Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ELt LEVİ ( iO insanların kafasında başlamaı J dan once aynı kafalarda barışın savunulması dıışııncesi oluşturulmalıdır" sloganıyla ışe başlayan UNESCO, bugun ABD'nın ıckılmc tehdıdınden sonra tarıhınııı en buyük bundlımıyld karşı karşıya UNESCO Malı köylulerıne okuma yazma>ı öğrettı, Asyalı çocuklar ıçın 65 dıl de ılkokul kıiabı yayınladı, Tayland or manlarında kurslar açtı Mısır'da yıkılma tehlıkesıyle karşı karşıya olan dev Abu Sımbel tapınaklarının başka yere taşınmasına önculük ettı Amerıkalılarta "Hayalci sosyal refah planı" uygulamakla suçlanan UNESCO ıçın Soğuk Savaşlan önce Harr> Truman şöyle konuşuyordu "Bilimsel alandaki ileri duzeyimiıi ve ileri sanayimiıı, a/gelışmış ulkelerın gelişmesinin, yukselişının hizmetine sunabilmek için yeni, cesıır hir program başlatmalıyız." Artık köprulerın altından çok sular aktı Bır sü redır UNESCO'nun çoğunluğunu oluştu ran a/gelı&mıs ulkeler Doğu Blok'u ıle ıttıfak halındc olmakla suçlanıyor "Hem orgule bu kadar para veriyoruz hem islediğimİ7İ yaptıramıyoruz, o halde bu orgutle hâlâ nc arıyoru/?" dıyen ABD 1 ocak 1985'c kadar orgüt polıtıkalannda bır değışıklık olmazsa UNESCO'dan çekıleceğını duyurdu Aslında orgutu en çok karıştıran, en büyuk fırlıııayı koparan tletışim Hakkı" kavramından yola çıkılarak geEı^tırılen "Yeni Uluslararası tletişim Duzeni" a v a s StYASET 84 Dünya çapında basın özgürlüğü tartışması Haberleri kim yapacak? Azgelişmiş ülkeler ve Doğu Bloku'nun bir yanda, Batı'nın öbür yanda yer aldığı tartışma "Yeni Uluslararası tletişim Duzeni" kavramı çevresinde kopuyor. Batı basını "haber tekelciliği" azgelişmiş ülkeler de sansürü yasallaştırmak istemekle suçlanıyor. uluslararası haberleşmeyı düzenleyecek, bu yenı düzenı belırleyeceİc bırtakım kurallar konulması ıstenıyor Bu onerıler doğrul tusunda kabul edıtmış bır karar metnı yok UNESCO'nun Iletışım'den sorumlu Genel Dırektör Asıstanı Gerard Bolla, IPI'nın "Amslcrdam 83" toplantısında yaptığı ko nuşmada "lletisim Hakkı"nın kurulmakta, gclışmektc olan bır kavram olduğunu, UNESCO'nun çahşmalarının şımdıhk ın lüğünü kısıtlayan Ulkelerden geldığını, Üçuncu Dunya'da ıletışım olanaklarının kısıtlılığı gerveğının bu antıdemokratık ıılkelerce "kullanıldıgını" savunuyor "Yeni Duzen"le ılgılı olarak ortaya atılan önerılerın kabul edılmcsı halınde basın özgurlüğünün kısıtlanabıleceğını bclırtıyor Bu önerılerı ortaya atanlar "duşunce ozgurlugu", "ifade ozgurlugu" gıbı hakları modası geçmış haklar olarak değerlendırıyor Batı basınına göre yenı bır hak ola rak ortaya atılan "lletisim Hakkı," bazı ulkelerce savunulduğu şeklıylc "tehlikeli" sonuçlara yol açabılecek Buna kanıt olarak söz konusu ülkelerin "modası geçmiş" haklaı yerıne "kolektif" hakları önermesı gösterılıyor Batı basını, basın özgürlüğü mücadelelerının tarıhıne sık sık atıfta bulunuyor ve şu gerçeğı hatırlatıyor Bu mücadelcler ıçersınde, basına sureklı olarak, "ozgurluk için ısrar etme" veya "ulkenin gelişmesi için ulusun bolunmemesi gerek" dı ye baskı yapılnııştır Nıtekım Rosemary Righter, IPI'nın 1983'tekı Amsterdam toplantısında şoyle konuşuyordu "Bir ulkenin basın ozgurluğu ulusal birlik hedefine baglanmalıdır; çunku bir ulkenin gelişmesi, kalkınması için ulusal birlik gereklidir, biçımindeki rılennden başka, daha "radikal" önerılerıne de rastlamak mümkün Bağlantısız Ülkeler EnformasyonBakanları Jakarta'da basına kapalı yaptıkları toplantının ardından yayınlanan bıldırıde uluslararası haberleşmedekı "somurgeciliğin (asfiyesı," ve "Yeni Uluslararası Haberleşme ve tletişim Duzeni" kurulması çağrısı yaptılar Gene Bağlantısız Ulkeler, bırkaç yıl once UNESCO McBrıde Komısyonu'na Azgelişmiş ülkeler dünyanın sadece Batı ajanslannın haberleriyle beslenmesinden yakınıyor. Bu ülkelere göre Batılı ajanslar sadece politik çalkantılarla iıgilenip "sosyal kazanımları" gö'z ardı ediyor. Batı basını da azgelişmiş ülkelerin habercilıği boyunduruk altına almayı amaçladığından şüphe ediyor. Batı, haberleşmenin demokratikleşmesinin yolunu azgelişmiş ülke basının güçlendirilmesinde görüyor. (Y U I D ) talebı lik kez 1969 yılında Jean d'Arcy tarafından ortaya atılan "tletişim Hakkı" azgelişmiş ulkelerle Doğu Bloku'nu bır yana, Batı ulkclerını dc dığer yana toplayarak yıllardır devam eden hararetlı bır çatışma ve tartışmaya yol açtı açıklamalarla sık sık karşılaşılıyor. Bu, antidemokratik ülkelerin uluslararası demolratik kamuoyunun insan hakları ve basın ozgurlugu konularındaki eleştirilerini rahatlıkla gozardı edebilmelerini saglayacak." BATI'NIN ELEŞTİRtSİ Uluslararası Basın Enstilusu'nun Politik Karikaturler Dizisi'nde yayınlanan bu karikatur Batı basınının yeni haberleşme duzenine ilişkin kaygılarını ozetliyor. Itatı'ya Rore bu duzen basının hukumetler onunde el pençe divan durmasına yol açacak. celemeler yapmakla sınırlı olduğunu belırttı Bolla, "fletişim Hakkı"ndan yola tıkılarak yapılabılecek duzenlemelerın henüz belırlenmedığını ayrıca kaydettı Bolla, uluslararası alanda dengesız bır haber akışının olduğunu, Üçüncu Dünya'nın ıletışım olanaklarından daha fazla yararlanması gerektığını belırttı Bolla bunu ger çekleştırmek ıçın ılk adım olarak ıletışım olanaklarından yoksun olanlarla bunlara sahıp olanlar arasında bır enformasyon mübadelesı yapılmasını ıstıyor Bu her ülkenın, ıletışım sürecıne artan bır katılımına olanak verecektır Ikıncı olarak, daha dengelı bır haber akışına ulaşabılmek ıçın Üçuncu Dunya'yla ılgılı mesajlar, gene "Bu ulkeler tarafından ve onlar için" ure tılebılmelıdır Bolla'ya göre azgelişmiş ul keler, sanayıleşmış ulkelerdekı azınlık grupları ve kır toplulukları, mesaj yayabılmek ve uretebılmek ıçın gereken mınımum altyapı ve personelden yoksun Gerard Bolla'nın "denge arayan" one bır öneriler dızısı sunmuşlardı Bu taslakta yer alan önerılerı şöyle sıralayabılırız Tek yönlü haber akışının değışmesı, "Üçüncu Dünya'nın haber kuruluşlarının desteklenmesı Haberleşme hakkının "kotuye kulanımının" engellenmesı amacıyla bu hakkın duzenleyni kurallara bağlanması Ulusların ve toplulukların "onuruna saygı gosterılmesi" ıçın bılgı ve haberlenn toplanması, ızlenmesı ve bır ülkeden dığerıne aktarılmasının "duzenleyici kurallara" bağlanması Devletlere, yabantı veya yerel basında çıkan "Asılsız veya yetersiz" haberleri "dıı/.ellme hakkı" tamnması Nesnel haber seçımını yönlendırecek ölçütlerın tanımlanması (Rosemary Rıghter'ın IPI'nın Amsterdam toplantısında sunduğu bıldırıden). Bazı basın organlarına göre, haberleşmenin bazı uluslararası kısıtlayıcı düzenlemelerle sağlanması bu ulkelerın kendılerıyle ılgılı "olumsuz" haberleri kolaylıkla sansür etmesıne ızın verecek, bunu meşrulaştıracak "Yeni Uluslararası tletişim Duzeni", haber akışının dcmokratıkleşmesı, tum çıplaklığıyla gözler önünde olan bır dengesızlığın gıdenlmesı gereğıne ışaret ediyor Ancak Batı basını da uzun bır geçmışe dayanan özgurlük mücadelesının verdığı derslerden yola çıkıyor Dolayısıyla da haber akışının demokratıklcşmesının yolunu azgclışmış ülke basınının güçlendirilmesinde görüyor Batı basını bütün bu fırtınadan sonra "Yeni Duzen"e alternatıf olarak bazı gırışımler başlattı Azgelişmiş ulke muhabır ve yayıncıları ıçın eğıtım programları düzenlenıyor, bu ülkelere ıletışım araçları yardımı (örneğın televızyon stüdyoları teçhızatı yardımı) planlanıyor Dünyanın bellı başlı haber ajanslarından tngılız Reuter ajansı da azgelişmiş ulke gazetecılerının eğıtımı ıçın Oxford ve Stanford unıversıtclcrınde kürsü açılabılmesı amacıyla 1 65 mılyon dolar fon ayırdı On büvük kavga Bu kavram hakkında en buyük fırtına 1976 yıhnda Naırobı'de yapılan UNESCO konferansında koptu Uzun süren çatışmalardan sonra azgelışmış ulkelerın tavız vermesıyle Bayhların ıletışım tezlerı kabul edıldı Ancak o zamandan berı tartışma bıtmedı Azgelişmiş ülkeler haber akışın dakı tck yönluluğe dıkkat çekerek kendılerı hakkında haber veren ajansların, yayın kuruluşlarının gelışmış sanayı ülkelerınde bulunmasından yakınıyorlar Bu ülkeler, haberlerın çoğunun, Batı'nın 4 büyuk haber ajansı tarafından verıldığını, kendılerı hakkındakı bılgılcrın sanayıleşmış ulkelerın muhabır ve gazetecılerı tarafından toplandığını bclırtıyor Uçüncü Dünya ülkelerı, Batılı haber kaynaklarının haksız olarak sadece bu ulkelerdekı polı tık değışıklıkler, çalkantılar veya doğal felaketlerle ılgılendığınc ışaret ederek bu kaynakların öncmlı "sosyal kazanımları" gözönüne almamasından şıkâyet ediyor Onlar tarafından onlar için Bazı Uçuncu Dünya ülkelerı ve Doğu Bloku bu eleştırılere sahıp çıkarak dunyada yenı bır "uluslararası iletışım Duzeni" kurulmasını ıstıyor Bu noktadan hareketle Batı'dan itiraz Batı basını ıse yakınmaların basın özgür