18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Sosyal güvenlik, iane değil hak sistemidir Çağdaş sosyal güvenlikle Ortaçağın toplumsal yardımlaşma mekanizmasını birbirinden ayırmalıyız. Ortaçağda fakire, düşküne, sakata yardım etmek, varlıklı kişilerin vicdanına terk edilmişti. Sosyal güvenlik böyle bir şey olamaz. Ekonomiyi toplumsal refaha erişilecek bir araç olarak değil, belli kesimlere fon aktaracak bir amaca bağlı görme alışkanlığının sonucu olarak, serbesti modelinin topluma maliyeti her geçen gün yükseliyor. TEVFtK ÇAVDAR bugünkü A dına "serbesti"denilenEkonomiyiekonomik modelin toplumsal maliyeti her geçen gün yükselmektcdir. topda alınmak istenen son kararlar bu maddeye dayandırılmak istenmektedir. yükseltılmesi olmadığını farkedebiliriz. öyle görülüyor ki istenen, sosyal güvenlik harcamalaıınının oransal olarak düşUrülmesidir. Bu oran söz konusu harcamaların Gayrisafi Milli Hasıla içindeki payıdır. Sİ YASFT 84 le, gene de kıdem tazminatı bugünkü hesaplaına yonetime göre çok farklı olacak ve daha az bir miktar emeklinin eline geçecektir. On beş yılın üzerindeki hizmetlerin ve yasal sınırın ele geçmesi ise işveren ve Emekli Sandığf nın sorumluluğuna bırakılmaştır ki, bunun da ııeler doğuracağı şimdiden kestirilemez. Böylecc kıdem tazminatının yasal sorumluluğu işverenlerin üzerinden alındığı gibi, bu amaca yönelik fonun da çok küçülmesi sağlanmış olmaktadır. Emeklilik maaşı tehlikede 2 Emeklilik maaşı da tehlikededir. Nitekim yetkililer şimdiden Türkiye'deki emekli maaşlarının yüksek olduğunu, oysa ABD'de emekli maaşının böyle yüksek olmadığını, ancak özel sigortaların sağladığı ek gelirlerle bu maaşın desteklendiğini söylemektedirler. Bu doğrudur. Ne ki ABD'deki geri sosyal güvenlik sisteminin aynen örnek alınmasını istemek ne derece sağduyuya uyar, bunu da düşünmek gerekir. Ne var ki bu sözler eninde sonunda emekli maaşlarının da reel anlamda düşürülmek istendiğini ortaya koymaktadır. 3 Emeklilik yaşının yükseltilmesi ise maaş ödemede en az beş yıllık bir net kazanç sağlayacaktır. Bu da sonuçta sosyal güvenlik harcamalarının GSMH içersindeki payını azaltacaktır. Emeklilik yaşı yükseltilmese bile, bunun Uzerinde yapılacak pazarlık, emeklilik maaşının ödenmesinin beş yıl geriye bırakılmasını gündeme getirecektir. Yani 50 yaşında emekli olunsa bile maaşın odenmesine ancak 55 yaşında başlanacaktır. Emeklelik yaşı, kıdem tazminatı fonu ve emeklilik maaşı Üzerindeki tartışmaların arkasından gerek 657'ye bağlı memurlar, gerekse sigortalı işçilere yönelik genel bir tasviyenin yapılması gelecektir. Nitekim geçmiş haklann saklı kalması konusu tartışılırken böyle bir tasviyeyi sağlayacak öneriler de kamuoyuna >.unulmus> bulunmaktadır. Birkaç koldan Sosyal güvenlik harcamalarının Gayrisafi Milli Hasıla içersindeki payının düşürülmesi, bunun da ötesinde, eldeki fonların kamu ve özel kesim tarafından daha etkin bir biçimde kullanılabilmesi için birkaç yönlü girişim söz konusudur. Emeklilik yaşının yükseltilmesi bunlardan biridir. Bunun içindir ki, konunun bir bütün olarak gözden geçirilmesi zorunludur. Bu bütünlüğün şu noktalar çevresinde sağlanabileceği çok açıktır: 1 Kıdem tazminatlarının bugünkü yasal tavanın altına düşürülmesi, bundan yararlananların sayıca azaltılması ve ödemenin taksitlendirilerek reel anlamda tazminat maliyetinin yaratacağı yükün hafifletilmesi. Son günlerde tartışılan ve temelde işverenler tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı Fonu'nun amacı budur. Nitekim işçi ve memurların aynı fon kapsamına alınması bu açıdan manidardır. Bilindiği gibi fon işçi ve memurların sadece 15 yıllık hizmetlerinin karşılığını güvence altına almaktadır. Ayrıca güvence altına alınan miktar, 15. yıl maaşı üzerinden hesaplanmayıp, her yıün ortalama ücretinden hesaplanacağı için enflasyonun getirdiği erozyonu kendiliğinden içermektedir. Enflasyon oranının çok düşuk olması halinde bi İstikrann tanımı Bu 65. maddenin Sosyal Güvenlik Haklarını kısıtlama amacıyla kullanılabilmcsi için "ekonomik istikrar"ın gerçek tanımını yapmak durumundayız. Ekonomik istikrar sadece enflasyon oranıru düşürmek değildir. Bu, olayın sadece bir yönüdür. öte yandan, ekonomik islikrar neden amaçlanır, bu noktanın da açıklığa kavuşması gerekir. Şöyle ki, ekonomik istikrar, toplumsal refah ve mutluluk açısından istenir. Yani sadece bir araçtır, amaç değildir ve amaç olarak ele alınıp zihinlerin kanştırılmaması doğru olur. Emeklilik yaşının