Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
P85 dinginlik egemen. Duvarlar, tavan, yerler, her şey beyaz.Gümşıl 1 Matisse'in kompozisyonu olan koyu sarı, deniz mavisı ve yeşıl camlardan içeri suzulUyor. 1954'teki ölünıunden bir süre önce Matisse bu kilisedeki çalışması için şöyle demişii: "Sanırım, butun eksikliklcrine kar^ın bu kilise benim başyapıtım; dogruluğun aranmasına adanmış biitün bir yaşamın ürunu." Akdeni/ ışığını Cezanne'ın etkisiyle keşfedcn Malisse, Riviera'ya yuzyıl başlarında gıtti. U/.un yıllar Cımiez Tepesi'nde yaşadı. Bugün, "Les Areııes de Cimiez" adlı parktakı küçük bir muzcde, MaCisse'in çalışmalarının çeşitli a^amalarını, kişisel eşyalarını ve özel sanat koleksiyonunu izlcmck olası. Cimiez Bulvarı'ndan birkaç yüz metre aşağıda isc, bir başka ınodern ustayı, Marc Cha({all'i onurlandıran bir muze yer alıyor. Chagall, savaştan sonra ABD'den döndüğünde, Kutsai Kitap'tan esin alan şiirsel bir evreni yansıtan bir dizi büyuk resim yapmak istemişti. lşte, Chagall Müzesi 1972'de ozellikle sanatçının Kutsai Kitap'tan aktardığı mesajları dile getiren bu resimler için yapıldı. Kıyının ışığı Renoir'ı da oraya çekti. Yuzyıl başında Renoir, Riviera boyunca birçok kasabada, ozellikle de Magagnosc ve Cannes'da yaşadı. ütuz yıl önce Fountainebleau ormanının buğulu mavısine nasıl gereksinim duymuşsa, Provence'ın gumuş rengı zeytin ağaçlarına da öyle gereksinim duyduğunun ayırdındaydı. 1907 de, CagnessurMer yakınlanndaki Les Colettes villasını satın aldı. Yaşamının son on iki yılının odağı olacaktı Les Colettes, Renoir guneyi amansız bir mafsal ıltihabından ıahatsız olduğu için seçmışti ve son yıllarında tckerlekli sandalyeye çakılı kalacaktı. Renoir'ın CagnessurMer'inden Chagall'in Vence'ına giderken yarı yolda, yukarılara uzanan tepelerin ve Vence dolayını çevreleyen bereketli koyakların arasında St. Paul de Vence vardır. ONTUSU St. l'aul de Vence'dekt Soutine gibi ressamlann buluştuğu bir >mbe d'Or'un kapıstnın onünde Cesar Chagall, kilisede Matisse ,se, nıanastır kilisesinin içinde, renkli ırdan içeri vuran ışığın yansıttığı renkşında hiçbir lengin bulunmamasını (anıştı. Kilisenin iç duzenlemesınden söz en, "Bana .sorarsanız, burası zafen bir yapılı" diyordu. "Tannya inanıp inan»ımı hilmiyorum. Aslında sanırıın bir •disliın ben. Ama, burayı dıucnlerken, ya yakaran insanların ruh durumuna bir yerde olmalıyım." Şimdi, Vence'ığlar arasındaki bu kııcuk kilisede bir alıili D üğün salonundan kasaba kilisesine Menton'daki Jean Cocteau Müzesı, linıuııın eski kalesinin içinde. Müzede sanatçının rcsimlerinin, pastellerinin, eskizlerinin ve sahne dekorlarının önemli bir koleksiyonu yer alıyor. Cocteau, Menton Belediye Binası'ndaki düğun salonunun duvarlarını da süslemiş: Bir duvarda gozu balıktan bir Mentonlu balıkçı, başında Mentonlu bahkçıların giydiği başlık; karşısında bir genç kız, onun da başında Niceli kızların giydiği şapka. Öteki duvarlarda Orpheus ile Eurydike'in öyküsü ve bir düğün. Tavanda ise, Şiir, Uçan At Pegasos'un sırtına binmiş. 1957 yılında Jean Cocteau, Menton'un doğusuna düşen Villefranche kasabasındaki St.Pierre Kilisesini baştan başa bezemiş. Duvarlardakı frekslerde Azlz Yetrus'un yaşamı betimleniyor, ama bu arada Villefranche'lı kadınlar da unutulmamış. Kapının iki yanındaki seramiklerde, öyle bakan iki göz, Mahşer'in alevlerini temsil ediyor. Sonuç olarak, denilebilir ki, biraz da ışığının, sıcaklığının, gü/elliğinin urunu sayılması gereken sayısız başyapıtı bağrında saklıyor Fransız Riviera'sı. Renoir'dan Picasso'ya birçok büyük usta, bu Akdeniz kıyısının renginden, ışığından aldıklannı yeniden üretip yine bu kıyının boydan boya uzanıp giden kasabalarına bırakmışlar. (Kültür Servısı) 'nın en önemli sanat kurumlanndan *.n tanınmış galerilerinden birinin saı beş ustaya, Miro, Chagall, Braque, i yontulardan biri de Maeght 'in bu zelliklerinin bir bireşimini sunuyor. Antibes'teki Grimaldi Şatosu'nun genişçe bir odası, Pıcasso tarafından uzun bir süre atölye olarak kullanılmış. Şato şımdi artık bir Picasso Müzesı. Müzedekı yapıtlar arasında Germaine Richier'nın bir yontusu da var ve yontu sankı tam "SanatSahılf'nı temsılen sahılde duruyor. YERlNllS alıp veren bir başyapıt. YONTUSU Pablo Pic™o<njmVfauris •Koyunlu Adam"yontusu. ,ç ,çe s