Katalog

N E YM İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN HAFTANIN S Ö Z Ü Hasan ŞAŞ (Galatasaraylı futbolcu ) ‘’Gençlerbirliğini yendik, ama geç kaldık, seneye yatırım yaptık. Bu da bir erdemliliktir’’ Karanlıkta kim şarkı söyler D ünya futbol imparatorluğu FIFA’da; rüşvet, yolsuzluk, muhasebe kayıtlarında oynama, fakir ülkelere yapılacak yardımların üst düzey yöneticilere sus payı olarak dağıtılması ve İsviçre bankalarında sponsorlardan ve çeşitli ülkelerden gelen çeşitli nam altındaki paraların Başkan Blatter’in gizli hesabında toplanmasının ortaya çıkması gibi açık ve belgeli iddiayla suçlamalar Birleşmiş Milletler’den daha fazla üyesi olan bu uluslararası örgütü sarstı. FIFA’ya olan eski inanç törpülendi. Kimi ülkelerde başkaldıranların, ortaya çıkan yolsuzluklara öfkelenenlerin giderek artması üzerine FIFA henüz hangi ülkelere iletildiği bile açıklanmayan bir deklarasyon gönderdi. Deklarasyonun içeriğinde “Hangi şartlarda olursa olsun FIFA kurallarına uyulması’’ zorunluluğu var. FIFA kendi bünyesi içindeki ahlâksızlıkları da bldiği için özellikle “Hangi şartlarda olursa olsun” emrinin altını çiziyor ve “mutlak egemenlik’’ istiyor olmalı. Bu özetle şu demek, “Ben FIFA olarak ne yaparsam yapayım rüşvet de alsam, fakir ülkelerin parasını da yesem, şikeye de göz yumsam, muhasebe kyıtlarıyla da oynasam sakın ola ki bana karşı tavır almayın.Yoksa; evet yoksa ne yaparım bilir misiniz,sizi FIFA’dan atarım.” Vay be... Dünya futbol imparatorluğu sanki bu adamın özel iş yeri... FIFA’nın başındaki Blatter efendi, Bosman kararları çıkarken süt dökmüş kediden farksızdı. Çünkü karşısında Avrupa Parlamentosu ve Avrupa’nın güçlü ülkelerinin maliye bakanları vardı. Çünkü Avrupa ülkelerinin maliye bakanları dünya futbolundaki 600 milyar Dolar kayıt dışı ve kara paranın yarısının uyuşturucudan, diğer yarısının da futbol sektöründen geldiğini, bunun da enflasyonu arttıran bir etken olduğunu ileri sürmüşlerdi. Bosman kararlarıyla birlikte futbol kulüplerinin sıkı bir denetime tabi tutulması kararı da onaylanmıştı. Şimdi ise FIFA gönderdiği yazıyla “Siz bana bakmayın, ben ne yaparsam dünya futbolu için yapıyorum’’ diyerek yeniden güven tazelemek istiyor. Çünkü son 98’den bu yana yani Blatter’in başkan olduğundan beri dünya futbolunda güvensizlik var. Gelelim daha da ilginç bir noktaya. FIFA Türkiye Futbol Federasyonu’na da gönderdiği yazıda şu anda yürürlükte olan 3813 sayılı yasanın 31. maddesinin de değiştirilmesini istiyor. Blatter efendinin değiştirilmesini istediği 3813 sayaılı yasanın 31. maddesi şu: “Türkiye Futbol Federasyonu başta milli ve milletlerarası müsabakalar olmak üzere (Avrupa Kupaları ve Avrupa Şampiyon Kulüpler maçları dışında) bütün faaliyet ve işlemleri , Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın gözetim ve denetimine tabidir.’’ FIFA’nın istediği açıkça şu: “Ben denetimden hoşlanmıyorsam benim federasyonlarım da denetlenmekten hoşlanmaz, ben yaptıysam aynısını yapabilirler, yani rüşvet de alabilirler, yolsuzluk da yapabilirler, muhasebe kayıtlarında da oynayabilir, isterse (demese bile) şampiyonu da, düşen kalkan takımı da belirleyebilir, buna kimse engel koyamaz, kimse denetleyemez, o zaman bu yasanın 31. maddesi kalkmalıdır.’’ Ortaçağ kilisesinin kafası neyse Blater’in kafası da o. Benim anlamadığım da şu: FIFA üyesi ülkeler (Kenya, Polonya hariç) neden FIFA’nın (kurallarına değil) emirlerine harfiyen uyuyor, seslerini bile çıkaramıyorlar. İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor. 600 milyar doların döndüğü şu küreselleşmiş dünyada, ticarileşmiş futbolun başındaki başkanın gizli kasasında acaba kimbilir kaç ülkeden kaç başkanın paraları var. Nereden geldiği bilinmez mi? Kimisi açıklandı ama gerisi gizli. Lozan mahkemesinde UEFA eski Başkanı Johansson’un da bulunduğu FIFA üyelerinin, Blatter’in yolsuzluklarıyla ilgili dava hâlâ sürüyor mu bilmiyorum. Eğer bitmişse oldu bittiye getirilmiş demektir. İsviçrelilerin özellikle Blatter ve FIFA hakkında medyada yazılar çıkmasını istemedikleri belli. Ama İsviçre yargısının bu isteme uyacağını da sanmıyorum. Lozan mahkemesi Blatter’in gizli hesabındaki paranın hangi ülkelerden geldiğini açıklamak zorundadır. Acaba o gizli hesapta Türkiye’den de gitmiş para var mı, merak bu ya... 6 maç cezanın bir gün ansızın Blatter’in emriyle 3 maça indirilmesinin ardında 2006’daki seçim mi vardı yoksa geçim mi? Dünyada “temiz futbol’’ sloganları atanların dünya futbolunu düşürdükleri duruma bakın. Ama daha bitmedi... KORKAK KARANLIKTA ŞARKI SÖYLERMİŞ Bİ R 20 F PORTRE yazdılar ve yarışı bitirdiği anda kronometre 4 saat 7 dakika 8 saniyeyi gösteriyordu. Safter Kartoğlu’nun hedefi Tokyo Maratonu... Mehmet Atalay, Mehmet Terzi, Fair Play’in “Number One”ı Erdoğan Arıpınar 5 kıtada maraton koşan bu 80’lik delikanlı maratoncuyu bir tanısalar ya... 80 yaşını da aştı, bu gidişle maratonu bırakmayacak. Bu kez Zürih’ten döndü. Elinde sertifika boynunda madalya. Safter amca bugüne dek koştuğu 11 maratona bir yenisini daha ekledi. Ya yarı maraton, “Lafı mı olur ‘’ diyor. Zürih’teki maratonda bilgisayarlar “Katılanların en yaşlısı ‘’ olarak onun adını IFA şimdi bir de “FIFA’nın kurallarına kayıtsız şartsız uyacağım’’ şeklinde taahütname istiyor. Kimden?.. Türkiye Futbol Federasyonu’ndan. Türkıye Futbol Federasyonu bu taahütnameyi verir de acaba 31. maddeyi değiştirebilir mi?.. Bu yasa değişmedikçe böyle bir taahüt de bulunması olası mı? Haluk beyin federasyonu hakkında açılmış 30’dan fazla dava varken (kendisi de henüz yargı önüne çıkmadı) “Ben özerkim veririm” derse ne olur, orası henüz belli değil. Geçen hafta yine FIFA’yla ilgili yazımda “Bozacının şahidi şıracı’’ demiştim. Bir çok eposta aldım. İşte bozacı kendisine şahit aramak için yollara düştüğüne göre Lozan’da işler iyi gitmiyor demektir. İşi taahütlere bağlamanın yorumunu sorarsanız bana göre Blatter atılan imzalarla yerini korumaya çalışıyor. Eski UEFA Başkanı Johansson’un Blatter için “Amma da pişkin adammış’’ dediği FIFA Başkanı öylesine korkuyor ki karanlıkta şarkı söyler hale gelmiş. ‘ ‘