02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR ALTERNATİF MART SALI BAKINCA Belediyeler ve Spor SERDAR KIZIK Bu ülkenin geniş bir insan gücü var. Üstelik genç. Yani, sporda en önemli kaynak. Futboldan, basketbola, atletizme, yüzmeye, güreşe her dalda uluslararası başarıyı yakalamak güç değil. Peki, bu denli büyük ve önemli potansiyele karşın, ülkemiz uluslararası alanda niye ön sıralarda değil. Sorunun elbet bir çok yanı var. Yerel yönetim penceresinden bakarsak bu alanın önemi ortada. Yerel yönetimler, sporun ana destekçisi unsurların önünde. Her ne keder AKP’li yerel yönetimler, Ankara ve İstanbul örneklerinden ortaya çıktığı gibi spordan salt kentin profesyonel futbolunu desteklemeyi, hatta kendine ait bir kulübe omuz vermeyi esas alıyorsa da, çağdaş yaklaşım bu doğrultuda değil. İzmir’de daha farklı bir durum söz konusu. İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere metropoldaki Konak, Karşıyaka, Balçova, Çiğli, Narlıdere, Güzelbahçe yerel yönetimleri, bir yandan topluma spor yapma olanaklarını sağlarken, diğer yandan kendi kulüplerine ya da diğer amatör takımlara destek oluyor. Bugün Bostanlı, Karşıyaka, Hatay, Balçova ve Narlıdere’de eşofmanlarını giymiş kadınlar, genci yaşlısıyla belediyenin kurduğu tesislerde spor yapıyor. Bu arada özellikle Büyükşehir ve Konak belediyelerinin engelli sporcularımıza yönelik desteklerinin altını çizelim. Örneğin İzmir Büyükşehir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı... Üst üste dört yıl Türkiye şampiyonu olan takım, aynı zamanda yenilmezlik rekoru da kırmıştı. Burada ayrı bir örneğe dikkat çekmek istiyorum. 7 bini aşkın sporcusuyla Türkiye’de spora en çok destek veren belediyelerin başında gelen Konak’ta, belediyenin Türkiye şampiyonu tekvando takımı, milli takımın iskeletini oluşturuyor. Spor kulübü, adeta sporcu deposu. Bugüne değin çok sayıda kupa ve madalya kazanandılar. Milli takıma 13 sporcuyla destek oluyor. Başarılı sporculardan Salih Çetinkaya, Mert Süngü, Gökalp Yıldız, Uğur Aktaş, Okay Düztepe, Elif Soytürk ve Sunar Uluğ dikkat çekiyor. Takımı Türk vatandaşılığına geçen Güney Koreli Kim Doo Man, diğer uzmanlarla birlikte çalıştırıyor. Takım, 2005’te Finlandiya’da gerçekleştirilen ve 25 ülkenin katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda ulusal takımın yarısını oluşturarak önemli başarıya imza attı. Ulusallar bu turnuvada takım halinde şampiyon oldu. 2006 yılında da Güney Kore’de 59 ülkenin katıldığı Dünya Pumse Şampiyonası’nda ulusal takım dünya üçüncüsü olarak önemli başarıya imza attı. 2007’de Güney Kore’nin İnchen kentinde düzenlenen dünya şampiyonasında ulusal takım, yine Konak Belediyesporlu oyuncuların çoğunlukta olduğu kadrosuyla takım halinde üçüncü olarak başarılarına bir yenisi ekledi. 2007 yılı sonlarında Antalya’da gerçekleştirilen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda Türkiye Ulusal Tekvando Takımı, 23 takımı geride bırakarak, 7 altın, 6 gümüş, 2 bronz madalyayla takım halinde Avrupa Şampiyonu oldu. Bu turnuvada ulusal takımda 13 Konak Belediyesporlu oyuncu bulunuyordu. Takımda değişik tarihlerde 8 Avrupa şampiyonu sporcu yer aldı. Diğer yerel yönetimlere örnek olması dileğiyle... ‘ ‘ V E Y S E L B A L K AYA Banka kredisiyle GRAND SLAM’e O Türkiye’nin korttaki tek mümessili... Tenisin türkçe karşılığında İpek Şenoğlu, ismini görüyoruz. Onun kadar başarılısı meydanlara çıkmadı. Wimbledon gibi tenis en prestijli arenasında Türk bayrağı onun sayesinde dalgalandı. İpek, hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. En verimli döneminde olduğunu düşünüyor. Ama!.. Tabii ki onun da sıkıntısı sponsor... İpek bu sezon banka kredisiyle grand slamlere hazırlanacağını söyledi. Bu durumu iki üniversite mezunu ve gerçek bir sporcu olmasına bağlıyor. ‘Renkli magazin gecelerine aksaydım şimdi işim daha kolay olurdu’ diyor. Dizi teklifleri alsa da kabul etmiyor. Çünkü amacı tenis oynamak. Sizi kimimiz Boğaz köprüsünde dünyanın en ünlü raketlerinden Venus Williams ile oynayan Türk, kimimiz de bir grand slamde 3. tura kadar çıkabilmiş en başarılı tenisçimiz olarak tanıyoruz. Siz en çok hangi başarınızla gurur duyuyorsunuz? Bu noktaya nasıl geldiniz? İPEK ŞENOĞLU: 14 yaşındayken en büyük hayalim büyük bayanlarda Türkiye’de 1 numara olmaktı. Daha büyük bir hayali kurmak ise benden çok uzaktı. Sonraki yıllarda arka arkaya sezonu hem kendi yaş grubumda, hem de büyük bayanlarda 1 numara olarak bitirdikten sonra baktım ki daha önümde katedilecek çok yol var. Ve ‘Haydi İpek’ dedim. Böylece hedefimi Grand Slam olarak belirledim. Önümdeki hedeflere birer birer ulaşarak bu noktaya geldim. Ve bu hayali ailecek bir süre gizli tuttuk. Çünkü birkaç defa hedeflerimi anlatmaya çalışırken insanlar gülmeye başladılar. Sessizce çalışmaya devam ettim ve bana desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ailemin de inanmasındar güç bularak daha da hırslandım. O yıllarda bana inanan Işık Akgöl ve Başak Demiriz gibi ve sonraki yıllarda benimle grand slame yürüyen Hulusi Taşkıran’dı... Öyle yerlere geldik ki artık ben grand slam oynamayı değil grand slamlerde başarıyı hedefliyordum. Nitekim 2004’te Us Open’da 2 tur atlayarak son 16’ya kaldım ve aynı sene Wimbledon’da oynadım. O anı kelimelerle anlatmak mümkün değil.. 20 bin kişilik kortta açılmış Türk bayraklarının verdiği o gurur duygusuyla oynamak apayrı bir tecrübeydi. Yenildim ama artık biliyordum ki beni daha nice grand slamler bekliyor. 4 ‘ Son yıllarda artan organizasyonların spora faydası tabii ki oluyor. Örneğin ben 3 senedir TED’de düzenlenen ‘Fıratpen Cumhuriyet Kızları’ turnuvasında şampiyon oluyorum. Bu ne demek biliyor musunuz? Beni izlemeye gelen her genc tenisçi ‘İpek Abla şampiyon oluyor ben de bir gün olabilirim’ diye düşünüyor hedeflerini büyütüyor. Ayrıca genç tenisçiler bu turnuvalarda oynayarak tecrübe kazanabiliyorlar. Bu sene İstanbul Cup’ın dördüncüsü düzenlenecek. Boğaz Köprüsü kapatıldı tüm dünya basını bu habere yer verdi. Bunun turizme ve spora katkısı ölçülemez. ‘ Bildiğim kadarıyla Sayın Cahit Yavuz ve Ganim Talay olimpiyatlara gitme koşullarıyla ilgili detayları ve başvuru tarihlerini Türkiye tenis federasyonu ile birlikte araştırıyor. Benim ve mümkünse diğer Türk tenisçilerinin olimpiyatlara gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Her sporcu gibi benim de en büyük hayalerimden bir tanesi ülkemi ve bayrağımı olimpiyatlarda temsil etmek. Ocak ayı başından itibaren müthiş bir yoğunlukla antreman ve maç programımı olimpiyatları hedefleyerek yaptık. Umarım Beijing’te ülkemi temsil edebilirim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle