02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 10 Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinde GSYİH'ya göre sosyal güvenlikten yararlanma oranları (%) İsveç Finlandiya Danımarka Hollanda Fransa Almanya Avusturya italya Ispanya İngiltere Yunanistan Portekız AB ortalaması Türkiye 38 3 30 5 29.5 28.4 26 1 24.7 24.5 21 6 19.4 18.3 14.2 (1992) (1992) (1992) (1991) (1990) (1992) (1992) (1990) (1991) (1991) (1991) (1992) Not GSYIH'nın açıltşı Gayn Sah Yurtıçı Hasıla dır Kaynak ILO Labour Reporl 1994 1995 Kapak çalışanların alacakları net ücret ve maaşlardakı erımenın nasıl düzenleneceği yönünde bir program hazırlanmıyor... özellikle 1 milyon 200 bin kişinin asgari ücretle çalıştığı, 1.5 milyon memurun ortalama maaşının 45 milyon lira düzeyinde kaldığı, çalışanların gelirlerinin çok düşük olduğu bu sistemde, özel sigortaların istediği yüksek fonların doğracağı kayıplar da tartışılmıyor. Ya da, bu kişiler için devletin özel sigortalara yapacağı katkının boyutları hesaplanmıyor. Harblş Sendikası tarafından düzenlenen "Küresselleşmeye Karşı Sosyal Devletin Yeniden Yapılandırılmasında Sendikaların Toplumsal Görevi" konferansına katılan Dünya Bankası, IMF ve azgelışmiş ülkelerle ilgili geniş çalışmaları bulunan Çok Uluslular Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Susan George, bildirisinde, ABD'de, her yıl ortalama 1 milyon kişinin primleri karşılayamadığı için özel sektör tarafından yürütülen sosyal güvenlik sisteminden çıkmak zorunda kaldığını, sağlık ve emeklilik haklarını yitirdiğini açıklamıştı. Ekonomi Politikaları Çalışma Grubu (EPÇG) Sosyal Güvenlik BUdirisi Özeti: osyal güvenlik sistemine yönelik yeni yasa tasansı, dövizli emeklilik, prim alacaklannın faizlerin yanı sıra af ve sosyal güvenlik kuruluşlannın taşınmaz vaıiıklannın satışı gibi, sosyal güvenlik sistemini derinden sarsabılecek ek tasanlarla sistemin yapısal nitelikli sorunlannı göz ardı etmeye ve kısa dönemli siyasi çıkarlan ülke ve kurum çıkarlannın önüne koymaya yönelmektedir. Tasarının emeklilik yaş sınırlaması getirmesi, sosyal yardım zammını Hazine yükümlülüğü olarak öngörmesı, kaçak işçiliğin önlenmesine ilişkin önlemler getirmesi yerindedir. Tasarının en olumsuz yönü ise prime esas kazancının üst sınınnın asgari ücretin 2,3 katına kadar yükseltilmesine olanak tanınırken, emekli aylıklannın üst sınınnın buna ıntıbak ettirilmemesi olmuştur. Bu, çalışanlann sırtına hizmet karşılığı ek yük getirecektir. Istihdam maliyetlerine getirilen bu yük kayıt dışına çıkma eğılimi doğuracaktır. Sosyal güvenlik sisteminin finansmanı Türkiye'de, şimdiye değin özel finansman mantığına ve bu mantık çerçevesinde de aktüaryal hesaplarına dayanmaktadır. SSK prımlen işçı ve işveren ödentilerinden gelmektedir. İşveren payının felsefı nedeni de yaptığı katkının işveren payı yolu ile emekçiye çalışmasında şu görüşlere yer veriliyor: " Türkiye'nin yaşadığı yoğun işsizlik, işçinin sosyal güvenliğinl ikinci plana itmektedir. Özellikle