Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Söylesi satımlaıda gerçekleşen fai/ oıanıyla hemen hcmen aynı olıır. Böylece ABD'de faiz bclırsi/lıgi tle bir aşamada ortadan kaldırılmıştır. Bu helirsi/.liklcre karşııı, Hazine borçlanıyor. Fai/ oranları diişüyor. Bıınu neye bağlıyorsunuz? I aizlerin düşıne olasılığına karşı. piyasa bu u/un vadeli kâgıtları baglamak istiyor olabilir. Bankaların işlemlerı içın kâğıda geıeksinmeleri var. Burada öııcmlı olan karşılığı olan borçlanma işlemi. Malı piyasalaıın çeşitlcnmesi için bu kâgıtların piyasaya çıkarılması gcrekiyor. Ekonomisi son derece iyi olan Endonc/ya gibi ülkclcrde, tahvil piyasası yok. Buna cn yakm olarak Merke/ Bankaları kâgıi çıkannışlar. (,'ünkü mali sistcmıni/.i çeşillendırmeniz gerekiyor. lla/ine'nin de bunıı düşünerek belli dönenılcrde ihalc açnıası gcrekir. Ihale yapmıyoru/ ılemck amaç değil. Ihale olsun, bıı fiyal olsun. Piyasa, kullanabıleccği donc ? hafta öneeki faiz oranları olmamalı. Bıı tür bclirsizliklerlc lıiçbır ycrc gidemeyiz. Sayfa 5 4 Uygulanacak politikalar konusunda çok belirgin bir belirsizlik var. Hükümetin RP kanadı iyi niyetli ancak bilmiyor. Muhalefette olduğu dönemlerde hiç ilgilenmemişlcr. Kafalarını hep adil düzenc yormuşlar, varolan düzeni incelememişler. Ikinci bir hata da yaparak Tansu Hanırrfın bu işi bildiğini sanıyorlar. müdürü odaya giriyor, biraz boynu egik bir banka ise, "Yüzde 45 oranında fai/den istivoruz" dıyoruz. "Tahi efendim" dıyor. Bir başka genel niüdür giriyor. Biraz güçlü bir bankaysa, "Vallahi olnıaz efendim. kıırtarıııa/" dıyor. Bıı diğeri, "Yüzde 55 jjerekir, Bir puan altı olmaz" diye ısrar ediyoı. Tam bir at pazarlığı şcklindeydi. Sonunda 96 milyar liralık kâğıt saltık. Hcpsi aynı faiz oranındandı. 30 Mayis 1985'te de ilk rcsmı ihale yapıldı. Hükümet dış borç alamıyor. 1997'nin dış borçlarıııııı ödenmesi için döviz sıkışıklığı bekleniyor. IMF'yle anlaşılmaya çalışılıyor. Siz döviz sıkıntısı heklivor musunuz? 1980 sonrası her ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı göreve gcldiğinde iç borçlanma faiz oranlarına 1 kere müdahale etti. Her müdahalenin ardından kamunun Merkez Bankası'ndan kullandığı krediler arttı. Aynı zamanda faiz oranları her müdahalenin ıırdından daha yüksek bir düzeye çıktı. Son olarak 1993 sonunda dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in müdahalesi ve 1994 krizi geldi. Burada Hazine'nin yapması gercken şcy, piyasayı kendisinin finansmanmda kendisinc yardımcı olan bir piyasa olarak görmesi, piyasayla inatlaşınayı bir tarafa bırakıp, piyasayla birlikte bu düzenlemeyi nasıl götüreceğini tartışması. Piyasalardaki belirsizliği gidermeniz gerekir. Biz 1986 yılında Hazine ihalclcrini programlı hale gctirdik. Hazine'nin her hafta farklı vadedc kâğıt satacağını açıkladık. 364 gün 273 gün, 182 ve 365 gün vadede olmak üzerc düzcnli borçlanacağını açıkladık. Amaç, piyasadaki bu belırsızliklcri kaldırmaktı. Ondan sonra en uzun süreli değişmcden kullanılan ihalc sistcmi 1986 yılından 1994 ocak ayına kadar kullanıldı. Artık piyasalarda fai/ oranını, likidite miktarını lla/.ine ilıaleleri belirliyor. Merke/. Bankası devreden çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Hazine Merkez Bankası'nı ödcmc a]anı olarak kullanıyor. Uygulanacak politıkalar konusunda çok bclırgin bir bclirsizlik var. Hükümetin, RP kanadı iyi nıyctlı, ancak bılmiyorlar. Muhalctcttc oldugu döncınlcrdc hiç ılgilcnmemişlcr. Kafalarını hcp adıl dü/ene yormuşlar. varolan diizcni incelemcmislcr. Ikinci bir hata da yaparak Tansu Hamm'ın bu i>ji bildiğini sanmaları. DYP ise bu işi tam olarak bilmiyor. 1997 yılı icin ne düşünüyorsunuz. Sizce ekonomide nasıl gclişmeler olacak? 1997 yılını tahmin ctmck. ekonomiden sorumlu Dısişlcri Bakanımız, ekonomiyle ilgilendiği kadar dışişlcriyle ilgilenmiyor. Program, bir politika yok. büyük bir bclirsizlik var. Faiz oranları yüzdc 120'lerde. Diiştü deniyor. 1993 yılı sonunda Hazine ihalclcrinde faizlcr yüzde 70 seviyesindeydi vc bu faizleri bcğenmeyerek ihaleler iptal ilk iç borçlanma 1984 ağustos ayında yapıldı. Dönemin Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi banka genel müdürlerini çağırdı. Güzel bir konuşmanın ardından piyasadan para çekeceğini anlattı. Ve pazarlıklar başjadı. Tam bir at pazarlığıydı. 96 milyar liralık kâğıt satıldı. Biz o zaman buna "salma" diyorduk. edildı. lansu hanım ıplal ctti. ijimdi yüzde 120 dü/cyinde gilıi. Dolayısyla bunun bir basarıyla ilgisi yok. Ihale yapmıyoruz demck amaç değil. Ihale olsun bir fiyat olsun. Piyasa, kullanıbilecegi done, 5 hafta öncc. Bu tür belirsizliklerle hiçbiryere gidemiyoru/. İlk iç borçlanma ihalesi nasıldı? Ne kadar borçlanıldı? 1984 yılı ağustos ayıydı sanınm. Dönemin Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi banka genel müdürlerini çagırdı. Canevi, ba^kan yardımcıları Zekcriya Vıldırını, İbrahim Kurt ve Araştırma Genel Müdürü olarak ben. Merkez Bankası Başkanı'nm T seklindcki nıasası etrafında genel müdürlerle toplandık. Burada banka genel müdürleri karsımı/a oturttular. t'anevi. IMF'den, likidite fa/lalığından. standby nedeniylc piyasadan para çckmemiz gerektigindcn bahseden güzcl bir konuşnıa yaptı. Buna "salma" deniyordu o zaman. Daha sonra yandaki odaya gcctık. Iş Bankası Oenel Müdürü Burhan Karagö/. Akbank ücncl Müdürü llamit Belli vc diger banka genel müdürleri vardı. Tck lck müdürleri o odaya çağırdık. Pa/arlık ba>ladı. Hem para miktarında, hem de faizcle. Pazarlıklarda, bir banka genel 1993 yılı sonunda Hazine ihalelerinde faizler yüzde 70 seviyesindeydi ve bu faizleri beğenmeyerek ihaleler iptal edildi. Tansu hanım iptal etti. Şimdi yüzde 120düzeyinde gitti. Dolayısıyla bunun bir basarıyla ilgisi yok. Dışardan borçlanmamz için güven sağlamanız gcrekiyor. IMF'yle standby'ın sonucu bir takım borçlanma olanaklarının açılmasıdır. Ancak IMF bazı koşullar sunar. Bir program ister. Ancak hükümetin böyle bir programı yok. Ben IMK'yle şubatıııart aylarında bir anlaşma yapılabilccegini düşünmüyorum. Bir de burada hükümetin yaptığı diğer bir uygulama var. Kamu bankalarının yurtdışındaki döviz varlıklarını, Türkiye'ye gctirtti. Bir şcy değişmcdi. Bu bankaların yurtdışı varlıkları azaldı. Yıırtiçi yükümlülükleri arttı. Ancak, burada daha büyük bir tchlike var. Kamu bankalarının yurldışındaki muhabir bankaları, o ülkcnin merkez bankaları tarafından ocak ayından ıtibaren denetlcnccek. Örncğin Bank Of Hngland denctlenıe sonucuııda bu bankaların, yurtdışındaki bu şubclerin ııakıt po/isyonunda asırı bir bo/ulma olduğu için kapatma kararı alabılir. Böyle bir tchlike dc var. 4^3