Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ATATURK Duyuyor musun, kaç yıl oluyor, Yiğit göklerimizden, köpürmüş sularımızdan Sonsuzluğa civar olan vakti; îleri çahşmamızda, Sıcak uykularımızdan. Gün, henüz çok erken, Duyuyor musun "saat kaç" dediğini. Patiak ve kardeş ülkelereyönelmiş, Nesillerin kahraman hayatında Ölmediğini. Bir demdi hâlâ hatırlanm, Kelimei şahadetle ağır ağır, Vatan canla aziz idi, Varhğın bir sabah havasıyla dolmuştu göğsümüzde Uluslar büyük oğullanyla soluk alır. Kim ölmemiş bir aşkın mevsiminde, Ne Leyla kalmış ne bahar, Ölüm bir bağışıdır insan kâinatlann, Mademki geceler uzun, mademki gündüzler kopuk, Ölmeyen neye yarar? Görülmüş aydınhğınla birlikte, Sultanlardan başka bir sultan; Kol hakkı kadar hafif, Doğuya, baîıya, Yaşamak köyler arkasmdan, Çarpılmış bütün ihtilalleri bütün devirlerin Cihangirane bir hırsın rüyalanyla ahmak. Yalmz senin gözlerin mahrem yerlerde durmuş. Yalmz senin almnda Insamn şerefî hak. Üzerine, muhabbetle parlar. 8İYIL DOĞAN NADİ 9 Bir Seçim Fantezisi nunun şoförüne kadar. memlekette hatta dünyada mevcut, bilumum "kâtip" lerin yaşamak için köylüye muhtaç olmalan, vatandaşın göğsünü hakbir caizse çiçeği burnunda. Birincilelı bir gururla doldurur. Hep bir ağızrin kendilerine has bir alışkanlıklan, dan: aşağı yukan bir nevi itiyadları var. Bu Sağ ol, var ol, ömrüne bereket!.. köyleri 1950'de de gezmişler. Aradan Kabilinden mukabil tesellilerde budört sene geçmiş olmasına rağmen, evvelden niyetli olduklan için, bazı sima lunurlar. Bu minval üzere bir müddet lan, bazı şeyleri, bazı eksiklikleri unut daha lakırdı edilir. Yalnız. tecrübeli aday tek söyliyeceği esaslı sözü aynlırken, mamışlar. Hatta, yalnız unutmamışlar hemen son dakikada ağzından çıkadeğil de, daha doğrusu ezberlemişler. nr: Bunlar için iş nisbeten kolay. Köy Göreyim sizi. önümüzde seçim kahvesinin, ekseriya topal iskemlecivar. Reyinizi Halkkırat partisine vermeğine üstü kapalı padişah semerineyerği unutmayın. leşircesine, bir rahatlıkla oturuyorlar. Dedim ya, tecrübeli aday için iş nisGelen kahveye "Bu ne bu? Bal gibi olmuş" yahut giden ayrana "Amma da beten kolaydır. Fakat yenilerin, yani acemilerin hali bir ayrı âlem. Bunlar tuzsuzşey ha" gibilerinden en masum köye, gelinlik kız gibi, mahcup, çekinbir sitemde dahi bulunmamayı biliyorlar. Ne ikram edilirse "fevkalade" de gen, sıkılgan birtavırlagirerier. Kahveyip. lafı kısa tarafmdan "saded"e ge ye girip otunmazlar da sığınırlar, adeta korka korka laf açmağa başlarlar. tiriyorlar. Arkadaşlar, nasıl? Bu yıl ekin iyi Saded? Malum. Şöyle bir yarenlik mi? edip etrafı kollamak. İyi ama burada ekin pek yoktur. Ali dayı senin hasta öküz ne oldu, Biz çokluk pamuk işliyoruz. yahu? Neyse o da o demektir. Hangi hasta öküz bey? Köylü bunu pek anlıyamaz. Susma Canım hani arka ayağının üst kıs yı tercih eder. Belki bu zoraki sükutu mında bir yara açıldıydı da birtürlü kabozmak maksadiyle, düştüğü sürçü panmak bilmiyordu. lisanı izaha lüzum görür: Haa o mu? O öleli dört sene oldu Anavatan toprağında ne biterse bey. Sonra bir tane daha aldık. O da ekindir. üç sene evvel sızlere ömür öldü. AllaLaf bu hale gelince etrafındakiler arha şükür, şimdiki iyidir. tık dayanamaz olurlar. Içlerinden bir Oh, oh... Ne yaparsın hayat bu. alaycı çıkar. O civarda nasılsa boy verÖlen ölüyor kalan kalıyor. miş üç dört kavak ağacını gösterir: Orada buiunan vatandaşlar bu de Bunlar da mı ekin? rin felsefeye pek akıl erdiremezler ama Bizim aday azbuçuk bozulur ve bah"mebus bey herhalde bir büyük kelam si kapar: etmiştir" diye mazur görürler. Onlann boyu uzun. Toprakta ne biLafa devam: terse ekin dedik ama boyu kısa olacak. Veli baba, senin çocuğun mektep Mamafih ehemmiyeti yok. Sizin pamuklar iyi ya, siz ona bakın. Velhaal bu seişi ne oldu Allahaşkına? Beyefendi çocuğun binbir müş çim konuşmaları Anadolu köylerinde böylece sürüp gidiyor. 1950 seçimi kahkülle mektebe kaydını yaptırdık. Okudu bitirdi. Epeydir Nahiye müdürü be ramanlanndan biri, Istanbul'a evine dönyefendinin orada kâtiplik gibi bir şey ya düğü zaman kansı hayret etmiş: pıyor. Nasıl oldu da seçildin? Yeni mebusun cevabı: Oh, oh Allah afiyet versin. Dünya Dinle de anlatayım: Sen 30 seneböyledir işte. Kimi köyde çalışır kimi kâlik karımı öptüğümden daha fazla, şu tiplik eder. Köylü vatandaşlar bu ikinci felsefe son 30 günde tanımadığım, bilmediğim, saçlı sakallı yüz öptüm ve seçilyi de kavrayamazlar ve bu sefer "Ne kanşık işlere kafa yormuş" diye aday dim. Hakikat de böyle. Ah... O tanımalarına adeta acıyarak bakarlar. Tecrü dık, bilmedik fakat daima iyi kalbli ve güleryüzlüTürk köylüsü. Düşündüğübeli aday bunu hisseder. Kendine göre ortaya biraz "kuvvei maneviye" ver nü söylemiyen, söylemediğini düşünen ve her şeyi kendisine nasihat vemeğe kalkar: renden hiç şüphesiz çok daha iyi bi Ama önünde sonunda kâtip de len sevgili vatandaş. karnı açıkınca köylünün ekmeğini yer. Bu, cumhurreisinden başlayarak ara(Cumhuriyet13 Nisan 1954) da bir köye uğrayan belediye kamyoçeşit Biri eskiden mebusmuş datekM emlekette ıkıÖteki aday tipi var. rar seçilmek istiyor. yepyeni, ta:li^^ Ağır karanhklarda A hayyıldızlan. Kucaklarında gizlice işledikleri bayrak Gülümser, ıraklardan Üzerine. esir ormanların kızları. Sen de öldün cihanı süsleyen bir bakışla Artık senin de servilerin tok, Ulu hikmetleri arasında aklın çaresiz, Sen de biryön gibi kaldın, îsmin var, cismin yok. Bir evliyasın ki yeni zamanlar ışığm, Bağlamr gönüller hürriyete sende. Pencerende uluslar görür birbirlerini Haşre kadar belki Çinden, belki Maçinden. Bir mum değil, bir insan yanar türbende. Artıkfethedilemez, istilalarla, ateş ateş, Uzak ihtiyarlar nazh tarlalarını eksin, artık hiçbir üstün insan gelmeyecek dünyamıza Sen üstün değilsin Atatürk, Gerçeksin. Verdiğin selamet gen işledikçe asil, Dalgalanır, şafakla. Kişilerin talihi kaderinle büyuyor, Duyuyor musun seni yaşatıyoruz dost, düşman, lnanmakla. Duyuyor musun, yürüyor her şey. An. hâlâ o andır. Genç ellerimde hürrivet ve cesaret, Uzan, daha ıtzan dağlanma. Ki senin fatihandır. FAZIL HÜSKÜ DAĞLARCA CANKAYA BELEDIYESİ "Burası Çankaya' BIZE CUMA CUMHURİYETİ GETİRDİ ATEŞ Kİ, 29 Ekim 2004 Tandoğan'danAnıtpark'a 16.00 Cumhuriyet Yürüyüşü SabahatAKKİRAZ Konser Âmtpark 19.00 ANADOLüATEŞİDansToplulugu Gösterj Anıtpark UN Prof. Dr. Muzaffer ERYILMAZ