yükseltilmesiyle ilgili son tartışmalarda açık bir yön saptırma arzusu saklı bulunmaktadır. Eğer geçen üç aylık gelişmeleri şöyle bir gözden geçirirsek, amaçlananın sadece emeklilik yaşının lumsal refaha erişilecek bir araç olarak değil de sadece belli kesimlere fon aktaracak bir amaç gibi görme alışkanlığının doğal sonucu budur. Nitekim Sayın Başbakan emeklilik yaşı ile ilgili savını, "Yirmi yıl çalışıp, otuz yd onıın meyvclerini yemek dogru degildir, sosyal sigorta dengelerine uymaz" diye savunurken gene basit bir muhasebe mizanı yapmış, olayın getireceği toplumsal maliyeti gözardı etmiştir. Bu yaklasım; sayın özal'ın 6 Kasım seçimlerinden önce yayınladığı göruşlerini okuyan kişiler için şaşırtıcı değildir. Çünkü bu görUşIerde sosyal güvenlik, basta Almanya olmak üzere Batı ülkelerinin içine düştüğü ekononıik sıkıntıların tek kaynağı olarak nitelenmektedir. Sözün kısası, eğer Almanya'da işsizlik ve ekonomik bunalım varsa bunun ncdeni bir önceki sosyal demokrat iktidarın toplumsal güvenliğe yönelik kararlarıdır, diyor sayın özal. Buna bir görüş olarak diyeceğimiz yok. Kendisi sosyal güvenliği böylesine yadsımaya varan bir biçimde algılıyorsa bunu da bir yaklaşım olarak saygıyla karşılarız. Ne ki iş bu görüşü yaşama geçirme aşamasına gelince her yurttaş gibi kendi düşüncelerimizi olabildiğince sergilemek de görevimiz. Asgari hayat seviyesi Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Plam'nın strateji belgesinde Sosyal Güvenlikle ilgili şu hükümler ycr almaktadır: "Sosyal Güvenlik, belli bir iş göremezlik (yaş dahil) haline karşı, kişilere toplumun asgari hayat seviyesini sağlamak için gclişlirilcn bir dayanışmadır." "Sosyal Güvenlik ve sosyal yardım politikası genç yaşlarda aylıklı emeklilik saglayarak çalışmamayı (eşvik edici olmayacak..." "Gönüllü sosyal dayanışmayı ve toplunıun temelini (eşkil eden aile sistemi içindeki tabii sosyal dayanışmayı idame etlirecek ve özendirecek tedbirier alınacaktır." Bu hükümler de açık bir biçimde göstermektedir ki, emeklilik maaşının ancak "asgari geçlm seviyesinde" olması temel alınmıştır. Erken emekliliğin ötesinde, aile dayanışması ve gönüllü sosyal güvenlik kurumlarının teşviki öngörülmektedir. Aile dayanışmasının etkinliği ancak ataerkil ailelerde kendini duyurabilir. Çağdaş sanayi toplumlarının çekirdek ailesinde böyle bir dayanışmanın gerçek anlamda toplumsal güvenlikle eş tutulması düşünülemez. Gönüllü kuruluşlara gelince, bu ilke, özel emeklilik ve yaşam sigortası konusunun ciddi bir biçimde düşünüldüğünü göstermektedir. Bunun da ötesinde özel sağlık sigortası girişimlerinin özendirilmesi, yakın bir gelecekte ortaya çıkacaktır. Bu tip girişimler ancak ortanın üstündeki gclir gruplarında anlamlı bir sonuç verebilir. Fakat ülkemizdeki gelir dağılınunın bozukluğunu düşünürsek, özel sigortanın yığınlar açısından hiç de özenilir ve güvenilir bir çözüm olmayacağı açıktır. Onümüzdeki aylarda tüm ücretle çalışanların ve küçük Ureticilerin sorunlarının daha da büyüyeceğini söylemek bu koşullar altında falcılık sayılamaz. Keyfe göre yardım değil Bir kez, şu nokta uzerinde bir görüş birliğine varmakta yaraı vardır: Çağdaş sosyal güvenlikle Ortaçağın toplumsal yardımlaşmasını birbirinden ayırmalıyız. Ortaçağda fakire, düşküne, sakata yardım etmek bir anlamda varlıklı kişilerin vicdanına ve yardım anlayışına terkedilmişti. Dini kuruınlaı bu konuda aracıhk ederlerdi. Ama genelde yaklaşım bir vicdan işi, bir yardım bilincinin ötesine geçemezdi. Kısaca iane kuvramı bu yardımlaşmada ağır basmaktaydı. Çağımızda ise olay bir tcplumsal sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır ve gcrck 196l,gerek 1982 Anayasası'nda olay bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Bireysel yardım ve dayanışma arzusu başka şey, toplumsal güvenlik çok başka bir şeydir. Anayasanın 60. maddesi Sosyal Güvenlik Hakkını şftyle tanımlar: "Herkes, Sosyal Güvenlik Hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve (eşkilalı kurar." 65. maddede de, " Devlet sosyal güvenliğe yönelik görevlerini ekonomik islikramı korunmasını gözeterek, mali kaynaklannın yelerliliği ölçüsünde yerine gelirir" biçiminde bir sınırlarnn getirilmekte ise de, bu sınırlama hakkın özünü zedelcyccck, anlamsız kılacak doğrultuda yorumlanama?, çünkü böyle bir yorum "sosyal devlet" anlayışla çelişir. Gerek kıdem tazminatı ve emeklilik ikramiyesi, gerekse emeklilik yaşı konusun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle