02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 2 Söyleşi 'Ozelleştirmeye sorunsuz girdik' TARIK YILMAZ ükrü Karahasanoğlu 26 yıldır içinde bulunduğu bankacılık sektöründe değişimlere ayak uydurabilen bir yönetici olmayı başardı. Uzun yıllar emek verdiği sektörde 16 yılını Akbank'ta geçirdi. Bir süre de Emlakbank'ta da görev yaptı. Ayrıldığında "kendisi banka kuracak" söylentilerini "ben iş anyorum" diyerek yanıtladı. Bir süre danışmanlık yapan Karahasanoğlu, ardından Türkiye'nin özelleşen ilk kamu bankasının başına geçti. özelleşen kamu kuruluşlarında işçi çıkarma haberlerine alışan Türk halkına, Sümerbank'ta çalışan sayısını 260'dan bin 150'yeçıkararak farklı bir mesaj verdi. 1.5 yılda üç hükümet bir de seçim gördüklerini belirten Karahasanoğlu, seçim ekonomisinin ülkede her seçim döneminde olduğu gibi enflasyon, döviz ve faizlerin gereğinden fazla yükselmesine neden olacağına dikkat çekiyor. Hazine'nin TÜFE'li borçlanma ve halka arzlarda satamaması iç borçlanmada yeni bir politika gündeme getirebilir mi? Hazine borçlanması açısından bakarsak yılın ilk ayları beklentilere bağlı olarak rahat bir borçjanma yaptı. Ardından TÜFE'li ihalelere piyasaların olumlu cevap vermemesi ki burada sebep enstrümanın iyi anlaşılamaması ve beklentilerin tekrar olumsuza dönmeye başlaması bizi şimdiki noktaya getirdi. Şu anda yaz konjonktürünün başındayız. 3 haziran salı günü de bir ihale olacak. 288 trilyon liralık önemli miktarda bir iç borç ödemesi var. Gündemde olan sorun da bu borçlanmanın nasıl aşılaçağı. Bankacılık sektörü, TÜFE'li ihale değil de iskontolu ihale açılması halinde bu borçlanmaya eskisi kadar olmamakla beraber nisbeten olumlu bir cevap vereceğini düşünüyor. Bence bir yıl vadeli iskontolu bir ihale açarsa bu borçlanmayı rahatlıkla atlatabilecektir. Aksi uygulamaların olumsuz olabileceğini düşünüyorum. Bu yıl denk bağlanan bütçede faiz ödemeleri için 1.8 katrilyon ayrılmış durumda. Ancak 1997 yılında yapılan ve yapılacak iç borç faiz ödemeleri 1.5 katrilyonun üzerinde yük getiriyor. Dış borç faizlerini de buna ekleyince bütçede tahmin edilen rakamın aştığını görüyoruz. Siz bütçedeki bu faiz yükünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Çıkış yolu olarak tavsiyeleriniz nelerdir? Türkiye bu yıl 11 milyar Özelleşen ilk kamu bankası Sümerbank'm Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu: Ş da halkı zorluyor. Çarpma bölme işlemleri olan bir enstrümanın daha iyi anlatılması gerekirdi. Bu kâğıdın, enflasyon artınca gelirinizin artması, enflasyon azaldıkça gelirinizin azalması gibi bir özelliği var. Bana göre son derece avantajlı bir sistem. Üç ayda bir kupon ödemesi var. Elden çıkarmaya kalktığjnızda enflasyon artsa bile TUFE çarpı risk primi olduğundan sorun olmuyor. Bugün Türkiye 1994 krizinden bu yana devamlı kriz ortamında gidiyor. Bu ortam ekonomiyi sürekli olarak zorluyor. Görünen, halkın daha çok repoya, kısa vadeli fonlara ağırlık verdiğidir. Bankalar teamülleri zorluvor Bugün bankalar sistemindeki fonların ortalama