Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR ATLETIZM 16 EYLU¨L 2008 SALI VELI BALLI: ‘ULUSAL TAKIMDA GÖREV YAPARIM’ Yıllarını atletizme vermiş birisi olarak ulusal takımda görev alır mısınız? V.B: Tabii ki alırım... Ülkesinin şartlarını bilen ve Ay Yıldızlı formayı giymiş insanların başa getirilmesi daha doğru. Atletizmin gelişmesi için elimden geleni yaparım. Ama planların kısa süreli yapılmaması şartıyla... Doğu’nun ücra köşelerindeki aileler ben ve benim gibi milli takım formasını giymiş sporculara güvenebileceği için çocuğunu rahatlıkla teslim eder. Fırsat verilirse olumlu bir adım olacaktır. 2012 olmasa bile sonraki olimpiyatlar için hedef büyütmeliyiz. Örneğin Pekin 2008’de ev sahibi Çin, madalya sıralamasında birinci oldu. Çünkü Çin, son 12 yıldır Pekin Olimpiyatları’na hazırlanıyor. Ama bizde böyle olmadı, sonuçlar da ortada... Atletizmde değişim şart SEVİL ARINAN eçmişte Ay Yıldızlı formayı maratonda başarıyla giyen Veli Ballı, Pekin 2008’de atletizmde alınan 2 gümüş madalyaya tepki gösterdi. Ulusal maratoncu atletizmle birlikte diğer olimpik branşlar için de şimdiden önlem alınması gerektiğini belirterek, “Benim gibi yıllarını atletizme vermiş sporcular milli takımların başına getirilmeli” dedi. Türkiye’ye sayısız madalya kazandıran Veli Ballı’yla önümüzdeki olimpiyatlar için gereken önlemleri ele alan bir söyleşi yaptık. Turkcell Süper Lig’in başlaması Pekin 2008’de alınan sonuçları Türkiye’ye unutturdu. Gündemin futbola kaymasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Veli Ballı: Evet, çok doğru. Gündemimiz yeniden futbol oldu. Pekin’deki sonuçların ve hataların tek tek ele alınıp tartışılması gerekirken biz yine futbol hakemlerini, oyuncu kadrolarını ve hakemleri konuşmaya başladık. Türkiye Pekin’de kötü sonuçlar aldı, hemen unuttuk. Pekin’de sadece Elvan Abeylegesse 2 gümüş madalya aldı. Atletizmde hedeflere ulaşılamamasının nedeni sizce nedir? V.B: Başarısızlığın bir değil, birkaç nedeni var. Öncelikle yıllardır hep söyleniyor, bir kere de ben tekrar edeyim. G Veli Ballı sayısız madalya kazandı. Ülkemizin hâlâ spor politikası yok. Devletin atletizm politikası çok zayıf. Öncelikle bunun çözülmesi gerekiyor. İkincisi Pekin Olimpiyatları’na giden sporcularımızın aralarındaki iletişim bozukluğu... Yeni nesil sporcuların hem kendi aralarında hem de antrenörleriyle iyi iletişim kurması şart. Üçüncüsü ise atletizmdeki sporcu sayımızın çok düşük olması... Sayı az olunca başarılı sporcu yetişmiyor. Kıyaslama yapmam gerekirse Japonya’da bin sporcu arasından 20 nitelikli atlet çıkabilirken bizde ise 10 maratoncu içinden sadece 2 başarılı atlet çıkıyor. Bu da ancak 5 yılda bir oluyor. Bu nedenle çok atlet yetiştirmeliyiz. Yoksa yine yabancı atletlerden medet umacağız. Çok atlet yetiştirmekle başarı yakalanabilir mi? V.B: Tabii ki bu önerim ilk aklıma gelen. Sporcuların hepsine maddi manevi desteğin sağlanması lazım. Sonrasında başarı gelir. Artık bir çözüm bulunması gerekiyor. Şu an uygulanan sistem yanlış ki Pekin’de başarısız olduk. Ayrıca tüm branşları tek tek ele almamız gerekiyor. ‘Hatalar nelerdi? Nerede eksiklik var? Pekin’de neden hüsrana uğradık?..’ Bu soruların yanıtlarının bulunup ele alınması şart. Daha sonra 2012 Londra Olimpiyatları için hedef belirlensin. Olimpiyatlar için hedef belirlenirken uzun soluklu bir çalışma yapılması gerekiyor. Altyapı çalışmalarına ağırlık verilmeli. Pekin’in ardından Londra 2012’deki hedefleri konuşmaya başladık. Londra için sizin tavsiyeleriniz nedir? V.B: Şu an çalışmalara başlasak bile ancak 2012’den sonraki olimpiyatlarda başarı yakalayabiliriz. Öncelikle çok küçük ve gelecek vaat eden çocukları bulup altyapı eğitimlerinin verilmesi lazım. Teknik ve taktik açıdan yapılan antrenmanların bilimsel çerçevede detaylı bir şekilde ele alınması gerekiyor. Federasyonundan idarecisine, bakanlığa dek herkesin birlik ve beraberlik için çalışması şart. R A L L İ zun süredir F1 yazmamıştık. Nasıl yazalım ki?… Yapan sporcumuz yok; yapılan yer topu topu bir tane, o da yılda bir gün açık, kalan günlerde “martılar sert zeminlere kanatları açık konma” talimi yapıyor; işleticisi kapılarını Türklere kapatmış, pisti kullanmak isteyenlerden yüksek ücret istiyor; seyirciye gelince onlar da yoklar arasında… Oysa büyük heyecan var F1’de… Başta gidiyordu Raikkonen, SpaFrancorchamps’ta önceki hafta… Bitime 3 tur kala bir anda yanı başında Hamilton’u gördü, şikene dengesiz girdiği D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G ÖK E R M AN bastien Vettel büyük bir sürprizle ilk sırayı kapmış, lastik seçiminde hata yapan Raikkonen ve Hamilton kendilerini zar zor 14 ve 15.’likte bulmuştu... “Yoğun yağmur” lastikleriyle başladı tüm ekipler… Beklenen yağmur gelmedi ama her yer su içindeydi, geçmesi çok zordu ekiplerin birbirini… Giderek kurumaya başladı pist; sürücüler “normal yağmur” lastiklerine geçti. Çok zevkli bir yarış günü yaşandı Monza’da... Güne “ilk sıradaki en genç sürücü” unvanıyla başlayan Scuderia Toro RossoFerrari’den Sebastien Vettel, finişe “yarış kazanan en genç sürücü” olarak ulaştı… U Yağmur Yağdı, Böyle Oldu için kestirmeden gitmek zorunda kalan Hamilton’u… Öne geçen Lewis ceza almak korkusuyla yol verdi Kimi’ye ama hemen sonra yine bastı ve geçti… Gidiyordu Kimi’nin zaferi… Yağmur başlamıştı, gök ağlıyordu sanki Kimi’nin yitirdiği birinciliğe… Bu arada bir karışıklık oldu, Kimi bunu fırsat bildi, liderliği yeniden ele geçirdi ama nereye kadar?... Kuru zemin lastikleri tutunamadı yola viraj çıkışında… Bitmişti yarış şaşkınlık içindeki Kimi için son tura girerken… Bitiş çizgisini ilk sırada geçmesine karşın “hatalı geçiş” gerekçesiyle aldığı “25 saniye ceza”yla 3.’lüğe düşen Lewis de şaşkınlık içindeydi bu kararı duyunca… Yağmur damlalarının pistin sert zeminine değdiğinde çıkardığı sesler bir başka geliyordu kulaklara, garajları sular altında kalan “en hızlı pist”, yemyeşil orman içindeki Monza’da… Yağış değiştirmişti her şeyi sıralama turlarında… Se 13