Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN EĞİTİMİN Öyle Bir Macera Ki Ölmek Var, Durmak Yok gerçek gücü O psikoloji içeren belgesini futbol nu ilk kez Küçükköyspor eğitimine almayanlar ihanet yobazıdır. Sakaryaspor Türkiye Kupası Topu kazanan defansın sol maçında gördüm. Acemi ama kanadındaki arkadaşının önünde inanılmaz bir hırs, çabukluk, sürat ve çizgide depara kalkan Tuncay, rakip gol arzusu içinde geç tespit ettiğim bir savunmayı açmak için sol çizgiye gençti. Birkaç futbol adamıyla bu koşan forvet oyuncusuna atılan pasta gencin başarısını ve geleceğini etkili bir gol planıyla içeriye koşuyor. tavsiyelerimle paylaştım. Kimileri O anda rakibi oyundan düşüren takım katılmadı... Çok farklı gözle futbolcu arkadaşı pasını Tuncay’a çıkartıyor. yorumlayan kişiler nedeniyle Tuncay, Tuncay da inanılmaz bir çabukluk ve kanımca bizde olması gereken bir driplingle sağ ayağıyla soldan içeri yerde kendini tamamlayamadı. Bizim ceza alanının sol köşesine futbolda eğitim düşüncesinden yaklaştığında rakiplerini de oyundan yoksun tarzımız, gerekli zamanı haksız düşürüyor. Süratle ceza alanı bir şekilde futbolcudan esirger. Ayağa çizgisinin ortasına doğru alan kat düşen, halı sahada para kesen, ederek driplingine devam eden ve sağlıksız eğitici ve göstermelik eğitim kaleci dahil 4 savunma birçok gencin hayallerini çalan oyuncusuna karşın kaleye sömürünün ismine “futbol attığı sert şutla golünü eğitimi” diyenler bu kaydeden Tuncay, uyutmaya çanak açmıştır. maçın adamı oluyor. Bir bakışta (!) futbolcu Şimdi düşünmeliyiz. seçenlerin Bu golün sahibi yurtdışından gelen Henry, futbolculara Ronaldinho, gösterdiği kolaycılık Drogba veya C. nedeniyle kendi Ronaldo olsaydı gençlerimiz hakkını nasıl alamamaktadır. yorumlardık? O Şımarık futbol zaman ahkâmının kesildiği Tuncay’ımızın ortamda artık iş hakkını medya reklamına vermeliyiz. ve menajerlerin iş Yurtdışına bitiren pazarlama giderken transferi taktiklerine terk önemsenmeyen ve edilince gözlerimize güçsüz perde inmiştir. Her Middlesbrough’ta alanda günlük ve anlık harcanacağını yaşamaya ruhsuz sananların alacağı ders biçimde itilen ortamda bir şudur: Futbolu Ada’da yudum ekmek peşinde sistem ve taktikle oynatan koşan beyinlerin daha fazla futbol endüstrisinin eğitim güzeli, iyiyi seçme ve tercih gücü, Tuncay Şanlı’nın yeteneğine haklarına el konulmuştur. Tribünde tek geç de olsa kalite katacağını bir adamın çığırtkanlığıyla soruna kanıtlamıştır. Ancak bizim alacağımız damga vuran ahkâmcılar bir anda asıl ders sistemi ikinci planda bırakan tepeye oturttukları kişiyi işlerine ve futbolcuya dayalı yönetim tarzıyla gelmeyince yerin dibine sokmaktadır. öne çıkan, hatta bunu güç gösterisine Önce “cici”, sonra “tu kaka” zıtlığına çeviren tarzımız, futbolumuzun eğitim kurban ettiğimiz o kadar çok değer engeli olarak karşımızda durmaktadır. çöplüğümüz var ki!.. Bunu aşamayan kurumsal Geçen cumartesi güçsüzlüğümüzdür. Middlesbrough’ta oynayan Tuncay bir tabuyu başarısı ve gelişimiyle Tuncay’ın Derby County’ye yıkarken, almamız attığı golü izledim. 32. gereken dersi bize dakikadaki golüyle takımına Bu ülkenin ulusal İngiltere’den 3 puan getiren Tuncay, formasının rengi ay göstermektedir. Bizi bu yıldızlı kırmızı beyaz Ada’daki 6. golüne de imza ilgilendirmelidir. Çünkü olarak mı kalmalı; atıyordu. Bizde 14. golünü turkuvaz beyaz biz hâlâ takımını kaydeden Semih’in olarak değişmeli sırtlayan ve kısıtlı yaşadığı kaderi paylaşan bir midir? Okurlarımızdan sürelerde forma giyen gencimiz olarak buruk bu konudaki gol kralımız Semih’i transfer yapan Tuncay, düşüncelerini mail tartışacak kadar abuk (!) nereden nereye geldiğini bu adresimize bir futbol toplumu golde bir kez daha bekliyoruz. olmayı sürdürmekte kanıtlamıştır. Bu golün ısrarlıyız. teknik, taktik, fizik ve T akımın yaş ortalaması 39; 1 kadın, 3 erkek Patagonya’nın insan ayağı değmemiş bölgesinde, dünyanın en gözü kara takımlarıyla yarıştılar ve dünya üçüncüsü oldular. 4 kişiden oluşan takımda tek bayan yarışmacının 49 yaşında bir emekli kimya ve beden eğitimi öğretmeni olduğunu öğrenince şaşırdım ve nasıl yarışmış diye de merak ettim doğrusu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin düzenlediği ilk ve tek macera yarışıymış meğer. Takımdaki yarışmacıların hepsi de beden eğitimi öğretmeni. Bakiye Duran, Faruk Kar, Ali Rıza Bilal ve Utkuer Yaşar’ın İstanbul’dan yola çıkıp 4 uçak değiştirdikten sonra 30 saat süren yolculukla Patagonya’ya varınca kendileri gibi seçilmiş 10 ülke takımı daha bulmuşlar karşılarında. Aslında katılımcı çok daha fazlaymış ama Şili’de yapılan testte sadece 11 takım geçebilmiş sınavı. Takımımızın yarışmacılarının hepsi de İstanbullu, yani kent çocuğu. Giriştikleri bu macera yolunda başlarına gelen kalmamış, yarışın başladığı 2 gün uykusuzluğun ardından 9 gün süren yarış sırasında sadece 4 kez gıda desteği alabilmişler. 3 yarışmacımız toplam 13 kilo verirken sadece Utku’nun 1 kilo alması espri konusu olmuş... Dağ bisikletiyle 9 günde toplam 366 km. pedal basmışlar, 98 km. treking yapmışlar, 25 km. de deniz kanosuyla macerayı noktamışlar. Dağlık arazide bir ara Ali Rıza baygınlık geçirince onu düşmemesi için ağaca bağlamışlar. Bu maceralı yarışın önemli bir yanı da ekipte bayılan, yorulan, yürüyemeyecek hale gelen takım arkadaşını sırtlayıp yarışa devam etmekmiş. Eee, ne de olsa takım yarışı dediğin böyle olmalı. Bir anlamda ölmek var, durmak yok. Kanada takımı yarışı bırakmak üzereyken bizimkilerle karşılaşmış; takımımız ellerindeki cep telefonlarından yönlerini kolaylıkla bulup yola devam ederken arkalarına takılıp yarışı 4. bitirmişler. Patagonya, Güney Kutbu’na en yakın kara parçası ve dünyanın sonu olarak isimlendiriliyor. Patagonya’nın Tierra Del Fuego’da yaşayan ‘’Karuınka’’ halkının kullanıma izin verdiği koruma alanı ilk kez yarışmacılar tarafından geçilerek dünya turizmine bu yarışmayla açılmış. Yarışmacılarla konuşurken merak ettiğim bir soru sordum... ‘’İçinizde en yaşlısı bayan ve 49 yaşında. Bu sizin için sorun oldu mu?’’ Yanıtları çok açık ve netti... “Önceleri yadırgadık doğrusu ama bu macera yarışı için meğer tam aradığımız kişiymiş. Bakiye Hanım bunu kanıtladı.’’ Motorlu aracın olmadığı, tamamen kas gücüne dayalı bu macera triatlon sporunun bir benzeri. Ama en büyük özelliği ise doğada ve vahşi coğrafyada yapılması, yarışa umulmaz tehlikeler de getirmesi... Zaten yarışı 3. olarak bitiren sporcu yaşını aşmış ama spordan kopmamış ekibin yarışmacıları, “İnsan ayağının değmediği yerlerde çoğu zaman başımıza bir şey gelse bizi kim kurtaracak diye de düşünmedik değil’’ diyerek korktuklarını da itiraf ettiler. Takıyyeciler Yandı B AÇIK NOT ilim adamları sonunda beyin okumayı da başardı. Teknolojik gelişmelere paralel olarak manyetik rezonans görüntüleme tekniğiyle insan beynini okuyan bilim adamları, yakın bir gelecekte insanların hayallerini de anılarını da görüntüleyecekmiş. Dürüst, namuslu insanlar için mutlu bir gelecek vaat ediyor teknoloji. O zaman tebdili kıyafetle dolaşan ve toplumu kandıranlar için dünya dar gelecek, ‘’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’’ deyimi gerçekleşecek; takıyyecilik, yalakacılık meslekler arasına katılacak. Bu bir ütopya mı? Teknoloji öyle demiyor ve aya insan ayağının basmasından beri 39 yıl geçti. Dünya hızla ilerliyor ve biz yetişemiyorsak bilim adamlarının bizi bekleyeceklerini kimse sanmasın... Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14