Katalog

SİYASfT 85 îstifa eden bakanın adı tsmail Özdağlar'dı. tstifa gerekçesi ise "sağlık." Gazeteciler, müstafi bakanın evine üşüşmüşlerdi. Bakan, pijamalanyla yataktaydı ve "Çok yoruldum, kalbim dayanmadı, spazjn geçirdim" diyordu. "Bir hakanlık için değer mi? Benim canım gidiyor." Her şey normale yakındı. kın, yüzünde boncuk boncuk biriken terIeri silerken, devamlı diazcm istiyor, iki elinin arasına kafasını sıkıştırarak, "Ne olabilir, ne olabilir" diye kendisini yokluyor, "Hayır, yok inanın hiçbir şey gelmiyor aklıma... Klibank'ta birkaç olay vardı, ama Başbakan biliyor, hem onlar benimle ilgi. li değil... TÜPRAŞ desem bir şey yok.. Tiirkiye Petrolleri'nde yok... Çıldıracagım... Anlayamıyorum. Bu bir komplodur, böylesi yuvarlak bir açıklama ile ne yapılmak isteniyor" diyordu. O gece gazetecilerin ısran üzerine Zahide Özdağlar Başbakanı konuttan arıyor, telefonu açan sekreter hanım ise, "Sayın Başbakammız yarınki gezi için dinlenmeye çekildiler. Şu anda odasında uyuyorlar. Seınra Hanım da kapıları kilillediler. Aradıgınızı kendisine ulaştıramam" yanılını veriyordu. lara ise tek yanıt veriyordu: "Yolsuzluk yapan en yakınımız bile olsa üzerine gideriz. Yolsuzlugun ne oldugunu açıklamam mumkun degil, konu adalete inlikal etıniştir. ürada ortaya çıkar. Özdağlar'ın istifasını bcn istedim." Meclis soruşturması önergesinin gerekçesi hâlâ ortada yoktu. Soru işaretleri ise giderek artıyor, sorular söylentilere karışıyordu: • Etibank'ın bir soda ihalesinde Amerikan firması ile ortaklık kurması nedeniyle özdağlar yolsuzlukla suçlanıyor. • Etibank Genel Müdurü Muammer öcal, kardeşine ait bir fırmaya usulsuz kredi vermiş, tsmail Özdağlar bu yolsuzluğa göz yummuş... • Petrol alımlarında usulsüzlük nedeniyle suçlanıyor. • Akaryakıt bayiliklerinin dağıtımında yolsuzluk var. • Akaryakıt nakline ilişkin yolsuzluk. Özdağlar'ın ne ile suçlandığı ancak pazar günü akşama doğru belli oldu. Iddiaya göre, Özdağlar UM Deniz Nakliyat Şirketine, akaryakıt taşımacılığında bazı kolaylıklar sağlamış, bunun karşılığında da şirketin sahibi Uğur Mengenecioğlu'ndan rüşvet almıştı. Kanıt ise daha sonra ortaya çıktı. Mengenecioğlu ile özdağlar arasındaki rüşvet pazarlığı teybe kaydedilmişti... Bu kez "nasıl" soruları büyüdu. özdağlar hâlâ hasta oldugunu söyluyor, olayın bir komplo oldugunu tekrarlıyor ve rüşvet aldığı veya istediği şeklindeki suçlamaları şiddetle reddediyordu. Olay tam bir polisiye romana dönüşmüştü... Sonra ses kayıt bandları ortaya çıktı. Başbakan özal'ın yanıtlamaktan ısrarla kaçındığı soruların yanıtları, hazı gazetelere ulaştırılmıştı. özal'ın üzerine titrediği ve gözü gibi sakladığı bandlar çarşamba günü bütün gazetelerde ufak tefek farklılıklarla da olsa yer alıyordu. Bandların bazı gazetelere verilmesi olayı Özal'ı çok kızdırmış, hatta Başbakan bandların basına verildiğini öğrenince, bir parti yöneticisini çağırtarak, "Kim bu içimizdeki hain" demişti. Bandlardaki değişik ifadeler, Başbakanın Danışmanı Adnan Kahveci'nin adını birkez daha ön plana çıkarıyordu. Hükümet çevrelerinin verdiği bilgiye göre, ihbar önce Başbakana yapılmıştı. Başbakan konuyu ciddi bularak araştırma ile Başdanış 5 rüşe göre de numaraları belirlenmiş nakit olarak... Muhbir ne diyor? önerge gerekçesinde, muhbir olarak belirtilen Uğur Mengcnecioğlu ise gazetecilerle söyleşisinde, Özdağlar'ın rüşvet istediğini, ancak rüşvet almadığını söylüyordu. Sonra ortaya bir başka deniz nakliyat şirketi Cerrahoğlu çıktı. Daha öncc UM'un yürüttuğu nakliye işlemi Cerrahoğlu'na verilmiş, bunun üzerine Mengenecioğlu ihbarda bulunmuştu... Insanlar evlerine çekilmişler, hatta uyumaya hazırlanmışlardı bile. Saat 23.00 olunca yine radyo başına koştular. Başbakanhk açıklama yapıyordu: "İsmail özdağlar'ın hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları olduğu..." Gazeteciler yine müstafi bakanın evine koştular. Bakan normal bir hasta gibi yatağında uyuyordu. UyandırıldL Açıklamayı duyunca başını iki elinin arasına aldı, "Düşünüyorum, düşünüyorum" dedi, "Aklıma hiçbir şey gelmiyor." Pazar günü sabahı herkes Başbakari'ı bekliyordu. Başbakan, Konya'ya partisinin il kongresini izlemeye gidecektu Yolda, olayla ilgili bütün sorulara aynı cevabı veriyordu: Biz, babamız olsa dinlemeyiz, eğer bir yolsuzluk yapmışsa adalete intikal etmiştir, gereken yapılır. manı Adnan Kahveci'yi görevlendirmiş, Adnan Kahveci de Uğur Mengenecioğlu ile temas kurarak iddialarını ispat etmesini istemişti. Yine söylenene göre Uğur Mengenecioğlu'nun cebine teyp koyulmuş, Mengenecioğlu Özdağlar'ın makamına giderek kendisiyle görüşmüş, görüşmeler banda alınmış, özdağlar ilk taksit olan 25 milyonu aldığım, ikinci taksidin ne ?aman ödeneceğinin pazarlığını yapmıştı. Bir başka söylentiye göre, bandın yanı sıra başka kanıtlar da vardı. özdağlar'a istediği 25 milyon lira teslim edilmişti. Bir görüşe gore çek ile, bir göözdağlar'ın istifasının üzerinden yaklaşık beş gün geçtiği halde, ne suçlamalar bütünüyle ortaya konulabilmiş, ne kanıtlar ortaya dökülmüş, tam tersine soru işaretleri bu kez "siyasi bazı yorumlara" yol açmıştı. ANAP içindeki MHPMSP çatışmasının MHP kanadının ustünlüğü ile sonuçlanmasından, TBMM'de yeni bir siyasi aritmetik oluşturma çabalarına kadar birçok yorum dillerde dolaşır olmuştu. Olayın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen hâlâ açıklık yok... Artan soru işaretleri Cumartesi gecesi tüm çabalara rağmen, özdağlar'ın istifa nedeni olarak gösterilen yolsıızluk suçlamasının ne olduğu hâlâ öğrenilememiş, kabinedeki bu beklenmedik değişikliğin yöntemine ilişkin soru işaretleri ise çoğalmaya başlamıştı... • özdağlar'ın ifadesine bakılırsa, kendisi cuma sabahı istifasını Başbakana iletmişti. Daha sonra Başbakan Ozal, perşembe günü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra özdağlar'la konuştuğunu ve hakkında ciddi bir yolsuzluk ihbarı bulunduğunu belirterek, istifasını vermesini istemişti. Her iki durumda da istifa 1.5 gün kamuoyundan gizlenmişti. İstifa olayının gizlenmesinin nedeni neydi? • Başbakanlığın özdağlar'ın istifasına ilişkin 13.00 haber biıltenine yetiştirilen açıklamasında, istifa gerekçesi olarak "rahatsızlık" göstcriliyordu. Aynı Başbakanlık gece 23.00'te yaptığı açıklamasında ise istifa gerekçesini, "ciddi bir yolsuzluk iddiası" olarak göstermişti. Yolsuzluk iddiası neden 10 saatlik bir gecikme ile açıklanmıştı? Üstelik hâlâ yolsuzluğun hangi olayu ilişkin olduğu neden saklanıyor, Başbakan ve tüm bakanlar ile parti yftneticıleri özdağlar'ın istifasına ilişkin soruları yanıtsız bırakıyorlardı? Alelacele partiye çağrılan ANAP'lı milletvekillerine sadece, "Başbakan Meclis sorııştıırınası onergesini im/alamanızı istiyor" denilince, hepsi im/ayı basmışlardı. Onerge gerekçesinin de sonradan açıklanması milletvekillerinin kafasında bile bazı soru işaretleri oluşturmuştu: • Yolsuzluk olayina ilişkin ihbar kime yapılmıştı. Başbakana mı, yoksa daha ust makamlara mı? Veya yolsuzluk iddiasında bulunan muhbir işini sağlama bağlayıp her iki makama da aynı ihbarı iletme yoluna mı gitmişti? • Bazı yorumlara göre, istifaya ilişkin Başbakanlıktan yapılan iki ayrı açıklamadan ilki "Yolsuzluk olayının iistii, bakan görevden alınarak örlülmek istendi" yorumlarına yol açarken, aradan 10 saat geçtikten sonra yapılan "ciddi yolsuzluk iddialan" gerekçeli açıklama, hükümctc bazı ust makamların "olayın üstUnii örtmeyin, yolsuzluğu açıklayın" yolunda baskıları olduğu biçiminde değerlendıriliyordu. Tek kunıtlı gerekçe Başbakan Turgut Özal, pazar günü Konya'ya gitti. Konya gezisi sırasında özal ile her şey konuşuldu, katma değerden fiyat artışlarına, zamlardan peynirc, işçı ücrctlerıne kadar her şeyi sormak serbestti. özal İsmail özdağlar'ın istifasına ilişkin soru Özal ve Özdağlar, eski mutlu gunlerinde. (Fotoğraf: RIZA EZER)