27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİYASET 84 hal'laııın porlrcsi AHU TUĞBA Fılm yıldızı Turkiye'de aydınlar radikalizme saparak kaosa, anarşiye hizmet ettilcr. kLLtOT ABRAMS ABD Dışışlerı Bakan Yardıması TBMM'de Komisyon ve genel kurul çalışmaları hilimsel bir anlayış içinde çok seviyeli bir şekilde surdürülmüştur. 1ÜRKÂN ARIKAK ANAP Edırne Mılletvekılı • tşverenler hâlâ bizi anlamıyor, anlamak da istemiyurlar. TAMER ERALAN Çtmsetş Sendıkası Genel Başkanı Akıl için yol bir tanedir. MEHMET BARLAS Mıllıyet yazarı • Kim bendcn yararlanmak istiyorsa ona memnuniyetle hizmet veririm. JUPP DERWALL G.Saray ıle prensıpte anlaşan Alman çalıştırıa Biz hiç zorlamadık, o istedi. NAZAN MOROĞLV Anadolu Lıselerı sınavı ıkincısının annesı Ben OECD Türkiye Konsorsiyumu Başkanı Geberth'e şaka yapmnjtım. ALt OSMAN SÖNMEZ Sönmez Holdıng Yönetım Kurulu Başkanı • Kaşıkçı'dan selam sabah yok. Tanışmadık, konuşmadık, mektuplaşmadık. Ağa Han'la ise goruşmeleritniz şiddetli bir şekilde devam ediyor. MÜKERREM TAŞÇIOĞLU Kültür ve Turızm Bakanı Fenerbahçe forması giymek her sporcuya kısmet olmaz. ENGİN BERKER Fenerbahçe Basketbol Şubeıı Başkanı Her zaman için oldugunuz gibi kalın, kendinizi /orla scksi gösterecek yapmacık hareketlerden kaçının. Ekrem Pakdemirli bize ortak çalışma vaadinde de bulunmuşlur. NURULLAH GEZGİN İSO Yönetım Kurulu Başkanı Bugune kadar yaptığım hatalar ve butün gUnâhlanmın affedilmesi için ıllet Meclısı'ndekı 12 hanımefendımızden bıMevlana'nın huzurunda once rolumıi rı olan Turkân Arıkan, bir ışletme ıdaresı yaptım, dua ettim, sonra da ibadet doçentıdır TBMM Özluk işlen'ne sunduğu belgelere gore, eğer "ışletmıyor" ıse, göbek adı ederek tövbekfir oldum. 'Turguf'lur HÜLYA AVŞAR Film yıldızı Genelbaşkam Turgut Bey ıle adaş olması ve Türk kadını adına bayrak açan Tkırgut Hanım M Sıcak... Korkunç sıcak... Hava erimiş kurşun gibi ağır. ORHAN DURU Mıllıyet yazarı Aynı fikirde olduğumuz binlerce Anavalanlı vatandaş, çok sayıda parlamenter, bizim çağnmızı beklemektedir. IŞILA Y SA YG1N MDP Izmır Mılletvekılı TBMM lutaııaklarıııılaıı 12 TEMMUZ 1984 A nkara Mıllet Meclisı'nın, 12 SM Temmuz 1984'te tatile gırmeden JLM. yaptıg'ı en buyuk görıişme Beşıncı Beş Yıllık Plan konusundaydı. Kendıne gıivenen herkes söz aldı ve doyasıya konuştu tsler dınlensın ıster dınlenmesın. Bu arada, planı atasozlen ıle anlatma ıncehğını gösteren de oldu. ANAP grubu adına konuşan Çorum Mılletvekılı Ünal Akkaya bu tıp anlatımda belkı bir daha e$ı görülmeyecek örnekler sergıledı. Dünyada plan yapıcılara örnek olarak gösterılecek tek belgenın Beşıncı Beş Yıllık Plan olacağını ıfade eden Akkaya'nm atasüzlıi konuşmasını, kısmamak ıçın, SiyasetS4'ün ıkı sayısına bölUp vereceğız. Bu haftakı tutanak aktarımından sonra gelecek hafta da Akkaya'nm sözlerını verınce, Sıyaseı 84'un "TBMM Tutanaklarmdan" koşesı, TBMM gıbı eylUle kadar tatıle gırecek ÜNAL AKKAYA (Çorum) (...).. Hoca'nın hakem olmasını istcınişler. Hoca birisini dinler, ona "sen haklısın" dcr, otekini dinler, "sen de haklısın" der. Bu esnada konuşmaları dinleyen kansı dayanamaz sorar; "Hoca bu ne hal, ikisine birden haklısın diyorsun?" Hoca kansına doner, "sen de haklısın" der. İnsanlar daima kendilerini haklı gorurler ve haklı olmayacaklarını duşunmezler, onun için de yanlış neticelere vanrlar ve baskalarını anlayamazlar, onlarla geçinemezler; çunku herkes kendi gorusune gore kendisini haklı bulur. Bizler de muhalefetin lenkitlerini dinliyoruz ve haklısınız diyoruz. Her iki kanattan gelen lenkitlere de haklısınız diyoruz. Hatta, kişisel tenkitlerde bulunanlara da haklısınız diyoruz. Browning diyor ki: "Kendisiyle mıicadele eden insan, en degerli insandır." Konfuçyus de, "Eger kendi kapının onu pisse, komşunun kapısının onundeki kirden şikâyet etme" der. Carlyle, "Buyuk bir insan buyukluğunu, kendisinden kuçuk insanlara karşı muamelesinde gosterir" der. Buyuk amirlerden birisi odacısına kızmıs, bagırmış çagırmıs., odacı bundan çok muteessir olmuş, nihayel dayanamamış, "Beyefendi senin yuksek tahsilin var, benim gibi bir odacıyla ne ugraşıyorsun? Eğer cesaretin varsa git umum mudurle ugraş." demiş. Fransızlann bir atasozu vardır: "Bir şeyi hilmek, onu affetmek demektir." Carnegio diyor ki: "Ulu Tanrı bile insanlar hakkındaki hukmunu onlann oınurleri bitlikten sonra veriyor da, biz âciz insanlar kim olııyoruz da onlan bir kerc gormekle, uç beş yazı okumakla, dedikodu dinlemeklc insanlar hakkında hııkuın verebiliyoruz." Işte, insanlarla iyi geçinmenin birınci kunıh: tnsanları tenkit etmeyin, onlardan şıkâyel etnıejin ve ani hukum vermeyin. Bir Ingiliz atasozu, "Bir atı suya golurchilirsinı/; fakat ona zorla su içiremezsinİ7" der. Atı zorla su içmeye zorlarsanız, içeceği varsa onu da içmez. İnsanlar da boyledir. Liııcoln diyor ki: "Herkes arasıra bir kompliman bekler." tşte ikinci kural: İnsanlaıı lakdir ediniz, onlann içlerindeki kabiliyetlerinîn meydana çıkmalarına yardım ediniz. Emerson ve oglu bir çiftlikte ineği ahıra goturmeye çalısıyorlardı. Bu buyuk filozof bu işi başaramıyordu. Bu sırada hizmelçi kız koşuyor, ineğin ağzına parmağını veriyor ve çekip içeri alıyordu. Koylu kız hayvanın ne istediğini biliyor, her şeyi derinligine duşunen F.merson ineğin ne istedigini dusunemiyordu. Bir genç sigara içiyor, ne soylendiyse sigarayı bırakmıyor. Bu genci bir psikoloğa goturuyorlar, pisikolog gençle konuşuyor: Hoca deıtıiş ki9 Konfüçyüs deıtıiş ki, Goethe, Emerson, Lîııeolıı demişler ki Sen futbol lakımında oynuyor musun? Genç, evet diyor. Psikolog; guzel, sigara içmeye devam edebilirsin; ama iyi duşun, sigara içtigin takdirde iyi bir santrfor olamazsın, çunku nefesin kâfi gelme/ diyor. O zaman genç sigarayı bırakıyor. Her davranıi} bizim temel ar/ulanmı/dan ileri gelir. Her sahada karşını/daki insanlarda boyle bir arzu meydana gctirebilirseniz dunya sizin olur; aksi halde yalnız kalırsını/. Bir lordun oglu ıızakla kolejde okuyor, eve hiç mektup gondermiyor. çocugun annesi eve mektup yazmıyor diye çocugunu muthiş merak ediyor. O zaman lord oğluna şoyle bir mektup gonderiyor: "Oglum biliyorum çok meşgulsun, mektup yazmaya vaklt bulamıyorsun. Bu mektubumda sana 20 dolarlık bir çek gonderiyorum, isine yarayacağını sanınm" diyor, fakat mektubıın içine çeki koymuyor. 3 gun sonra uglundan mektup geliyor; "Baba mektubunu aldım, çeki koymayı unutmuijsun." Planda başurmın sırrı, ne yapmak istediğimizi bilmek ve meseleleri iki cepheden gormek ve tahlil cdcbilmcktir. Goethe, "Kardeslerimi Allah yarattı, fakal dostlarımı ben buldum" demi^. Bu plan sosyal >aklaşım yonunden yenilikler getirmektedir; çunku biz hep kendimizi duşunur, kendi dar benliğiıniz içinden çıkıp da etrafımızdakilerin dunyasında yaşamak istemeyiz. Amerika'da 500 telefon konuşmasını tcybe almışlar ve tahlil etmişler, içinde tam 3.990 tane "Ben" kelimesi geçiyormus. Grup fotograflarını çektirmek bir zevktir. Bir dugun, nişan toreni vcya piknikte çekilen resmi elimize alınca ilk once kendimizi ararız; eger fotografla iyi çıkmışsak, resim iyi çekilmiş deriz. Insanın kendisini düşıınmesinin en basit ornekleridir bunlar. Çunku kolaydır. 0|esi2 on parmağındakı on marıfetı kendısıne bir bakan koltuğu sağlamıştır Ama bazen bakan koltuğundan daha onemlı olabılecek bir bakan ağabey sağlamıştır Koltuk da bu bağlantı uzerınden gelmıştır Bakan Ağabeyı Vural Arıkan, hemşıresı Turgut Hanıma "koltuk çıkarak" bakanlıkta bir "kardeş odası" döşetmıştır özal'ın burokrasıde devrım kararnamesı sahneye konduğu sıralarda Turgut Türkân ve Vural Arıkan kardeşler, "devnmın" koregrafısını kardeş kardeş bırlıkte duzenledıler. Turgut Hanım bir elınde bayan, ötekınde James Bond çantası ıle bakanlık korıdorlarında öyle bir tempoda yurudu kı, memurlar bu yuruyuşun notasını çıkarıp kanto rıtmınde mırıldanırlardı "Ağat»yım var bakan, varmı bana yan bakan'" Bu "kardeş kardeş" ıdare ışı aslında Başbakan Ozal'ın yaşam felsetesıne çok uygundu Ozal'ın Devlet Planlama Teşkılatı'nda kuçuk kardeşı Yusuf'a koltuk çıkması, Vural Ankan'ın Ozal'ın felsefesını Özal dan once hayata geçırmış oldoğunu gösterıyordu Ancak Turgut Hanımın bakanlık mutfağında ağabeyıne yardım etmesını anayasaya aykırı gorenler çıktı Bu tartışmalar nedenı ıle Malıye Bakanlığı'ndakı "kardeş odası" gıbı otekı bakanlıklardakı "arkadaş odalan" da kapatıldı Turgut Hanımın anne babası aslında kızlarına erkek gobek adı koyarak kızlarının "erkek gıbı bir hanım" olmasını dılemışlerdı Türkân Arıkan son zamanlarda bu dıleğe ters duşen bir çızgı benımsedı Ve, "Bu Meclıste yetennce erkek var Bıraz ağzımızm tadı ıle kadınlık yapalım" kararına vardı Bu cumleden olarak koku dışarda ıdeolojılerden bırı olan 'lemınızme", "kadın hakçılığına" yoneldı Zaten kendi kuşağının erkeklerının beceremeyeceğı olçekte ışler yapması, evlenmemış olması ıle esasen subjektıf ve objektıt olarak 'lemınıst" bir çızgıde ıdı "Kadınlara bzgürluk" felsefesını geçen hafta yaptığı basın toplantısında açıkladı Turgut Hanım, kadınlara sıyasal hak verılmesının 60 Yılını Kutlama Komıtesı Başkanı seçılmıştı TBMM 5 Aralık 1984 gunu bu kadın hakları gununu özel bir gundemle kutlayacaktı 12 bayan mılletvekılı "kadınlığın mana ve ehemmıyetım" belırten gundem ıçı konuşmalar yapacaktı Ayrıca Meclıs korıdorlarında geçmış bayan mılletvekıllerının kıtapları, bayan ressamların tabloları, Anadolu el sanatları sergılenecek, "Ataturk'un Turk kadını ıle çektırdığı resımler" duvarlara asılacaktı Turgut Hanım ıktıdar "mebusesı" olarak kadınlarla ılgılı bir dızı yasal gırışımın sözünu de verıyordu Kendi deyımı ıle "Hayaf kadınlarmın sosyal güvenceye kavuşturulmaları"na soz verıyordu Ancak bu, erkek mılletvekılı arkadaşları arasında yoğun tartışmalara yol açtı Erkek meslektaşları dıyorlardı kı "Hayaf kadınlarmın sosyal sıgorta kapsamma alınması, bu mesleğı teşvık edecektır Emeklılığı var diye bu yolato/aycasapabılenler o/acaJtt/r" Turgut Hanım'ın son gırışımı kendısının sıyasal gelecegı bakımından son derece önem taşıyor. SİHECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle