Katalog

gerektiriyor” diyordu. Kendilerine direnilmesinin pek muhtemel olmadığını belirttikten sonra, Musul’un bir bölümünün işgal altında bulundurulduğunu açıkça ifade etmekten de geri durmuyordu. Bölgede bulunan 6. Türk Ordusu Komutanı Ali İhsan Paşa’nın şiddetli protestosuna rağmen İzzet Paşa kabinesi bu haksız duruma en küçük bir direnç göstermeksizin boyun eğdi. Hükümet, bölgedeki yöneticilere talimat göndererek İngilizlerin isteklerini yerine getirmelerini bildirdi. Musul’un işgaline tepki gösteren Ali İhsan Paşa da görevden alınarak tutuklandı ve bir süre sonra Malta’ya sürgüne gönderildi. İşgal oyununun ilk perdesi oynanmıştı; diğer işgaller de bunu izleyecekti. Musul’un işgalinin hemen ardından, 6 Kasım 1918 günü Binbaşı Allan Dickson komutasındaki bir İngiliz gemisi, istasyon görevi görmek üzere İzmir Sporting Kulüp açıklarında demirledi. Vekâleten valilik görevini sürdüren Nurettin Paşa’yı ziyaret etmek üzere karaya çıkan kumandan, bölgedeki Rumlarca sevgi gösterileriyle karşılandı. Bu durum yerel yöneticilerin hoşuna gitmese de, İngiliz savaş gemisinin gelişini izleyen iki hafta içinde bir Fransız ve ardından bir İtalyan gemisi daha İzmir limanına demir attı. Şu durumda bir Yunan gemisinin gel mesi için de herhangi bir engel olamazdı; Yunan temsilcisi bu taleple Amiral Calthorp’u ziyaret ettikten sonra 24 Aralık günü “Küçük Leon” adlı gemisiyle İzmir limanına girdi. Takip eden günlerde şehirde siyasi temsilcilikler kuruldu; ardından, denetim alanı Edremit’ten Antalya’ya kadar uzanan bir Abluka ve Seyrüsefer Kumandanlığı oluşturuldu. İzmir bu günlerde, altı ay kadar sonra maruz kalacağı Yunan işgalinin bir provasını yaşıyordu. Şimdi sıra İskenderun’a gelmişti. İngilizler bu şehrin de General Allenby komutasındaki kuvvetlerine teslim edilmesini istedi. Osmanlı hükümeti, böyle küçük bir taviz Üstte İstanbul’da Osmanlı Meclisi Mebusan binası önünde demirlemiş işgalci gemiler. Sağda Mondros Mütarekesi gereğince terhis edilen Osmanlı askerleri birliklerinden ayrılıyor.