Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gundem Sayfa 3 Faiz canavan bütçeyi kemiriyor undan 50 yıl önce ABD'nin Truman Doktrini kapsamında Türkiye ve Yunanistan'a yaptığı askeri yardım ve koşullu krediler, Türkiye ve Yunanistan'ın ileriki yıllarda katlanarak artan dış borçlarının başlangıcı sayılır. Türkiye de Yunanistan gibi o dönemde saplandığı bataktan bir türlü kurtulamadı. Bugün gelişmekte olan ülkeler arasında nedenleri farklı olsa da bütçe açıklarının ulusal gelirine oranı en fazla olan iki ülke, Yunanistan ve Türkiye. Türkiye'nin 1997 bütçe tasarısında harcamalarının yarıdan fazlasını transfer ödemeleri oluşturuyor. Bunun ağırlıklı kısmı ise iç ve dış borç faiz ödemelerinden oluşuyor. 54. hükümetin bu yıl denkleştirmeyi umduğu bütçe, geçen yıl GSMH'nin yüzde 7'si oranında açık vermiş. Durum böyle olunca AB'ye girme konusundaki karar ve heves birliğine karşın, kimse yüzde 7'lere varan bütçe açıkları nedeniyle Türkiye'nin tam üyeliğine yanaşmıyor. Yunanistan Turklye Venezuela Hındıslan Rusya G Afrıka Macarıstan Portekız Tayvan Israıl Brezılya Polonya Endonezya Çın Kolombiya Arıantın Hong Kong Meksıka Te p e g ö z Afeteorolojik degişkenlerin azizliöinden midir B nedir buvılulkemize Kışınkasvctinden kurtulmak isterkcn, uğraştık durduk bütün bahar aylan boyunca. Gerçi söylenirdi, "Efendim bunlar hcp ozon tabakasındaki deliktcn dolayı oluyor. Mevsimler degişti. Yazlar kış oldu, kışlar da ya/...." Hatta bu değiş.ikliklerin kıyamet alameti olduğunu söyleyenler bile az değildi. Oysa atmosferdeki bu hava olayları, "Dalgalandun da duruldum" demeye niyetli dcğüdi elbette, ama yeryüzündeki hava çok mu istikrarlıydı? Güneş neden o kadar gecikti ki dersiniz? Elbet 'göksel' bir açıklaması vardır. Onu bu işin uzmanlanna ve 'yağmur duacılarına' bırakıyoruz. Ama, 'yerden' bir açıklamaya nc dersiniz? Hadi biraz uçalım. Nazlana nazlana yağan yağmurların arkasına gizlenen yaz güneşinin sinsi gülümseyişi aslında boşuna değildi. "Neden istiyorsunuz ki beni" diyurdu güneş, adeta. "Hava nasıl oralarda" sorusunu o sordu ve cevabını da bal gibi hiliyordu. Ozonun deligine, mevsimlerin değişmesine gerck yoktu Türkiye'de. 'Arap çöllerinden' gelen sıcak rüzgârlarla birleşen 'ülkemiz ılıman kuşağT scra etkisine gerek bırakmadan, yaklaşık 1 yıldır kavuruyordu Türk halkını. İşte güneş bunu gördü yukanlardan. Gördü de gelmedi uzunca bir süre. "Allah yakmış, bir de ben yakmayayım" dedJ herhalde. Sag olsun, Ankara o kadar sıcaktı ki, yurdun dört bir yanında hissedildi ısısı. Ama artık serinlenıe vakti Ankara'va da geldi bu günlerde. Bir şeyler oluyor ama.. ne? Hep hirliktc göreceğiz. Ya serinleyecegiz bu yaz sıtagında, ya yine pişeceğiz. Blz en iyisi "Yananı Allah görür" demeden işimizi şansa bırakma>alım. Alalını elimizc bu/ gibi içecekleri ve Ankara'nın siyasal sıcağına inat bir dikişte içelim. Başka türlü serinleycccğimiz yok. Ankara'nın 'sogumasını' beklemektense... Evet evet, biz en iyisi mi öyle yapalım... "Susadım su isterim, bana çeşme gösterin" dememiz de gerckmiyor. Serin yaz içecekleri konusunda hiçbir eksiğimiz yok. ( Olalı içeceklerden mcvyc sulanna, konsantrelerden biralara kadar bu yaz, bizi siyasetten püskürmüş lav sıcagından yine özel sektörün meşrubatlan kurtaracak. Dolaplara, çantalara, kasalara doldurarak, buz gibi tadıyla haydi içmeye... Avrupa'da yine bir heyula dolaşıyor. Ama bu, insanlığı, düşlediği güzel dünyaya kavuşturacak atılımların heyulası değil, tam tersi, canavar olup yutacak bir heyula. tşsizlik heyulası. Hüküınetlerimiz gizlemeye çalışsa da Türkiye'nin artık alışık olduğu ve birçok toplumsal, ekonomik, siyasal olumsuzluğun başaktörü işsizlik, şimdi büieşen Avrupa'nın da ayrışan konusunu oluşturuyor. Çalışma yasalan her şcyi enine boyuna düzcnlemiş. An bir dc iyi uygulanabilse. işvcrcnin ödemek zorunda olduğu sigorta primlerinin askerlik görcvi sırasında geçirdigi evreyi okurken, kışlada sevda çekmek mi zor, işinden aynlmak mı öğreneceksiniz. Serin bir hafta dilegiyle f Gelişmekte olan ülkelerin bütçe açıklarının GSYIHya oranı 10 •6 rz Çek Cum. L Malezya Şılı Fılıpınier G. Kore Tayland Singapur 2 0 Bilgi yatmmmda notumuz kınk toplantıları sırasında eski Başbakan Erbakan'ın üzerinde en çok durduğu ve övündüğü noktalardan birisi de 'ucuz emek' oldu. D8 ülkelerinde emeğin ucuz olmasını ekonomik üstünlük olarak lanse eden Hoca, gelişmiş ülkeleri yakalamanın D8 60' 400 200 Kişi başına bilgi teknolojileri harcaması ($) s n İhracattan gelen para enerjiye gidiyor n o 0. D 2 temel koşullarından biri olan bilgi teknolojisi harcamalarından ise hiç söz etmedi. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında kişi başına bilgi teknolojisi harcaması en düşük olan ülke. Küreselleştiği iddia edilen dünyada Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında bir sıçrama yapabilmesi için bilgi teknolojisine, bilimsel araştırmalara ve tabii ki hepsinin ötesinde bütçeden eğitime ayrılan payın arttırılması gerekiyor. Türkiye'de arge harcamalarının ağırlıklı kısmını üniversiteler ve diğer kamu kuruluşları gerçekleştiriyor. Oysa gelişmiş ülkelerde tam tersine, ağırlık özel sektörde. Türkiye'de gerek ekonomik istikrarsızlık gerekse kısa vadeli düşünme eğilimi nedeniyle özel sektörün arge'ye ve bilgi teknolojilerine yaptığı yatırım son derece az. Bilim ve üniversite politikasındaki temel yanlışlıkların da etkisiyle Türkiye, bu alanda başı çeken Avrupa ülkelerinin çok gerisinde. ısviçre'de bin dolara yaklaşan bilgi teknolojisi harcamalarına karşın Türkiye, kişi başına 16 dolar yatırım ile gelişen dünyayı yakalamaktan söz eden politikacıların masallarını dinlemek zorunda kalıyor. G hesaplanan petrol kaynaklannın yerine koyabilecekleri, elişmiş ve gelişmekte olan doğal ve dışa bağımlı olmayan kaynaklar bulma yolunda ülkelerde enerji gereksinimi ve buna koşut olarak elektrik tüketimi büyük bir hızla hızla ilerlerken Türkiye yerinde saymaya devam ediyor. artıyor. Pek çok ülke, tükenen Rusya doğal kaynaklara karşın artan İhracat gelirlerinin enerji Meksıka enerji gereksinimini karşılamak için alternatif Malezya kaynaklar arıyor. Yeterli doğal kaynağı olmayan ithaline ayrılan Kısmı Kanada ülkeler, enerji ithali yoluna gidiyor. Türkiye Çın zengin doğal kaynaklarına karşın yüksek ingiltere düzeylerde enerji ithal eden ender ülkelerden Avusturya biri. Ihracatından elde ettiği gelirin yüzde 17'sini Almanya Belçıka enerji ithaline harcayan Türkiye bu oranla Endonezya Hindistan ye Yunanistan'dan sonra üçüncü Fransa sırada. Hidroelektrik potansiyelinin çok azını Hollanda kullanan Türkiye, elektrik üretiminde sürekli dışa italya bağımlı seçeneklere yönelmekte ısrar ediyor. Finlandiya Doğalgaz santralları kuruyor, nükleer santral Çek Cum. Singapur yapmaya hevesleniyor. Bütün bunlara karşın Japonya hidroelektrik santralı yatırımlarını giderek Amerıka azaltıyor. Türkiye'nin elektrik üretimi için yaptığı ispanya yatırımlar, 1990 yılında 800 milyon dolara Macarıstan yakınken geçen yıl, 100 milyon doların da altına Portekiz indi. Türkiye, plansızlık ve kişisel çıkarlar G. Kore Türkiye yüzünden yanlış yürüttüğü enerji politikalarının Yunanistan olumsuz sonuçlarını her geçen gün artan Hindistan bedellerle ödüyor. Gelişmiş ülkeler yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptıkları 0 10 20 25 30 15 yatjrımlarla, 40 yıl içinde tükeneceği Bütün grafikler MESS'in Dünyada ve Türkiye'de Ftekabet adlı kıtabından alınmıştır. Cumhurivet Ekonomi CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇ TAYANÇ, (SORUMLU) İBRAHİM YILDIZ • GORSELYONETMEN: MEHMET SEDAT DEVİR • REKLAM:MEDYAC Grafık: GRAFİK SERVİSİ