Katalog

14EYLÜL2003.SAYI912 FESTİVAL Balzac ve Çinli Terzi Kız rum. Amagöremiyorlar. Sizce rnuhalif bir rockçı genç kitle var mı? Çok yok. Bakın bir Melda Keskin vardır Greenpeace'de, bir de Tolga Temüge. Televizyonlarda görürüz, korsan gösteri yapıldığında polisler Tolga 'yıkolundan bacağından kaldırarak götürür. Bir Donkişot'tur. Burock'çıgençlerinetrafında böyle insanlar olmalı. Aslındahepimiz bu insanları örnek almalıyız. tleriki yıllarda dünyanın yaşayacağı kirliliği önlemek için, önce kendi özel zevklerimiz den vazgeçmeliyiz. Arabası olan herkes yakılan benzinin, mazotun nasıl bir felakete yol açıığının farkına varmalı, evde kullanılan elektrikli aletleri azaltmak bile önemlidir. Ben sadece akustik gitara bile razıyım. Yeter ki on, yirmi yıl sonra çocuklar rahat yaşayabilsin. Bu gezegen son hızla yaşanmayacak bir hale geliyor. Onun için rokçılara sesleniyorum, kaybetmekten korkmayacak kişUer onlardır ashnda. Sponsorların sanatçıların öniine geçmesi yanlış değil mi ? O ayrı bir konıı. Saldırgan bir sponsorluk Cola'nın yaptığı. Orneğin televizyondagörüyorum.kutu kapakçıkların altın daki numaraları seç, şu şu numaraya mesaj çek, tişört kazan falan... Rock müziği böyle şeylere alet etmeye çalışıyorlar. Bu Tarkan konseri değil. Tarkan konserinde bu normal kabul edilebilir. Çünkü Tarkan kariyerinde utak bir çöküntü yaşadığı anda, arkasına büyük bir şirket ahp kendini kıırtarıyor. Böyle büyük bir şirket sponsor olduğunda sokaktaki herhangibirinsandabukadarmeşhurolur. Ama örnek olan sponsorlar da var. Orneğin Borusan Kültür Merkezi, Garanti Bankası, Yapı Kredi; bunlar da festivailer yaptılar. Ama sanatçılar her zaman ön plandaydı. Geride kalmasını bildileı. görebiliriz. Rockçı gençler dikkatli olsun, beyinlerindeki filtreyi iyi çalıştırsınlar. Her şey toz duman içersinde, her şey manüpüleediliyor. Benim çok sevdiğim bir grup, eğer Rock'n Coke'a çağrılsaydık giderdik, çünkü gitmeme gibi bir liiksümüz yok, paraya ihtiyacımız var, dedi. Böyle bir durum da söz konusu. Şimdi bıı Türkiye'yc uygulanan genel bir davranışın sonucu. Yani çok uluslu firmaların yüzde sekseni de zaten Amerika'dadır vebuonlar tarafından uygulanan fakirlcştirme politikasıdır. Orneğin ekonomik krizler kendi kcndine olmadı, okrizleryaratıIdı.hazırlandı.Bıınlarısadece ben söylemiyorum, bu konuda uzman olan kişiler, aklı çalışan herkes zaten biliyor, anlıyor, söylüyor. Onlar Anadoluluolmakistemiyorlar. Dünyaya adapte olmak istiyorlar. Tamanı, biz deevrensel boyııtlarda insanlar olmak istiyoruz, tcknolojinin getirdiği olanaklardan yararlanmak, dünya insanı olmak istiyoruz. Bir işegiriyorlar ama bir süre sonra f iltreleri çalışmadığı için kaybediyorlar, büyük ulııslararası şirketlerin oyuncağı oluyorlar. Avrııpa'da serbest piyasa ekonomisi gibi şeyler seksenlerde uygulanmaya başlandı. Anıa şimdi, 2003 'te Avrupayoğun şekildebunıı tartışıyor. Daha insancıl bir şey nasıl kurulabilir arayışındalar. Ama bizimkiler geç kaldıkları için, sekseiılerdeki özelleştirmenin, serbest piyasa ekonomisinin hayalini bugün yaşamaya çalışıyorlar. Ve alet oluyorlar. Insan neye özenirse öyle yaşamaya çalışırdeğil mir1 Müziğebakalım;ÖmeğinRolldergisibenzerbirdu rıım içersinde. Güzelbirözlem ashnda. Ingiltere'deki, Newyork'taki o entelektüel müzik ortamlarına, düşüncelerekatılıyorunı, ama bu arada bazı oyunlara nasıl düştüklerinin farktna varamıyorlar. Bu çok tehlikeli, ürpertici bir du D E R G t D E N Bu haftaki kapağımız Türkiye'nin en önemli iki üniversitesi ODTÜ ile BÜ. Kullandığımız fotoğraf 1968 yılı ODTÜ'sünden bir eylem anı. Yazıyı her iki üniversitede de hocalık yapan Oya Köymen yazdı.. Herkesin koşa koşa gittiği ODTU'yü, üniversitelerin ve bilimin tamamen özgür olduğu yılları okuyunca ağzınız sulanacak. Köymen'in gönderdiği 1964 ODTÜ yılhğından aldığımız Süleyman Demirel ve Korkut ÖzaJ fotoğraflarını lütfen gözden kaçırmayın... Türkiye deniziyle, güneşiyle olduğu kadar darbeleriyle de ünlü bir ülke. Kimilerimiz, yakın tarihimizden söz ederken olayları kestirmeden anlatmak için 12 Mart'la başlayıp 12 Eylül'le devam ederiz. Ama işin gerçeği şu ki, insan haklarının askıya alındığı bu dönemler hızla hafızalardan siliniyor. Bu hafta 12 Eylül darbesinin yıldönümünde ordudan atılıp iki yıl ttıtuklu kalan iki üsteğmenin haklarını geri almak için sürdürdiikleri kavganın hikâyesini okuyacaksınız. Üsteğmen Tuna Atalay ve Mehmet Kamil Önügör yaşadıklarını anlatıyorlar. O günlerde çekilmiş duruşma fotoğrafı ise sanki kocaman bir yalan gibi. Sanata ve edebiyata pek yansımayan yakın geçmişimiz üzerine politik araştırma yapmak isteyenlerin belki de işe cezaevlerinden başlaması gerekiyor. Lale Müldür ile Nilüfer Zengin'in yaptığı söyleşiyi ve Ozan Karasoy'ıın Maria Callas yazısını büyük keyifle okuyacaksınız. Bu haftaki dergimiz biraz anılar ve anmalar bütiinü gibi oldu. Eylül ayında bu hep böyle oluyor. Önümüzdeki haftaya kadar hoşçakalın... tPEK ÇALIŞLAR [email protected] tmtiyazSahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ adına llhan Selçuk • Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim YıldızBSorumluMüdür: Mehmet Sucu • Yayın Yönetmeni: Ipek Çalışlar • Görsel Yönetmen: Aynur Çolak I Baskı: Basın Yatırım Sanayii ve Ticaret AŞ Esenboğa YoluAkşam Tesisleri • ldare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 Istanbul. Tel: (0212) 512 0505BReklanı:MediGrup BALZAC VE ÇİNLİ TfeRZl KlZ Tehlikeli Düşünceler Erkeklerin Arasında Barışa Rock Festivali'nin destekçilerinden, Moğollar'ın bas gitaristi TANER ÖNGÜR, "Rockçı gençler dikkatli olsun, beyinlerindeki filtreyi iyi çalıştırsınlar" diyor. DOĞAN KİTAP www.dogankitap.com I Ödüllü bulmacayı doğru çözenlerin hediyesi Doğan Kicap'tan