Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİYASfT 84 5 Mart kimlere kapıdan baktıracak? ERBİL TUŞALP »üyuk değişkenliklerle gelisen yerel se•çim tartışması, bclki herkesin istcdiği gibi değıl, ama gcrcktiği bıçımde sonuçlandı. Bu sonuç Başbakan Turgut Özal'ın Turkiye'nin gundemini yakın gelecekte tek başına belirleme olanağını elinden aldı. İç siyasal olaylar, bundaıı böyle ne faiz şokları ne dc bedelsız ithalat uygulamaları ile belirlenecek. Altın bankacılığı, dolar avcılığı, köprü satıcılığı, pencere sistemı, fatura yontemi kamuoyu gundeminde aynı ağırlığa sahip değil artık. Solun en büyük partisini, sağın en güçlü panisini ve yakın geleceğin iktidar partisini belirleyecek yerel seçimler Türkiye tarihinde ilk kez kar altında bu/ üstünde, 25 martta gcrçeklestirilecek. 1984 kışından çıkılırken Türkiye ya erken seçim tartı^malarının gundemde olduğu bir Ulke olacak, ya da Ozal'ın öteden beri ıstediği beş yılı garantili iktidarına kavuşacak. Yerel seçim sorununun "25 martta SODEP'li.DYP'li.RP'li seçim" sonucuna ulaşmasmda EvrenÖzal görüşmelerinin ne kadar etkisi oldu? Deneyli birpolitikaeı, bu noktada 'ağırfaktörformülü'nun uygulandığını, bu görüşmelerde her sorunun yüzde 92'ye yüzde 45 oranlamasıyla çözüldüğünü anlattı. ren'in özal üzerindeki "inandmcılığından" özal'ın Evren üzerindeki "sempatisinden" söz cttı ve "Aralarındaki her sorun yuzde 92 ile yu«le 45 oranlamasıyla çoziilüyor" dedı. TUrkiye'nın sıyası sorumluluğunu üzerine alan özal ne de olsa bir hesap kitap adamıydı. Ne, neden çıkar, geriye ne kalır, kim kiminle toplanır, ne eder gayet iyi biliyordu. Sıçrama tahtası Türkiye'de yerel seçimler son 15 yıl içinde hep "iktidara sıçrama tahlası" olarak kullanıldı. Yerel seçimlerde siyasal üstUnlüğU ele geçiren partiler parlamentodaki sayısal ustunluğü yadsıdılar. Yerel seçimlere genel seçim önemi kazandırıldı. Yerel yönetimde yapılan tcrcıhler, sonuçta, ülke düzeyinde siyasal tercıhlerı önce belirtıyor sonra bu tercih yönünde iktidar olunuyordu. 1973 yerel seçimleri ıleörneklenebilecek bu sav, toplam 1642 belediyenın yuzde 39.3'üncu alan CHP'nin bir seçim sonrasında iktidarı kıl payı kaçırınasıyla doğrulanabıhyor. İşte bu gerçek ANAP'ı olduğu kadar HP ve MDP'yi de zorkıyor ve onları TBMM'de huysuzluk yapmaya itıyordu. Genel Kurul salonunu terk eden HP ve ML)P mıllctvckillcrinin gerekçesi, "yasanın bu kadar aceleye gelirilmesi" oluyordu. MDP sö/cülerı, "ANAP'ın bazı parlilerin gölgelerinden korktugunu" dılc gcürirken HP so/culeri, "KlinİAİ vicdanınıza dcğil, parınagınızı izanınıza koyun" diyerek rahatsızlıklan ortulu bir biçimde açıklıyorlardı. Haksız da değildiler. Yerel seçimler için yuıt duzeyinde örgutlu, uçu TBMM'de ikisı TBMM dışıııda temsil edilen beş siyasi parti, 150 bın kadar aday gostermck zorundaydılar. HP'nin kayıtlı üye sayısından daha çok aday göstermesi gerekecekti. MDP için sorun azalan uye sayısıydı. ANAP, örneğin lstanbul'da genel seçimlerde sandık görcvlisi bulmakta sıkıntı çekmişti. Boza pişirirler tktidar olmanın tadına varamadan, pahasını dıışunmeden urettiğı politikasının kurbanı olınaya aday Özal, "Insan kendine rakip yuratır m ı ? " diye ba>lattığı tartışmadan "tCnscmude buza pişirirler" diye çıktı. Parasal kaynaksiyasi fırsat adamı özal'ı baştankara cttırcn bu çelışkılcr dolu olayı çözmek pek kolay olmadı. Yerel seçimler konusu, MGK uyesi Oramiral Ncjal lumer'm "genel sevimlere katılmayan partilerin yerel seciınlere de katılmamalarını" ongtfren yasa onerısının kaleme alındığı gunden beri rejımin niteliğı konusundaki etkinliğini suıduruyor. Şimdi emekli olan Oramiral Tumer beklenmedik bir zamanda vcrdığı öneriyi yine beklenmedık bir zamanda gerı almıs ve tartısma sona ermistı. Bunun hemen ardından Ulıısu hukumetinin verdiği yerel yönetim seçim yasa tasarısı aynı amacı daha örtulü biçimde içeriyordu. Tasarının ongörduğü takvım SODEP, DYP ve RP gibi partilerin buyük kongre yapmalarına zaınan açısından pek olanak vermıyordu. Olağanüstii bir durum mu var? Bu gelişmelerden sonra araya gıren gcnel seçimler bir yıl içinde yapılması zorunlu olan yere! seçım olayını bir süre unutturdu. TBMM'ye giren partiler, iktidarı ve muhalefeti ile konuyu önemsemeden parlamenter yaşamın keyfini çıkarmaya çalıştılar. Ancak Anavatan Partisı'nin on mılletvekıli kaçılması güç bu anayasal sorumluluktan partilerini salimen karaya ulaştıracak bir yasa önerisi hazırlayıp TBMM Başkanlık Divanı'na verdiler. Yasa önerisı gereken prosedürden geçıp Millet Meclisi'ne geldi. Seçim tarihi ve büyuk kongre tartışmaları iç huzuru öneınli ölçude etkiledi. Cumhurbaşkanı Evren Bakanlar Kuruluna 4 ocakta başkanlık etti. Bu Cumhurbaşkam'nın anayasal bir hakkıydı. Ancak, Evren, yeni bakanlarla tanışmak ve onlara başarı dilemek anıacıyla düzenlenmesini islediğı, bütün bakanların katıldığı toplanlıdan aynlırken, "Olağanustu durumlarda Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecegini" söylemişti. Evıen'in bu sözlerinden hareketle bir gazeteci özal'a, "Olaganüstü bir durum mu var?" diye sordu. Özal belki ilk kez suğukkanlılığını yıtirerek, " A ç SODEP ve DYP Yerel seçimlerde başarının bir ölçüde örgütü güçlü partilerin olduğu bılıniyor. Partili belediye başkanı, partıli beledıyc meclisi ve il genel meclisi üyeleri, partili muhtarlar gerçeğinden hareket edildiğinde ve Ulke duzeyinde örgutluluklerine bakıldığında, yerel seçımler için şans sıralamasında SODEP ve DYP'nin ilk sırada yer aldıklarını söylemek yanlış olmaz. Her iki partinin kurmayları HP'nin oylarını yüzde 30'un, ANAP'ınkileri yüzde 45'in altına düşürnıcııiıı çarelerini arıyorlar. 1984 ilk baharına genel seçimlerde kazandıkları bu oranları yüzde 1015 düşürerek gırecek ana muhalefet ve ikidar partileri için 1984 sonbaharı erken genel seçim hazırlıklarını zorunlu kılaıı bir ınevsim haline gelebilir. Siyasi kulislerde SODEP ve DYP'nın ılıskilerinde görünen sıcaklığın yerel seçimlerde parlamentodaki partilerin güçlerini gerileterek "demokrasiye geçiş sürecinin kısalmasına" yol açacağı bile söyleniyor. Ancak Anavatan Partılıler üç partinin katılacağı bir seçime 5 partinin girmesi durumunda partılclirınin oy oranlarının "dogal olarak" azalacağını söylüyor ve bu gcrilemenin en çok yüzde 5 dolayında olacağını belirtiyorlar. EVRENÖ/AL (.orusmelerindi' "auır faklor formulu" «ecerli./Fotoğraf: RIZA da anayasaya bak" dıyc yanıt verdi. Bakanlar Kurulu'nda vurdum duymaz denecek kadar soğukkanlı olan özal'ı heyecanlandıracak bir gorüşme mi olmuştu? Nejat Tumcr'in yasa önerisi ile başlayan yerel yönetim seçimleriyle ilgılı seruvenin özelde ıç, genelde dış siyasal gelişmelcri etkileme gücu mu anlatılmıştı? Dışı^leri eski Bakanı İlter Turkmen'in yerel seçimler konusunda Batıda verdiği başanlı sınav mı aktanlmıştı? Söz verdik mi denmişti, yoksa tZER) geçis sürecinin demokratık olma zorunluğu mu vurgulanmıştı? Ağır faktör formülü Yasa önerisinin TBMM'de göruşüleceji 5 ocak günü sabahı Başbakan özal haftahk olağanüstü görüsmesini yapmak için Çankaya'ya çıktığında, deneyimli bir politikaeı birbiri ardına gerçekleşen EvrenÖzal görüsmelerini değerlendırırken, "agır faktör formulu"nun uygulandığını söyledi. Ev