22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

USTALARA SAYGI/ ERDEN KIRAL T Ayna ürk sinema tarihine Hakkâri’de Bir Mevsim, Bereketli Topraklar Üzerinde ve Mavi Sürgün gibi başarılı filmler armağan etmiş, genelde yalın, uzun plan sekanslar çekmeyi seven Erden Kıral’ın Yolda’sı, 12 Eylül’den bile habersiz yeni kuşaklarca pek beğenilmezken bize eski günlerine dönüşünün de habercisi gibi geldi. Bizden bir usta... SUNGU ÇAPAN Yılmaz Güney sonrası kuşaktan ve sinemamızın önemli yönetmenlerinden Erden Kıral, festivalin Ustalara Saygı bölümünde üç filmiyle (Hakkâri’de Bir Mevsim, Ayna, Mavi Sürgün) yer alıyor. Ülkemizde toplumsal gerçekçi sinemanın önde gelen isimlerinden, 1942 Gölcük doğumlu Kıral, 1960’lı yıllarda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde seramik eğitimi gördü. 1970’lerde çeşitli dergilerde sinema yazıları yazdıktan ve Çağdaş Sinema adında bir sinema dergisi çıkardıktan sonra Kumcu Yaşar Ali gibi kısa f ilmler yaptı, reklam f ilmleri yönetti. İlk filmi Kanal’ın (1978) ardından Orhan Kemal’in romanından uyarladığı ve o tarihe kadar sinemamızda çekilmiş en esaslı Orhan Kemal uyarlaması olarak belleklerde yer eden Bereketli Topraklar Üzerinde’yle (197980) yurtiçinde ve yurtdışında başarılı oldu. Ferit Edgü’nün, kentli bir aydının Hakkâri’nin ücra bir dağ köyündeki hayata ve yöre insanlarına uyum sağlama çabalarını eksen alan O adlı romanından Onat Kutlar’ın senaryosunu yazdığı, üçüncü filmi Hakkâri’de Bir Mevsim’inse (1983), 12 Eylül karanlığının çöktüğü 1980’li yılların Türkiye’sinde seyirciyle buluşması epeyce zaman aldı. Berlin film festivalinde Gümüş Ayı ve uluslararası sinema yazarları (FIPRESCI) ödüllerini kazanan, Bastia festivalinde de en iyi film seçilen Hakkâri’de Bir Mevsim, uluslararası düzeyde sinemamızın adını yüceltti. Erden Kıral’ın Berlin’de yaşadığı yıllarda tasarlayıp Yunanistan’da çektiği ve kırsal kesimdeki bir aşk ve kıskançlık öyküsünü anlatan bir sonraki filmi Ayna ise yönetmenin, uzun plan sekanslara yöneldiği, yeni bir üslup denemesiydi. Filmograf isinin vasat yapıtlarından Dilan’la (1987) Av Zamanı’nı (1988) 5 yıl kadar sonra izleyen Mavi Sürgün’de (1993), vaktiyle Bodrum’a sürgün edilince yaşamını doğasına hayran kaldığı bu yörede geçirmeye karar verip Halikarnas Balıkçısı adını almış, ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın sıradışı yaşamını beyaz perdeye aktardı. Bir dönem filmiyle bir tür destan tarzını belli bir bireşime kavuşturan Mavi Sürgün, epeyce özenilmiş görselliği, teknik yetkinliği, göz dolduran oyunculuğuyla 1990’lı yılların öne çıkan filmlerinden biriydi. Sinemamıza bir dönem damgasını vuran ve yaratıcı yönetmen konumunu, ödün vermeksizin koruyarak hemen hemen 5 yılda bir film yapmayı da sürdüren Erden Kıral’ın şimdilik son f ilmleri, Raşomon klasiğini aşırı andırmasıyla eleştirilen Avcı(1998) ile Halil Ergün’ün Yılmaz Güney’i canlandırdığı Yolda (2004). Erden Kıral’ın, vaktiyle Güney Film’le (sonradan Şerif Gören’in yönetmenliğini üstleneceği, Yol adını alacak ve Cannes’da Altın Palmiye’ye uzanacak ‘‘Bayram’’ projesinin başlangıcında) çalışırken bizzat yaşadıklarından kaynaklanan, otobiyografimsi bir hesaplaşma filmi de denebilecek Yolda’sı, gişesi pek parlak olmasa da artık olgunluk dönemine girmiş bu yönetmenimizin hâlâ diyecek lafı olduğunu örnekliyordu geçen yıl. Türk sinema tarihine Hakkâri’de Bir Mevsim, Bereketli Topraklar Üzerinde ve Mavi Sürgün gibi başarılı filmler armağan etmiş, genelde yalın, uzun plan sekanslar çekmeyi seven Erden Kıral’ın Yolda’sı, 12 Eylül’den bile habersiz yeni kuşaklarca pek beğenilmezken bize eski günlerine dönüşünün de habercisi gibi geldi. 26. SAYFA 25. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ Hakkari’de Bir Mevsim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle