Katalog

C SPOR ALTERNATİF MART SALI SPOR POLİTİKASI Sporcunun Rengi HİKMET ÇETİNKAYA ABD’de yapılan bir araştırmada, hakem kararlarında oyuncunun etnik kimliği, ırkı, mezhebi ve renginin etkili olduğu ortaya çıktı. Ben bugün bu konuda bazı bilgileri okurlarla paylaşmak istiyorum: Pennsylvania Üniversitesi’nden Prof. Dr. Justin Wolfers ve Cornell Üniversitesi’nden Joseph Price’ın yaptığı araştırmaya bakıldığında ABD Profesyonel Basketbol Ligi NBA’de hakem kararlarında ırkçılık yapılıyor. 19912004... 13 yılı kapsayan araştırma ilginç... Beyaz hakemler siyahi oyunculara beyaz oyunculardan daha fazla faul çalıyor... Üstelik kolayca... Şimdi araştırmadan bir örnek: “Wolfers ve Price’ın araştırmasında oyuncuların pozisyonları, oynama süreleri, AllStar olmaları, sahada kalış süreleri (siyahi oyuncular maç sürelerinin yüzde 83’ünü doldururken, beyaz hakem oranı yüzde 68), iç sahadış saha ayrımı gibi birçok veri de dikkate alındı. Maçların yüzde 30’unda üç hakem de beyazdı. Yüzde 47’sinde bir, yüzde 20’sinde iki ve yüzde 3’ünde üç siyahi hakem görev yaptı. Yaklaşık 600 bin faul kararı çok değişkenli regresyon analizi tekniğiyle incelendi. Beyaz hakem sayısı üçe çıktığında siyahi oyunculara çalınan fauller yüzde 4.5 oranında arttı. Ayrıca basketbolcuların farklı ırktan hakemlerin yönetiminde sayı, ribaund, asist ortalamalarının düştüğü ve daha çok top kaybettikleri de belirlendi. Hakemlerin ırk kombinasyonundan tek etkilenmeyen oyuncu istatistiği, serbest atış yüzdesi oldu.” Sıvasspor’un İsrailli oyuncusu Pini Balili, şimdi tarihini anımsayamıyorum ama şöyle demişti: “Mısırlı oyuncular bana hakaret ediyor. Maçlarda Bashir ve El Saka bana küfür edip, ırkçı hareketlerde bulundular.” Bu gibi haberler zaman zaman İngiltere ve Almanya’dan da geliyor, İtalya’da da yaşanıyor... Bu konuda bir haber dikkat çekici: ? Sturm Graz Manchester United maçı... Manchester United, Sturm Graz’ı yeniyor ve Avusturya kulübünün başkanı Hannes Kortnig gelen tepkiler üzerine şu açıklamaları yapıyor: “Biz koskoca Manchester United’a karşı kaybettik. Sıradan bir zenci sürüsüne değil.” ? 1916’daki Güney Amerika Kupası’nda Uruguay, Şili’yi 40 yenince Şili heyeti maçın iptalini istemişti. Nedeni ise öyle çirkindi ki... Onlara göre Uruguay maçta 2 siyahi futbolcu oynatmıştı. Onlar insan değildi ve bu maç iptal edilmeliydi. ? Yıllardan 1998... Fransa’nın Dünya Kupası’nı kendi evinde kazandığı yıl. Fransa halkı çılgınlar gibi eğlenmektedir. Ulusal Cephe Partisi’nin faşist lideri Le Pen öyle bir açıklama yapar ki bir anda herkes durgunlaşır. Le Pen siyahi oyuncuların fazla olmasını eleştirerek, “Bu takım kupa alabilir ama beş para etmez” açıklamasını yapar. Partinin taraftarları ise onlar için “Yalnızca Fransa için gol attıkları zaman seviyoruz” dediler. ? Paris Saint Germain ırkçılık konusunda bir hayli vukuatlı. Tribünlerde asılı olan “Sadece beyazlara ait” pankartı her şeyi gözler önüne seriyor. Lens maçında astıkları “Yürüyen Beyazlar” pankartı da cabası... ? Polonya’da bir dönem forma giyen Nijerya asıllı futbolcu Emmanuel Olisadebe, Lubin deplasmanında karşılaşmanın tek golünü atınca bu ev sahibi takımın taraftarlarını bir hayli kızdırdı. Bu öfke sonucunda taraftarlar içlerindeki ırkçılık duygularıyla Olisadebe’nin kafasına yüzlerce muz attılar. Hedef Wimbledon Türkiye’de tek olmak size fazla sorumluluk yüklüyor mu? İ.S.: Evet, şu an henüz benim geldiğim yerlere ulaşabilmiş tenisçimiz yok. Marcel İlhan geçen sene çok başarlı bir sene geçirdi. Umarım yakında grand slamlerde eleme oynayabilecek. Önemli olan tek olmak değil. Tek olduğun zamanlarda iyi tenis oynayarak başarı yakalamak ve daha da önemlisi örnek alınabilecek bir idol haline gelebilmektir. GSGM sizi maddi ve manevi olarak destekliyor mu? İ.S.: Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay benimle her zaman bir ağabeyim gibi dertleşmiş, beni aramış ‘bir şeye ihtiyacın var mı’ diye hep sormuştur. Gönülden benim başarımı istemiş ve bunu hissettirmiştir. Us Open ve Avusturalya Açık gibi grand slamlerin ana tablolarında ülkemizi puan toplayarak temsil eden tek Türk’sünüz... Olimpiyat oynama şansınız olmasına karşın sponsorunuz yok. 2008 yılında Tenis federasyonundan maddi destek alabildiniz mi? İ.S.: Ne yazık ki Türkiye’deki sponsorluk müessesinin oturmaması nedeniyle başarılı bir sporcu olarak zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Federasyondan da bu yıl bir destek göremedim. Bense bu yılki hedeflerim için banka kredisi aldım. Grand slamlerde yer alabilecek için kendi imkanlarımla hareket ediyorum. Üstelik bu yıl birçok dizi ve program teklifi almama karşın kabul etmedim. Çünkü tenise devam edebilmem için yoğun bir antreman yapmam gerekiyor. Bu sene Wimbledon’da sizi izleyecek miyiz? İ.S.: Sağlığım yerinde olursa bu sene Wimbledon’da oynayacağım. Partnerim henüz belli değil. O zamana kadar 7 tane de WTA, 34 tane de ITF Turnuvası oynacağım. Puan durumuma göre partner seçmeyi düşünüyorum. İpek Şenoğlu Tenis Okulları projeniz ne durumda? İ.S.: İpek Şenoğlu tenis akademisi projesi hayata en kısa zamanda geçecek. Konuştuğum potensiyel sponsorlar çok heyecanlı. Websitemde de gençlerden sürekli ‘Ne zaman açılacak İpek abla ben de gelmek istiyorum’, şeklinde mailler alıyorum. Bu akademide yeni İpek’ler yetiştirebileceğime inanıyorum. Şu an uygun olabilecek kortlara ve arazilere bakıyoruz. 5