vadeleri 2.5 ay seviyesidir. Siz 2.5 ay seviyesindeki sistem içerisinde fon toplayıpta bunu 2 yıl vadeli fonlara yatırdığınız takdirde, bankacılık teamüllerinin tamamen dışına çıkıyorsunuz demektir. Bunun olabilmesi için birtakım altyapının Ülke seçim ekonomisi mantığı oluşturulması ve bankanın içerisinde devam ederse şu anda paraya ihtiyacı olduğu yüzde 100 seviyelerinin üzerinde olan anda piyasaya çıkıp satabilmesi gerekir. faizler çok daha yukarılara çıkabilir. Bankaların bu enstrümanı benimsememesinin nedeni Enflasyon yükselerek yüzde yüz kâğıdın ikinci piyasasının hanelerini aşabilir. Dolayısıyla ben "erken olmaması. Kaça alıp kaça seçime bağlı seçim ekonomisini" satacaksınız. Bankalar risk primi ne kadar yüksek olursa çok doğru bulmuyorum. Bu, ekonominin olsun sıcak bakmadılar. Bu bütün dengelerini alt üst ediyor. Gelecek nedenle TÜFE'li kâğıtların ikincil piyasasının belirlenmesi günler için birşey söylemek zor ama gerekirdi. umalım ki erken seçime bağlı seçim 41 halka iyi anlatılması para ve Son zamanlarda ekonomisi olmasın. S serrnaye piyasalarında erken seçim telaffuz edilmeye başladı. Eğer erken seçim nedenle özelleştirmenin daha dolarlık dış borç ödemesi olursa piyasalar nasıl etkin ve daha hızlı bir şekilde yapacak. Merkez Bankası'nın etkilenir? yapılması gerekir ki dış borç yaptığı bir açıklamaya göre 1 Türkiye'de uzun zamandır kriz hazirandan yıl sonuna kadar 7 servisi iç borçlanmaya ortamı devam ediyor. yansımadan rahatlıkla milyar dolarlık dış borç Sümerbank 27 Ekim 1995 yapılabilsin. Bir diğer olay ödemesi yapılacak. Hükümet tarihinde özelleşti. O tarihten ülkenin kredibilitesi.Türkiye'nin son olarak libor artı 3.75 faizle bu yana üç hükümet, bir seçim kredibilitesi son dönemlerde 5 yıl vadeli 400 milyon dolarlık gördük. Şimdi ikinci seçime oldukça olumsuz etkilendi. bir dış borç bulabildi. Kredi hazırlanıyoruz. Seçim Bunun çözümü bir bakıma notunun düşmesi hem vadeyi ekonomisi ortaya çıktığında kreditörlere yeşil ışık verecek kısalttı hem de faizleri yükseltti. faiz hadleri ve fiyatlardaki olan IMF. IMF ile görüşmeler Bunun sonucunda dış yükselişler beklentilerin dışına ekim ayına kadar kesildi. Kısa piyasalarda Türkiye'ye bakış çıkıyor. Örneğin aralık 1995 veya orta vadeli program bir siyasi istikrarsızlıkta boyutlu tarihli seçimi ele alalım. Faiz olarak devam ettikçe olumsuz. anlaşma imzalanırsa dış yüzde 70 seviyelerinden 29 kredilerde bir rahatlama olabilir. aralık tarihinde yüzde 240'lara Sonuç itibariyle, görünen o ki Bu iki unsur bütçede denkliği bu dış borcun büyük bir kısmı çıktı. Ve o tarihlerde borçlanma iç borçla karşılanacak. Bu da iç sağlamasa da anormal bile yapılamadı. Dolarda büyük sonuçlara varmaması için bir borçlanmada faiz ve vade hareketlenme oldu. 58 bin lira çözüm olabilir. yönünden büyük baskı olan dolar 64 bin liraya fırladı. TÜFE'li kâğıtlara siz nasıl yaratacak. Gördüğümüz Fiyatlar allak bullak oldu ve bakıyorşunuz? kadarıyla Türkiye'nin bunları ocak mart arasında büyük Ben TÜFE'li kâğıtlara sıcak aşabilmesi için bazı yollar var. enflasyon rakamları açıklandı. bakıyorum. Ancak bu Bunların başında özelleştirme Sistemde büyük anormallikler borçlanmanın zamanı, anlatımı oldu. Buradan bir sonuç ortaya geldiği kanaatindeyim. ve teknik konudan eksiklikler Bütçede vergi dışı gelirler 1.5 çıkıyor ki seçim ekonomisi olduğu kanaatindeyim. Bu bir katrilyon. Özelleştirmeden 4 mantığı içerisinde devam ölçüde ülke halkına ve milyar dolar gelir bekleniyor. ederse şu anda yüzde 100 Hazine'ye daha yüksek risk Yılbaşından bu yana yapılan seviyelerinin üzerinde olan primi olarak yansıyarak özelleştirmelerden elde edilen faizler çok daha yukarılara bütçeyi, enflasyona yansıyarak çıkabilir. Enflasyon yükselerek gelir 23 milyon dolar. Bu yüzde yüz hanelerini aşabilir. Dolayısıyla ben "erken seçime bağlı seçim ekonomisini" çok doğru bulmuyorum. Bu ekonominin bütün dengelerini alt üst ediyor. Bunun sonucu halka yansıyan enflasyon doğuyor. Gelecek günler için birşey söylemek zor ama umalım ki erken seçime bağlı seçim ekonomisi olmasın. Bankacılık sektörüne baktığımızda Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu'nun hazırladığı raporlarda, bankaların toplam büyüklüklerinin 9 katrilyona ulaştığı belirtiliyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Aslında rakamları trilyonlar katrilyonlar olarak değil de enflasyondan arındırarak dikkate almak gerekir. Şu anda bankacılık sektörüne baktığımızda sistemin reel Türk lirası kaynaklarında olağanüstü erime var. Yüksek enflasyon bankaların TL kaynaklarını eritiyor. Bankacılık halen 1994 krizindeki seviyelerine daha yeni geliyor. Geçen yıl enflasyonunu yüzde 80 seviyelerinde dikkate alırsak bankacılık sektörünün kârı 1 katrilyondan 1.8 katrilyona çıkmışsa bunu ne kâr ne zarar olarak, sıfır noktasında saymak lazım. Peki Sümerbank? Bizim bankamız farklı. Biz kriz görmeyen bir bankayız. Sümerbank 27 Ekim 1995 tarihinde özelleştirildi. özelleştirilmeden önce içindeki problemleri çözülmüştü. Dolayısıyla Sümerbank bu yönüyle çok sağlıklı bir banka. Özkaynaklan işe başladığımızda 2.5 trilyondu 1.5 yıl içerisinde 9.7 trilyon seviyesine çıktı. Enflasyonun çok üzerinde bir özkaynak artışı var. Kârlılığı aynı şekilde yüksek bir seviyeye ulaştı. En son açıklanan kârı 1.3 trilyon seviyelerinde. Geçen yıl için bu rakam 150 milyar lira idi. Şube sayısı 49'dan 73'e ulaştı. Bu yılın sonuna kadar 79 olacak. Sümerbank halk tarafından sevilen bir banka. Atatürk tarafından 1933 yılında kurulmuş ve halka yakın olmuş bir banka. Tabi halkın bir vefa duygusu da sözkonusu. Bankaya bunun için büyük ilgi var. Sümerbank değişik ama iyi bir örnek diyebilırim. Çünkü cumhuriyet tarihinde özelleşen ilk kamu bankası. Bundan sonraki özelleştirmelere de örnek olacak. Bu nedenle de bir vatandaş olarak bankanın iyi olması için çaba sarfediyoruz. Sümerbank'm halka açılması düşüncesi var mı? Şu anda birşey yok.Sümerbank daha yapılanma aşamasında. Ancak önümüzdeki dönemler açılabiliriz. (£n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle