Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MEHMET TOPAL Futbolcu olmasam şofördüm NEVZAT DİNDAR . Lig B Kategorisi'nde bir futbolcu için 1 milyon Avro verilir miydi? Galatasaray ekonomik krizde olduğu bir dönemde kimsenin tanımadığı Mehmet Topal adında genç bir futbolcu için bu parayı Çanakkale Dardanel'e ödedi. Sarı Kırmızılı formayla ilk kez Denizli'de vitrine çıkan Mehmet, Bordeaux ve Liverpool karşılaşmalarında da ter döktü. Dile kolay...İnsan rüyasında bile görse inanmaz 2. Lig B Kategorisi'nden gelip ayağının tozuyla Şampiyonlar Ligi'nde oynamayı. Ama O, gercekleştirdi. Galatasaray'ın genç yıldızıyla yağmur altında Florya'da samimi bir röportaj yaptık... Futbola nasıl başladın? MEHMET TOPAL: 10 yaşındayken Malatya Belediyespor'da başladım. Ailem kesinlikle karşı çıkıyordu top oynamama. Ancak okumak bana göre değildi. Kalabalık bir ailemiz vardı. 9 kardeşli bir ailede maddi sorunlar elbette yaşadık. Ancak futbol en büyük eğlencemizdi.Ailemin şiddetle karşı çıkmasına karşın ben futbolcu olmayı kafama takmıştım. Zaten hep kafama koyduğumu yaptım. Sonra Çanakkale'den 15 yaşındayken transfer teklifi aldım. Bana karşı çıkan ailem destek vermeye başladı. Eğer futbolcu olmasaydım şoför olurdum herhalde. Çünkü arabaralara karşı çocukluğumdan beri büyük ilgim vardı. C 2 SPOR FUTBOL EKİM SALI Galatasaray'a transferin nasıl gerçekleşti? M.T.: Benim için her şey rüya gibi. 2. Lig B Kategorisi'nde oynarken Galatatasaray gibi dünyanın tanıdığı bir takıma geldim. 1 yıldır izlendiğimi biliyordum. Görüşmeler sürüyordu. Ancak bonservisim yüzünden bu transfer birkaç ay gecikti. Özellikle Gerets'in beni istemesi gurur verici. Benim için önemli olan kulüplerin anlaşmasıydı ve o da olunca hiç düşünmeden İstanbul'a geldim. Ancak eski takımımın bu noktalara gelmemde çok büyük payı var. Çünkü Çanakkale Dardanel her ne kadar alt liglerde de mücadele etse göz önünde olan bir ekip. Şu an istediğin yerde misin? M.T: Elbette... Türkiye'de her futbolcunun forma giymek istediği bir kulüpteyim.Kendimi çok şanslı hissediyorum. Ancak benim için son durak olmayacak.Çocukluğumdan beri Avrupa'da top koşturmak gibi bir hedefim vardı. Bunun için ilk adımı buraya gelerek attım. Bu başarı bir tesadüf mü? M.T.: Bir gün büyük bir takımın formasını giyeceğimi biliyordum. Belki biraz erken oldu ama bir futbolcu için 20 yaş geç bile sayılır. SarıKırmızı formayı giydikten sadece 1 hafta sonra Şampiyonlar Ligi'nde oynadım. Grubumuzda bundan sonraki hedefimiz UEFA’ya katılmak. Liverpool maçında şansımı değerlendiremedim. Ama pes etmeyeceğim. Genç yaştayım ve yarınlar bizim. 2 Y A R I N Fotoğraf:FATİH ERDOĞDU G.Saray'da nasıl bir ortamla karşılaştın? M.T.: Çocukken televizyondan izlediğim oyuncularla bugün bir aradayım. Bu benim için anılmaz bir şey. Hakan Şükür, Hasan Şaş, Song beğendiğim isimlerdi. Bugün onlarla aynı takımda oynuyorum. Bana çok büyük destek veriyorlar. Ben ise onları mahçup etmemek adına sahaya çıktığımda daha iyi şeyler yapmak zorundayım. Hasan Kabze ve Fevzi de Çanakkale Dardanel'den G.Saray'a geldiler. Karşılaşabileceğim zorluklardan bahsediyorlar. Sen başarılı olmak konusunda kendine güveniyor musun? M.T.: Ben kendime hep güvenirim. İstanbul'da kaybolup giden isimlerden biri olmak istemiyorum. Zaten tesislerde kalıyorum.Çıkıp gece gezmek gibi bir alışkanlığım yok. Futbol özelliklerim hakkında konuşmayı sevmem. Geniş kadroda yedek kalmaktan korkuyor musun? M.T.: Takımda çok yetenekli ve tecrübeli isimler var. Ben de buraya fedakarlıklar yapılarak getirildim. Bunun karşılığını sahada vermek zorundayım. Forma konusunda iddialıyım. G.Saray'a geldiğin bu kısa sürede seni en çok heyacanlandıran şey ne oldu? M.T.: Açıkçası heyacanlanmam kolay kolay. Büyük bir camiaya geldiğim için benden beklentilerin de fazla olduğunu biliyorum. Ligde ve Avrupa’da başarılar yaşamaya geldim. Ali Sami Yen'in havası bambaşka. Bunu hissettim. Taraftar sanki üzerinize geliyor. B E N İ M