22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2003 ÇARŞAMBA 80. YIL ÖZEL EKİ Cumhuriyet'e doğru adım adım Atatürk. Cumhunyeti ılan edecektı Ancak uygun zaman ve zemın anyordu. Bız şımdi bıraz daha gerilere gidelım ve olayları kısaca hatırlatalım. 2 Ağustos 1923'te Ikincı Türkıye Büyük Mıllet Meclisı çalışmalanna başladı. Meclıs. çalışmalanna başlamadan önce önemli bırçok sorunaçıkhğa kavuşmuşru. 1 Kasım 1922"de padişahlık kaldınldı. 17 Kasım 1922 günü de padışah Ingilizlere sığındı. 18 Kasım 1922'de Abdülmecit halife seçıldi. Yenı halıfenın göreve başlamasında yapılan dualar Türk tarihınde ılk kez Arapça yenne Türkçe yapıldı. bununla Türk de\ letinın temel yapıtaşlarmdan bin olan Türkçenin hayatımızdakı yeri ve önemı anlatılmak istenıyordu. Bu çok önemli bir olaydı. Ikinci meclıs bır reform meclisı olacaktı. Gerçekten de öyle oldu. Kısa sürede çok önemli kararlar alındı. 9 Eylül 1923'te Halk Fırkası resmen kuruldu. 2 Ekim 1923'te başka bir mutlu olay yaşandı. O gün yabancı ışgal kuvvetleri Istanbul'u terk ettiler. Artık Türk topraklannda hıçbir yabancı asker kalmamıştı. 6 Ekım'de Türk ordusu îstanbul'a gırdi. Bu ayın en önemli kararlanndan biri, Ankara'nın başkent olması ıle ilgiliydi. 9 Ekim'de Ismet tnönü ve 14 arkadaşının bir önergesi ile Ankara'nın başkent olması kabul edildı. Ekim ayında önemli başka olaylar gelişıyordu. Zaman bır şeylere gebeydı. Olaylar hızla gelişiyordu. Genç aydınlardan kurulu, 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısmı yapan ıkinci meclis venmli çalışıyordu. Ama daha verimli çalışma olanaklannı engelleyen bır eksiklik \ardı. Anayasanm bazı maddelerinin değiştirilmesı gerekliydi. Haberi ilk veren gazeteci: Sayman Viyana'da intişar eden Neue Pres'in temsilcisi Mösyö Lazar Meclis bahçesinde koluma girerek heyecanla aldığı beyanatın ana çizgilerini bana anlatmaya başlamıştı. Bir aralık cebinden notlarını çıkarmak ihtiyacını duydu. Ve adımlarını kısaltarak bilhassa hükümet merkezine dair Gazi Paşa'nın söylediğini aynen okudu. Beyanat şöyle bağlanıyordu. "Ankara Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezidir." Bu ifadenin önemi beni cezbetmişti. Sordum "Demek Cumhuriyeti telaffuz etti." Cevap aldım hem de kaç defa ısrarla hem de kaç defa. Gazeteciler olup bitenden haberdar mıydılar?. Atatürk 'ün kafasından geçen Cumhuriyet düşüncesi dışanya yansımış mıydı? Mecdi Sadrettin Sayman (6) Lozan Banş Antlaşması ımzalanmıştı. Mürahhaslanmız Ankara'ya dönmüş ve Ankara'da sıyası çahşmalar önemli safhalar arz edercesıne gelışmiştı. Kurtuluş hareketını hazırlayan ve destekleyen Büyük Mıllet Meclisı tanhı kararlar \ermiş bulunuyordu \e bu tanhı kararlar devam edeceğe benzıyordu. Çankaya Köşkü'nde Büyük Mıllet Meclisı başkanına tahsıs edılmış ıstasyondakı bınada çeşitlı temaslar ve toplantılar oluyordu. Fakat basın temsilcisi olarak böyle bır toplantının mahiyetı hakkında bir türlü hakikate yakın tahminlerde bulunamıyorduk. Haber alamıyorduk. her şey gizlı tutuluyordu. Esasen Büyük Millet Meclisi çevTelennde bırkaç mümtaz sima hariç çoğunluk da bizler gibi meraktaydı. O tarihlerde polıtikacılar 35 yerde görünebiliyorlardı. Bunlardan bıri. şimdi müze olan Bırincı Büyük Millet Meclisi bınası \ e koridorlan. ikincisı Karaoğlan'da Merkez Kıraathanesi, Ulus Meydanı'nda Taşhan Oteh'nın karşısında tstanbul Lokantası kı bu lokanta bir kath taş binadan ibarettır. Mebuslar buralara devam ederlerdi. O zaman daha ne bir siyasi kulüp ne de siyasiler ıçin toplanabilecek bır salon ve imkânlar vardı. Ne çare ki buralarda karşılaştığımız mebuslar dahi yakın günlerin olaylannı bizden fazla bilmiyorlardı ve birçoğu da belki de farkında değildı. Meclısin loş koridorunda Saruhan mebuslan ile karşılaştım tçlerinde merhum Mustafa Necati, sonra Millı Eğitım Bakanı oknuştu, "Ne var ne yok, sizlerden bir şey öğrenemiyoruz, demek ki gazetecilerimizin haber alma taraflan biraz zavrf" dıye bir çıkışta bulundu. Bu benım için bir ıkaz oldu. arkasında gorüşme sırasında tercümanlık yapan Hamdullah Suphi, soyadı sonradan Tannöver üstadımız çıktılar. Mösyö Lazar meclıs bahçesmde koluma girerek heyecanla aldığı beyanatın ana çızgılenni bana anlatmaya başlamıştı. Bır aralık cebinden notlannı çıkarmak ıhtıyacmı duvdu. Ve adımlannı kısaltarak bılhassa hükümet merkezine daır Gazi Paşa'nın soylediğını a>nen okudu Beyanat şö>le bağlanıyordu "Ankara Türki>e Cumhurrveti'nin merkezidir." Bu ifadenin onemı benı cezbetmişti. Sordum "demek Cumhuriyeti telaffuz etti." Cevap aldım hem de kaç defa ısrarla hem de kaç defa. Meclıs'e koştum. Hamdullah Suphı Bey'i bularak sordum. Konuşmalarda Gazi Paşa Cumhunyetten bahsettı mı? O da tekrarladı hem de kaç defa, kaç defa. îçım rahatlamıştı, öğrenmek ıstediğım tamamlanmıştı. Postaneye koştum. Telgrafımı yazmaya başladım. Mecdi Sadrettin Saymandan: Ihsan Hamit Tigrel'e göre, Atatürk hükümet bunalımından faydalanmıştı. Çünkü Atatürk öteden beri düşündüğü Cumhuriyet rejimini kurmanın zamanı geldiğini Meclis'e ve halka anlatmak istemişti. Atatürk o sıralarda Cumhuriyeti ilan etmek, hükümete kati bir şekil vermek kararındaydı ve hükümet bunalımından yararlandı. Hükümette bunalım çıkıyor Kal Ekim ayı soıüanna doğru kabine buhranı neden ortaya çıkü? Fethi Okyar kabinesi neden istifaetti? thsan Hamit Tıgrel tkınci Büyük Mıllet Meclisı 11 Ağustos 1923'te toplandı. Meclısin toplandığı zaman başbakan. o günkü tabırle icra vekılleri heyeti reisi Rauf Bey bulunuyordu. Rauf Bey bir gün sonra 13 Ağustos 1923'te bu vazifeden çekıldı. Rauf Be> ıstıfa ettikten sonra ıcra vekilleri heyeti başkanlığına Gazı'nm en \ akın arkadaşı Fethi Bey getınldi Fethi Bey aynı zamanda dahilıye vekıllığını de yürütüyordu. Fethi Bey'ın ışbaşına geldıkten bır müddet sonra Halk Fırkası ıçinde kı o zamankı Meclıs tamamen halk fırkasından oluşuyordu şimdiki Cumhunyet Halk Partisi haline gelmiş olan Halk Hırkası ıçinde bır muhalefetbeürdi. Muhalefetın sebebi kabinenin tutucu, o zamankı tabırle muhafazakâr vazıyette olmalan ve yenı kabinenin daha ilencı bır görüşle hareket edeceğı noktasından endişe etmeleri ıdı Meclis'te bir hızip gittikçe kuvvetlenmeye ve Meclis'te tesınnı arttırmaya muvaffak oluvordu Fethi Bey'in ıcraatından memnun görünmeyerek onu yıpratmaya ga>Tet ediyorlardı. Fethi Bey'i pek rahat bırakmıyorlardı Bu durum karşısında Fethi Bey bütün mesaisinı başbakanhkta toplamak ıçin dahilıye vekâletınden çekıldı. Bır mesele ortaya çıkmışh. dahıliye vekili kım olacaktı? Halk Fırkası Grup Idare Heyeti toplandı. Dahiliye vekâletine Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın arzu etmediği. beraber çalışmayı muvafık görmediği bır zatı aday gösterdı. Dahilıye Vekâletı'nın açılmasından ki bu hadise zannedenm Dahilıye vekâletınden Fethi Bey'in ıstıfası tanhi 25 veya 24 Ekim tarihıdır üç gün sonra Fethi Bey'in başbakanlıktan da ıstifası gerektiği neticesine varıldı. Fethi Bey'in istifasından sonra yeni Vekiller Heyeti'nin kımlerden teşekkül edeceği düşünülmeye başlandı. Bir neticeye vanlamıyordu. Grup idare heyeti toplandı. Gazi'nin fıkraıi alalım dedı. 28 Ekim tarihinde cereyan edıyor bu hadise, Gazı'yi grup ıdare heyeti oturuma davet etti. Gazi Mustafa Kemal Paşa gruba gittı. "Serbest bırakın, arzu edenler listelerini tanzim etsinler" dedı. Evet Fethi Okyar kabinesi istifa etmişti. Atatürk, muhtens hızbi hükümet teşkılinde tamamen serbest bırakıyoruz. Arzu ettıkleri zevattan, arzu ettikleri gibi bir heyetı vekile teşkil ederek memleketın mukadderatını ıdare eylemelerinde bir beis görmüyoruz, diyordu. Ama bır türlü hükümet kurulamıyordu. Memleketin 2 gün hükümetsız kalışı, Ataturk'ün harekâta geçmesine yetti. Kal Buhranın nedenini biraz daha açar nusmız? thsan Hamit Tigrel Bu buhranın kaynağı, hükümet teşkılinin, meclisin ıntihabıyla olmasındandır. Birinci Büyük Mıllet Meclisınden çıkardığı bır kanunla numarası galiba 3'e 3'tür. Vekiller Heyeti yahut bugünkü terimle Bakanlar Kurulu ayn ayn, Meclıs tarafından seçılen vekillerden teşekkül ederdi. Başbakan ayn seçılir, bakanlar ayn ayn seçılirdi. Dolayısı ıle bırbiriyle anlaşmayan, anlaşması mümkün olmayan. Atatürk ile fıkırleri bağdaşamayan insanlann bakan olduğu çok vakidir. Rejim bır halk rejimi idi. Ama adı açıkça bellı değildi. Hükümdarsız bir halk cumhunyeti olmak bakımından bu rejim elbette bir cumhunyettı, fakat bu nokta anayasada behrsizdi. Gazi ise hem Meclis. hem hükümet hem de Meclisı oluşturan tek partinin başkanıydı Hükümet istifa ettikten sonra Mustafa Kemal "Muhteris hizbi hükümet teşkılinde tamamen serbest bırakıyoruz. Kâmilen arzu ettikleri zevattan arzu ettikleri gibi bir Heyeti vekfle teşkil ederek memleketin mukadderatını idare eylemelerinde bir beis görmüyoruz" dedı ve odasına çekildi... Kal Atatürk bu yetkiyi verdiği halde ve bunu açıkhkla beürttiği halde neden hükümet kurulamıyordu? thsan Hamit Tigrel Hükümet kurulamamasının sebebi, hükümet kurulması selahiyetinın doğrudan doğruya Meclis'te olması idi. Yani Meclıs'ın seçimi ile kabine teşkil olunuyordu. Şimdiki gibi başbakan seçmiyordu. Kabıneye ahnak istenilen o hstedekı mebuslar arasında bir ahenk yoktu, bazılan kabul etmıyor filan olursa ben olmam, ben bu kabıneye giremem fılan gibi mazeretler beyan ediyorlardı, bu sebeple lısteyi tamamlamak ımkânı hasıl olmuvordu. etkisi Telgrafımda. son günlerde Ankara'daki >oğun çalışmalardan bahisle başlamıştım Bugünlerde mühım kararların verileceğini tebaruz ettirmiştim. Ve Cumhunyete temas ederek Cumhuriyet ilan edilmesi ihtımalıni bılhassa işaret ettım. Fakat düşündüm, benım bu telgrafım gece yansı tkdam'a varacak. Ikdam'da gece sekreterliğı yapan arkadaş belki bunu neşrermekten çekinecek. patronu uyandıramayacak. yazıişleri müdürünü bulamayacak ve ertesı güne talik edecek diye bir endişeye kapıldım. Mösyö Lazar'a Gazi Paşa'nın verdiği beyanattan bır ıki canlı cümle kattım. "Bugün YTyanalı gazeteciyi kabul eden Gazi Paşa, muhtelif me\zulara temas ederken ez cümle demiştir ki" dıye beyanattan 510 satın ekledim. Telgrafı Yusuf Efendi'ye verdim, kelimeleri saymaya başladı Hiç unutmam hâlâ gözümde canlanır. Yusuf Efendi cumhuriyet kelımesine gözü takılmca gözlüğünü bıraz oynattı. kalemi elinden bıraktı. Gişenin ufak deliğinden yüzüme bakmaya başladı. Bir şey söylemeye cesaret etmedi. Yam bir iftihar, bir sual, hayır hiçbir şey. fakat ifadesinde hepsi vardı bunlann, sonra anladı ki ben bunlan düşünerek, bilerek kâğıda döktüm; kelimeleri saydı ve makbuzu hazırladı. O gün cebimde o telgrafın parasını ödeyecek kadar para yoktu. Bu telgraf buradan 22 EylüTde çekılmişti. Avusruryah gazeteciyi Atatürk o gün kabul etmişti ve îkdam'ın 23 Eylül 1923 tanhli nüshasında bu haber intişar etmişti. tstanbul'da büyük bır şaşkınlık, büyük bır hayret ve büyük duygular uyandıran bu haber üzenne tstanbul gazeteleri buradaki temsilcıleraıe telgraflar yağdrrdıklannı hatırlanm Cumhuriyetin ilan edileceği habennı ilk defa veren gazeteci olarak mutluyum. Arkası 6. sayfada ^umhurivet flkri Mecdi Sadrettin Sayman (gazeteci) Viyana'da intişar eden Neue Pres'in temsilcisi Mösyö Lazar. benden türlü konulara ait bilgı istemiştı. Bu arada ve söz arasmda aynı gün öğleden sonra Gazi Paşa tarafından kabul edihnek şerefine nail olacağını da söylemiştı. Bana ısrarla Paşa'ya hangi meseleler üzerinde sualler sorayım, bilgi rica edeyim diye sormuştu. Gazi Paşa'ya sorabilirsiniz demıştim. Türkiye'nın idare şeklini kati suretle tayin etmiş mıdir? Yoksa bır tekamül bahis konusu mudur? Hükümet merkezi neresi olacaktır. Bu konulan dikkatle not eden meslektaş benden aynlarak kaldığı Taşhan Oteli'ne gitti. Saat 16.00'da onu Büyük Millet Meclısi'nde Gazi Paşa'nın odasına gırerken gördüm. Meclis toplantı halındeydı. Hararetlı konuşmalar salon dışına aksedıyordu. Yanm saat kadar geçmıştı. Kapı açıldı, önde Viyanalı gazeteci. Fahrettin Altay'a 'rey' sorusu Cumhuriyeti ilan etmek için Atatürk yeni milletvekıllerinin düşüncelerini öğrenmek istiyor. nabız yokluyordu. Görüştüğü kişilerden biri de Fahrettin Altay ıdi. Nazmi Kal Sayın Altay, Cumhuriyetin Uanından önce Atatürk ile konuştunuz mu? Fahrettin Altay Atatürk bana "Cumhuriyet konusunda ne düşünüyorsunuz, reyiniz ne?" dedi. Ben: "Cumhuriyet yönetimindeviz zaten. milli hükümetin mahiyeti bu değUmi" dedim. "Hayır, Cumhuriyette değiliz. Birinci Büyük Millet Meelisi'nde saltanat müessesesi duruyor. Saltanat düşmüş değildir, saltanat müessesesini düşünnek için Medis'in Cumhuriyeti ilanı lazımdır, Cumhuriyet ilan olunursa saltanat müessesesi doğal olarak düşer. Bu konuda sizin fikriniz nedir?" dedı."Elbette bu fıkirdevim, hep bu fıkre hizmet edhoruz" dedim. "O halde komutayı bırakmaym" dedı. Yenı ordu teşkili işleri vardı. Ordunun başında kaldım. Ankara'ya gitmedim. Bu arada Cumhuriyet ilan edildi, zaten Cumhuriyet ilan edilmiş gibi bir şeydi. Bu yüzden Cumhuriyeti ilan eden Meclis'te bulunmadım. Kal Cumhuriyete karşı olanlar var mıydı? Fahrettin Altay Sonradan kendine katılan bazı kumandanlann aksi fikirde olduklannı işitmiştim ama pek iyi bilmiyorum. Cumhuriyetin ilamnda Atatürk'ün ordusu müttehıt (birleşmiş) bir fikirde idı. Bütün kumandanlar efradına varana kadar hepsi Atatürk ne derse o olsun fikrinde idiler. Cumhuriyetin ilanının doğru olup olmadığını kimse münakaşa etmiyordu. Atatürk böyle istiyor, böyle olsun fıkri yürüyordu. Cumhuriyet Imtıyaz Sahibi: c i M H l RİYET \ *KFI >dıns tLHAN SELÇIK Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yıldız # Yazıişlen I Ek Koordınasyon: Cüneyt Muharremoğlu, Rabia Hknur Sak | Görsel Yönetmen: Fatma Şahin, Hakan Çağlak I Baskı Basın Yatınm Sanayii ve Ticaret AŞ Müdürü: Salim Alpaslan # Sorumlu Müdür: Mehmet Esenboğa YoluAkşam Tesisleri • İdare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 İstanbul. Tel: (02121512 0505 • Merkez Reklam • Genel Mudür: Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Can Çağdaş • Genel Müdür Yrd. (SatışJ:Tülay Mutlu Dölen 9 Müdür Yrd. (Finans ve Operasyon'. Erhan Ozdemir # Pazarlama Direktöru. Tülay Tosun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle