23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sl YASFT 84 1 1 II \l I A 6 SHASET 84 Türkiye'de kadınlara seçmeseçilme hakkının tanınışı iki gün sonra 50. yıtı kutlanacak bir yasal ilerleme. TBMM, kutlama faaliyetlerinın koordinasyonu ve yürütülmesi için 12 kadın parlamenterden oluşan bir Komite kurdu. Komite, bir dizi kutlama çalışması planladı. Hiçbiri "sokaktaki kadın"ı etkinleştirmeye, bir şeylere katrnaya, en azından konuşturup sesini duyurmaya yönelik olmayan çalışmalar arasında en geniş etki alanına, TRT'den yayınlanması öngörülen bazı programlar sahip. Kadın "seyirci"lere yönelik programfar... (Kutlama faaliyetleri arasında erkek seyircilere yönelik olanlar da var: TBMM'de açılacak sergilerden blrl, "TürkiyeAvrupa ve dünya güzellerimizin resimleri"ni kapsayacak. Kadınlara siyasi haklar verılişinın yıldönümünü kutlayarak bu konudaki bilınç artışına katkıda bulunma amacı taşıyan ve bizzat kadınlardan oluşan bir çalışma grubu, böyle bir sergiyle, kadınlar konusunda hüküm süren çarpık değerlerden rahatsız olmadığını mı anlatmak istiyor?) Î B M M Çalışma Grubunun Yürütme ve Koordinasyon Kurulu Başkanı Türkân Arıkan'la görüşürken, kendisine "sokaktaki kadın"la yaptığımız görüşmelerden, 8/9. sayfalarımızda yer alan minisoruşturmadan söz ederek, kadınların kendi hakları konusunda "seyirci" durumda bulunuşunun nedenlerini sorduk. Arıkan önce gerekli tanıtımın yapılamayışından, basının görevini yerine getirmeylşınden söz etti, daha sonra "eğitim meselesi"ne değindi. Arıkan'dan, TBMM'nin söz konusu komitesinde görev alan kadın parlamenterlerm bu haftaki Siyaset84 için kadınların siyasi haklarıyla ilişkili çeşitli konularda yazılar yazmalarını istedik, o da kendisi dahil dört parlamenterin adlarını ve yazabilecekleri konuları not ettirdi. Elinizdeki 16 sayfada bu yazılara rastlayamayacaksınız, çünkü biz de hâlâ bekliyoruz. Ama Cumhuriyet muhabirleri Asiye Uysal ve Yurdagül Erkoca'nın gerçekleştirdiğı minisoruşturma, kadınlara seçmeseçilme hakkının tanındığı günlere ait okunabilir durumdakigazete kupürleri ve Şirin Tekeli'nin bir yazısıyla biz de kendimizce, konuya anlam ve önemine uygun bir yer vermeye çalıştık. Kırsal kesimde kadının konumu konulu bir incelemeyi bu pakede ekledik. B u haftadan başlayarak, Siyaset84'ün arka kapağında (16. sayfa) Enis Batur'un "insanlar, Sokaklar ve Şeyler" hakkında yazılarını okuyacaksınız. Yer yer derinlemesine, yer yer değinip geçmelerle dolu, çoğu kez daldan dala, bilinen insanların, geçilen sokakların, belki de her an el altında olan şeylerin "bilinmeyen1lerini, akla ıgetirdiklerini konu edecek Batur. Bu sayfayı, özgün görsel unsurlarla bezemeye özen göstereceğiz. S o n olarak, geçen hafta yayınladığımız miniaraştırmaya katılımın bizlerde sevinçli bir endişe uyandıracak düzeyde olduğunu belirtelim. Şu anda küçük bir koliyi doldurmuş bulunuyor gelen cevaplar. Ama asıl ilginç olay, geçen pazartesi, Siyaset84'ün Istanbul'da "sokağa çıkışından" üç saat sonra ilk yanıtın elimize geçmesiydi. Araştırma sonuçlarının bilgisayarda değerlendirilmesi için "acil tedbirler"e giriştik. Gerekli düzenlemeyi yapabildiğimiz anda Siyaset84'te bir "Okurlardan" köşesi açmaya niyetlendiğimizi de şimdiden çıtlatalım. HP^de v önoliııı yenilemek için: Üçünett "otel darbesi" ıtıi? iç hesaplaşmanın boyutları giderek İlginç karalaAnkara HP'deartıyor.ortaya çıkıyor. malar, mücadele biçimleri Kısacası HP'de taraflar çizmclerini çoktan çektiler, şimdi bıçaklarını biliyorlar. HP il ve ilçe kongreleri, genel merkezin erteleme kararlarına karşın sürüyor. Her kongre gene genel merkezin aleyhine sonuçlanıyor. İl ve ilçe başkanları, genel sekreterlikten dilştUğü halde, eskisi gibi Prof. Aydın Güven Gürkan'ı evinden ya da gil, TBMM'den de atılmalı" demişti. 5 parlamenterin usulsüz harcama yaptıkIarı haberini basına üç parlamenter mi sızdırmıştı? Bunların arasında, politika dışı yöntemlere sık başvuran Genel Sekreter çiçekçi ve mobilyacı Yılmaz Hastürk var mıydı? Gürkan dışında 4 parlamenter TBMM'de yaptıkları basın toplantısında, "Bu söylentileri çıkartan hasta beyinli bir adamdır" diyeceklerdi. Ali lhsan Elgin, Hastürk'e gidip, "Bunu kim basına ver nı, konuşmaları dinlemez havada, gozleri kapalı toplantının bitmesini bekliyordu. Suçlananlardan Barış Can, "Parti her türlü denetime açıktır. Bunlar araştırılsın. Dedikodularla iş yapılmaz," derken, Kenan Nehrozoğlu, "Sayın Hastürk inkfir ediyor ben söylemedim diye. Tüm merkez yönetim inkflr ediyor. Kim söyledi o zaman bunları? Şerefli ise çıksın ortaya, kanıtlasın. Kanıtlanırsa o dakika milletvekilliginden istifa ederim" dedi. Hava degişiyor "Demokratik sol ekip" için ortaya atılan söylentilerin, tersine demokratik sol ekibin işine yaraması, olayın gruba getirilerek tüm parlamenterlerin içinde konuşulması, suçlamalan getirenlerin ise, sus pus kalmaları, kulislerde kendi yanlılarına anlattıklarını kürsüde savunamamaları havayı tersine çevirmişti. Calp ekibi bir yenilgi daha almıştı. Calp'e bu aklı veren gene Calp'i ve ekiplcrini yanıltmıştı. Grup toplantısından sonra demokratik sol ekibin başını çekenlerin etrafını saran, Calp ekibinden 15 parlamenter şöyle diyordu: "Bu iş böyle gitmeyecek. Olan partimize oluyor. Bu yönetimi hasta Calp'i degiştlrip tarafsız, aklı ba$ında, kendini degil Bir zamanlar Calple çok içli dışlı olan Sabit Batumlu, Genişletilmiş Kurucular Kurulu toplantısı için imza kampanyası başlattığını açıkladı. Amaç, "yeni yönetim seçilmesVydi. HP'de için için kaynayan kazanlarda bir şeyler "pişmek" üzere. Yeni yönetim bu kez başka bir otelde, Stad OtelVnde belirlenecek. TBMM'deki odasından arıyorlar. Talimat ve bilgi alıyorlar. HP'nin taşra örgütü ile genel merkez örgütü arasındaki bağ da hızla kopmaya devam ediyor. Kısacası, HP'nin tavanındaki çekişme labana da sıçramış durumda. Yonetimden düşen "demokralik sol" ekip, olana bitene haklarında söylenene şaşırmamıştı. Enıekli General Urfa milletvekili Vecihi Ataklı, "Bu larihsel bir kavgadır. Demokrasi kavgasıdır. Akıllı ve bilinçli, her şeyden önce yürekli kavga vermek gerek" derken, Izmir milletvekili Fikret Ertan, "Kulaklanmızdan kan gelse bile kavgadan dönmeyecegiz" diyordu. "Demokralik sol" ekip şu görüşte birleşiyordu: "Ne yaparlarsa yapsınlar büyük oy çoklııgu ile kurullayı kazanacagımız kcsin. Bu nedenle bizi kışkırtıp disiplin kuruluna vermeyi ve buradan atmayı tasarlayabilirler. Ya da hakkımızda çok çirkin isnallar yaratıp kamuoyunun gözü öniinde bizi küçük duşiirmeye çalışabilirler. Masalarınızın göziinde esrar çıkabilir, hoabını/a büyük paralar yatırtıp makbu/.lannı etrafa dagıtabilirler. Ya da bir kişi çıkar, (bunlar benden rüşvet istediler) diyebilir. Çünkü girdigimiz kavga çok önemli. Karşımızda sadece Calp var sanmayın, daha büyük güçler var." Denilenler çıkıyor Bu konuşmalar HP eski Genel Sekreteri Aydın Güven GUrkan'ın evinde yapılıyordu. Aradan kısa bir süre gcçmişti ki, demokratik sol ekipten Engin Aydın ihraç edildi. lstanbul milletvekili Avni Güler, Cumhuriyet'teki bir demecinde, "Bu Meclisten saglıklı 20 milletvekili zor çıkar" dediği gerekçesiyle disiplin kuruluna verildi. Ardından Adana milletvekili Nuri Korkmaz, Şehmuz Balçeci, Kenan Nehrozoğlu, Barış Can ve Aydın Güven GUrkan'ın "usulsüz harcama" yaptıkları gerekçesiyle disiplin kuruluna verilecekleri basına sızdırıldı. Genel merkez böylece bir taşla iki kuş vurmayı tasarlamıştı: Hem disiplin kurulu hem de usulsüz harcama... Gürkan'ın evinde konuşulan konular bir bir gerçekleşiyordu. Kongreleri kazanamayan genel merkez yönetimi, demokralik sol ekipten kurtulmayı, kongreye bftyle gitmeyi kararlaştırmıştı. Genel Başkan Necdet Calp'i baştan beri yönlendirmeyi alışkanlık haline getiren Genel Başkan Yardımcısı, Kadınlar Birliği eski Genel Başkanı ve lstanbul milletvekili Günseli.özkaya, daha ileri gidip demokratik sol ekipten Muhittin Yıldırım'ın olduğu toplantıda, "Disiplin kuruluna verilen bu 5 milletvekili yalnız partiden de BtR ÖNCEKİ "OTKL DARBIİSİ" HP'de iç hesaplutjmamn boyutlan giderek artıyor. Gün geçlikçe birbirinden ilginç mücadele biçimleri ortaya çıkıyor. Edinilen izlenimlere göre ISS kişilik genişletilmiş kurucular kurulunım 100 kişisi Calp V ve ekibine karşı. Oedeman ve Bulvar Palas otellerinden sonra bu kez Stad Oteli bir yönetim değişikliğine tanık olacağa benziyor. Fotoğrafta HP'nin bir önceki otel darbesi... mişse namussuzdur, şerefsizdir. Kim verdiyse ortaya çıksın" diye bağıracaktı. Hastürk, yumuşama yolunu seçip, "Ben hiç der miyim? Buna imkân var mı? Bence de basına veren namussuzdur" biçiminde konuşacaktı. Olay daha sonra HP grubuna gidecek, bu konuda genel görüşme istemi kabul edilecekti. En ilginç konuşmayı Avni GUler yapacak ve şoyle diyecekti: "Açıklıyorum. Genel merkezci İstanbul milletvekili Mehmet Kafkashgil, kendisine iyi bir yerde aday gösterilmesi için Yılmaz Hastürk'e birbuçuk milyon lira rüşvet vermiştir. Partimiz yıpranmasın diye bunca zaman bildigimiz çirkinlikleri açıklamadık. Daha çok bildigimiz var. Ama sizler tersine, partiden alacagı olan insanlara partiden para aldımz suçlaması getiriyorsunuz. Genel Başkan Necdet Calp, yardımları makbu/.su/ loplayın demişti. Biz aksine makbuzla aldık. Dvmek ki makbuzsuz toplasak bize bu iftiralar atılacaktı. Sayın Calp de her zaman ki gibi inkâr edecekti. Kendisi burda, yanıt versin. Bunlar küçük hesaplar, küçük beyinlerin işidir. Partide bunların konuşulması zuldür." Tum bu konuşmalar olurken grubun en arka sıralarında oturan HP Genel Başkapartiyi düşünen arkadaşları yonelime geÜrelim. Durust bir kurullay yapılsın, taban kimi seçerse baştacımu yapalım. Bunun için imza toplanacaksa toplayulım." Aradan çok bir süre geçmemişti ki, baştan beri Calp'le içli dışlı olan Sabit Batumlu, imza kampanyasını başlattığını açıkladı. Genişletilmiş kurucular kurulunu toplayıp, yeni yönetimin seçilmesini amaçlıyordu. Aynı doğrultuda partide "tarafsızlar grubu" olarak bilinen grup ile "sendikacılar" ekibi, ayrı ayrı imza kampanyasına başladılar. Göründüğü kadarıyla 155 kişilik genişletilmiş kurucular kurulunun 100'den fazlası CaJp ve ekibine karşıydı. İmza kampanyasının birden bire patlamast, 1 yıllık ihraç kararı verilen Engin Aydın'ın Cumhuriyet'te yayımlanan şu sözlcrinden sonra hızlanmıştı: "Ataklı Paşa'yı öldürdüler, beni attılar. Sıra öbür arkadaşlamnıza geliyor. İş işten geçmeden bu yönetim degişmelidir. Çünkü Calp ve ekibi kurultayda lıeziınete ugrayacaklarından, kurultay öncesi bu işi bitirmek istiyorlar." Kısacası HP'de bir şeylerin sonucu gelmek üzere. Bir ay içinde bu kez Bulvar ve Dedeman Otelleri'nden sonra Stad Oteli yönetimi yutmaya hazırlanıyor. OMIT KIVANÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle