22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20NİSAN2003.SAYI891 lemekti. Bunu, köy okullarında öğretmenlik yaptığım zaman koymuştum kafama. Hatta at sırtında okullara giderken bir yandan da cebimdekı yabancı kelimeleri ezberlemeye çalışıyordum. Günde en az on kelime ezberlerdim. Fransızcayı bu şekilde öğrendim. Gazi Üniversitesi Eğitim Enstitüsü'nde yükseköğrenim gördüm. Sonra açılan sınavları kazandım ve Amerika'nın yolunututtum.Minnesota Üniversitesi'nde eğitim ve psikoloji alanlarında lisans ve yüksek lisans yaptım. Türkiye'ye döndükten sonra da hem ulusal hem de uluslararası eğitime hizmette önemli noktalarda yer aldım. Müfettişlik, eğitimle ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlarda danışmanlıklar, başkanlıklar, temsilcilikler... Yanılmıyorsam ülkemizde yapılan eğitim seferberliklerinin çoğunda görev aldınız... Evet, Atatürk önderliğinde 1928'debaşlatılan ilkokumayazma seferberliği dışında bugüne kadar yürütülen 7 seferberlikte görev aldım. Bu sefer 2> berliklerde okutulan kitapları, yardımcı materyalleri, televizyon dizileri senaryolarını hazırladım. Buradaki çalışmalarımızla çok güzel sonuçlar elde ettik. Örneğin, Atatürk'ün 100. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen 100. YılSeferberliği'yle, o yıl UNESCO tarafmdan dünya birincisi seçildik J ve büyük bir miktar para , ödülü aldık. Bu başarımız dolayısıyla UNESCO ta rafından Asya ve Okyanus ülkelerindeki eğitim çalışmalarını yakından izlemek ve bu çalışmalara katkıda bulunmak üzere görevlendirildim. Bir dönem gazetecilik deyaptınız... Gazi'de yükseköğrenim gördüğüm yıllarda bir sü/ re Ulus gazetesinde çalıştım. Daha • çok eğitimle ilgili haberler hazırlıyordum. Sonra Yedi Gün gazetesinde Altan Öymen'le birlikte çalıştım. Bu dönemlerde Abdi Ipekçi'yle yakın dostluğumuzoldu. Milliyet'te eğitimle ilgili çeşitli makaleler yazmaya başladım. Fakir Baykurt "Erken Emeklilik" kitabında sizden bahsediyor, nasıl tanıştınız? Fakir Baykurt'la müfettişlik yıllarımda tanıştık. Birlikte okullara teftişe giderdik. Çok güzel anılarımız oldu. Örneğin bir keresinde Erdek'teki okullara teftişe gitmiştik. Birbölgedehocalar, kendi elleriyle okul inşa ediyorlardı. Biz de kereste taşıyarak onlara yardım ettik. Çok duygulanmıştık sonra... Fakir'le çok iyi dosttuk. Iş hayatı dışında da sık sık görüşürdük. Birçok kez onu cezaevinde ziyarete gittim. Hayatının son yıllarına kadar dostluğumuz devam etti. Türkiye'de birçok insan, okuma yazmayı sizin kitaplannızdan öğrendi... Ben, meslek hayatımın bir döneminde "tlkokul Programı Türkçe Bölümü Başkanhğı" yaptım. Bu görevim sırasında Kemal Demiray, Turhan Oğuzkan ve Emin Özdemir'le birlikte tlkokul 15 Türkçe ders kitapları ve öğ retmen kılavuzlarını yazdım. Bu kitaplar, Milli Eğitim Bakanhğı tarafından uzun yıllar tek ders kitabı olarak okutuldu. Hâlâ da bazı okullarda okutuluyor. Şu an neler yapıyorsunuz ? Şimdilerde Cumhurbaşkanlığı Ulusal Eğitime Destek Kampanyası'nda Sayın Semra Sezer'le birlikte çalışiyorum.Bu kampanyanın kitaplarını, televizyon dizileri senaryolarını hazırladım. Kampanya çerçevesinde seminerler düzenliyor ve sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar yürütüyorum. Bir diğer görevim ise TEMSEN (Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası) başkanlığı... Ayrıca Eğitim ve Denetim Dergisi'nin yayın kurulundayım. Bu görevlerimin yanı sıra bazı üniversitelerde yüksek lisans ve doktora dersleri veriyorum. Yani hâlâ vaktimin çoğunu çalışarakgeçiriyorum... Kampanyaya gösterilenilgi nasıl? MEB teşkilatları ve sivil toplum örgütleri bu eğitim atılımına büyük destek veriyor. Halkımız da, kendileri için yapılan bu çalışmalara büyük ilgi gösteriyor. Hemen her yaştan yurttaşımız; kadınıyla erke daha kötü durumlardan bugünlere gelindi. Orneğin Cumhuriyet'in ilk yıllarında okur yazar oranı yüzde 7 'lerdeydi. Hatta yeni Türk alfabesinin kabulüyle bu oran yüzde sıfırlara düştü. Bugünkü okur yazar oranı ise yüzde 90'larda. Bu büyük bir başarı... Geçmişten günümüze bir değerlendirme yaparsak, ülkemizde eğitimle ilgili çok güzel çalışmala çıkarmak. Ben, bütün olumsuzluklara rağmen aradaki mesafeyi kapatıp iyi seviyeleregeleceğimizi düşünüyorum Geriye dönüp baktığınızda meslek hayatıntzla ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsınız ? Ben meslek hayatımda hep önüme hedefler koydum ve dönüp baktığımda bütün hedeflerime ulaştığımı görüyorum. Ama Feyzi Öz Tunceli Merkez tlkokulu birinci sınıfıyla (1947). Öz'iin önündeki erkek öğrenci eski bakanlardan Mehmet Moğultay, solundaki eski CHP Tunceli Milletvekili Süleyman Yıldırım. ğiyle okuma yazma öğrenmeye koşuyor. Hâlâ birçok ilimizde büyük bir çoğunluk okuma yazma bilmiyor. Bu alanda yapılan çaltşmaları yeterli buluyor musunuz? Bugün ülkemizde okuma yazma bilmeyenlerin oranı gerçekten azımsanamayacak bir seviyede. Ama çok nn yapıldığını görürüz. Köy Enstit üleri, öğretmen okulları gibi... tlerleyen yıllarda eğitim sistemimizde bazı duraksamaların olduğu, eğitimde kalitenin düştüğü doğru. Ama son dönemlerdeki olumlu dalgalanmalarla bu kalite yenidenyükseltildi.Bence, 8yıllık eğitim sistemi bu konuda atılmış önemli bir adım. Şimdiki amacımız, zorunlu eğitimi 12 yıla hedeflerim henüz bitmiş değil. Daha yapacağım çok şey var. Koşullar elverirse onları da gerçekleştireceğime inanıyorum. Orneğin yaşım kadar kitap yazmak istiyorum. Şu ana kadar 77 kitabım çıktı, 78. de yolda... Tabii şunu da belirteyim, ben hedeflerime tek başına ulaşmadım. Bütün yakınlarımın desteğiyle bugünlere geldim. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle