Katalog

CUMHUR ÖNDER ARSLAN DEMİR LADY ! Y im eni evlendiğ al tın sa ev r bi için u B r. va dım. Arabam a ilgizl fa k ço rla konula Banka lenmiyorum. ı dahi am ar m nu hesap B tipi e ec bilmem. Sad duğuol ne n nu likit fo u işlernu biliyorum. B niyor. ile ilg am le bab C SPOR VOLEYBOL 22 AĞUSTOS 2006 SALI SIRASI GELDİKÇE Vakit Geç Olmadan TANKUT ANTİKACIOĞLU G österdiği başarılı performansla gelecek sezon İspanya’nın Tenerife Kulübü’nde forma giyecek olan voleybolun ‘Demir Lady’si Neslihan Demir, yeni takımında da başarılı olacağından emin... 31 Ekim’de başlayacak Dünya Şampiyonası’nda ulusal takımın da en önemli kozu olan genç oyuncuyla Tenerife’ye transferinden, evliliğine kadar birçok konuyu konuştuk. İspanyol takımı Tenerife’ye transferiniz nasıl gerçekleşti? Aslında hiç aklımda olmayan bir dönemde gerçekleşti. Yeni evlendiğim için önce düzenimi oturtmak istiyordum. Ancak Tenerife yetkilileri bize bir şekilde ulaştı. Haziran ayının başında çok ciddi bir teklifle geldiler. Biz işi biraz yokuşa sürdük. Açıkcası çok şey istedim. Ama onlarda her şeyi kabul etti. Yurt dışında bir takımda oynamak sizi nasıl etkileyecek? Kafamda çok soru işaretleri vardı. Ancak eşimin büyük desteği oldu. Bana sürekli ‘Türkiye’nin adını Avrupa’da en iyi şekilde duyurman gerekiyor’ diye moral verdi. Tenerife çok farklı bir yer. Her şeyden önce bir ada. Ancak bir aile havası sezinledim. Onlar da bizim gibi tutkulu insanlar. Kulüp başkanları uçaktan indiğim andan itibaren 2 gün yanımızdan ayrılmadı. Ama oraya alışacağıma inanıyorum. Ayrıca kendi adıma bir internet sitesi kurup İspanya’da oynadığım maçları burada yayınlatmayı düşünüyorum. Tenerife’yle yaptığınız sözleşmede Türkiye’ye dönüş için bir madde bulunuyor... Tenerife ile 3+1 yıllık sözleşme imzaladım. Burada iyi performans gösterirsem, özellikle İtalyan kulüplerinin tekliflerinden Tenerife kendisini korumak için 600 bin Avro tazminat istiyor. Ancak ben yeni takımıma Vakıfbank Güneş Sigorta’dan bedelsiz geldim. Eğer buraya uyum sağlayamazsam bonservis bedeli olmaksızın yeniden Vakıfbank’a geri döneceğim. Ulusal Takım’ın Grand Prix ve ardından Japonya’daki Dünya Kupası’nda hedefi nedir? Biz bu konuda çok inançlıyız. 5 aylık bir kamp süremiz var. Hepimiz profesyonel sporcularız. Grand Prix’de zorlu bir gruptayız. İlk amacımız Grand Prix’de ardından da Dünya Şampiyonası’nda en iyi derece. Japonya’da yine tüm gözler yine sizin üzerinizde olacak... Ben herhalde çok dikkat çeken bir insanım. Japonya’da istesem de istemesem de bana bir ilgi olacak. Ama bu turnuvada ille de yıldız olayım diye bir kaygım yok. Başarılı olmayı, göze batmayı herkes ister ama sonuçta bir takım sporu yapıyoruz. Voleybolun hayatınızdaki yeri nedir? Her şeyden önce keyif aldığım için bu sporu yapıyorum. Eğer birgün bu keyif kaybolursa voleybolu bırakırım. Skor ürettikçe mutlu oluyorum. Mesela hiç voleybol maçı izlemem. Televizyondaki voleybol programları da ilgimi çekmez. Ancak eşim internetteki tüm voleybol forumlarına üye. İ lerleyen transfer döneminde öncelikle Türkiye’yi Avrupa kupalarında temsil edecek takımlarımızın, yabancı oyuncu kontenjanını kaliteli ve de deneyimli voleybolcularla dolduramaması endişi vericidir. Bir zamanlar Olimpiyat apoletli sporcuların Türkiye’ye taşındıklarını anımsıyorum da ‘‘Nereden nereye geldik?’’ diyorum. Simirnova, Bardi, Şaşkova, Zetova, Godina, Gamova, Tanya, Parkkali, İliev, Lossev, Antanov, Bedulin, Klimkine gibi dünya yıldızlarına forma giydirmiş Türk voleybolu, ne yazıktır ki günümüzde 2. hatta 3. sınıf yabancılara kucak açıyor. Liglerimizdene yazık ki yetenekleri tartışılır yabancıların mekik dokuyuşunu izliyoruz. DÜNYA DEĞİŞİYOR Tablo hiç de iç açıcı değildir; plan ve programsızlığın göstergesidir. Oysa dünya uyanmış, değişmiştir. Spor dünyası da aynı serüveni yaşamaktadır. Dünya küçülmüştür artık... Görüyoruz ki yarının işini bugün yapanlar icraatın içindedir. Strateji belirlemeden harplerin kazanılmayacağını bilenler karlı çıkmaktadır. Artık bu podyumda hayalciliğin yeri yoktur. Yarının çok geç olmaması için erken davranma, hedefleri koyma zamanıdır zaman... Ne yazıktır ki bizim menajerlerimiz ‘eller’ gibi bu işi beceremiyor. Voleybol maçlarını izlerken takımların yedek kulübelerine hiç dikkat ettiniz mi? Dostlar alışverişte görsün cinsinden davranış içinde olanları hatırlayın. Koç yönetiminden kralcıları, akıl verenleri canlandırın belleklerinizde. Prosedüre göre ‘‘doktor yerine’’ kenara gelen şov kahramanlarının asıl görevi bu değildir. Onlar araştırmacı ve arayış içinde olmalı, yabancılarla iyi dostluklar kurmalı, diyalog geliştirmelidir. Eğer onlar, farklı ve ileri ülkelerdeki meslektaşlarının modelini uygulayabilseler kulüplerimiz içinde bulundukları darboğazda böylesine çırpınıp kalmayacak, başkanların ve yönetimlerin işi daha da kolaylaşacaktır. DUYGUSUZ BİRİ DEĞİLİM Sizi maç içinde genelde yaşananlara tepki vermeyen bir sporcu olarak tanıyoruz. Bunun özel bir sebebi var mı? Hata yaptığımda ya da skor ürettiğimde genelde tepki vermiyorum. Bu hem kendi takımım hem de rakibimizle ilgili. Benim de iyi oynayamadığım veya umutsuzluğa kapıldığım anlar oluyor. Ancak yaşadıklarımı hem kendi arkadaşlarıma hem de karşı takıma hissettirmemeliyim. Yani taş gibi olmak zorundayım. Duygusuz değilim. Size takılan lakaplar için neler söyleyeceksiniz? Kendinizi nasıl tarif edersiniz? En önemlisi süslü... Bunun sebebini ben de bilmiyorum. Ama arkadaşlarımla bir yerde buluşacağım zaman genelde en şık ben oluyorum. Saç rengimi sürekli değiştiriyorum. Yerine göre duygusal, bazen de oldukça hırçın bir insanım. Ama çok da espiriliyimdir. Gelecek için planlarınız nedir? Esas hedefim İtalya Ligi’nde forma giyebilmek. İspanya’yı kendime bir basamak olarak görüyorum. Ancak Tenerife de Avrupa’da söz sahibi olan bir kulüp. Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU MENAJERLERİN GÖREVİ Bilinmelidir ki Türk voleybolunun gerek ulusal podyumda gerekse de uluslararası platformda hiç de küçümsenmeyecek bir değeri vardır. Öyleyse ‘‘bu ambargo niye’’ denmeli, bu problem çözülmelidir. Dünyanın nimetlerini paylaşabilmek için özellikle menajerlerin gerçek görevlerini hatırlaması ve strateji üretmelerinin gerektiğini düşünüyorum. Ne demişler? ‘‘İş bilenin, kılıç kuşananındır.’’ Seni nasıl aramayalım Kurtaran Mumcu... 16