nedeniyle her sene 100 bin ton asfalt döküyoruz. Bu rakam, Avrupa'da Kadıköy kadar sınırı olan bir belediyenin 20 yılda harcadığı miktar. Ancak yine de Kadıköy bu açıdan en modern ilçe. Şimdilik altyapımız iyi, yoğun yağışlarda su basma olayları yaşanmaz. Ama yine de bu altyapıya çok güvenemeyiz, yenilenmesi gerek. Biz Kadıköy'de şehircilik anlamında çok yol kat ediyoruz. 15 yıldır kaçak bina yapılmıyor. En ciddi denetim burada var. Önümüzdeki zamanlarda Kadıköy'de artık daha estetik yapılar olacak."