Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»ET84 Bu genç kuşaklara dönıik bir temenni galibu... ARCAYÜREK Bu ya/gı, kolayca değışir gibi gözukmuyor. B17 sadece on senelık surcçler içinde demokrasinin kcsıldığını söyler duruıu7. Ama neden kesildiğinı bir tıırlu araştırmak ımkânı bulamadan yeni bir sıyası ortam ıçındc dunyayı görmeye çalışıuz. Aslında "hatalanmız neredeydı?" dıye sorduğumuzda da, Anayasa'nın dört maddesıni gösteriri7. Sade bu mu bizım hatamız? Dcğil, bu bir yetiştirme, bir eğitme tar7idır. Bu, ilkokul öğrencisinden başlayarak universite öğreneisine kadar geniş bir /anıan ıçinde ele alınarak dcmokrasının yazılmayan ama gonüllerde katada yaşayacak değerlennı anlatma meselesidır. B17 sadece parlamcntolarda, gazetelerde kavga ettik. Ga7etenın kavgası ile parlamentonun kavgası daima bırbırıne ters duştu Çunku ga7etedeki kavgalar daıına bir ileriyi görmeye çalıştı 9 Bugün Meclis'te üç partideki insanlar partilerine bağlıymış gibi görünüyor. Bir gün gelecek bir kabarma olacak. senede yaptık dıyemeyiz ve maga/in şoku çıktı oriaya Bır de şoyle bır olgu var: Bir iktıdar, hangi ıktıdaı oluısa olsun, eğer sacmalıyorsa, hangı gazetede olursa olsun eleştırılir. Bizde bakıyorsunuz gazetelerin bir bölumü iktıdar ga/etesı olup c.ıkıyor. Dogıuyu yazıyorsun, öyle bır haber bulup koyuyor ki, senın söylcdıklerını değersız hale getırmeye çalışıyor. Malbuki yazdıkların doğru. Uzlaşmaz çelişki... O /uıııun (cınvldc bir gazetecipolitikacı çelişkisi soz konusu... ARCAYÜRKK Kesirr. Mesela muz mısali Ben bırkaç bakanla konuştum konuyu: "Canım bu da buyutulecek bir nıesele mi diye" bakıyorlar. Aslında buyutulecek bir me sele. Çünkü, muz, senin getirdiğin bir ithalatıhracat felselesınin yozlaşmasını gösteren bir sonuçtur. Muz gelmış. Nasıl gelmış? Adam gctirmış üç TIR'ı, ıkı saatteJO30 rnilyon kâr etmiş Bu arada uıetici bağırıyor. Başbakan bağırıyor: "Istediği kadar bağırsın, fahiş fıyat verirse, dışarıdan getirırız. Manavda fıyatı 1000 lıra. Eğer bu karaborsayı önlcmck amacıyla yapılmış bir iş ıse, olnıadı, çunku çıkıta daha ta/.la pahalı satılıyor Aslında bizım gazeteci anlayışımi7İa politikacının anlayışı lııçbir zaman aynı çizgide buluşmayaeaktır. Ncden? Çunku işbaşında olanlar süreklı olaıak yaptıklarının lyı oldıı ğuna kanıdırler 1 ürkıye'de. Ben sıyasel adamlarından bırının çıkıp da, "ıktıdarda iken ben şu işi kötu yaptnn" dedığını görmedım. Mutlaka iyi yaptığını duşunur ve gazetelerın de bunun doğru olduğunu yazmasmı ıster. İşte burada başlıyor bir çelışki. Gazctc tabıaü ıcabı olaylara kaışı halkın duşunccleıını, cğılımlerını, duygularını, söylemeye çalışan bir organdır. Halkın duyguları ve eğılimleri hıçbır /anıan ıktıdarınkı gıbı olmamışlır ve olnıayacaktır da. göremiyorum. Eğer TRT, bir Batı televizyonu gibi çalışsa, Turkiye'de gazete satmaz Bir de bu üç sene boyunca biraz ataletc Turkçe söylcycyım tcmbellığe alıştık. O da şuından doğdu: (iıtscn haber alsan, yazamıyorsun. Şimdi yeni yeni hi7 kazanıyor basın bence. Bir de haber alma olanaklurının durunıu var... ARCAYÜREK Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın bir demecini okudum. Diyor kı, "Bi/im için habeı cloğııı olsun, isteyen istedığını yazsın" dıyor Sonra da, "Biz bunları kontrol edeceğı/" dıye ekliyoı. Nasıl konirol edeceksın? Saçma sapan bu şey. Guya, Anadolu Ajansı yalanlama yapacakmış. Neyı denetleyecekmış haberde? (İ/gür basında haber denetlenebilir mi? Haber kcndı kendini denetleı. Eğeı yalansa yalan olduğu zaten ortaya çıkar. Doğıu olan habeıi denetlemek, bu duşunceyle ortaya çıkmak, bu iktıdar ıçın olayın basında şanssızlık demektır. Knayilikler yumuşatılmak isteniyor... Bu aynı gazetcde mi oluyor? ARCAYÜREK Bazcn çeşıtlı gazetelerde oluyor, bazcn aynı gazetelerde de oluyor. Bır de lıaberi yumu>ak başlıklarla vermek meselesı var. Ne kazandıracak? Belli başlı konularda basının üzerine gitmesi gereken seyler var. Dengc arıyoruz hep. Yani, durmadan bir denge aramak hastalığı var bızım basında Dıyelim iktidar sert bır şey yaptıysa, onu yumuşak göstermek için başka birıni yanında konuşturuyoruz. Denge olsun diye .. Yanı enayıce bır i^i yumuiatmak için bir başka tikir söyletmeyı anlamıyorum ben. Bır de tabii gazetecilerin çalışma olanaklarının yeniden duzenlenmesi lâzım. Ücretlerden başlayıp her şeye yeni bir duzen getirmck gerekır. Basındaki haberciler ne yapıyor? ARCAYÜREK Bıraz tembel duruyor. Yeni nesilde çok iyi çalışan çocuklar var. Bunu kesin kabul ediyorum. Ama genelde gazeteler bugunu kurtarmaya çalışıyorlar. Yani ıyı bır şcy bulduğu zaman, onu büyuttuğü zaman eteklerıni debirtakını haberlerle doldurduğu zam.ın, rutını de verdiyseişibitmiş sayıyor. Btıı ileriye dönuk, uyarıcı yayınlar eci Arcayürek: ok uzağımızda Basında denge hastalığı var. Enayice bir işi yumuşatmak için başka bir fikir söyletmeyi anlamıyorum ben. Sizin bir gaıeteci olarak lengin bir dvncyiminiz var. (îeçmişte bu duşunccyle yola çıkan iktidarlar, habcrleri denetleycbildiler mi? ARCAYÜREK Doğrusunu soyleyeyim 1%0'tan 1980'e kadar böyle bir şey görmedım. tlk kez böyle bır lal ışıtıyorum: Haberler denetlenecekmış. Haber dcnctımı! Olmaz böyle bir şey... Haberlerin dcnellenmesi, basın oıgıırlugü açısından nasıl bir durum yaratır? ARCAYÜREK Basın özguıluğılnde böyle bir şeye yer yoktur. O zaman bu Doğu Bloku ulkclcrindekı duruma benzer. Bu de faşıst ülkelerde var habeı dcnctımı. Tck kaııaldan verıyor tcblığı, ışın ıçındeıı çıkıyorsun. Bu, ancak kapalı rcjımlerde olur rüyü lığuıe ıııık dım •ileriıı Gerçek gazeteciler ikinci plaııa itildi Si/cc Iurki>e'de na/ckiiliklın buguıı kaı^ı kar^ıya oldııkları onemli sorunlar nelerdir? ARCAYÜREK 1980'den sonra, 12 Eylül sonrasının olağanustü ko^ulları haber ve yazı ortamını kısıtladığı için gazctclcrin bu yuk bir bölıımu bir magaztn hastalığına kapıldı. Bu kuçukten başladı, genellestı ve ü/uleıek soyleyeyim, kamuoyu da bıına alıştı. Ben, "magazın olmasın" demiyorum Magazın ölçulu, bıcili ve bıı şeyler öğretme çabası ıçındc yapılsa buna bir dıyeceğim yok. Fakal gazeteler.gazctenın çok satrnasını.maga7İn ve hatıl haber vermeklc orantıh görmevc başladılar. Her ga/ete bir şeyler yapıyor, magazın cklcrı çıkartıyor. Bu, bir yerde asıl ga/etecilık fonksiyonunu yapanları ıkiııcı plaııa itmeye yöneldi. (Jç sene böyle oldu. Yanı gercek anlamda gazctecilık yapmak, ya/ı yazrnak, haber yazmak isteyenler ıkincı plana gıtüler. Bır kcrc bu magazin şokundan kurtulacak mıyız? Yani ^u artıstin boyu posu ya da anlatamadıklan mı yazılacak? Yoksa asıl görev olan haber cilığı ön plana getırıp gazete satmaya mı donulecek? Geven iıç yıl Turkiye'de gazeteciliği nasıl elkiledi? ARCAYÜRF.K Ben hcp suna inandım: Askeri rejimlerde bıle istenırsc her ^ey halka yazılabilir. Ama biz basında bu işlcvı üç Önce kafayı sivilleştireceksin Oysa Özal iktidarı bir sivilleşme programıyla orlaya çıkmıslı... ARCAYÜREK Sivilleşmek yalnızca program yazmakla olmaz. Önce kalayı sivilleştireceksin, kafayı... "Haberlerı denctleyeceğim" dcdığı /aman, me.sleğe dün başlayan gazetecıden bana kadar, butün kuşaklar ya güldu, ya alay ettı, ya da "Hadı canım olur mu böyle şey?" dıye kuçumsedı. Suce bu egilim sonuç gelirir mi? ARCAYÜREK Yurıımez Yurumez, ustelik yo/laşır Çunku habeı bır yerden kaçacak. Kaçacaktıı mutlaka. Deıııokıasileıde haberi kontrol etmek mumkun değıldir. Turkıyc'de değil, dunyanın her yerınde uç kışı bır araya gelır, konuşursa o haber duyulur. Demokrasilerde duyulmayacak bır haber yoktur. Nc dcmck duyulmayacak? Demokrasilerde her haber duyulur. Kaıde budur. Demokrasilerde dııyulan haber doğruysa yazılır. Yani hem duyacaksın, hem doğru olacak, hem de yazamayacaksın. Denetiın nıye? " O sırada iktidann ışine o haber gelmıyormuş." Canım ben iktidann partisi değilım kı... Ben oyla gelip iktidarı devlet i yönctmeye talıp olmadım kı... Benim görcvım de bu. Bu iktidar şımdı bunu değiştırebilir mı? lnanmam, hayal bılc ctmem. Politikacılar basınla 1yi geçınmek nıyetındcler. Ama bu isteklerine rağmen gazeteyı açtıklaıında kendilerini rahatsız eden bir yazı gorunce sınıılenıyoılar. Bu da olmaz. Benim ona hoşgöruın olsun da, onun nıye bar.a hoşgörüsü olmasın yanı... Hoşgöruyu hep ben mı bol kescdcn sarfedeceğım yani? Surekli hoşgorusiızliıkle muhatap olmak Turk guzeteeisinin ya/gısı mı oluyor? ARCAYÜREK Hayır. Ben Tıirk gazetecısıni boyle almıyorum. Bcıı zanıan zaman kaıamsarlığa kapılmakla bırlıktc, sabalı uyanıp da buroya gidip, kendiınc göre bir yazı ya da haber yazarkeıı, bu yazgı dediğimiz şeyi değıştırebileeeğimız inancını taşıyorum. Yüreğimde bu var. Ben gcnç arkadaşlarımın da aynı kararnsarlığa /.amaıı a m a n duştuklerıni hissediyorum. Ama onların, mesleğin gereği, duşunen adam olarak bunun değişe ceğine inanarak ama ne kadarını değiştirebilirse o kadarını değiştireeeğine inanarak çaba göstereceklerine ve böyle olmak lazım geldiğine inanıyorum. Sivilleşmek yalnızca program yazmakla olmaz. Önce kafayı sivilleştireceksin kafayı...