işçi sosyal güvenliği olmadığını bilerek çalışmasını sürdürmek zorundadır. Böyle bir ortamda kişileri özel sigortacılığa zorlamak s 90 23.7 4.9 (1992) Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinde Çalışanların gelirlerine göre sosyal güvenlik ödemeleri (% )993) Hollanda Fransa Almanya Avusturya Yunanistan Belçıka Luksemburg Portekız AB ortalaması Türkiye 29.3 18.4 18.3 17.5 15.8 13.1 12.5 11.0 11.9 11.7 İtalya 10.0 88 Irlanda İngiltere 7.6 7.1 Finlandiya İspanya 6.1 Danimarka 2.6 İsveç rNİ.0 ç • Kaynak OECD. The Tax/Benelll Posıtıon ol WorU Productıon Viorkers Annual Report 1990 1993 w sigorta prim ödemelerinde devlet desteğinin sürdürülmesi, bu grupta çalışanların sağlık hizmetlerinin yine kamu tarafından yürütülmesi, yasal çerçeve ile sosyal güvenlik sisteminin denetiminin bir kuruluşa verilmesi oldu. özel sigortalara yeni kaynaklar aktarılması ve yüksek gelir grubunda çalışanların sağlık sisteminden yararlanma olanaklarının genişletilmesini sağlayan, emeklilik sistemi için devletin düzenli katkısını içeren bu modeller, düşük gelir grubundaki çalışanları ise mevcut olanaklarla sınırlı tutma temeline dayandırıldı. Bu durum ise en azından düşük gelir grubundaki kişilerin sosyal haklarının güvence altına alınıyor olması nedeniyle hükümetler tarafından da benimsendi. sağlık sigortacılığında . uygulanan yüksek prim ödemeli, uzun süreli tedavilerde prim miktarlarının arttırılması veya kişinin sistemden çıkarılması düzenini içeren ve kâr amacı güden anlayışın, eşit ve zorunlu hizmete dönüştürülmesi konusunda da yasal bir çalışma yok. özel sağlık sigortası hizmeti veren holdinglerin hükümete önerdiği paket ise ücret artışları ne olursa olsun, primlerin enflasyona veya döviz kuruna bağlanması. Yani sigorta şirketinin kâr oranının düşürülmemesi... Ancak, bu sistemde, SSK de devlet güvencesinden vana SSK de ILO'nun Türkiye'de sosyal güvenlik sistemiyle ilgili raporuna ilişkin değerlendirmesinde, "özel emekliliğe" dayalı modellerin Türkiye koşullarında uygulanamayacağına dıkkat çekiyor. SSK, ancak sigortalının "eğitim, kültür düzeyi ve sosyal güvenlik bilincinin" yerleşmesiyle geçerli olabilecek "gönüllü ve özel sigortalılığın", Türkiye'deki sigortalı kitlesi için uygulanabilir olmadığının da altını çizerken, kamunun ağırlığının zorunlu olduğunu vurguluyor. SSK'nin ILO raporuna ilişkin döndürülmesi esasına dayanmaktadır. Kuruluşlann rekabet piyasasında faaliyet göstermeleri halinde, SSK'ye yapılan işveren ödentisi, kâr üzerine oturtulmuş olacağından, emeğin sermayeye yaptığı katkıdan sağlanan aktanm olarak değerlendirilebilir. Buna karşılık, giderek oligopolistik bir yapıya bürünen ve fiyat belirleyici konuma geçmiş olan finmalar, işveren ödenti payını fiyatlar yoluyla tüketiciye yansıtabilmektedir. Işte bu sorunu çözmeye yönelik olarak SSK ödentileri yanında devlet katkısı kaçınılmazdır. Buradaki devlet katkısının gerekçesi, emek katkısı ile oluşturulan sermaye getırisı üzerınden tahsil edilen vergılerde emekçi payının da bulunması olgusudur. Bu payın bir bölümünün, sosyal güvenlik kurumlarına aktarılması yolu ile, emekçi katkısının önce sermayeye, oradan da devlete geçmiş olan bölümünden tekrar emekçiye dönüşü sağlanmış olacaktır. Kamunun sosyal niteliği, bugünkü uygulama ile savunulmaz durumdadır ve bu nıtelik, ancak böylesi bir aktanmın gerçekleşmesi ile oluşabilir. EPÇG şu ısımlerden oluşmaktadır Hacer Ansal, Korkut Boratav, Nazım Ekıncı, Flkret Gurun, Alper Guzel, Gulten Kazgan, Yakup Kepenek, Oğuz Oyan, Izzeton Onder, Lerzan özkale, Brdal özmen, Şevket Pamuk, Veyst Sevığ, Cem Somel, Umıt Şenesen, trol Tayman, Oktar Turel, Serap Aşık Tunjt, Erinç Yeldan, Nurtıan Yentürk 1 Nüfusun sosyal güvenlik kuruluşlarına göre dağılımı (1996) s SOSYAL GÜVENLİK KURULUŞU SSK TOPLAMI a) 506 S.K.'YE TABİ b) TOPLULUK SİGORTASI 1 I : 4 |/Sf?S| TAU 5.994.761 4.624.330 1.055.513 70.686 244.232 1.878.000 AYLIK ALANLAR 2.539.696 2.537.379 AİLE FERDİ 19.527.576 18.549.770 TOPLAM 28.062.033 25.711.479 1.055.513 70.686 GENEL l NUFUSA i ORANI ( ) «' % Sosyal haklar nasıl garanti edilecek? Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin özel sektöre kaydırılması temel konu olarak tartışmaya açılırken, yüzde 85100 oranlarındaki enflasyonda, çalışanların yatırdıkları primlerin reel değerınin nasıl korunacağı, emekli aylıklarında ve sağlık hizmetlerinde eşitlık ilkesinin nasıl uygulanacağı hıç gündeme getirilmiyor. Türkiye'de halen özellikle özel d) 2925 S.K.'YE tabi (Tarım Sigortalısı) T.C. EMEKLİ SANDIĞI 43.6 39.9 1.6 0.1 2.317 1.048.211 47.728 879.543 977.806 7.397.230 1.224.355 10.323.441 47.728 879.543 9.565.256 3.184 446 308.023 52.370.470 2.0 1.4 f l ^ | | '" MADALYA AYL. VAT. HİZ. ' TER. AYL. ALANLAR 2022 S.K.'YE GÖRE AYL. AL. BAĞKUR TOPLAMI a) 1479 S.K YE TABİ OLANLAR b) 2926 S.K.'YE TABİ (Tarım Sigortalısı) 506 S.K. Geç 20 MD. KAPS. TOPLAM \ 16.0 0.1 19.7 14.8 4.9 E 5 6.836.466 2.315.233 177.814 36.254.319 2 650.965 1.854 160 796.805 71.465 10.595.191 947.038 874.630 72 408 58.744 5.520.960 9.151 699 12.749.702 0.5 81.3 büyük sakıncalar doğurabilir. Bu nedenle ILO raporundaki seçeneklerden, kamusal zorunluluğu öngören seçenekler olan yeniden yapılandırılmış dağıtım ve çok ayaklı gönüllü tasarruf sistemi daha tercih edilebilir." ILO raporunda Türkiye'deki sermaye piyasalarının henüz kurumsallaşamadığı ve risk taşıdığı vurgulanırken; SSK, özel sigortacılık sisteminin yaygınlaştırılmasının Hazine açısından da sakıncalı olduğu uyarısında bulunuyor: "(ç borçların yüksek olması Hazine'nin borçlanma gereksinimi ve kamusal enstrümanların özellikle devlet tahvillerinin yüksek getirili olmaları, özel emeklilik kurumlarının yatırımlarını bu alanlara kaydırmalarını gerektirecektir. Bu ise, Hazine üzerindeki sosyal güvenlik yükünü ağırlaştırması açısından sakıncalıdır. Dolayısıyla özel emeklilik seçeneklerinden çok kamusal emeklilik seçenekleri tercih
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle