Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 YAŞAM CUMHURlYET DERGÎ Gayrimeşru" söyleşi... TAŞKIN SU Üsküdar'daki Bülbülderesi Camii'nin solundaki dik vc uzun yokuştan Selamsız'a doğru çıkıyorum, Biraz korkuyorum, kolay değil Selamsız'a çıkıyorsun. Korkmayıp da ne yapacaksın. Bundan 67 sene önce, saat sekizden sonra bu mahalleden geçmek, mangal gibi yürek isterdi. Hele o bitişik evlerin bulunduğu daracık sokaklardan geçmek, amanaman! Amaşimdidüzeldi, mahallenin ortasına koskocaman bir bina diktiler. Binanın ne olduğunu öğrenmemiz geç olmadı. Emniyet Müdürlüğü! Çok şükür yokuş bitti, tabii ben de bittim. Mahallenin arkasındaki top sahasına doğru yürüyorum. Iki üç ufak çocuk yanıma yanaştı. Abi bir şey lazım mı ? Çocuklarınyaşıenfazla 1213. Onları terslemeden, güzel bir dille aradığım kişinin ismini vcrıyorıım Anlıyorlar üflenti (esrar içen) olmadığımı. Birı iyıce süzüyor beni, yanındakine göz kırpıyor. Bu sakın zarbo (polis) olmasın? Öteki hemen yanıtlıyor: Yok be. Ben bunu tanıdım, üniversiteli o, araştırmacı olacakmış. Bizim Abi'nin de arkadaşı, benbiliyorum. Koşa koşa, Abi'yi bulmaya gi Selamsız'a çıkmak öyle kolay iş değil... Ama bir kez güven verdinİz mi, sözcükler patır patır dökülüyor ağızlarından... Abi de anlatıyor... Ehli keyf işi esrarı, arkasından gelen daha ağır uyuşturucuları... Abi'ye göre esrarın dagünahı var... diyorlar. Beş dakika sonra Abi geliyor. Selamlaşıyoruz, 'Hadi yüriiyclim' diyor. Nereye diyesormuyorum. Mezarhğa iniyoruz. Abi birsigarayakıyor: Biliyorum ne soracağını, boşa çikmazsın sen mahallemize. Kaydet bakalım kafana anlattıklarımı, cihaz yok yazmak da. îşine gelirse. Tamam diyorum.Kulağım sende, bir sigara da ben yakıyorıım.Dinlenıeye başlıyorum emeklı bir torbacının (esrar satı cısı), gayrı mcşrıı hikâyelerini. Benim dedemlerburayageldiğinde, esrar daha Usküdar'a inmemiş. Daha doğrusu esrarın pazarı burası değılmiş. Üsküdar'ın en renkli, en delikanh mahallesiymişSelamsız.Selamsız'daüçkabile var şimdi. Tekkekapılılar.Tavukçıdar ve Bergamalılar. En cskisi bizız, Tekkekapılılar. Benim dedem esrarı Selamsız'a getiren adam, kendi keyii için ama, yanlış olmasın. Satınak için değil. Hele bundan 25 seneöncc milyon versen Selamsız'dan esrar alamaztlın. Mahallclinin keyfiydi esrar, nıahalleli de "ehlikeyiP'ti. Seneler geçti, düzen bozuldu. Selamsız esrar pazarı oldu. Polisten çok baskın yedi bu mahalle. Eskıden bir baskında 5 6 torbacı alınırdı, şimdi 3040 torbacı alınıyor. On gram esrar bulan bir köşcbaşı tutuyor. Ben de torbacılıkyaptım, ama pişman değilim. Şaşırıyoruın. Şaşırdığımı anlıyor, hafif bir tebessüm ediyor. Ben ehlikeyif adama sattım. Onbeşyaşındakiliseliye, üniversite öğrencisine, okuyacağı yaşta çalışan çocuklara satmadım. Parası çok, her şeye sahip, yaşını baş,ını almış adamlarla alışveriş yap tım. Uskiidar'da yüz tane dükkânı olan adamdan, yetmişı devirmıs, sakalı göbektehacıya, zabıta komiserinden gemi kaptanına kadar çeşit çeşit insana senelerce esrar verdim. Ama kimse bilmedi, gormedi. Adı üstünde "esrar", gizli,saklı... Abi bir sigara daha yakıyor. Sıkıldım, sahileınelim diyor. Kafamı sallıyorum, mezarlığın kapısını kapatıyoruz. Selmanipak Caddesi'nden aşağı doğru salınıyoruz. Omzuma dokunuyor, konuşmaya devam ediyor. Bakma pişman değilim dediğime, şimdi görüyorum 1415 yaşında çocukları oturmuşlar cıgara sarıyorlar. Yazık bu nesle, bu yaşta esrar içen adam yirmi beşindekokaindenölür. Maddekullanımı genellikle sigara ile başlar. Ardından alkol, daha sonra da esrar gelir. Bunlardan daha ağır maddeleregeçerler. Esrar kullanmadan diğerlerine başlama hemen hiç görülmez. "Esrar ottur, günahı yoktur" diyenin boynu altında kalsın. Esrar kullanıldığında; ağız kurur, gözbebekleri genişler, yüz kızarır, kalp vurumu ve nabız sayısı artar. Kan basıncı yüksclir.Bir süre esrar kullananlarda burundakurumaolur. Gözlcr kanlanır ama onun da çaresini bulmuşlar; "visine" denen bir damla var, ondan iki damla sıkıyorlar tamam. Lafmıkesiyorum Abi'nin. Peki ailelcrneyapsın ? Nasılyaklaşsınlar çocuklarına, bu maddeden nasıl uzak tutsunlar. "Şunıı yapmalısın" veya "ben senin yaşındayken" ile başlayan cümleleretmesinler. Böylekonuşursan evladın kendini ezik hisseder. Çocuğunun yaşını, ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak harçlık versinler. Başka? Daha neolsun, herşey akılda biter. Saat epeyce geç olmuş. Abi bu kadar yeter diyorum. Çok yordum seni. Sırtımı sıvazlıyor.hadi kendine iyi bak diyor. Eyvallah diyc bağırıyorum arkasından. Döniip bir daha elsallıyor. Minibüs durağına doğru yürüyorum, burnııma biı koku geliyor. Ben durağa yaklaştıkça koku artıyor. Koku duraktaki, boş tninibüsten geliyor. Biraz bekliyorum.ilk minibüskalkıyor. Sıra kokunun geldıği minibüste.bendenbaşkayolcuyok. Kapıya doğru yaklaşıp derin dcrin kokluyorum, şoförlegözgözegeliyoruz. "Beş dakika sonra kalkacak bırader" diyor. Cevap vermedcn ıızaklaşıyorum. Dahaneyazıpçizelimki.Bu ıllet topltı taşıma araçlarına, şoförlere kadar yerleştiyse gerisi boş.»