Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
siY \sı:ı »4 ERBtL TUŞALP yi Deınokrasi Partisi hir is(ilıbarat lcşkilatı mı, yoksa bir siyıısi parli rni?" Bu soru geçtiğimiz hafta son anda vazgeçilen TBMM MDP grup toplantısında sahiplerini bulacaktı. Ve MDP'de bir süreden beri saman altından sürdürülen parti içi ayrılıklar su yüzüne çıkacaktı. Siyasi kulislcrde, "Sunalp ve zor arkadaşları" adı takılan parti üs( yönctiminin sorıınları ertcleme politikasının bir parçası olarak iptal edilen grup toplanlısının lanı ortasına bir bomba gibi düşecek eleştirileı belki bir süredir deneneıı bir yöntenıle yi nc saptırılacaktı. Grup toplantılannın sonuna doğru salondan ayrılan Gencl Sckrctcr Dogan Kasaıoğlu hışımla içeri girip söz alacak ve meslektasları gazeteciler içiıı ağı/ dohı.sıı haketnıcdikleri sözleı söyleytcekti. Kasaroğlu'ııdan sonra, her seferiııde olduğu gibi Gcncl Başkan Turgul Sunalp kürsüyc çıkacak vc şöyle konuşacaktı: "Uıı bir rezaletlir, bu bir siyasi ahlâksızlıklır. MDP grubunda sürdürülen, ithama bağlı baskı politikası usta diplomat, deneyli polilikacı Kâmran İnan'ı isyan ettiriyor. "Politik sır"lar, "gidici"ler, basına küfürler... tsi i lı ba ra t teşkilâtı mı? da büyük katkıları ve etkinlikleri olan Eşref Akıncı, l.ınin Alpkaya olanları u/aktan izlemeyi yeğliyorlar. Parli için gelişmelcri uzaktan izleyenlerin yanında "fırsat kollayanların" sayısında gözle görülen bir artış var. MDP'nin ilk yok olacak parti olma yolundaki ciddi gelişmeleri özellikle Anavatan Partisi tarafından yakmdan izleniyoı. Siyasi kulisler MDP'yi kurtaınıak isteyenler le MDP'yi bölüp parçalanıak isteyenlcrin haberleri ile çalkalanıyor. MDP'de parti içi dcmokrasi mücadelesi vermek isteyen bir grup insanın sesi bu g(lrültüler arasinda kaybolupgidiyor. Bu sessizliğin "35'ler" adı ile ilk kez su yüzüne çıkan "35'ler deklarasyonıT'nun etkileri nin özel bir zamanlama ile yeniden ortalığı kanştırıncaya dck böyle sürmesi bekleniyor. 35'ler dcklarasyonunun kaynaklandığı iznıir İl örgütünün "agız dcğistirmesi" l'ırtına öncesi sessizliği olarak değcrlendiriliyor. Parti içinde "deneyimliler" olarak adlandırı lan eski parlamenterlerden biri "tktidara mahkumlııklan yok olınaya nııılıkumluga" u/anaıı çizgiyi "larihin lekerrür ü " olarak adlandırıyor. iffDP Grubunda "ithama dayalı baskı politikası" sürüyor. Parti lideri Sunalp ve "zor arkadaşları"parti içi ayrılıklar konusunda dışarı bilgi sızmasm diye olağanüstü çaba harcıyorlar. onıı gizlilik kavranıı iizcrinde konıışmaya zorluyordu. Kâmran İııan, "politik sır" diye bir kavramın çagıını/da yeıi olmadığını dünyadaıı örııeklet veıerek anlalıyoı, "en büyük (Jcvkt sırları bik 17 saal gizli kalabiliyor" diyurdu. Aman kim.se duymasın Tuıgııi Sunalp ve zor arkadaslarından Dogan Kasaruğlu, Mıısa Öğün, Namık Kcınııl Şcnlürk, Ertan Karasu, Yılınaz Hocaoglu, Ali Bozer ve Mükerrem Hiç parti iv'i çeliikilcrin kapı dısına sızmaması için olağanüslü çaba harcıyorlar. MDP'de sorun birkaç gün arayla gündeıııc gelen, İzzeltin Doğan ve Galip Deniz'in istifaları değil. Tenıel surun, partinin yitirdiği bütünlüğiinün gidcrck önlcncmez bir sonuca yaklaşması. Partinin oluşumun Gidici, gidici MDP kulislerinde partinin iç sorunları partidcn kopmayı gönlüne koyınuş parti yöneticilcrinin "yaplıklanyla, söyledikleriyle" örnekler verilerek anlatılıyor. Partinin birlik vc beraberliği konusunda kon,uşmak için her fırsattan yararlanan MDP li bir 'siyasi çöpçatan'ın Devlet Bakanı Sudi Tiirel ile öniine ilikleyerek "abicimli" konuşmasını anlatıyorlar ve "gidici, gidici" diye ekliyorlar. İlk kurulan parti ünvanını sahip tutan Önce heyecanlı sonra romatizmalı istifa Galip Baba'da parti mefhumu yokmuş ki G eçen hafta "romalizınam var" diyerek MDP üyeliğinden istifa eden Gaziantep milletvekili Galip Deniz istifa dilekçcsini geri alma nedenini şöyle açıkladı: "Çok ısrar etliler, dayanamadım döndüın." Galip Dcniz'in istifası Gcncl Merkez'in ycrel seçim hazırlıkları için milletvekillerini görevlendirmesi sırasında gündeme geldi. Bu görev bölüşiimündc Deniz'in de seçim çevresi olan Gaziantep'e gideceği kendisine bildiı ilince, "Romatizmaın var, hastayım. Verilen vazifeyi yapamadığım için vicdan azabı cekiyorum. tslifa cdcyiın dc yakamı bıraksınlar", diyerek istifa dilekçcsini yazmıştı. Meclis Genel Kıırulu'nda arkadaşları boynuna sarılıp ağlayınca Deniz ne yapacağını şaşırmış. Sonrasını söyle anlatıyor: "Beni Meclis'teki vazifeliler, millelvekilleri çok scver. Meclise gidince, 'bir tane ağabeyinıiz var bizim. Bizi nereye koyup gıdivürsun. Bırakma bizi' dediler. Bana danısmadan dilckçc yazdılar. Çok ısrar elliler, ben de dayanamadım dondüm. Dilekçeyi imzaladıın. Bir saal sonra Sunalp Paşa seni kuliste bekliyorlar dediler. Gittim öpüştUk. Bana 'bir emrin var mı?' dedi. Ben de 'bana tevdi edilen vazifeyi yerine getiremiyordum, vicdan azabı çekiyordum' dedim. Paşa 'peki, o zaman başkasmı göndeririz' dedi. Öpüşlük ayrıldık." Çevresinde "Galip Baba" olarak anılan Deniz, politik hayata hangi nedenlerlc atıldığını şöylc açıkladı: "Önce halınma getirmezdim. Ama benim ömrüm Meclis'lerde geçfi. llanım ve arkadaşlarım vefat elti. Eve geliyorum kimse yok. Tek haşıına kaldıın." Önce o kuruldu Tek başına kalnıak yerine TBMM'dc bulunmayı yeğleyen Deniz, "Neden MUP lislesinden aday oldunuz?" sorusıınu, ''Önce MUP kuruldu da ondan" diyerek yanıtladı. Deniz, eğer Gaziantep'de ANAP il örgütünü MDP'den önce kursaydı ANAP'a gireceğini, hattâ keııdisine ANAP'daıı da teklif geldiğini söylüyoı. Ve politikada prcnsibini şöyle açıklıyor: "Parti farkı gözetınem. Ben de parti mefhumu yok, hizmet var." Güvenoylaması ftncesinde terlediği için "ıslanan iç çamasırlarını degislirmeyc" kaldığı otele giden Deniz, oykınada bulun mamıştı. Eğcı güvenoylaması sırasında Meclis'te olsaydı oyu ne olacaktı: "Evet kullanacaktım. Neden kullanmayayım? Mazisi lemiz, suistimali görülmemiş. İJslelik yeni hiikümel olmıış. Niye red oyu vereyim?" Deniz istifasını geri aldıktan sonra Cîenel Sekreter Doğan Kasaroğlu ile bir gazeteci arasında şöyle konuşma geçti: Deniz istifasını neden geri aldı? Bu nalını mı geçirdi? Hayır. Koınatizma gevirdi. Herkesi sevindinııekten ve hayırseverlikten hoşlanan Galip Deniz bu kcz de istifasını geri alarak MDP'ye bir hayırseverlikte bulundu. Ama istifasını geri alması parti içindeki muhalefetin, hatta "Galip Babayı ANAP sıralarına nasıl oturtıırıız?" diye düşünen ANAP'h milletvekillerinin saşkınlığına neden oldu. Dıır cvladıın, böyle çekme . .Madalyalarıını (akayıın lıcle ...l.n büyüğu bu; Kızılay'ınki. ... lamanı. Şimdi çekebilirsin iste.