02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak Devlet katkısının sosyal güvenlik harcamalarındaki )ayı 1995 Işveren Devtei 0.3 3.0 4.0 13.0 11.0 7.0 Italya 9.0 Ispanya 9.0 Belçıka 10.0 3.0 Hollanda Almanya 8.0 Yunanistan 5.0 Avusturya 7.0 Fransa 12.0 Portekız 5.0 AB ortalaması 7.1 Türkiye 2.0 Danımarka Irtanda ngiltere Isveç Finlandiya Lüksemburg 88.2 59.8 57.2 54.2 51.4 37.2 32.7 29.4 27.5 27.3 26.6 24.2 21.0 18.3 8.5 37.4 Sayfa 9 0.6 affa tabi tutuldu. Türklş'in raporunda, bu af yasasıyla 108 trilyon lira alacağın tahsili için neredeyse 173 trilyon liradan vazgeçildiği belirtildi. Anayasanın "eşitlik" ilkesini düzenleyen 10. maddesine aykın olan bu yasayla primlerini düzenli olarak ödeyen işverenler cezalandırılırken; "yeni bir af daha çıkar" beklentileri nedeniyle prım alacaklannın tahsili daha da zorlaştı. SSK, siyasal iktidarlann dayatmasıyla prim karşılığı olmayan sosyal yardım zammı ödemelerini karşılamak zorunda bırakıldı. Hükümetlerin maaş artışlannı sosyal yardım zammıyla gerçekleştirmesi sonucunda bu katkının toplam aylık ödemesi içindeki payı 1994 yılında yüzde 60'a dayanmıştı. SSK'nin prim ödeyen aktif sigortalı sayısı ile emekli aylığı alan pasif sigortalı arasındaki denge, 1969 yılında yaş koşulunun kaldınlmasıyla giderek bozuldu. SSK, 1996 yılı itibanyla 5 milyon 994 bin prim ödeyen aktif sigortalıya karşın, emekli aylığı alan 2 milyon 539 bin pasif sigortalıya maaş ödüyor. Ûzel sağlık fırmalannın sevklerin azalacağı kaygısıyla yaptıkları baskı ve personel yetersızliğı nedeniyle inşaatı tamamlanmış hastaneler hizmete açılamazken; 1996 yılı itibanyla SSK'nin ilaç giderleri dışındaki 38 trilyon 590 milyar lıralık sağlık bütçesinin 21 trilyon 907 milyar liraya ulaşan yüzde 25'lik bölümü özel hastanelere aktanldı. SSK hastanelerinin sağlık harcamalarındaki payı da yüzde 43'e düşürüldü. 1996 yılı itibanyla kurum sağlık tesislerinde, dışanya yapılan sevklere göre ayakta tedavi görenlerde 14 kat, yatarak tedavi görenlerden ise 10 bin 470 kat daha fazla hizmet sunuldu. Uluslararası Çalışma örgütü'nün (ILO) Türkiye'deki Sosyal Güvenlik Sistemi'ne ilişkin raporunda, maaş ve ücretlerdeki artışlann enflasyon karşısında düşük tutulması Prim oranlannın yüksek olması nedeniyle kaçak işçiliğin arbşı da sistemin çökmesine neden oluyor. sonucunda prim gelirlerinin de reel olarak azaldığına, bu nedenle kurumların özellikle sağlık hizmetleri için yaptıklan harcamalardaki artışı karşılayamadığına da dikkat çekildi. Tüm bu koşulların yanı sıra, prım oranlannın yüksek olması nedeniyle kaçak işçiliğin artışı da sistemin çökmesine neden oluyor. Devlet yetkilileri tarafından da açıklanan yaklaşık 4.5 milyon kaçak işçinin sisteme alınmaması, kurumun gelirlerinin düşük kalmasına neden oluyor. Emekli sandığı kamu kurbanı Nüfusun yüzde 16'sının sosyal güvenlik gereksinimini karşılayan Emekli Sandığı, erken emeklilik, birkaç dakikada çıkarılan yasalarla milletvekili emekli aylıklarına yapılan yüksek zamlar, maaşların yıllardır reel olarak düşük tutulması sonucunda kesintilerin enflasyon karşısında erimesiyle açık vermeye başladı. Bu uygulamalarının yanısıra tüm hesapları kamu tarafından denetlenen sandığın kaynaklarının, kamu bankalarına düşük faizle yatırılması, kuruluşun birikimlerini değerlendirememesine neden oldu. Kamu kurumları tarafından ödenmesi gereken emekli ikramiyelerinin de sandığa yüklenmesi, kaynakları sınırlı tutulan kurumun açıklarının daha da artmasıyla sonuçlandı. Emekli Sandığı sağlık sigortası primi almamasına karşın, çalışanların değil ama emeklilerin sağlık giderlerini de karşılıyor. itibanyla, bütçeden 70 trilyon liralık yardım aldı. Kaynağından kesinti yerine, kişilerin primlerini düzenli ödemeleri sistemine dayanan BağKur, alacaklarını toplayamadığı için düzenli olarak açık verdi. BağKur' un 205 trilyon lirayı aşkın prim alacağı bulunuyor. özel sigortaya kavnak vine devtetten Sosyal güvenlik kuruluşlanna akan kaynağın, seımaye piyasasına çekilmesi konusunda özellikle az gelişmiş ülkelere model sunan Dünya Bankası, Türkiye'de sistemin özelleştirilebilmesi için devreye girdi. Dünya Bankası kredisiyle ILO ve Avusturya Sağlık Sigortası Komisyonu'na hazıriatılan raporlarda Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılanması için 4 model önerildi. Sunulan modellerde, ortak olarak sağlık ve emeklilik fonlarının birbirinden aynlması, emeklilik yaş sınırının erkeklerde 65, kadınlarda 63'e yükseltilmesi, özel sağlık sigortacılığının devreye sokJlması, kişilerin özel ve kamu sosyal güvenlik kuruluşları arasında tercih yapmalarının sağlanması ve emekli aylıkları ile sigorta primlerinin belirli oranlara bağlanması öngörüldü. 4 modelde de yer alan bir diğer ortak nokta, düşük ücret grubunda çalışanlar için ,^ Politikacılar SSK'yi kullanıyor KUBİLAY ATASAYAR TİSK Cenel Sekreterl ve SSK Yönetlm Kurulu Üyesl Türkiye'de sosyal güvenlikteki aksaklığın özünde cömert sigortacılık anlayışı var. En kolay vaatte bulunabilecek alan sosyal güvenliktir. Politikacılann SSK'yi bir kaynak olarak görmelerinin nedeni budur. SSK'nin inşaatı bitmiş, büyük boy sağlık tesislerinden 8'i yıllardır boş. Eximbank için gerekli paranın hemen tamamı borçlanma yoluyla düşük faizle SSK'den alınmıştır. Uzun süre bırakın ana parayı, faizi bile SSK'ye iade edilmemiştir. Emeklilere ödenecek maaş ve prim katsayıları ayarlanırken, iktidariar SSK'nin durumunu sormazlar. SSK'nin düzeltilmesi için gerekli toplumsal irade var, yeter ki siyasi irade ofsun. Çözüm önerileri 4 grupta toplanabilir: 1 SSK mevzuatındaki bazı aşırılıkların giderilmesi şart. Emeklilik yaşı yükseltilmeli. Ama bu sorunu çözmekle SSK düzelmez. 2 Uluslararası normlara uygun bir teşkilat kanunu oluşturulmalı. Merkeziyetçi bir sistem var. Yerel yönetime imkân tanıyacak, 3'lü yapısının yansıtılabileceği bir teşkilat sistemine kavuşturulmalıdır. 3 Sosyal güvenlik bir karşılıklı alışveriştir, bir devlet bağışı değildir. Sisteme dahil olmamış tek ülke Türkiye. Türkiye'de işçiişveren el ele tutuşmuş, sistemi satın almış, yönetimine devlet el koymuştur. Davul sırtımızda, tokmak siyasNerin elinde. 4 SSK'nin yan hizmetleri, hastanecilik, inşaat, gayrimenkul alımsatırn, bakımonarım hizmetleri, sistemin dışına çıkarılmadıkça sigortacılık yapılmaz. SSK, hastane işletmeciliğini satın alır, tek satın alıcı olduğu için piyasayı kendisi düzenler. Ayrı bir genel müdürlük olabilir, o da hastaneleri özelleştirilecek, özerkleştirilecek, Sağlık Bakanlığı'na devredilecek diye sınıflara ayırır. Ben sigortalanacaksam, bana daha iyi hizmet verecek olanı niye tercih etmeyeyim? Enflasyonla ciddi mücadele edilmedikçe ne emekli aylıkları ne de geleceğe dönük çalışanların aylıkları garanti edilebilir. BağKur açıktan hizmet verivor Aıle fertleriyle birlikte toplam 12 milyon 794 kişiye hizmet veren BağKur, 1996 sonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle