Katalog

C Ç E T İ N SPOR ALTERNATİF NİSAN SALI MOTOSİKLETLER İSTANBUL PARK’TA A LT E R N AT İ F Potada Şampiyon Belli BARBAROS ÇIDAL B T Evet kaçınılmaz olarak böyle.Örneğin ülkemizde henüz bir motosiklet kültürünün oluştuğunu söylemek zor.Trafikte bir ürkiye’nin evsahipliği yaptığı önemli spor organizasyonaracın sürücüsü, başka bir araca gösterdiği özeni ve dikkati larından biri olan Moto GP’nin İstanbul ayağı 2022 Nimotosiklete göstermiyor maalesef.Bazı büyük kentler hariç san tarihlerinde İstanbul Park’ta yapılacak. Bu son dedurum böyle, bunun da hem toplumsal bilinçlenme hem de darece önemli organizasyon için hazırlıklar neredeyse tamamlanha etkin trafik denetimleriyle çözülebileceğini düşünüyorum.Bidı ve hafta sonu beklenmeye başlandı. Yaklaşan heyecan önzim açımızdan en sevindirici olansa; artık gençlerin caddelercesi Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar’la, de değil, bizim organizasyonlarımızda yarışmayı seçmesi, bumotosiklet sporu ve Moto GP üzerine söyleştik. nun daha prestijli sayılır hale gelmesi. 2 yıldır İstanbul Park’ta gerçekleşen Moto GP etabının, Motosiklet sporunun yaygınlaştığını söyleyebilir miyiz? sporun gelişimine katkısını gözlemlediniz mi? Evet, gerek sektörel gerek sportif anlamda yüzde 10 ile 30 Mutlaka katkısı var. Hatta ondan önce Körfez Pisti’nin ulusarasında değişen bir büyüme oranı var.Sportif büyüme hızı lararası yarışlara ev sahipliği yapmasının bile sporcularımıza sektörel büyüme hızının gerisinde, ancak bunun açıklanabilir katkısını gözlemledik.Avrupa Motokros Şampiyonası’nın Türsebepleri var. kiye ayağı, Balkan Şampiyonaları hepsi ayrı ayrı birer deneyim Nedir o sebepler? ve katkı sağladı. Zaten derecelerimizden de bu net olarak Başta ekonomik sebepler.Bugün binikibin YTL veanlaşılıyor. Moto GP bunların yanı sıra ülkemiz rip orta halli bir motosikletle trafiğe çıkılabilirken, tanıtımı açısından da büyük önem taşıyor. Yine sportif yatırımın minimum ekipman maliyeti alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyoruz. 1015 bin dolardan başlıyor.Her yarış için Federasyonunuzun bütçe büyüklüayrıca 200300 dolarlık masraf gerekiyor, ğü ve Moto GP’nin bundaki payı neyani sponsorsuz yarışa girebilmek ekodir? nomik güç gerektiriyor. Ulusal ve uluslararası faaliyetler Bu durumda motosiklet sporuolarak ikiye ayırırsak; Moto GP için, na da “zengin sporu” gözüyle bak78 milyon YTL’lik bir bütçe kullanımak kaçınılmaz mı oluyor? yoruz.Bunda en büyük katkıyı İsHayır, bunu aşabilmek için spontanbul Büyükşehir Belediyesi ve sorları motosiklet sporuna çekebilTürk Tanıtma Fonu sağlıyor.Geçen mek konusunda çalışmalarımız yılki yarışı, 185 ülkede 208 televizvar.Ayrıca motosiklet sahibi olan yon kanalı birbuçuk saat boyunca herkesin katılabileceği özel kategocanlı olarak yayımladı.1 milyar dolar riler ve özel yarışlar düzenliyoruz, tıpcivarında bir tanıtım değeri sağlanmış kı halk koşuları gibi.20 milyon gencimioldu ülkemize.Ayrıca bu yarış için Türzin yüzde 510’unu aktif motosiklet kulkiye’ye gelen 11 bin 500 kişinin, 50 millanıcısı haline getirmemiz, bu sporda söz yon YTL civarında bir katkı sağladığı hesahibi olmamızı sağlayacaktır. saplanmakta.Ulusal organizasyonlar için Bekir Yunus Uçar. Lisanslı sporcu sayısı ne kadar? kullandığımız bütçe ise 300500 bin YTL. Bu yıl Aktif olan lisanslı sporcularımız 500 civarında aynı miktarda bir girdinin olmasını bekliyoruz. da.Ancak bir de, tek yarışlık geçici lisans uygulaması Motosiklet, kamuoyunda tehlikeli bir spor olarak bibaşlattık.Yarış günü motosikleti ve ekipmanının o yarışa uygun liniyor, işin gerçeği de böyle mi? olduğunu tespit ettiğimiz kişilere de, o yarış için geçici lisans Federasyon olarak bu yanlış imajı düzeltmeye çalışıyoruz.İsveriyoruz.Böylece yarış deneyimi yaşayanların yüzde 2030’u, tatistiksel olarak motosiklet sporundaki(sağlık açısından) risk daha sonra sporun içinde yer almayı sürdürüyorlar ki, bu da oranı, diğer fiziksel aktiviteye dayanan branşlardan fazla debir katkı sağlıyor. ğil. Tabii federasyonun öngördüğü (eldiven, kask, tulum kulTürkiye, dünyada motosiklet sporunun neresinde? lanmak gibi) sportif kuralları yerine getirmek koşuluyla.Beni en Biz Federasyonumuzun 3.yılını kutlarken, Uluslararası çok rahatsız eden şey; motosiklet konusu açıldığında herkeFederasyon 100.yılını kutladı.97 yıllık fark hemen kapanamaz sin tatsız kazalarla onu anımsıyor olması.Oysa bilinmeli ki, moelbette, ancak bu işte önemli olan çok sayıda önemli yarış ortosiklet kazalarının neredeyse tamamına bilinçsizce bir davraganizasyonu yapabilmek.Temsil oranımız da bunlara bağlı, nış sebep olmaktadır. hedefimiz Avrupa Federasyonu’nda 2010 yılına kadar birisi asMotosiklet sporuyla; trafikteki, kent yaşamındaki mobaşkan olmak üzere, yönetimde 2 kişiyle temsil edilmektir. tosiklet kullanımı fazlaca içiçe değerlendirilmiyor mu? S U S A N MADALYA AVI B 19 ulgaristan’ın başkenti Sofya’da, bugün başlayacak Avrupa Güreş Şampiyonası’nda, Türk Ulusal Takımı sporcuları 63. kez kürsünün en üst basamağına çıkabilmek için mücadele edecekler. Serbest stilde bugüne kadar yapılan 49 Avrupa şampiyonasında 36 altın, 50 gümüş, 48 bronz olmak üzere 134 madalya kazanan Ay Yıldızlılar, grekoromen stilde düzenlenen 53 Avrupa şampiyonasında da 26 altın, 13 gümüş, 23 bronz olmak üzere toplam 52 madalya elde etti. Bayanlarda ise bugüne kadar düzenlenen 13 şampiyonada Türkiye sadece 1 bronz madalya kazanabildi. eko Basketbol Ligi’nde normal sezonun son haftasına girilirken Fenerbahçe Ülker liderliğini devam ettirirken Türk Telekom’un üst üste aldığı yenilgilerle zirvede Efes Pilsen ile baş başa kaldı. Fenerbahçe yaptığı süper transferlerle “şampiyonluk” parolasıyla girdiği sezonda önceleri ritmini bulamadığı için istediği sonuçları alamadı ve yeni bir takım olmanın verdiği dayanılmaz hafiflik beraberinde takım olamamayı getirdiği için özellikle Avrupa Ligi maçları tam bir hayal kırıklığı yarattı. Bu süreçte Solomon’un sorunlu yapısına çıkardığı huzursuzluk da eklenince sezonun sonu kara bir bulut gibi gözükmeye başladı. İşte tam bu noktada “Aydın Örs” faktörü ortaya çıktı. Napoli yenilgisinden sonra işi sıkı tutan ve oyuncularını sadece lige konsantre eden Örs, zamanla oturması doğal olan savunma yapısını da yerleştirince istediği takımı yaratma şansını buldu. Sezon başında hücum silahlarına herkesin gıpta ettiği Fenerbahçe Ülker takımındaki yıldızlar Örs Basketbolu’nun temeli olan savunmada da başarılı olunca doğal olarak 14 maçlık galibiyet serisi de beraberinde geldi. Kambala’nın dopingli çıkmasının şoku bile bu seriye engel olamadı. Hatta Oğuz ve Semih gibi iki genç ve savaşçı oyuncunun önünü açtığı için yararlı bile oldu. Sarı Lacivertliler, rakibi 60 sayı civarında tuttuğu için maçlarını kazanıyor. Kolay basket yemediğiniz zaman hızlı hücuma kalkarak kolay sayılar buluyorsunuz ve bu da galibiyetlerin anahtarı oluyor. Sezon başında sadece Mrsic ve İbrahim’in set hücumundaki olanaksız üçlüklerine bel bağlayan Fenerbahçe’nin hızlı hücum sayılarının artması da bunun en büyük kanıtı zaten. Solomon bile tıkır tıkır işleyen bu sistemde büyük katkı yapmaya başladı ve hakemlerle uğraşmayı bir süre için erteleyerek maçlara konsantre oldu. Biliyorum bu satırlarda “Solomon varsa başarı gelmez” demiştim ama her geçen hafta beni yanıltmaya devam ediyor, önemli olan ise “delirmeden” sezonu tamamlaması. Fenerbahçe Ülker’de gözümün önünden gitmeyen bir sahne var ki belki de şampiyonluğu neden onların kazanacağını kanıtlıyor. Garanti konuşmayı seven ve söylediğini her zaman yapan İbrahim Kutluay’ın Efes Pilsen galibiyetinden sonra “Şampiyon olacağız” diye üstüne basa basa konuşması 100. yılda başarıya olan inançlarını gösteriyor. Bana göre sistemi oturan ve artık tam bir takım olan Fenerbahçe bu sezon şampiyon olacaktır. Bu yolda Efes Pilsen ve Türk Telekom’un Sarı Lacivertlileri çok fazla zorlayacağını düşünmüyorum. Efes, belki de ilk kez yanlış yabancı tercihleri yüzünden bir türlü takımı oturtamadı. Şu anda Avrupa’da oynayan en başarılı yabancıları gözünüzün önüne getirin; Langdon, Brown, Domercant. Bunların hepsi önce Efes’te parladı ve yıldız oldu. Ama nedense bu sezon başında tercihlerini doğru kullanamadılar. Takım oyununa uymayacakları belli olan Jennings ve Nicholas’ın Oktay Mahmudi’nin transfer listesinde olup olmadıklarını çok merak ediyorum doğrusu. Türkiye’nin basketboldaki lokomotifi Efes yanlışlarının bedelini ödemeye mahkum bence. Ne zaman gerçek “Efes Basketbolu”na dönerler o zaman başarılı olabilirler. Türk Telekom ise son haftalarda aldığı yenilgilere karşın bence bu yılın en iyi transfer yapan ve doğru kadroyu kuran takımı. Ama kendi içlerinde bazı sorunları halletmeleri gerekiyor. Bir de aniden önlerinde buldukları parayı doğru kullanmayı bilmezlerse tarihteki “Tofaş” faciasını yeniden Türk Basketboluna yaşatabilirler. Son olarak bu sezon Darüşşafaka’da kısıtlı kadrosuna karşın harikalar yaratan Altar Tunçkol’u anmadan olmaz. Altar bence oynadığı dönemde efsane olduğu Fenerbahçe’ye bir gün teknik adam olarak geri dönmelidir. Hadi daha ileri gidelim bence Altar, Aydın Örs’ün Fenerbahçe’deki veliahtıdır. Umarım bir gün onu Sarı Lacivertliler’in başında görme şansımız olur. EPosta: [email protected]