Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UĞUR MUMCU İki Yanılgı Yakın tarıhımızı gereğı gıbı bılıyor muyuz? Hayır, pek bılmeyız Kurtuluş Savaşı'nın gızlı tutanakları bıle yenı yenı yayımlanıyor Yakın tarıh gereğı gıbı araştırılmıyor AraştırıImadığı ıçın de kökenlerı yakın geçmışe kadar uzanan yanılgılar bugunun sıyasetıne de yon verıyor Yanılgılardan bırı "Kemalist" sozcuğune verılen anlamdan kaynaklanıyor Bazılarımızın dılınde "Kemalizm, eşittir, yasakçılık" anlamındadır "Kemalist" sözcuğunu ılk kez kullananlar Atatürk ilkelerını savununlar değıldır Bu sozcuk, ılk kez, 191920 yılları arasında Amerıkan basınında ve Ingılız gızlı belgelerınde geçer Amerıkan basını "Kemalistier" kavrammı "Bolşevikleıie işbirtiğl yapan mlllld güçier" anlamında kullanmıştır Kemalıstler, Amerıkalılar ve Ingılızlerin dıllerınde, ulkesı ıçın çarpışan ulusal guçlere verılen addı Kurulu düzenle savaşmak yerıne tarıhle hesaplaşmaya gırmeyı yegleyen bır kısım şematık Marksıst, Kurtuluş Savaşı'nın emperyalıst ordularına karşı verılen bır Kurtuluş Savaşı olduğunu yadsıyıp, kendı kuçuk dunyalarında oluşturdukları yapay ogretılerle uğraşıp dururlar Bunu yaparken de Kurtuluş Savaşı'nın soylu bır dırenış olduunu da unuturlar Batılı kapıtalıst emperyalıstlerın duşman bıldıklerı ' Kemalizm' şematık Marksıstlerın de boy hedefıdır' Ikıncı yanılgı, Kurtuluş Savaşı'nda bır kısım Kurtlerle Ingılız gızlı servısı arasında kurulan ılışkılerın göz ardı edılmesıdır Bugun Kurtuluş Savaşı ıle ılgılı Ingılız belgelerı açıklanmıştır Bu belgeler, Kurtuluş Savaşı'nda "Ingillz istihbarat Servisi" ıle "Kurt aşiretteri" arasındakı ılışkılerı kanıtlıyor Nedense bazı tarıhçılerımız kapıldıkları Ataturk düşmanlığı nedenıyle bu belgelere bakmıyorlar Değerlı araştırmacı Buyukelçı Bilal Şlmşir'ın "ingiliz Belgelerinde Atatürk" adlı belgesel yayını 1973 yılında Turk Tarıh Kurumu Yayınları arasında yayımlanmıştı Bu belgesel kıtabın 38 sayfasında yayımlanan 19 Temmuz 1919 tarıhlı telgrafta, Ingılızlerin Kürtlerle yaptıkları ışbırlığıne degınılıyor ve Ingılız Binbaşısı Noel ıle goruşulmesı konusuda Bedırhanogulları ıle ılışkıye geçılmesı ıstenıyor Aynı yayının 119 sayfasında da Ingılızlerin Bedırhanoğlu Aşıretı'nden Amın Alı'nın Dıyarbakır Valılığı ne getırtılmesım ıstedıklerı anlaşılıyor 166 safyasında yer alan bır başka belgede de "İngillzKürt tşbirliği" kanıtlanıyor Şımşır'ın Ingılız belgelerınden derledığı kıtabınm 221 sayfasında da Raşvan Kurtlerının Mustafa Kemal'e karşı oldukları ve eyleme geçeceklerı anlatılıyor Kıtabın 273 sayfasındakı belge çok ılgınç Ingılız Buyukelçılığı'nden T B Hohler, Kurt lıderlerınden Abdulkadır'ın Ingılızler ıle Mustafa Kemal'ın başanlı olması halınde Kurtlerın tehlıkeye duşeceklerını bıldırdığı kaydedılıyor Erol Ulubelen