Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Leııiıı, terorizm ve ötesi Prof. I)r. Türkkaya Ataöv A. Ü. Siyasal Bilgilcr Fakiıltesi nkara'da duzenlenen "Uluslararası Terörizm Sempozyumu"nda Amerika'daıı çağnlan Türklerden biri, yazılı olarak alııbuçuk savla tutan kısa konuşmasında, (ebliğinin kcndı sozlcriyle "terorizmin, daha dognısu Bolşevik lerorizminin tarihi" diye özetlediği bölümünde beklenmeyen, iııamlnıası ve kabulü zor nıaddi hatalar yaptı. Bu clcştiriyle çok sayıda daktilo yanlışlannı değil, belgelerin yalanladığı vahim maddi hataları kastediyorum. Lenin'in adını, yazdığı kitabı ve bir sürü özel ismi yanlış söylemiş olmasını, hatta "Sovyetler Biriigi" yerine "Sovyel Rusya" dcmesini dc bir yana koyuyorum. Daha onemlisi, "Lenin'in kendisi de terorizmin bizatihi lyi bir usul olduftu fikrindedir," demesidir. Kendim, Ocak 1984'te Paris davasına "Olorite Tanıgı" olarak katıldığımda, devletimızin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e sahte bir "belge"nin atfedilmesi bende büyük tepki yaratmıştı; kalbimin üstüne ve başıma çöken ağnlar bu ithamın geçersizliğini kanıtlayan kitabı yayınladığım şu sırada kısmen geçıi. Demem o ki, ulusların ve yurttaşların, hele devletlerinin kurııculan hakkında söylenenlere ilişkin olarak son derece duyarlı olmaları doğaldır. Bundan ötürü, Lenin'in adını gecirerek yapılan yanhşı hem doğruluk adına hem de bu konuyla ilgilenen tum çevrelerin bizi dinlemelerini sağlamak için düzeltmek /orundayız. Sö7 konusu scmpo/yuma Amerika'dan katılan Tıırk, L enin'i Bakunin ve Tkaçov'un, kısaca Narodnik terori/minin devamı gibi göslerıyor, hatıa Sovyetler'den başka Af'rika, Asya ve Latin Amerika "yazar ve dipiornallarının" da Batı ütkelerini teroıİ7me "peşkeş" çektiklerini söylüyor. Gene Amerika'dan gelen ve mesleğinin sosyal bilimler olmadığı anlaşılan başka bir Türk de "Afrika'da ler<ir"den eğer Guncy Afrika Cumhuriyeli ve Namibya gibi yerlerdeki kunuluş akımlarını kastettiyse, tüm Birleşmiş Milletler kararlarına ve bu arada T.C.'nin verdiği oylara da ters düştuğünu Uluslararası Ilişkiler Profesörü otarak belirtmek zorundayım. nik bir hastalığı yansıtıyor. Biz gerçekçi olmalı ve yaptığımız hareketlerin devletin çıkarları yönünden uzun vadeli sonuçlarını da duşünmcliyiz. Ama cımızın kalın çizgilerle altını çizelim: Biz tüm ilgilenenleri ikna etmek ve "Krmeni sorunu" denen şeyi çözmek için yola çıktık. Bunu ba^aracagı/. Kendimiz "Talftt v Paşa'ya at dilen belgcler sahledir" der ve Mustafı Tial'c bağlanmak istenen sözlerin olmadığını söyler, ayrıca belgeler ayalı bu iddialarımızın başkalarınca, h a yabancı resmi çevrelerce kabul edilmeıerini beklerken, başkalarına ilişkin belgesiz g^nellemeler yapamayız hele bu başkası bir devletin kurucusuysa!Mustafa Kemal'in adının mesnetsiz bir biçimde Ermeni amaçlarına alet edilmek istenmesi, bizi haklı olarak rencide etmiştir. O sahte belge Paris mahkemesinde yüzüme karşı okunduğunda neler duyduğumu unutamaın. Yanlışlığını kanıtladığım halde, bazı Paris gazeteleıinde hâlâ "Mustafa Kemal bile demiştir ki" yollu yazıların yayınlanmış oluşundan ötürü kızgınlığım, kendi devletimizın kurucusuna karşı yapılan bu iftira temizlcnınceye kadar sürecek. Ama bu türlü yanlışları bu kez biz de başka devlet kurucularına karşı yaparsak, haklılığımızı kabul ettirmede çok RUÇlük çekeriz. Kcndimizı dinletnıek ve ıkna etmek için çif't ve farklı standartlar kullannıamalıyız. Tutarlı, akılcı ve dcngcli yürüyorıı/. "Ermeni terorizmi" denen "vocukluk hastalığı"nı çözumlemcye azimliyız. Bu hedefe giderken kendimizi gereksiz yere neden zayıflatalım? StYASET 84 A LEI\fı\ leıoriz/ne tavır almiftı. Bazı devletlerin ''terorizmle savaşım"görünümü altında kendi dünya çıkarlarına hizmet ettiklerine dair bir görüş de var. Terör yöntemlerine bazıyeHerde Amerika'nın itibar ettiğine dair iddialar ortaya atılıyor. terörist düşünceleri genç "öğrenci sacmalıgı" diye niteler. Engels, 1871'de Cafiero'ya yolladtğı yazıda, Bakunin için "bülüniiyle cahil" deyimini kullanır. Gene Engels, 1873'te yazdığı bir yazıda, aynı yıl Ispanyol Kralı Amadeo'nun lahttan ayrılınasından sonra Basque böigesinde başgösteren ayaklanma olaylarında Bakunincilerin oynadıkları role bakarak, bunların eylemlerini "şerefsiz" olmakla suçlar. New York'ta çıkan The Labor Slandard gazetesinde Mart 1878'de beş yazılık serisinde düşün bedelini PeterPol zindanındaki ölüm mangası önünde ödemişti. Lenin, terörcü Bernstein grubunun 19001903'te, Legien akımının 1913'te suçlanjmalarını örnek olarak vererek, anarşi ve teröre karşı tavrın "kesin ve başka türlü açıklanamaz biçimde" doğru olduğunu yazar. 1901 tarihli bir yazısmda terörü birtakım sıfatlarla değerlendirirken, bu arada lerörcülere karşı "serseri" kelimesini de kullanır. (Bak: Tüm Yapıtları.Cilt 5, s. 327328.) Sözü uzatmayayım. Lenin'in toplu olarak yayınlanan yapıtlarında Cilt 5 (s. 19), C. 10 (s. 117), C. 18 (s. 584) ve C. 32 (s. 282) teröre kesin olarak karşı değerlendirmeler vardır. Umarım ki, bu yazıların her birinden uzun alıntılar yapmak zorunda kalmayız. Lenin hakkında herkes türlü düşünceleıe sahip olabilir. Bu yazı onunla ilgili değildir. TaşnakCIA ilişkisi? Ayrıca, burada özelle ,öylenebilir ki, 1970'li yılların ikinci yarısında başgosteren ve tck tek ülkclcrın sınırlarını da aşan terörun belirli toplumların çelişi ve gerilimlcrinin bir urunü olduğunu, bu nedcnle "kültür" ya da psikolojik nedenlerle izah edilemeyeceğine, konuyu yan ve ikincil nedenlere ındirgemenin gerisinde gerçek nedenleri gizleme çabasının bulunduğuna, hatta bazı devletlerin "terorizmle savaşım" görunümü altında kendi dünya çıkarlarına hizmet ettiklerine dair bir görüş de var. Terör yöntemlerine bazı yerlerde Amerika'nın itibar ettiğine (giderek Taşnakların CIA ile ilişkileri bulunduğuna) dair iddialar da var. Gerçekten, Bolivya'nın eski Başkanı Juan Torres, Kongo Başbakanı P. Lumumba, başka Afrikalı önderlerden A. Cabral ve E. Mondlane ve Asya'da S. Bandaranaike'nin öldürülmeleri ya da Şili ve Orta Amerika olayları Lenin'e değil, başka merkezlere uzanıyor. önemli olan şu: Görülüyor ki, "Ermeni terorizmi"ni saf dışı etmek isteyen bizler, tutarlı ve dengeliyiz, yapılan yanlışları belgelere dayalı olarak göstennekten geri kalmıyor ve bu konuda farklı ölçüler kullanmıyoruz. Bu durumda, Talât Paşa'ya atfedilen belgelerin ve Mustafa Kemal'in adından yararlanarak kötü amaçla kullanılan belgenin sahteliğinin Sovyet ilgililerince de, hem de resmi düzeyde kabulünü ve bu gerçeklerin böylece açıklanmasını haklı olarak bekliyoruz. "Saçmalık, cahillik, hastalık, serserilik..." Asıl konuya dönelim. Gerçek kısaca şudur: 1870'lerde Bakunin, Lavrov ve Tkaçov'un, 1880'lerde Vorontsov, Makhailovski ve Krivenko gibilerin "akıl hocalı Mustafa Kemal'in adının mesnetsiz biçimde Ermeni amaçlarına alet edilmek istenmesi, bizi haklı olarak rencide etmiştir. Bu türlü yanlışları biz de baska deylet kurucularına karşı yaparsak, haklılığımızı kabul ettirmede çok güçlükler çekeriz. gı" ettiği Narodnikler Marksizmc karşı aktif savajını vermişler ve bu çatışma Narodniklcrin kesin ideolojik yenilgisiyle sona ermişti. Terör yönteminin ve anarşizmin ideloğıı Bakunin'in (1872'de kovulduğu) Birinci Enternasyonal'de Marksizme kar^ı mucadele ettiği tüm belgelerdedir ve bu gerçek ancak böyle bilinebilir. "Ihtilalci maceralar" adamı olaıı Bakunin, Rııs Narodnikler'ıtıi etkilemiş, ama bu yüzden Marx, Engels ve Lenin tarafından ağır eleştirilere uğramıştır. Marx, Bakunin'in Devlct ve Anarşi adlı kitabı hakkında 1874'te yazdığı yazıda Bakunin'i "iflas etmiş" biri olarak tanımlar ve topu topu iki yüz kişiyle kalışının nedenlerini anlatır. Batılılar yapmaz Lenin'i terorizmle özleştirmek hatasını, her biri dehşetli antikomünist olan ama belgelerden ayrılmamak zorunluluğunu da duyan birtakım önde gelen Batı bilimcileri yapmaz. Benzeri ithamlar bir kısım Amerikan resmi çevrelerince de yapıldığında, hiç de komünist, hatta sol bir yayın organı olarak bilinmeyen, daha da öte tutucu New York Times gazetesi bu suçmaların belgeleri olup olmadığını açıkça sor muştu. Sempozyumdaki Türkün yaklasımı çözüm getirmeyen, yararsız, ama kro Asıl konu Lenin değil V.I. Lenin genelde Narodnikler'e karsı ılk kitabını 1894'te yayınlamıştı. Solun "çocukluk hastalıgı" diye tanımladığı bu yanlış tavır hakkındaki yayınları görmezlikten gelinemeyecek kadar çoktur. Daha uzun bir yazıda her biri için kaynak vermek olmasıdır. Lenin'in ağabeyi Aleksander'in kendi, Neçaev gibi, bir fantezi dünyasında ya^amii ve gerçeklerden kopuk bir