ın 1967 yılında Yon 1982 yılında da Çagdaş Yayınları arasında çıkan "İngiliz Gizli Belgelerinde TOrklye" adlı belgesel kıtabında da Ingılızlerin emrındekı Kurt aşıretlerı ıle ılgılı belgeler sergılenıyor Kıtabın 195 sayfasındakı 19 Ağustos 1919 tarıhlı gızlı Ingılız belgesıne goz atalım Amerika, Trabzon ve Erzurum'u içine alan blr Ermenistan'ı himaye edecek, geri kalan dört il de bir Kürt devtetl olarak Ingilizlerln himayesine verilecek. Ulubelen'ın kıtabındakı 451 sayılı ingılız gızlı belgesıne de bakalım Blnbaşı Noel, Kürt şefleriyle görüş birliğine vanrsa bundan büyük faydalar sağlayacağını söylüyor. Bunlar Istanbul'da Abdülkadir ve Bedirhan ve daha az önemll bazı kimselerdir. Kıtabın 257 sayfasındakı gızlı belge, Ingılızler ıle bazı Kurt aşıretlerı arasındakı ışbırlığını ortaya koyuyor Kürdistan, Türkiye'den tamamen ayrılıp özerk olmalıdır. Ermenilerte KürUerin çıkarlanm bağdaşbrabiliriz. Istanbul'daki Kurt Kulübu Başkanı Said Abdülkadir ve Parls'teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrtmizdedir. Kurtuluş Savaşı'nda TurklerleKurtler aynı cephelerde, kapıtalıst emperyalızme karşı savaşblar Bır kısım Turkler ve Kurtlerde kapıtalıst emperyalızm ıle açıkça ışbırlığı yaptjlar Dun Kurt ayrımcılığı aşıretlerı Batılı devletlerce nıçın desteklenıyorsa, bugun de Kurt ayrımcılığı aynı nedenlerle desteklenıyor Bunu gormemek ıçın kor duymamak ıçın de sağır olmak gerekır (Cumhunyet 9 Ocak 1990) 1923'ten 1938'e kadar Türkiye Prof. Dr StVA AKŞİN Atatürk Devnmının nasıl bır duruma çare olarak ortaya çıktığını düşuıuneınız gerekır Kocaman bır ımparatorluk vardı Sonra adım adım küçulmeye başladı Avrupa'da herkes Osmanh devletının, Turklenn Avrupa'dan gıdıcı olduklannı duşunuyordu Buna ınanıyorlardı Türklere "adam değflaniz" dıye kızıyorlardı, fakat "adam olmamalan** Turklen Avrupa'dan sürüp çıkarmak ıçın ıyı bır gerekçe olduğu ıçın ışlenne de gehyordu 1908 II Meşrutıyet devnmı olunca. bunu olumlu karşılamak durumunda kaldılar Öyle ya Türkler "adam oiuyordu". Ama kısa bır zaman sonra, hakh ya da haksız gerekçelerle, devrunı yapan Ittıhat ve Terakkı'den kötüsü olmadığı ılen surüldü Ganp bır bıçımde, Italya, Trablusgarp'ı ıstıla ederken sankı Osmanh devletını değıl. İttıhat ve Terakkı'yı hedef ahyormuş gıbı kaleme ahyordu savaş notasuıı E\et. emperyalızm hem horla>acaktı gen ulkelen adam değıller dıye, hem de "adam olmamalanndan" yararlanarak onlan yutacak, sömurecektı Osmanlı devletının küçulme surecı o denlı ılerledı kı. Turklenn başlanna buyruk oturabıleceklen bır yurt kalmaması tehlıkesı bebrmeye başladı RumelTde banndmrmayacaklannı Türkler az çok sezınlemışlerdı de I Dünya Savaşı sonunda yenı bır şey öğrendıler 1453'ten ben başkentlen olan ve gebn gıbı süsledıklen tstanbul'da da ancak inisafir' kalabıleceklerdı Anadolu'nun büyük bölumunde de başkalanna bagımh yaşayabıleceklerdı Üstehk Scvr ıle başlayan Anadolu dan kovulma sürecının devam edıp gıtmemesı ıçın de görünürde hıçbır neden yoktu Mıllı Mücadele'nın Büyük Zafen bütün bu hesaplan altust etü Ama Avrupa sabırhydı ve kaProf Dr AYDES AYBAY rarhydı Lozan'ın ardından bır Sevr ın daha gelmemesı ıçın mutlaka bır şey yapmak gerekıyordu Bu mutlaka yapıİması. gerçekleştınlmesı gereken şey Ataturk Devnmıydı Inonu'nun yme uzlaşmaz tavır koyduğu bır sırada sınırlenen Lord Curzon. Lozan'ın ardından gelecek Sevr'ın, Sevr'lenn 'haberini' ağzından kaçırmıştı Ataturk Devnmını halk yapmadı Mustafa Kemal ve arkadaşlan yaptılar Ama bunun yalnızca "mavi göziü. sanşın bir diktatönın" tutkusundan ıbaret olmadığını şundan anlıyoruz kı, onun ölümunden vanra yüzyıldan fazla bır sure geçtı, kurduğu yapı bugun ağır tehdıt altında da olsa, sapasağlam ayaktadır Demek kı Türk ınsanı Atatürk Devnmını tutmuştur Zaten Ataturk utop>acı değıl, bır sıyaset adamı>dı ve bütün sıyaset adamlan gıbı gerçekçıydı Dın, mubır bolümudür Kalkınmaya her şe ılen teknolojılen 7 yüzyıbn toplum ve yın, bu arada örneğm kültür, hukuk, kultür düzenıyle yan yana "başanyuygarhk, bıbm, felsefenın de katı la" yürumektedır lması zorunludur Yenı hukuk. yenı Bütünsel kalkınmanın bır parçası harfler, opera, bale. kadın haklan, da, Ataturk dönemındekı demokrası ünıversıte, çokpartıh sıstem, yol duzeyı ıdı (Goruşüme göre demokrabarajfabnka yapmak denb onernlı sı v a var ya da yok olan bır durum dedır ğıldır Sıfuıi altında da olsa, "BBIIB" Ataturk ve tnömTnun davranışlan olçulebılmesı gıbı, "derecesi" ölçülendan, sözlennden bunun böyle an bılecek bır durumdur Bu yaklaşıma laşıldığı ortadadır Oysa 1950'den bu gore, ıkı dıktatorlükten bın. otekıne yana bütünsel kalkınma modebnı bır göre daha "defnokratik" olabıbr Örölçüde bıraktık, "mühendis" ya da neğın, Mussolini dıktatorlüğü HHkr "möbendis zflıniyedi" devlet adam dıktatörluğunden daha demokraüktı lanmız bütün kuvvetı yolbarajfabn dıyebıhnz) Duzen yetkecı bır düzenkaya, >anı maddı kalkınma modelıne dı ama dıncı sağa kapalı olmakla bırverdıler Oy kazandıracağına ınandı hkte nıspeten ozgür bır düşünce ve klan ıçın de Atatürk Devnmını su basm hayatı, ılen düzeyde kadın haklandırmaya kalkıştılar, hatta bazı lan vardı Ataturk dönemındekı deyönlerden sulandırdılar Maddı kalkı mokrası derecesi, o sırada Avrupa'nma modelının yetkın örneğı Suudı nın ortalama demokrası derecesının Arabıstan'dır Orada 20 yuzyıbn en altında değıldı, belkı üstündeydı Bunun en çarpıcı kanıü. Hıtler"ın tasfıye ettığı ve Alman unıversıtelennın en parlak kesımınden olan 142 kışının uzunca sure kalmak nıyetıyle (çünku Türkçe ders venneyı kabul etmışlerdır) Türkıye'ye gelmelenydı Demek kı onlann gozunde Turkıye yaşanabılecek bır ülkeydı O donemde Avrupa'nın ortalama demokrası duzeyını tutturmuş ıtıbarh bır devlettık Atatürk yurtdışına hıç çıkmadığı halde Ingılız Kralı gebp Atatürk'u ayaret edıyordu Ondan sonra bır daha o düzeyı bır turlü tutturamadık ve o vüzden de hayh horlandık, horlanıyoruz 1945'te çokpartıh sısteme geçtık, ama bu. sola kapab bır sıstem olduğu ıçın Avrupa'ya göre çok eksıktı Şımdı o sorunu güya aştık. ama yıne de onemb sorunlanmız var ve bu arada Kürtler ıçın Avrupa"da genelgeçer hale gelrnış olan azmlıklann kültürel haklan sıstemını benımseyemedığımızden dolayı PKK'yı terönst bır orgut olarak kabul ettırmekte zorlanıyoruz Bem Büyükelçıbğımız basıldığında. pobs 3 dakıkada değıl, 30 dakıkada gebyor O dönemde Avnıpa'nın ortalama demokrasi düzeyini tutturmuş itibarlı bir devlettik. başanya ulaşma şansına sahıp olrnasının nedenı ıse. bu kez cumhunyetın ılk yıllanndan başlayarak. devletın konıyucu desteğı ıle oluşmaya başlayan yenı bır sınıfın ortaya çıkması ve oncüluğe soyunak. Serbest Fırka gıbı konularda sonradan yanhş dıve değerlendırdığı adımlardan gen donmesını bılmıştır Toprak reformunun sözunü bır kaç kez ettığı halde. u>gulama yonünde bır adım atmamıştır Halk devnmı kabul etmıştır Çok kez devnmı "sevdiği" ıçın değıl. bunun gereklı ve kaçınılmaz olduğunu anladığı ıçın Trakya ve Anadolu'da bağımsız oturmak ısteyen bır Türk halkı davranışlan>la ve yaşam tarayla da Avrupalı olmak zorundaydı Kendımıze, herhangı bır Asya ya da Afnka ülkesının keyfînce yaşamak "lüksünü" tanıyamazdık Atatürk (ya da Türk) devnmııun yapısal bır çözümlemesını yapmaya çalışırsak, acaba ortaya ne çıkar0 Kanımca, bu. bütünsel (topyekun) kalkınma modehdır Yanı yolbarajfabnka yapmak kalkınmanın ancak ÖZELEK1 70.YIL Cumhunyet 29 Ekım 1993 Turkıye'de "ulusal bağmtsızuk" hareketının başlaması ıle. "demokratikJeşme" ya da "danoltratik yaşama geçiş" olgusu arasında zaman yonunden bır çakışma yoktur Bmna sürean başlangıç tanhı 1920 olduğuna göre, bununla (nıtebğı, yönunu tartışma dışı bırakırsak) 1945'te başlayan ıkına sureç ıle arasında çeyrek yuzyıb geçen bır zaman arauğı v ardır Bu "geakmeyı" açıklayacak çeşıtb nedenler bulunabıbr Asbnda, 1923 yıhnda "cumhuriyet" rgımı ıle noktalanan ulusal bağımsızlık harekeünın ozünde "demokrasi'" de bulunmah ıdı "Halkın" ya da "cumhunm" yonetımı demek olan cumhunyette genel oya dayab demokrasının varolmaması asbnda bır "çarpıkLk"tır, bu bakımdan rejımın "tek partili cumhuriyet" olarak adlandınlması da bır çebşkıdır Bu çebşkı nasıl açıklanabıhr'' Bu açıklama yönünden önemlı olan şu nokta ozelbİde göz onunde tutulmabdır Ulusal bağımsızlık hareketının ortaya çıkmasına neden olan olay, Osmanh devletının "yan sömürge" ülke kategonsınden. "tam sömürge" kategonsme sokulmasıru ongören uluslararası "paylaşun planfnın uygulamaya konulması olayıdır Bu "emperyaüst" plana karşı doğan tepkıde, toplumdakı smıflann ya da katmanlann, kendı aralanndakı bır sorun olan "özguriük talepteri" yer almamıştır Ulusal tepkı sadece "istilacdara", "empenalizm"e ve onun ışbırbkçısı olan "siyasaJ iktidara"' karşı mücadele temeb uzenne oturmuş ya da bu yönde "koşullandınlmış"tır Zaten Batı'da klasık demokrasılenn kuruluşunda başrolü oynayan ve genış halk kıtlelennı '"ozgürluk ıstenru" ıle harekete geçıren burjuva sınıfı Osmanb'da yoktur Osmanb dönemınde bu sınıfın ışlevı, ulusallıkla ılgısı obnayan. hatta bırçoğu uynıkluk bakımından Osmanlı bıle obnayan zumreleree venne geünldığınden, ozgürluk ve guvenlık bayrağını taşıyacak "öncü smırtan da sözedılemez Ulusal temele dayan mayan ve bır oncu sırufın başını çekmedığı bır "demokrasi mücaöelesi"nın başan şansı ıse yoktur Nıtekım, 1876 ve 1908'dekı ozgürleşme (hümyet) deneylen, bu nedenle başanya ulaşamamjştır Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yurütucu gücu olan "miHet mechsir>nın gun Cumhuriyet ve Demokrasi demınde ozgurlük sorununun hemen daıma bır 'istiklaT (bağımsızlık) sorunu olarak ortaya çıkmasının nedenı budur Gerçı 1 TBMM de çoğulcu demokratık ulkelenn parlamentolanna ozgü yoğun bır tartışma ortamı vardı Ama bunun "halkın demokratik ıstemlen"" ıle ılgılı bır "yapıkşma " olduğu soylenemez Hedef. somurgeleşmeyı onlemek. ya da o zamankı de yışle "vatanı mustevlı düşmandan temızleyerek", "ıstıklalı tammı" sağlamakür Bunun önculüğünü yapanlar amaçlanyla halkın ıstem ve ıstencının bırleşmesı "ıttıfakı" gerekır Tek partılı cumhunyetın ılk yırmı ıkı yılbk dönemınde bu "ittifak" gerçekleşmemıştır Bır ' muhalefet partısı" kunılarak demokrasıye adım atma gınşımı "Terakkiperver Cumhurijet Fırkası" (1924) ve "Serbest Cumhuriyet Fırkası" (19>0) deneylenne karşın ' tutmdmı^tır Bu sonucu valnız ıktıdar partısı CHP ve onun dayandığı katman olan ' askersıvıl burokratlar 'ın ısteksızbğı ve baskısı ıle lük karşıtı" rejımlenn de rüzgârladığı hava ıçınde. tek partıb Turkıye Cumhunyetı Devletı kendı ekonomık bağımsızlığının sağlanması ve pekışmesı peşıne duşmüştür Halkın aktıf katkısı çoklukla sadece propaganda düzeyınde kalmakla bırbkte, yabana ışletmelenn ulusallaştınbnası, devletçıbk yoluyla sanayı kunıluşlan gınşımlen. demıryollannın arttınbnası madenabk, bankacıhk alanındakı ulusal atılımlar bu dönemde gerçekleşmıştır Bırçok ' hukuksal yenıleş masıdır Yapısı "turdeş obnayan", buyıık toprak sahıplennden ılhalat ve ıhracat yoluyla zengınleşmış "haynye tuccarlan" ve savaş vıllanndakı yokluklan somurerek ekonomık guç kazanmış kesımlere geleceğım serbestleşmış ekonomıde goren daha alttakı gruplara kadar uzanan herkesı kapsayan bu "yeni sınır, kendılennı doğrudan ılgılendırmedığı halde, halkın demokratık ıstemîennı destekleyerek guçlu bır "muhalefet cephesı" oluşturmayı başarmışlardır Jandarma baskısı. yol vergısı, madende çabşma mukellefiyetı gıbı şıkâyet ve tepkılennı kullanarak, halkın ıstemlen ıle ılk kez paralellık kuran bu yenı sınıf kısa surede iktidara tabp bır partı şeklınde orgutlenebılmıştır Ulusal bağımsızbğı gerçekleştırmede oncu rolünu oynayan oncekı kadrolar ıse, sanayıleşme ve ekonomık zengmbğı halka yayma ışınde gereklı duzenı kuramadıklan bır tanm ulkesı olan Turkıye'de addı bır toprak reformunu gundeme bıle getıremedıklen ve toplumu yenı yaşam bıçımının ısterlenne göre bıçımlendırmede yetersız ve becenksız kaldıklan ıçın, özgurlük ve demokratıkleşme bayrağı ıle ortaya çıkan bu hareket karşısında yenık duşmuşlerdır Türdeş olmayan yenı Mnıfın "halk adma" ıküdara gebşı 1950 yılıdır Bunun, cumhunyet tanhınde ılk kez gerçekleşmesı, kuşkusuz. çok önemh bır adımdır Bundan sonrakı donemde Tiirdeş obnayan > eni suufın "halk adına" iktidara geüşi 1950 'dir. Bunun, cumhurivet tarihinde Qk kez gerçekleş gerçekleşmesı beklenen ıse halkın "ozgürleşmesı" ve demokratık guvencemesi, kuşkusuz, çok önemli bir adımdır. lcre sahıp olmasıdır 1 da halk (mıllet) adına hareket ettıkle açıklamak yeterlı ve doğnı olmaz Sa me" gınşımlen de (ömeğın Soyadı Bu olmuş mudur" Bu soruya olumnnı, onu temsıl ettıklennı ılen suren dece elden kaçan ıktıdann peşınde Yasası Ünıversıte Yasası) bu dönem lu yanıt vermek zordur Başka ulke"askersi>il burokrasidir." olanlann oluşturduğu. sınıfsal tabanı de olmuştur Demokratık vapılaşma lerde de gozlemlendığı gıbı demokra'Tek partıh cumhunyet" nejımının olmavan muhalefet partılen ' kendı ıle ılgıb addı bır bebrtının gozlemlen sı ıçınde bırtakım sapmalar ve kesıntıılk yillan bu çerçevede değerlendınl ozgürluk ıstemı y onunde hareketlen medığı bu evre. 1939"da başlayıp ler olabılır Bu tur sapma ve kesınülemehdır Hıç kuşkusuz halkın. ozgur mış gozuken halkın desteğını sonuna 1945'e kadar suren 2 Dunya Savaşı nn sebebı ıse kesınbkle ' halk" değıllukten, demokrasıden demokratık kadar sağlavamamış, ılk mudahale vıllannı da ıçermek uzere 1945 e ka dır Halkın ıstek ve ıradesını temsıl etmek ve ona 'yön vermek' ıddıası ıle ortamın getıreceğı guvencelerden ya de, kıtlelerden koparak valnız kalmı dar surmuştur rarlanma "istenıi" \e bunu elde etme şlardır Başka bır deyışîe kurulmak Demokratık ve ozgurlukçu yaşama onder rolune çıkmış sınıflar kendı sınıfsal "istenci" daıma vardır ve varolmuş ıstenen ıttıfak sonucu eide edecek geçış çabalan 1946 dan sonrakı yıllar ya da zumresel çıkarlan\la çebştığı zaman, tur Hangı sıya^al rejım olursa olsun bır voğunluk kazanamadan sonmuş da yenıden ortaya çıkmıştır Yuzey halkın deraokratık haklannı kısıüamak va bıreylenn ve toplumun bu "ıstem" ve tur 1930"lu yıllar ıse, 1929'da ABD den bakıbrsa "icazetli" gıbı gözuken da voketmek ıçın her turlu araca başvur"ıstenç"ten vazgeçmesı sozkonusu de patlayan ve butün dunyayı saran demokratıkleşme harekeü, asbnda makta tereddut etmezler 19501960 yıllan değıldır Ne var kı bu ıstemın gerçek "ekonomik kriz" nedenıyle, bambaş halkın hıçbır zaman yokobtıayan is arasında parlamentodan çıkan özgurluğu leşmesı ıçın. oncü durumunda olan ka koşullar ıçmde geçmıştır Avrupa tek ve özlemknnın urünudur Bu ha sımrlavıa vasalar bunlara paralel olarak sınıf veya katmanlann kendı hedef ve da bırbın ardına ortaya çıkan "ozgur reketın baştan ıtıbaren bellı olçude ıdan ve vargısal uvgulamalar bu modele tamamen uvTnaktadır HIFZIVELDET VELİDEDEOĞLL nun ve kaıdeler konularak ıdare edenlenn ve ıdare olunanlann vanı bütün halkın bunlara navetı temın edılmezse o zaman bır ınkılaptan bahsetmeve ımkan yoktur Hukuklar, mkıiaplann perçuudır (29 Ekım 1942) çarkını döndüren ıdarenın keyfı hareketme set çekılmış, devletın gerek amme ışlennde gerek fertlere karşı tutumunda kanuna tabılığı sağlanmıştır Bu kanun ve nızamı kovan bızzat mıllet ıradesıdır Halk kendı kendını ıdareye başlayınca Turk ınkılap hamlelenne uyacak ve bu hamlelen memlekette kokleştırecek veru bır nızam kurmak ışıyle karşılaştı Işte bu nızam Türk hukuk ınkılabı ıle \enı prensıpler taşıyan modem buvuk kanunlann bılhassa toplumun ıç kuruluşunu duzenleyen Turk Medenı Kanunu nun kabuluyle gerçekleştınlmışur Bu kanunun kabulu Türk ıçtımaı hayatında en onemlı bır donum noktası ve başlı başına bır ınkılaptır zıra bunun kabulu yalnız bır kanun değışmesını değıl bır zihniyet ınkılabını ıfade eder (29 Ekım 1953) Gerçek Atatürkçülük Cumhunyetın ılanmın 39 uncu vıldonumünde anık bır problem olmaktan çıkmış olması gereken Ataturk devnrrunın bugun her zamandan zıvade korunmava muhtaç bır durumda bulunması maalesef çok a a bır gerçektır Autürkçulük, azız Ataturk un olumunden ben bır kısmı mutereddıt ve muhafazakar bır kısmı korkak bır kısmı cahıl ve sapık bır kısmı da dupeduz menfaatçı ve alçak polıtıkaalann ve kalemlenn elınde öylesıne bır tavız konusu. hatta açık sınsı bır hucum hedefı oldu ve bunu yaparüar ovlesıne Ataturkçu geçındıler kı bugun gerçekten Ataturkçu olanlar bu ortam ıçınde vadırganmakta hatta Bu. sahte Âtaturkçulenn de husumeüne maruz kalmaktadır \tatürkçulüğü bır balmumu sanan kımseler de onu kendı ıstedıklerı kalıba sokabılmek çabasındadırlar Bunlar. sahte Ataturkçülerdır ve yaratmak ıstedıklen, sözumona \taturkçuluk de, yalnız kendı aralannda surumu olan kalp bır Ataturkçulüktur (29 Ekım 1%2) İnkılaplar ve Hukuklar Bir ömür boyu 29 Ekimler Devletier Hukuku! CEN A NADtR GÜLER Cumhunvet ılan edılelı tam 19 >il oldu Bugun Turk halkı bır tek kıjının artık kohnerruş bır ıküdar sandal>esıne oturuşu gununu değıl kendı gununu kendı hakımıyetını, kendı hürnyeünı kutluvor Bugün halk aynı zamanda ılenbır zıh nıvetı ılen bır nızamı kutluvor Bu zıhnıvet hukuk ve kanun ahnıvetı bu ruzarn 'iıukuka bağh devlet" nızamıdır Turk ınkılap hareketlennın kovduğu prensıpler başka ınkılaplara hıç benzemez Sınıf ımtıyazlannı kaldırarak hukuk musavatım ılan eden Fransız ınkılabı prensıplen neücede Avnıpa va sermaye dıktatorluğunu, sıvası hurnvet ıktısadı esaretı getırdı Hukukı musavatm yanmda hemen çabucak fıılı musavatsızlık belırdı Hukuken eşıt olan fertler ıktısaden çok farklı bır hale geldıler Bovlece *ıdeal' ıle 'gerçek' arasında denn bır uçurum açıldı Fransız ınkılabı kadın ve erkek arasındakı hukukı musavatsızlığı da ortadan kaldıramadı Hukumdar otokrasısını kabul etmedığı gıbı sermaye dıktatorlüğune de son veren veya onu frenleyen Bolşe\ızm faşızm \e Nasvonalsosvalızm ınkılaplan ıse sag veya sol bır partı diktatörlüğu kurdular Turk ınkjlabının kovdugu prensıpler ıse hem hukuk ve hükumdar otokîrasısını bertaraf ettı hem Turkıye de esasen vucuda gelmemış olan sermave dıktatorlüğune ve sınıf kavgalanna yer vermemeyı bır umdc saydı hem de hurnyet ve demokrası esaslannı benımsedı Herriangı bır ınkılaptan sonra onun esaslannı yerleşurecek ka Cumhuriyetin Ozünü Korumabyız Bugun Turk halkı kendı ıradesme tabı olduğu gunü kutlamaktadır Cumhunvette esas fazılet ve adalettır zıra o, butun mıllete, butun halka davanır ve dayanmahdır bu ohnazsa "cumhunyef olmaz Bu kelımemn Fransızcası **rpubüque" Latınce "res pobbca"dan geb1923 vılının genci Hıfzı VeldeL.. yor "herkesin. umumun malı" demek tır Arapça "cumhur" kelımesı de "halk. ahali, Hukuk Devleti, Hukuk büyîk kalabalık" manasına gelır bu ıtıbarla cumhunyrt". "halkm hükumeti"dır Şuuru ve Zihniyet Inkılabı Cumhunyetımızın kendı prensıplenn"Hukuka bağtı derlet" mefhumunu den aynlarak, ozunü kavbetmış bır kabuk memlekete sokan ve bu hususta gereken veva ıçı çurumuş bır ağaç halını almamasıkanunı mueyyıdelen koymuş bulunan na en buvük bır ütızlıkle dıkkat etmelıdır Cumhunyet ın bugun XX yılını kutluyo Bu ıse keyfıhkten kaçmmak ve samımı olmak ve kanuna savgı göstermekle olur ruz Hukuka bağb olan devlette, hukümet (29 Ekıra 1955) Atatürkçülüğün Derisi Turk mıUetı. bugün cumhurryetın ılanımn 40 yılını kutluyor Kutlu ve mutlu olsun' Bız bugun bır nefıs hesaplaşması gıbı. şu geçen kırk yıhn çok kısa bır muhasebesını yapmak ıstıyoruz Ataturk, kurduğu cumhunyetın ancak on beş yılını ıdrak edebıldı ve bu kısa zaman mesafesı ıçınde Turk tanhının en buyük sıyası, sosyal ve ıktısadı ınkılaplannın toprak tesvıyesını yapıp. temelını kurdu bınanın umamlanmasını bızlere bıraktı Ataturk'ten sonra bız aydınlar ve polı